Monofisitler ve Monofisitizm Dr. Hakkı Açıkalın Monofisitizm ve Monifisitler Hristiyanlık tarihinde çok mühim bir yere sahibler aslında ve tarih Monifisitler’le Katholikler’in ve Orthodokslar’ın büyük mücâdelelerine sahne olmuş. Bu konu, ne Hristiyan âleminde ne de İslâm âleminde pek kurcalanan bir konu değil, genelde üstü örtülü kalmış. Bu mevzua değinmeyi uygun bulduk. Μονοφυσιτισμός (Monofisitismôs) ve Μονοφυσίτης (Monofisîtis). Μονο (Mono): Yunanca; Tek, bir, yegâne. Φύση (Fîsi): Yunanca; Tabiat, Mizaç, Huy, yaradılış. Monofisit: Tek yaradılışlı, tek mizaçlı, tek tabiatlı mânâsına. Hristiyanlığın tarikatlerinden (veya mezheblerinden) biri. Bu tarikatin tarihi ve yayılımı belki de Eutychıanısm (Ευτύχιος-Eftîhios: Bir aziz ismi, ‘Mutluluk, Bahtiyarlık, saadet mânâlarına gelen ‘Eftihia’ kelimesinden mülhem). Eutychıanısm kavramı, Katholik münâkaşacılar tarafından imâlı bir biçimde kullanılan bir kavramdır. Monofisitizm teolojisi aynı başlık altında işlenebilir. Geleneksel Hristiyanlık (Katholisizm ve Orthodoksi) tarafından ‘Heretik’ bir tarik olarak kabul edilir. [Αίρούμαι (Erume): Seçmek, seçip almak. Şimdilerde kullanılmayan bir fiil. Αιρεση (Eresi): Dinî nasslara farklı tefsirler getiren ve geleneksel tefsirleri (ve Hristiyanî nassların bazılarını) reddeden bir öğreti, Felsefî-dinî mânâda ‘Sapkınlık’. Αιρετικός (Eretikôs): Sapkın, heretik]. Edebî Tarihi Birçok bakış açısından Monofisitler erken Heretikler arasında en mühimi olarak kabul edilmektedir. 16. asra kadar Monofisitlerden gayrı geniş kapsamlı bir Heretik edebiyata sahib başka bir grup mevcud değildir. Bu metinlerin büyük bir bölümü kayıbdır. Gerek Kilise tarihi ve biyografisi gerekse de dogmatic ve polemic yazımı itibârıyla Monofisitizm 5. ve 6. asrlara tarihlenmektedir. Dioscurus az sayıda fragman bırakmıştır. En mühim olanı ‘Muhtelif Tarihler-3’ olub burada Gangra’da sürgünde bulunduğu sırada yazdığı mektuba rastlıyoruz. Burada, sürügün edilmiş patrik Hz. İsâ’nın insânî bedninin hakikatini ve tekâmülünü tamamlamadığını deklare ediyor. Eftihis’in reddiyesine gönderme yaparak, Hz. İsâ’nın bizimle (insanla) eş-özlü, eş-maddeli (consubstantial) olmadığını vurguluyor. Ruhânî rütbesi St. Cyril tarafından tescil edilmiş olan rahib Timothy Ælurus , 449 senesinde (sahte) Efes konsilinde Dioscurus’a refâkat ediyor ve bu konuda, ‘Mukaddes kılınmış kardeşim rahib Anatolius’la berâber’ biçiminde bir cümle sarfediyor. Anatolius, Dioscurus’un sekreteridir ve Diocurus tarafından İstanbul Piskoposluğu’na terfi ettirilmiştir. Burada, Timothy ile Anatolius’un kardeş olduklarını belirtmekte faide var. Dioscurus’un 454 senesinin Eylül’ünde sürgünde ölümü öğrenildiğinde Timothy , Orthodoks Patrik Proterius’u tanımayanların liderliğini üstlendi ve yeni bir piskopos istedi. Onunla berâber yanında 4 ya da 5 tane mahrumiyete gönderilmiş piskopos vardı. İmparator Marcianus’un ölümüyle birlikte ayaklanmalar yeniden başladı ve Patrik Proterius öldürüldü. Bu hâdise gereçekleşmeden evvel dahi Timothy, iki piskopos tarafından patrik olarak tasdik edildi. Bu iki piskopos, Pelsium’lu Eusebius ve meşhur Maiuma piskoposu İberialı Pedro’ydu. İstanbul’da Anatolius İberialı Pedro’nun neredeyse düşmanıydı; Bakan Aspar muhtemelen Anatolius’un iyi arkadaşıydı; fakat İmparator Leo kat’iyetle Timothy’nin azlini arzu etti. Bu azli imparatordan isteyenler, Mısır Orthodoks piskoposu ve Papa St. Leo’ydu. İmparator evvelâ Patrik Proterius’un katillerini cezâlandırdı. Bu arada, Timothy Ælurus, Halkidona (Chalcedon) Konsili’ni kabul eden bütün piskoposları görevlerinden aldı. Mamafih, Anatolius’un ölümüne kadar (3 Temmuz 458) yerinde kaldı ve St. Gennadius onun halefi oldu. İmparator, ‘Enkiklia’da bulunan bütün Şark piskoposlarının mutabaktıyla Timothy Aelurus’u Paflagonia’da Gangrus’a ve bilâhare de 460 senesinde Heronesus’a (Cheronesus) sürgün etti. Basilicus’un hükümdarlığı döneminde 475 senesinin sonunda hakları iâde edildi ve Zeno onu tâciz etmekten imtinâ etti. Eftihianizm (Eutychianism) bahsi altında onun teolojisi hakkında birşeyler söylenmektedir. ‘İki Tabiat’ adlı yazısı Migne’dedir. Yayınlanmayan Suriye kolleksiyonları ise British Museum’da bulunmaktadır. ‘Diofisitler’e (Dyophysites yani Katholikler’e) karşı tefsiri ‘İki Tabiat’ bölümünde oldukça gelişkindir. Tesbitlerin son bölümü Dioscurus’un mektublarına ayrılmıştır. Bu eser, geniş bir çalışmanın hülâsası niteliğinde olub, Ermenice tercümesi ‘Halkidona Konsili’nin Reddi’ adıyla yayınlanmıştır. Eftihianistler Hermopolisli İşaya ve Theofilos’a karşı İstanbul’a yazılan mektubdan alıntıları Kilise Babaları’ndan bir demet (florigerum) izler. Bu mektubun tamamı Zacharias ve Suriyeli Mikhail (Kroniğinde) tarafından muhafaza edilebilmiştir. Aynı şahıslara karşı ikinci mektub. Monofisitler’e bağlanan Katholik piskoposların, rahiblerin ve keşişlerin mânevî tedâvîleri üzerine Bütün Mısır’a, Thebes’e ve Pentapolis’e gönderilen iki mektubdan ekstreler. Halkidona Sinod’una Leo Tome’a reddiye. Bu, 454-460 seneleri arasında iki bölüm hâlinde yazılmıştır.
Diofisitler’in (Çift Tabiatçılar-Katholikler) komünyonundan dönerken Mukaddes Timothy tarafından başvurulan kısa dua. Kont Rustıcus aracılığıyla imperator Leo’ya gönderilen, Timothy’nin imânını (detaylarıyla) teşhir eden yazı. Timothy’nin Leo’ya, Diomidi (Diomede) aracılığıyla gönderdiği aynı mâhiyetteki bir bir niyâzı. Bunu dile getiren Anastasius’tur. Timothy Aelerus’un şahadetleri Latince’ye Gennadius Massil tarafından tercüme edilmiştir. Timothy’nin eserlerinin Koptça (Kıptîce) listesinde Neşideler Neşidesi’nden de bahsedilir. "Πληροφορία-Plerophoria: Mâlûmat"ta da Kilise tarihine yer vermiştir. İskenderiyeli Peter Mongus (Peter Mongus of Alexandria)’ın Kıptîce mektubatı pek sahih değildir. Bu mektubatın tamamı Ermenîce olarak yayınlanmıştır. İskenderiyeli Peter Fullo’ya (Peter Fullo of Alexandria) atfedilen mektub ise büyük ihtimalle sahtedir. İskenderiye patriği Timothy IV, (517-535), bir ‘Antirrhetica-Αντίρρηση: İtiraz(lar manzumesi) oluşturmuştur. İskenderiye patriği Theodosius, (10-11 Şubat, 535, ve Temmuz 535- 537) iki mektub bırakmıştır. Theodosianlar adı da verilen İskenderiye Severianları, onu, Gaianiteler’den ayırır. Gaianus onun dürüst düşmanıdır. Gaianus ise yazılı belge bırakmamıştır. Severus: Monofisit yazarlar arasında en meşhurur ve en verimlisi, Antakya Patriği Severus’tur (512-518). Severus 538 senesinde ölmüştür. Severus’un hayatına ilişkin ilk dönemleri arkadaşı Zacharias Skolastikus kaleme almıştır; tam bir biyografi ise ölümünden sonra, Manastır baş keşişi John tarafından kaleme alınmıştır. Severus önceleri manastır hayatına bağlanmıştı. Severus, Pisidia’daki Sozopolis’te doğdu. Babası şehrin senatörüydü ve 431 senesinde Efes Konsili’ne iştirak eden Sozopolis piskoposunun soyundan geliyordu. Babasının ölümünden sonra, İskenderiye’ye ‘Rhetoric-Belâgat ve Hitâbet ilmi’ tahsil etmeye gönderildi. Severus henüz ‘catechumen-Hristiyanlığa inkisâb etmemiş, vaftizlik öncesi dönemde olan’ biriydi. Zacharias, öğrenci-arkadaşı, onun Rhetorik ilmindeki dehâsını ve büyük ilerlemesini tesbit etti. Eski ‘Oratörler’in (Hatibler) üzerinde, hayranlık uyandırıcı bir hitâbet seviyesine kısa sürede ulşamıştı. Hatib Libanius’un bile fevkinde bir noktadaydı. Zacharias onu, Libanius ile St. Basil’in yazışmalarını ve Nazianzalı Aziz Gregory’nin (St. Gregory of Nazianzus) eserlerini okumaya yönlendirdi. Böylelikle Severus, Hristiyan hatibliğinin gücüyle donandı. Severus bilâhare 486 senesinin sonbaharında Berytus’a hukuk tahsili için gitti. Bir yıl sonra Zacharias da onun yanına geldi. Severus, burada, putlara tapınmakla ve büyü san’atıyla alâkadar olmakla suçlandı ve Zacharias, ağırlıklı olarak Mısır’daki Menuthis idollerinin (putlarının) hazineleriyle ve Berytus’taki Nekromansi (ölülerden gelecekle iligili bilgi edinme) ve sihir ustalarının ilginç hikâyeleriyle alâkasını bildiği hâlde, bu iftirayı endirekt bir biçimde reddetti. Zacharias onu itibârî gücüyle etkilemeye devam etti ve her Cumartesi Pazar öğleden sonraları Kilise Babaları üzerinde yoğunlaşması mevzuunda iknâ etti. Severus vaftiz olma konusunda iknâ oldu. Zacharias ise onun vaftiz babası olmayı reddetti. Bunun sebebi ise, Finikia (Phoenicia) piskoposları irtibat kurmayı Kabul etmediğini ilân etmesiydi. Böylece, Evagrius onun vaftiz babalığını kabul etti ve Severus, Tripoli-Leontius’taki Şehid Kilisesi’sinde vaftiz oldu. Meşhur keşiş İberialı Peter’in 488’de ölüm haberi geldiğinde, Zacharias ve diğer bazıları onun Beith-Aphthonia manastırına girdile. Bu manastır Gaza limanındaydı ve Maiuma olarak da biliniyordu. İberyalı Peter oranın piskoposuydu. Zacharias bilâhare hukuk eğitimine geri döndü. Severus’un niyeti ise kendi memleketinde faaliyet yürütmekti fakat once Tripoli’li Aziz Leontius’un türbesini ve Emea’da bulunan Aziz Baptist’in (Hz. Yahya) başını ziyâret etti. Oradan Quds’e (Jerusalem) geçti ve mukaddes yerleri ziyâret etti. Orada, hâl-I hazırda Maiuma’da keşiş olan Evagrius’la buluştu. Bütün bunlar Severus’u tatmin etmedi ve Eleftheropolis çölünde inzivâya çekildi. Daha sonra, aralıklarla, Romanus’ta inşâ edilen manastırda yaşadı. Gaza limanındaki ‘Laura’ya (Yunanca, Orthodoks Hristiyan Manastırı) döndü. Sükûneti, ‘Acephali’ (Başsızlar) tarikatinin eski lideri Nephalius’un tavrıyla bozuldu. Nephalius, öncelikle İskenderiye’ye doğru yürümeye hazır 30 bin keşişe sahib olunması gerektiğini, Peter Mongus’un 482’nin sonunda Henoticon’u (Χαινοτικονιο) böyle kabul edip patrik olduğunu söyledi. Bilâhare Nephalius once en ılımlı Monofisitler arasına sonra da Katholikler’e katıldı ve Halkidone Konsili’ni Kabul etti. 507-8 dolaylarında Maiuma’ya geldi ve Severus’a karşı vaazlar Verdi ve keşişleri inzivâhânelerinden attırmayı başardı. Severus 200 keşişle berâber İstanbul’a gitti ve orada 3 sene kaldı. Orada imperator Anastasius’u etkisi altına aldı ve imparatoru Katholikler’e ve Acephaliler’e karşı örgütledi. Ondan, 511’de ölen patrik Macedonius’un halefi olarak bahsedilmeye başlandı. Yeni patrik Timotheus, Severus’un gözüne girdi. Bir sonraki sene, Flavian’ın halefi olarak Antakya Patrikliğine atandı (6 Kasım 512). Flavian, imparator tarafından, Monofisitler’e yeterli imtiyâzları vermediği gerekçesiyle, Arabistan’a sürüldü. Kudüslü Elias ve birçok piskopos Severus’u patrik olarak tanımayacaklarını bildirdi. Mamafih, İstanbul ve İskenderiye’de destekleniyordu ve Elias azledildi. Severus çok aktif bir başpiskoposluk yürüttü ve bir yandan da bir keşiş hayatı sürdürdü. Sarayındaki bütün banyoları ve mutfakları iptal etti. Justinianus’un tahta çıkışıyla birlikte 518 senesinin Eylül’ünde görevinden azledildi. Bu sıralarda İstannbul, Batı’yla ‘Reunion’a (Yeniden Birlik) hazırlanıyordu. İskenderiye’ye gitti. Justinianus’un hüqümdarlığında, Monofisitler’in himâyesi Theodora’ya verildi ve bu onların umutlarını biraz arttırdı. Severus İstanbul’a gitti ve orada zâhid bir patrik olan Anthimos’la dostluk kurdu. Bu patrik, Severus’la ve İskenderiyeli Theodosius’la daha evvelden mektublaşıyordu. Bu patrik, Papa Agapetus’un 536’daki İstanbul ziyâreti sırasında ‘heretik-sapkın’ yaklaşımından dolayı azledildi. Onun halefi Mennas aynı sene, Papa’nın İstanbul’dan ayrılışının hemen akâbinde 69 piskoposun katıldığı büyük bir Konsil düzenledi. Mennas, imparator Justinianus’un zihninin Orthodoks olduğunu biliyordu. Konsil’de şöyle konuşuyordu: ‘Bildiğiniz gibi bizler Apostolik (Havarîsel) Ruhanî Daire’yi tâkib ediyor ve ona itaat ediyoruz. Ve, onun irtibat kurduğuyla irtibat kuruyor, onun mahkûm ettiğini mahkûm ediyoruz’. Bu bakış açısından, Severus’a karşı bir Orthodoks muhâlefeti görebiliyoruz. Syria Secunda’nın 7 piskoposundan bir ve Filistin ve Syria Secunda’nın 67 manastırından 2 dilekçe imparatora ve Konsil’e ulaştı. 518’deki eski dilekçeler tekrar edilmişti. Cezâlar ağır oldu: katliamlar, hapishâneler, zincire vurulmalar. Sebeb ‘Sapkınlık!’. Severus Mısır’da inzivâya çekildi. 8 Şubat 538’de öldü. Üzerindeki elbiselerle bile yıkanmayı reddetti. Ölümünden sonra bazı mucizeler görüldüğü söylendi. Yakubî (Jacobite) Kilisesi tarafından da, kiliselerinin temel ulemâsından ve kurucusularından biri olarak kutsandı. |