ÇİNİCİLİK:
Kütahya şehrinin kurucusu olan Frigler daha sonra Roma Bizans ve Selçuklular zamanında devam eden çanak çömlek süsleme ve işlemeciliğe tahriben ilk Osmanlı çinileri 14. yy da İznik çiniciliğinin gerilemesi üzerine KÜtahya'da gelişmiştir. Kütahya çiniciğini süsleme sanatı dokukma motiflerinden esinlenmiştir. İlk Osmanlı çinileri çömlek kili olan kırmızı hamurdandır. Bu çinilere ak-astar çekilmiş , üzerine renkli motifler çekilerek sırlanmıştır. Daha sonra 16.yy da bu tekniğin yerini sır altı tekniği yer almıştır. Bu teknik Kütahya çiniciliğinde önemli aşamadır. Sır altı tekniğinde mavi , lacivert ve beyaz renkler kullanılmış , çiniler ak hamurdan yapılmıştır. Bu özellikler Kütahya çinisini İznik çinisinden ayıran önemli özelliklerdendir. Süsleme sanatı olarak daha küçük çiçekler , damarlı yapraklar , s biçimi motifler ve kanca yapraklar kullanılmıştır.
Evliya Çelebi seyehatnamesinde o dönemde 34 çini atelyesi olduğunu yazmaktadır. Bu yılarda Kütahya ve bir çok şehirde Camiler ve binalar Kütahya çinileri ile süslenmiştir. Günümüzde kjüçüklü büyüklü 100'ün üzerinde atelyede çini üretilmekte olup 1980 'li yıllardan itibaren Turizm'e bağlı olarak çok hızlı bir gelilme göstermiştir. Dünyada ilk toplu sözleşme 13 Temmuz 1799 yılında Vali Ali Paşanın huzurunda çalışanlar ile çini üreticileri arasında yapılmıştır.
PORSELEN:
Yıllardır sürdürülmekte olan Porselen üretiminde, gelişmiş teknolojilerin uygulanmaya başlanmasıyla, yüksek verim ve kalite elde edilmiştir. Kütahya'da porselen üretimi, pek çok kişiye iş imkanı sağlamıştır. Fakat son yıllarda yaşanan global kriz nedeniyle porselen üretiminde gerileme görülmüştür.
Porselen üretimi için temiz hammadde yerel kaynaklardan, kaolin ve özel kil yurt dışından ithal yoluyla temin edilmektedir. Dünya standartları seviyesine ulaşan Kütahya porseleni bir çok yabancı ülkeye, çeşitli markalar altında ihraç edilmektedir.