7 / 24 İNTERAKTİF KAMPÜS |
|
YIL 1 AY 2 |
28 EYLÜL 2000 |
BEDAVA |
ABU DHABI FONU Abu Dhabi Hükümeti tarafından 1971'de kredi açma, garanti sağlama veya önemli projelere katılma biçiminde Arap ülkelerine ekonomik yardımda bulunmak amacıyla kurulmuş bir kuruluştur. |
ABU DHABI FUND FOR ARAB ECONOMIC DEVELOPMENT |
ACENTA Acentalık sözleşmesi çerçevesinde, faaliyet gösterdikleri mahalde, sadece sermaye piyasası araçlarına ilişkin alım ve satım emirlerinin aracı kuruma iletilmesine ve gerçekleşen emirlerin tasfiyesine aracılık eden gerçek kişi veya ticaret şirketleridir. |
AGENT |
ACİZ Vadesi gelmiş borçlarını ödeyememe durumudur. Alacaklı borçlunun borcunu ödeyemeyecek durumda olduğunu belirterek mahkemeye başvurabilir. Borçlu da, acz içinde olduğunu ileri sürerek mahkemeden iflasını isteyebilir. Bu durumda, alacaklının borçlunun iflas istemine karşı çıkması geçersizdir. |
INSOLVENCY |
ACP ÜLKELERİ Lomé Anlaşması gereğince, Avrupa Ekonomik Topluluğu ile "ortaklık ilişkisi" kuran Afrika, Karaib ve Pasifik ülkelerini kapsamaktadır. Bu ülkeler, ilksel ürünlerin ihracatından sağladıkları gelirlerde görülebilecek istikrarsızlığı önlemek için finansman sağlama konusunda AET'ye başvurabilirler. Ayrıca bu ülkelerin mamul malları ve bazı tarımsal ürünlerin AET üyesi ülkere girmesi de anlaşma gereğince serbesttir. |
AFRICAN, CARIBBEAN AND PACIFIC COUNTRIES |
ACYO İki anlama gelmektedir. Biri, döviz işlemlerinde herhangi bir paranın kambiyo değeriile itibari değeri arasında fark iken; diğeri de kredi işlemleri nedeniyle müşterilerden tahsil edilen tüm giderlerdir. |
AGIO |
ACYO FAİZ TEORİSİ Gelecekte satın alınması mümkün olabilecek malları ve hizmetleri hemen satın alabilmek için ödenmesi gerekli olan faizli primi açıklayan teoridir. |
AGIO THEORY OF INTEREST |
AÇIĞA DAYALI HARCAMA Ekonominin durgunluk veya daralma dönemlerinde, ekonomiye bir hız kazandırmak amacıyla uygulanan bu politika ile toplam talep artırılarak, depresyondan çıkılması hedeflenir. |
DEFICIT SPENDING |
AÇIK "Bütçe açığı", "para ile ifade edilen açık" ve "borç ile alacak arasında fark" olarak üç ayrı anlamı kapsar. |
DEFICIT |
AÇIK ARTIRMA Alıcılar arasında rekabet yaratmak suretiyle, satın alınacak nesneye en yüksek fiyatı verecek alıcıyı bulmak için uygulanan bir satış yöntemidir. Açık artırma ile elde edilecek hasılat, yaşanan ekonomik koşullar ile doğru orantılı olup, ekonomik genişleme dönemlerinde yüksek fiyatlara alıcılar bulunurken, ekonomik daralma dönemlerinde bunun tersi olmaktadır. |
OPEN BINDING |
AÇIK BONO Tutarı ve hamili belirtilmeden, sadece açığa imza atmak suretiyle düzenlenmiş bonodur. |
BLANK BILL |
AÇIK EKONOMİ İthalat ve ihracat üzerinde hiçbir sınırlanmanın bulunmadığı veya faktör hareketlerinin karşılıklı olarak serbest olduğu ekonomidir. |
OPEN ECONOMY |
AÇIK EKSİLTME Satıcılar arasında rekabet yaratmak suretiyle, satın alınacak nesneye en düşük fiyatı verecek fiyatı verecek satıcıyı bulmak için uygulanan bir yöntemdir. |
AUCTION BY UNDERBIDDING |
AÇIK FİNANSMAN Açık finansman, devletin kasıtlı olarak harcamaları gelirlerden daha yüksek bir düzeyde tutma durumudur. Bütçe açığının yapılan borçlanmalarla kapatılması biçiminde ortaya çıkan bu yöntem, istihdamı artırmak ve ekonomik hayatı canlandırmak için uygulanır. |
DEFICIT FINANCING |
AÇIK İŞSİZLİK Kişilerin çalışma arzusu ve iktidarında olduğu halde, kendi idareleri dışında işsiz kalma durumudur. |
OPEN UNEMPLOYMENT |
AÇIK KABUL Düzenleyenin imzasının bulunmadığı bir poliçenin, muhatap tarafından kabul edilmesidir. Muhatabın poliçeyi satın alıp imzalaması ile poliçe geçerlilik kazanır. |
ACCEPTANCE IN BLANK |
AÇIK KREDİ Müşteriye duyulan güven nedeniyle, sadece bir imza karşılığı açılan kredidir. Açık kredi uygulamasında, kefalet veya teminat istenemez. Açık krediden yararlanan kişi alacaklıya karşı, yasalara göre tüm mal varlığı ile sorumludur. |
OPEN CREDIT |
AÇIK PAZAR Tekelleşmenin ve alım satım işlemlerinde piyasa dışı müdahalelerin olmadığı piyasalardır. |
OPEN MARKET |
AÇIK PİYASA İŞLEMLERİ Toplam harcamaların değiştirilmesi amacıyla, merkez bankalarının piyasaya girerek gerçekleştirdiği tahvil alım ve satım işlemleridir. Bu işlemler aracıığıyla para arzının, faiz haddinin, yatırımların denetim altına alınmasına ve toplam harcama hacminin daraltılmasına veya genişletilmesine çalışılır. |
COURT OF JUSTICE |
AÇIKLANMIŞ TERCİHLER TEOREMİ Tüketici dengesini analiz etmek için, değişik fiyat-gelir alternatifleri karşısında tüketicilerin gerçek tercihlerine dayandırılarak yapılır. |
TEOREM OF REVELAED PREFERENCES |
AD VALOREM VERGİ Ad Valorem vergi, malların fiziksel ölçülerine (kilo, litre, metrekare,vb.) göre değil, değerleri üzerinden ve belirli bir yüzdeye göre hesaplanan vergidir. Bu tip vergilere, "değer esasına dayandırılan vergiler" denilmektedir. |
AD VALOREM TAX |
ADİ HİSSE Yasa ve esas sözleşmede belirtilen normal haklardan başka hakları elde etmeye imkan tanımayan hissedir. Imtiyazlı hisse senetleri, değiştirilebilir hisse senetleri, itibari değersiz hisse senetleri ve kabili itfa hisse senetleri dışında kalan tüm senetler, adi hisse hükmündedir. |
ORDINARY SHARE |
ADİ SENET Bir borç ve hak doğurmak veya bir borcu ya da hakkı kanıtlamak amacıyla oluşturulan borçlunun imzasnı içeren belgedir. Resmi senetler, yarı resmi senetler ve özel senetler olarak düzenlenirler. Düzenlenmekteki amaçları bakımından da, bir hak veya borcu yaratan senetler ve bir hak veya borcu yaratmamakla beraber, böyle bir unsurun varlığını kanıtlayan senetler olarak sınıflandırılırlar. |
NOTE |
ADİ ŞİRKET İki veya daha fazla kişinin, ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, belirli bir ortaklık sözleşmesiyle kurdukları şirkettir. Adi şirketlerin hükmi kişilikleri, ünvanı ve ikametgahı bulunmamaktadır. Iflasa da tâbi değildirler. Ayrıca, adi tirketlerin ticaret siciline kaydedilmelerine gerek yoktur. |
PARTNERSHIP |
AET ADALET DİVANI Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun hukuki sorunlarıyla ilgilenen bu organ, Roma Anlaşması'nda yer alan hükümlerin yorumlanması, uygulanması gibi nedenlerden doğabilecek sorunları hukuka uygun bir biçimde çözmek amacıyla kurulmuştur. |
COURT OF JUSTICE |
AET BAKANLAR KONSEYİ Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun karar organı olup, Roma Anlaşması'ndan kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmesini sağlamak ve üye ülkelerin iktisat politikalarının uyumlulaştırılmasına katkıda bulunmakla görevlidir. |
THE COUNCIL |
AFRİKA GELİŞME BANKASI Bağımsız Afrika ülkelerinin ekonomik gelişimine katkıda bulunmak amacıyla 1964 yılında kurulmuş olan bölgesel nitelikli uluslararası bir bankadır. Önceleri bankaya sadece Afrika ülkeleri üye olurken, 1982 'de yapılan bir değişklikle diğer ülkelere de bankaya üye olma hakkı tanınmıştır. |
AFRICAN DEVELOPMENT BANK |
AFRİKA İKTİSAT KOMİSYONU Birleşmiş Milletler'e bağlı olan ve Afrika'nın bölgesel ekonomik sorunlarıyla ilgilenmek amacıyla 1958'de kurulmuş bir komisyondur. Ticaret, doğal kaynaklar ve sanayileşme ile fiziksel planlama alanlarında faaliyet gösteren alt komiteler şeklinde örgütlenmiştir. |
ECONOMIC COMMISION FOR AFRICA |
AFRİKA MERKEZ BANKALARI BİRLİĞİ Afrika kıtası ülkeleri arasında parasal konularda işbirliği yapmak üzere 1968'de kurulmuş bir kurumdur. |
AFRICAN ASSOCATION OF CENTRAL BANKS |
AĞIRLIKLI ORTALAMA Dizi içindeki her bir terimin, belirli bir ağırlıkla ayrı ayrı çarpıldıktan sonra alınan toplamın, ağırlık toplamına bölünmesi ile elde edilen ortalamadır. Ağırlıklı ortalamalar, deskriptif istatistik analizlerde, özellikle indeks hesaplamalarında yaygın bir biçimde kullanılırlar. |
WEIGHTED AVERAGE |
AKREDİTİF Bir bankanın belirli bir miktar ve belirli bir süre için, üçünçü bir kişi lehine, nezninde kredi açması için yabancı ülkelerdeki muhabir bankaya gönderdiği bir tür mektuptur. |
LETTER OF CREDIT |
AKTİF PARA DEPOSU Bir ekonomide, belirli bir dönemde, itlem ve ihtiyat motivleriyle talep edilen toplam para tutarıdır. |
ACTIVE MONEY DEPOTS |
ALACAK SENEDİ Bir kişinin (gerçek ya da tüzel) diğer bir kişiden alacağı olduğunu belirten hukuki belgedir. Başlıca alacak senetleri şunlardır: a) adi alacak senetleri (tüccar olmayan kişiler rasında düzenlenen ve Borçlar Kanunu hükümlerine tâbi olmayan senetler); b) ticari alacak senetleri (bono, çek, poliçe, fatura, konşimento, havale senedi, makbuz senedi, vb.); c) resmi alacak senetleri (devlet tahvilleri, hazine bonoları, vb.) |
NOTE RECEIVABLE |
ALÂMETİ FARİKA Malın yapıldığı fabrikayı veya ilgili malı üretenlerin, satanların kimliğini açıklamaya ve benzerlerine karıştırımamasına yarayan her türlü işaret ve damgaya verilen addır. Işletmeci alâmeti farika sayesinde tüketiciye çok daha kolay ulaşır. |
TRADE MARK |
ALICI PİYASASI Arzın talebi aştığı ve tüketicilerin fiyatı belirleyebildiği piyasa biçimidir. Eğer tüketiciler, düşük olan bir fiyat üzerinden almaya hazırlarsa, piyasa aniden satıcıların fiyatı belirlediği bir piyasa durumuna gelebilir. |
BUYER'S MARKET |
ALICI TEKELİ Endüstride çok sayıda üretici veya satıcı bulunmasına karşılık tek bir tüketici veya alıcının varolması durumudur. Bu tip piyasalarda, alıcı firma marjinal hasılasını marjinal kaynak maliyetine eşitleyen miktarda kaynak kullanarak kârını maksimuma çıkarabilir. |
BUYER'S MONOPOLY |
ALIM VERGİSİ Perakende satışlarda ya da bundan önceki bir aşamada tahakkuk ettirilen vasıtalı vergidir. |
PURCHASE TAX |
ALIT KURU Dövizin para otoriteleri tarafından saptanan alış fiyatıdır. Türkiye'de efektif ve efektif olmayan dövizler için farklı alış kurları uygulanmaktadır. |
BUYING RATE |
ALİENASYON KATSAYISI İki istatistik serisi arasında ilişki bulunmaması durumunun ölçüsüdür. |
ALIENATION COEFFICIENT |
ALONJ Bono, çek ve poliçenin arka yüzünde işlem yapmak için yer kalmadığı zaman, yapılacak işlemler için bono, çek veya poliçeye eklenen kağıt parçasıdır. Alonj üstüne yapılacak işlemler hukuksal açıdan senet üzerinde yapılanlar ile aynı hükümlere tâbidir. |
ALONGE |
ALTERNATİF MALİYET Alternatif maliyet, bir projenin gerçeklettirilmesinde kullanılan faktörün başka alanda kullanılma fırsatından vazgeçilerek katlanılan maliyetttir. Firma dışından sağlanan bir üretim faktörünün alternatif maliyeti, bu faktörün fiyatıyla ölçülür. Eğer faktör firmanın kendi bünyesinde ise, bu durumda alternatif maliyet o faktörün satılabilme veya kiraya verilebilme fiyatı olacaktır. |
ALTERNATIVE COST |
ALTILAR Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu, Avrupa Atom Topluluğu ve Avrupa Ekonomik Topluluğunu kuran altı ülke: Almanya, Fransa, İtalya, Hollanda, Belçika ve Lüxemburg. |
GROUP OF SIX |
ALTIN ANKESİ Merkez bankalarının ihtiyat amacıyla kasalarında bulundurdukları altın stokuna verilen addır. Genellikle, ulusal paranın değerini desteklemek ve dış ödemelerde kullanılmak için bulundurulur. |
GOLD ENCAISSE |
ALTIN GİRİŞ / ÇIKIŞ NOKTALARI Altın para sisteminin geçerli lduğu bir ülkede döviz kurları ülkeye altın giriş (ithal) ve altın çıkış (ihraç) arasında bulunur. Eğer ülkedeki döviz kuru, altının fiyatı ile ambalaj, sigorta ve ulaştırma giderlerinin toplamından fazla ise, ülke dışına ödemeler döviz yerine altınla yapılır. fakat, ülkedeki cari döviz kuru, altının fiyattan ambalaj, ulaştırma ve sigortalama giderleri düşüldükten sonra kalan miktardan az ise, yabancılar ödemeyi döviz yerine altınla yaparlar. |
GOLD EXPORTING / IMPORTING POINTS |
ALTIN HAVUZU Altın fiyatındaki yükselmeyi belirli bir tavan seviyede sınırlamayı amaçlayan ülkelerin ( ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, Belçika, Hollanda, İsviçre) 1961'de kurmuş olduğu bir organizasyon olup, 1967'de Fransa'nın ayrılmasından sonra dağılmıştır. |
GOLD POOL |
ALTIN KAYDI Borcun ana para ve faizinin hesaplanmasında, altın değerinin ölçü alınmasını öngören ve sözleşmede açıkça belirtilen bir husustur. |
GOLD CLOSE |
ALTIN PİYASASI Değerli bir maden olan altının, alıcıların ve satıcıların bir araya geldiği, alım-satım işleminin yapıldığı, fiziki ve fiziki olmayan mekandır. Altın piyasası, uluslararası parasal sistemde altının rezerv statüsünde olmasından dolayı kabul edilir bir öneme sahiptir. Uluslararası bir parasal krize girildiğinde, altına olan talebin arttığı ve altın fiyatlarının yükseldiği görülür. |
GOLD MARKET |
ALTIN TRANŞI POZİSYONU Uluslararası Para Fonu'na üye bir ülkenin, bu kuruluşta bulunan mevduatının altın-konvertibl paralardan oluşan bölümüdür. Üye ülkenin dış ödemeler bilançosu olması durumunda herhangi bir sınırlamayla karşılaşmaksızın serbestçe kullanabileceği dilimini (tranşını) ifade eder. |
GOLD TRANCH POSITION |
ALTINA ENDEKSLİ BONO VE TAHVİLLER Ana senet ve kuponların değerlerinin, altın fiyatlarına endekslendiği bono ve tahvillerdir. Burada, altın fiyatlarının enflasyonun etkisini ortadan kaldıracağı düşüncesi geçerlidir. Kârlılık dikkate alınmaz. bu yüzden, altyapı yatırımları kamusal yatırım niteliği taşırlar. |
GOLD BONDS |
ALTIN-PARA STANDARDI Bu sisteme göre, para birimi altın cinsinden tanımlanmıştır. Altın alım-satımı sabit bir kur üzerinde serbesttir. Altın ihracatı ve ithalatı serbesttir. Altın standardında, her ülke kendi parasını altına göre sabit bir oran üzerinden değerlendirdiği için, çeşitli ülkelerin paraları arasında da sabit bir kur oluşmuş olur. |
GOLD-MONEY STANDARD |
ALTYAPI Bir ülkede kamu yararına kullanılan sermaye varlıklarının (ulaştırma, enerji, iletişim sistemleri, vb.) tümüne verilen addır. Bu terim bazen ülkedeki beşeri sermayeyi de içermektedir. |
INFRASTRUCTURE |
ALTYAPI YATIRIMLARI Dolaysız olarak mal ve hizmet üretmemekle beraber, neden oldukları dışsal tasarruflarla diğer yatırımları uyaran ve genellikle ulaştırma, enerji, eğitim, vb. alanlara yapılan yatırımlara verilen addır. |
INFRASTRUCTURAL INVESTMENT |
AMBARGO Belirli bir mal veya hizmetin ihraç ve ithaline getirilen yasaklamadır. |
EMBARGO |
AMORTİSMAN Bir firmada, bir yıldan daha fazla süre kullanılacağı düşünülen ve herhangi bir biçimde değerden düşmesi söz konusu olan ekonomik değerlerde( taşınmazlar, makine, teçhizat, vb.), oluşacak değerlerin bir yıl içinde uğradıkları değer kayıplarının üretilen malların maliyet tutarlarına ya da söz konusu kayıpların o yılın giderlerine yazılması amortismanı oluşturur. |
DEPRECIATION AMORTISATION |
AMORTİSMAN FONU Düzenli ödemeleri gerçekleştirmek (bir borcun ödenmesi, bir makinenin yenilenebilmesi, vb.) amacıyla oluşturulan fondur. |
SINKING FUND |
AMORTİSMAN KARŞILIKLARI Sermaye mallarının zaman içinde aşınma, eskime yıkıma uğrama gibi nedenlerle elden çıkmasına karşılık olarak ayırılan paylardır. |
CAPITAL CONSUMPTION ALLOWANCES |
ANA PARA Üzerinden faiz hesaplanacak olan esas para veya ödünç olarak verilen paranın aslı (Re'sül-mal) anlamlarına gelmektedir. |
PRINCIPAL CAPITAL |
ANDEAN PAKTI Bolivya, Ekvator, Peru, Şili ve Kolombiya'nın 1969'da yaptıkları bir anlaşma sonucu kurdukalrı gümrük birliğidir. 1974'te Venezuella'da katılmıştır. Anlaşmaya göre, Pakt'a üye ülkeler arasında ticaret serbest olacak ve üçüncü ülkelere karşı da ortak bir gümrük tarifesi uygulanacaktı. |
ANDEAN PACT |
ANKES Taahhütleri yerine getirmek için hazır bulundurulan paradır. Ayrıca emisyon yapmaya yetkili bankaların çıkardıkları banknotlara karşılık kasalarında hazır bulundurdukları gümüş ve altın paraların toplam mevcuttur. |
ENCAISSE |
ANKES ORANI Bir bankanın mevduatı ile her an ödemeye hazır bulunduğu likit aktif arasındaki orandır. Bu oran genellikle, ilgili ülkedeki yasak mevzuat ile düzenlenir. Bu düzenleme ekonominin genel gelişimi doğrultusunda yapılır. |
ENCAISSE RATE |
ANTI-DAMPING VERGİ İthalatçı ülkelerin, yerli ürünlerini korumak için koydukları bir tür gümrük vergisidir. |
ANTIDUMPING DUTY |
ANTI-TRÖST UYGULAMALAR Piyasanın rekabetçi özelliklerini kaybetmemesi için, tekellere veya piyasada yapılmakta olan sınırlandırıcı faaliyetlere karşı yürürlüğe konulmuş uygulamalardır. İlk tröst uygulama, 1890 yılında Sherman Anti-Tröst Kanunu ile ABD'de gerçekleştirilmiştir. |
U.S.ANTI-TRUST LAWS |
ANTREPO Gümrük vergisine konu olup, henüz vergi ve resimleri ödenmemiş malların korunduğu, gerekiyorsa küçük tamamlayıcı işlemlerin yapıldığı gümrük binalarına yakın olan bir tür depodur. |
WAREHOUSE |
ARACI KURUM Sermaye piyasası faaliyetlerinde bulunmak üzere, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından aracılık yetkisi verilmiş anonim ortaklıklardır. |
STOCK BROKER |
ARAMAL Bir malın üretiminde, ne ilk aşamada kullanılan, ne de son ürün olan maldır. Aramal, başka bir malın üretiminde girdi olarak kullanılmak üzere üretilir. Bir malın hem aramal, hem de son ürün olması da mümkündür. |
INTERMEDIATE GOODS |
ARAP ORTAK PAZARI Arap Birliği'ne dahil ülkelerce imzalanan bir anlaşma ile 1 Ocak 1965'te kurulmuş ekonomik bir birliktir. Pazarın kurulması ile, tarımsal ürünler ile hammaddeler alanında dış ticaretteki sınırlamalar kaldırılmıştır. Sanayi ürünlerindeki kısıtlamaların kaldırılması içinde çalışmalar sürdürülmektedir. |
ARAB COMMON MARKET |
ARAP PARALARI BİRİMİ Oniki Arap ülkesi parası cinsinden tanımlanarak 1974'te yaratılmış bir para birimidir. ARCU olarak anılır. Yaratılmasındaki amaç, Arap paraları cinsinden ifade edilen hisse senedi ve tahvilllerin alım satımında ortak bir değer standardı işlevi görmesidir. Fiili değeri, sekiz Arap parasının ABD Doları karşısındaki değerini yansıtacak şekilde hesaplanmaktadır. Kullanımı oldukça sınırlıdır. |
ARAB CURRENCY-RELATED UNIT |
ARAP-TÜRK BANKASI Türk, Libya ve Kuveyt sermayesi ile 1977 yılında kurulmuş bir bankadır. Kuruluş amacı, ilgili ülkelerin birbirleri ile olan ticari ilişkilerini finanse etmektir. |
ARAB-TURKISH BANK |
ARAŞTIRMA-GELİŞTİRME HARCAMALARI Temel araştırma, uygulamalı araştırma ve geliştirme gibi faaliyetler için yapılan harcamalardır. Temel araştırma, önceden planlanmış, belirli ticari bir amacı olmayan bir faaliyet türüdür. Uygulamalı araştırma, belirli bir ticari hedefe ulaşma veya bir buluşu kâr getirici duruma sokma falliyetidir. Gelittirme ise, mevcudun daha yetkin bir duruma getirilmesine yöneliktir. |
RESEARCH AND DEVELOPMENT EXPENDITURES |
ARAZİ VERGİSİ Ülke sınrları içinde bulunan arsa ve araziler üzerinden alınan vergidir. Vergi mükellefi arazi sahibi, varsa intifa hakkı sahibi veya araziye malik gibi kullanandır. Arazinin değeri, verginin matrahını oluşturur. Arsa ve araziler için yasa gereği farklı vergi oranları uygulanmaktadır. |
LAND TAX |
ARBİTRAJ Fiyat farklarından yararlanmak amacıyla para, kıymetli maden, tahvil ve hisse senedi alıp satma işlemidir. |
CAPITAL CONSUMPTION ALLOWANCES |
ARİTMETİK DİZİ Her bir terimin bir önceki veya bir sonraki terimden olan farkının değişmeyip anı aldığı sayı dizisidir. |
ARITHMETIC PROGRESSION |
ARİTMETİK ORTALAMA Ortalaması alınacak sayıların toplamının, toplam terim adedine bölünmesi ile bulunan değerdir. |
ARITHMETIC MEAN / AVERAGE |
ARTAN GETİRİ Kullanılan girdi miktarının artırılması sonucu, üretim miktarında meydana gelen artışın girdi miktarındaki artıştan oransal olarak daha büyük olması durumudur. Eğer girdi miktarındaki artış üretimdeki artışa eşitse, sabit getiri; artış büyükse azalan getiri söz konusudur. Artan getiri durumunda ortalama maliya azından temel ihtiyaçlarını karşılayarak, yaşamalarına olanak tanıyan ve işveren tarafından ödenmesi zorunlu olan en düşük ücret düzeyidir. İşgücü arzının fazla olduğu özellikle az gelişmiş ülkelerde, ücretlerin belirli bir düzeyin altına düşmesini önlemek amacıyla yasal düzenlemeler çerçevesinde "en düşük ücret" saptamaları yapılmaktadır. |
MINIMUM WAGE |
ASİT-TEST ORANI Cari likit aktiflerinin (nakitler, hemen satılabilir tahviller, vb.) cari borçlara oranıdır. |
ACID-TEST RATIO |
ASLİ PARA Bir ülkede, o ülkenin banknot emisyonunda yetkili bankası, genellikle merkez bankası tarafından çıkarılan kağıt paralar ile hazine tarafından çıkarılan bozukluk paraların toplamıdır. |
BASE MONEY |
ASYA KALKINMA BANKASI Merkezi Filipinler'in başkenti Manila'da bulunan ve bölge ülkeleri arasında iktisadi işbirliğini geliştirmeyi amaçlayan bir kalkınma bankasıdır. Bankaya otuzbir Pasifik ve Asya ülkesi, ondört tanede Asya dışından ülke üyedir. Bankanın kaynakları genellikle bölgedeki yoksul ülkelere yardım etmek amacıyla kredi vermede kullanılmaktadır. |
ASIAN DEVELOPMENT BANK |
AŞINMA VE ESKİME Duran varlıklarda aşınma, yıpranma, bozulma, zaman geçmesi gibi nedenlerden oluşan değer kaybıdır. |
WEAR AND TEAR |
ATIRI ARZ Belirli bir piyasada, belirli bir fiyat düzeyinde üreticilerin satmaya hazır oldukları mal miktarının, tüketicilerin satın almaya hazır oldukları miktardan daha fazla olması sonucu ortaya çıkan durumdur. Aşırı arz durumunda, diğer şartlarda bir değişme olmamak şartıyla, üreticilerin satış fiyatlarını indirmesi ve talep miktarının artması ile belli bir süre sonra arz ve talebin eşitlenmesi beklenir. |
EXCESS SUPPLY |
ATIRI ISINMA Tam istihdam durumunda, gerçek kaynaklara olan talebin gittikçe artmakta olduğunu belirtir. |
OVER HEATING |
ATIRI TALEP Belirli bir piyasada, belirli bir fiyat düzeyinde tüketicilerin almaya hazır oldukları mal miktarının, üreticilerin satmaya istekli oldukları miktardan daha fazla olması sonucu ortaya çıkan durumdur. Aşırı talep durumunda, diğer şartlarda bir değişme olmamak şartıyla, talep edilen mal miktarı ile arz edilen mal miktarı birbirine eşit oluncaya kadar yükselir. Aşırı talep, ülke ekonomisinde de toplam mal ve hizmet talebininarzı aşan kısmını ifade etmektedir. |
EXCESS DEMAND |
AŞIRI TAM İSTİHDAM Ekonominin maksimum üretim kapasitesine göre, mal ve hizmet talebinin fazla olduğu, bu yüzden de mal ve emek piyasalarında enflasyonist baskıların ortaya çıktığı ortamdır. |
OVER FULL EMPLOYMENT |
ATIL KAPASİTE Bir üretim biriminde mevcut olup kullanılmayan kapasitedir. Ayrıca üretim miktarının üretim biriminin kapasitesinin altında olması durumunda, iki miktar arasındaki fark anlamına da gelmektedir. Atıl kapasitenin oluşmasındaki başlıca nedenler arasında, hatalı piyasa araştırmaları sonucu kurulmuş yüksek kapasiteleri, konjonktürel talep yetersizliklerini, hammadde teminindeki güçlükleri sayabiliriz. |
EXCESS CAPACITY |
ATIL PARA Kiti ve kuruluşların ellerinde fiilen bulunan para miktarının, belirli bir dönemde para piyasasının dışına çıkan veya alışverişlerde kullanılmayan bölümüdür. |
IDLE MONEY |
ATIL PARA DEPOSU Bir ekonomide belirli bir dönemde dolaşımdan çekilip, spekülasyon amacıyla nakit olarak bekletilen toplam para tutarıdır. |
IDLE MONEY DEPOTS |
AVANS Miktarı saptanarak ödemesi ileriki bir tarihte yapılacak olan bir borcun, söz konusu tarihten önce ödenen kısmı veya belirli bir süenin geçmesinden sonra geri alınacak parayı ifade eder. |
ADVANCE |
AVRUPA ATOM ENERJİSİ TOPLULUĞU 1956 yılında kurulan ve AET'nin kuruluşuna öncülük eden kuruluşlardandır. Ilk başta nükleer enerji arzını arttırmak amacıyla kurulmuştur. Fakat zaman içinde, enerji konusu ile ilgili olumsuz beklentilerin gerçekleşmemesi üzerine EURATOM'un günümüzdeki amacı, "nükleer enerjinin barışcıl amaçlarla kullanımını sağlamak" şeklinde değiştirilmiştir. |
EUROPEAN ATOMIC ENERGY COMMUNITY |
AVRUPA EKONOMİK İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ ABD'nın desteği ile kurulup, 1947-60 yılları arasında faaliyet göstermiş bir kuruluştur. OECC, İkinci Dünya Savaşı sırasında yıkıma uğramış B. Avrupa ülkelerinin ekonomilerini canlandırmak , ABD tarafından sağlanan fonların etkin bir biçimde dağıtımını gerçekleştirmek ve bu ülkeler arasında ticari ödemeleri kolaylaştırarak genişletmek amacı ile kurulmuştur. Bu örgüt (OECC), OECD'nin öncü kuruluşu olarak kabul edilebilir. |
ORGANIZATION FOR EUROPEAN ECONOMIC COOPERATION |
AVRUPA EKONOMİK TOPLULUĞU 25 Mart 1957'de Fransa, F. Almanya, İtalya, Hollanda, Belçika ve Luxemburg'un imzaladığı ve 1 Ocak 1959'da yürürlüğe giren Roma Anlaşması ile kurulan bir gümrük birliğidir. Üye sayısı İngiltere, İrlanda, Danimarka, Yunanistan,Portekiz ve İspanya'nında katılması ile onikiye çıkmıştır.TTopluluğun amacı, ortak bir pazarın kurulması, üye ülkelerin iktisat politikalarının zamanla birbirlerine yaklaştırılarak topluluk içinde ekonomik faaaliyetlerin en etkin biçimde gerçekleştirilmesi, yaşama standardının yükseltilmesi ve üye ülkeler arasında sıkı işbirliğinin sağlanmasıdır. Topluluğun faaliyetleri ise; üye ülkeler arasında malların, işgücünün ve sermayenin herhangi bir sınırlamayla karşılaşmaksızın serbest dolaşımını sağlamak; para, maliye ve kambiyo alanlarında ve tarımda üye ülkeler arasında ortak bir politika saptamak; topluluk dışı ülkelere ortak bir gümrük tarifesi uygulamak; ulaşım, enerji, vb. alanlarda ortak bir tutum saptamak; üye ülkelerin yasal mevzuatlarınıbirbirleriyle uyumlu duruma getirmektir. |
EUROPEAN ECONOMIC COMMUNITY |
AVRUPA HESAP BİRİMİ Avrupa Ekonomik Topluluğu içinde ortak bir rezerv fonu ve finansal destek sağlamk amacıyla yaratılan yapay bir para birimidir. EUROPAS ve EUA olarakta adlandırılmaktadır. Avrupa Hesap Birimi, 1971 öncesinde topluluk üyesi ülkeler arasında ABD Doları'nın altın değerine eşit bir para birimi olarak kullanılırken, 1971 ve 1973 para krizlerinden dolayı uygulamada işlevini yitirmiş ve 1975'ten sonra doların altın değerinden bağımsız olarak hesaplanmaya başlanmıştır. 1979 yılı başında uygulanması kararlaştırılan Avrupa Para Birimi ile özdet hale gelmittir. |
EUROPEAN UNIT OF ACCOUNT |
AVRUPA KOMİSYONU Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun yürütme organı olan Komisyon, AET'de bir hükümet gibi faaliyet göstererek, Bakanlar Konseyi'nin kararlarını yürütürve sonuçları hakkında Konseye bilgi verir. |
EUROPEAN COMMISSION |
AVRUPA PARA FONU Avrupa Para Sistemi'nin kurulmasını öngördüğü kuruluşun kurulma amacı, ödeme güçlüğü çeken AET üyesi ülkelere kaynak tahsisi sağlamaktır. EMF'nin ayrıca topluluk üyesi ülkeler arasında para politikalarını uyumlu duruma getirmek, dış ödeme güçlüğü çeken ülkelere kredi sağlamak, üye ülkelerden topladığı rezervler karşılığında onlara Avrupa Para Birimi (ECU) vermek gibi görevleri de mevcutur. |
EUROPEAN MONETARY FUND |
AVRUPA PARA SİSTEMİ Avrupa Ekonomik Topluluğu üyesi ülkelerin, aralarında parasal bir birlik kurmak amacıyla 1979 yılında gerçekleştirdikleri para sistemi, EMS adıyla da anılır. Topluluk üyesi ülkeler böyle bir sistem ile kur dalgalanmalarının önlenmesini, üye ülkeler arasında iktisat politikalarının daha kolay uyumlaştırılmasını ve fiyat düzeyinde istikrar sağlanmasını öngörmüşlerdir. Bunların gerçekleştirilmesi için ise sisteme, üye ülkeler arasında ortak bir para ve hesap birimiyle bağlantı kurulması ve bu ülkelere kaynak sağlanması için Avrupa Fonu'nun oluşturulması görevleri verilmiştir. |
EUROPEAN MONETARY SYSTEM |
AVRUPA PARA YILANI SİSTEMİ AET üyesi ülkelerin 1972 yılı itibariyle uygulamaya koydukları sınırlı ortak parasal dalgalanma sistemidir. Bu ülkeler paralarının değerlerinin karşılıklı dalgalanmalarına sınırlar çizmişlerdir. Bu marj % + - 2.25 olarak, üye ülkelerinin paralarının ABD Doları karşısında dalgalanma marjı ise % + - 4.45 olarak belirlenmiştir. |
EUROPEAN CURRENCY SNAKE SYSTEM |
AVRUPA PARLAMENTOSU Avrupa Ekonomik Topluluğu'nda demokratik denetlemeyi sağlayan organ, Topluluk üesi ülkelerin ulusal parlamentolarından seçilerek gönderilmiş parlementerlerden oluşmaktadır. Parlamento üyeleri, kendi ülkelerinin değil, topluluğun çıkarlarını savunmakla görevlendirilmiştirler. Burada, Topluluk ile ilgili her konu görüşülmektedir. AET Bakanlar Konseyi ve Avrupa Komisyonu'nun faaliyetleri de Avrupa Parlamentosu tarafından denetlenir. |
EUROPEAN ASSEMBLY |
AVRUPA SERBEST TİCARET BÖLGESİ İngiltere, Norveç, İsveç, İsviçre, Danimarka, Portekiz ve Avusturya'nın 1959 yılında kurduğu birlik, üye ülkeler arasında bir serbest ticaret bölgesinin kurulmasını amaçlamıştır. Bu ülkeler kendi arasında yapttıkları ticarette ithalat tarifelerini kaldırmışlar, üçüncü ülkelere karşı da, her üye ülke kendi tarifesini korumuttur. |
EUROPEAN FREE TRADE AREA |
AVRUPA SOSYAL FONU Avrupa Ekonomik Topluluğu içinde, işgücünün ve çalışma olanaklarının arttırılması, bu yolla işçilerin yaşama standartlarının yükseltilmesi, işsizler için çalışma imkanlarının yaratılması gibi amaçlarla kurulmuş Topluluğa dahil finansal kuruluşlardan biridir. AET Komisyonu yönetimi altında faaliyetlerini sürdürmektedir. |
EUROPEAN SOCIAL FUND |
AVRUPA TARIMSAL YÖNVERME VE GARANTİ FONU AET'nin ortak tarım politikalarının yürütülmesi ve üye ülklerin yönlendirilmesi ile ilgili kuruluştur. Ayrıca, üye ülkelerin tarımsal piyasalarda istikrar sağlamasına yardımcı olur. |
EUROPEAN AGRICULTURAL GUIDANCE AND GUARANTEE FUND |
AVRUPA YATIRIM BANKASI Avrupa Ekonomik Topluluğu'na dahil finansal kuruluşlardan olan Avrupa Yatırım Bankası, 1958 yılında Roma Anlaşması'ndaki hedeflerin gerçekleşmesine katkıda bulunmak amacıyla kurulmuştur. AET içinde yer alan ve nisbi olarak gelişmemiş bölgelerin kalkınma projelerine finans bakımından destek sağlamaktadır. |
EUROPEAN INVESTMENT BANK (EIB) |
AYI PİYASASI Gelecek hakkında karamsarlığın ve fiyatların düşeceği beklentisinin hâkim olduğu piyasalardır. Bu tip piyasalarda kişiler ellerindeki hisse senetlerini gelecekte daha düşük fiyattan satın alabilecekleri düşüncesi ile satarlar. |
BEAR MARKET |
AYLIK Resmi kişilklerinin olup olmadığına bakılmaksızın, kurum veya kuruluş çalışanlarına hizmetleri karşılığında aylık olarak yapılan ödemedir. Kamu veya özel kuruluş çalışanlarına aylık yapılan ödeme aylık, maaş veya ücret olarak adlandırılır. |
SALARY |
AYNÎ YARDIM Para yerine, her türlü mal ile insani ve sosyal amaç güdülerek yapılan yardımdır. |
AID IN KIND |
AZALAN MARJİNAL FAYDA Arka arkaya tüketilmeye devam edilen bir malın, belirli bir noktadan sonra onu tüketen kişiye gitgide daha az miktarda fayda sağlayacağına ilişkin ilkeyi kapsamaktadır. Arka arkaya tüketeceğimiz bir malın sonradan gelen her birimi bir öncekine oranla daha az fayda sağlarsa, tüketici sonra gelen her birim için daha az ödeme yapılacaktır. Mesela, çok susamış bir kişiye su satmak istersek, kişinin bardak başına ödeyeceği fiyat, her bardaktan sonra susuzluğu giderek azalacağı için düşecektir. |
DIMINISHING MARJINAL UTILITY |
AZALAN ORANLI VERGİLER Vergi matrahı küçüldükçe matraha uygulanan vergi oranının düştüğü vergilerdir. Tanımı oldukça tartışmalıdır. Bazı yazarlar azalan oranlı vergileri, vergi matrahından belirli bir miktar düşüldükten sonra kalan dilime vergi oranının uygulandığı vergi olarak tanımlarken, bazıları da artan oranlı ve azalan oranlı vergiler arasında matematiksel açıdan bir fark olmadığını savunurlar. vergi matrahı büyüdükçe oranı azalan vergileri azalan oranlı vergi olarak tanımlayan yazarlar da vardır. |
REGRESSIVE TAX |
AZALAN VERİMLER YASASI Üretim faktörlerinden sadece birinin miktarının değiştirilerek, diğerlerinin sabit tutulduğu durumlarda firmanın toplam üretiminde meydana gelecek değişmelere yönelik yasadır. Eğer, belirli bir zaman dönemi içinde gerçekleştirilen üretimde kullanılan faktörlerden birinin miktarı artırılırsa, toplam üretimde artış görülür fakat belli bir noktadan sonra artış gittikçe azalır. Bu yasa, değişken üretim faktörünün üretimde kullanılan tüm birimlerinin özdeş olması ve teknolojinin sabit kabul edilmesi varsayımlarına dayanmaktadır. |
THE LAW OF DIMINISHING RETURNS |
AZGELİŞMİŞ ÜLKE İktisadi kalkınma düzeyine ulaşamamış, ulusal geliri ve tasarruf düzeyi sanayileşmesi için gerekli yatırımların finansmanına yetmeyen ülkelerdir. Azgelişmiş bir ülke, döviz gelirlerinin büyük bir bölümünü genellikle ilksel ürün (temel madde) ticaretinden sağlar ve dünya ticaretinde bu malların fiyatlarındaki dalgalanmalardan olumsuz yönde etkilenir. Tarıma dayalı ekonomi, yetersiz beslenme, okuma yazma oranının düşüklüğü, bebek ölümlerinin fazlalığı, yüksek doğurganlık, vb. az gelişmiş ülkelerin ortak özelliklerindendir. |
UNDERDEVELOPED COUNTRY |
Designed and Revised by iktisada web masters group
Bu web sitesi en iyi IE 3 veya uzeri ile izlenebilir. Browser`inizin JAVA destekli veya enabled olmasi gereklidir.