7 / 24 İNTERAKTİF KAMPÜS |
|
YIL 1 AY 2 |
28 EYLÜL 2000 |
BEDAVA |
DEĞİŞİM EKONOMİSİ Tarafların, mal ve hizmet değişimlerini serbestçe gerçekleştirebildikleri piyasa şeklidir. |
EXCHANGE ECONOMY |
DEĞİŞİM ÜRETİM FAKTÖRÜNÜN MARJİNAL ÜRÜN GELİRİ Değişir üretim faktörünün marjinal fiziksel ürünü ile bu ürünün yarttığı marjinal gelirin çarpımı ile bulunur. Böylece, üretim faktörünün artırılması ile gelirde ortaya çıkacak büyüme bulunmaya çalışılır. |
MARGINAL REVENUE PRODUCT |
DEĞİŞKEN MALİYET Toplam üretim hacmindeki artış veya azalmaya göre değişen maliyettir. Hammadde ve işçilik maliyetleri değişken maliyetlere örnektir. |
VARIABLE COST |
DENEY ÖNCESİ OLASILIK Bir olayın herhangi bir deneye dayanmaksızın, sadece kuramsal bir modelden elde edilen olasılığıdır. |
PRIOR PROBABILITY |
DENGE Etkileyici güçler toplamının sıfıra eşit olduğu, bu eşitliğin değişmesi halinde hiçbir eğilimin olmaması durumudur. Bir mala olan arz ve talep eşit ise, o mal piyasada denge halindedir. |
EQUILIBRIUM |
DENGE DÖVİZ KURU Toplam döviz talebinin toplam döviz arzına eşit olduğu noktada oluşan kurdur. |
EQUILIBRIUM EXCHANGE RATE |
DENGE FİYATI Piyasalarda arz ve talebin birbirlerine eşitlendiği fiyat düzeyidir. |
EQUILIBRIUM PRICE |
DENGELİ BÜYÜME Ekonomide tüm sektörlerin birbirleriyle uyumlu biçimde büyümelerini öngören plana verilen addır. Bu tür planlar genellikle az gelişmiş ülkelerde yapılır. Dengeli büyümenin gerçekleştirilebilmesi, birbirini tamamlayıcı nitelikte bir üretim zincirinin gerçekleştirilmesine bağlıdır. ??? |
BALANCED GROWTH |
DENGESİZ BÜYÜME Bir ekonomide belirli sektörlere ağırlık verilerek büyüme sürecinin hızlandırılmasıdır. Bu sektörler seçilirken, ileriye ve geriye doğru bağlılıkları yüksek olan sektörler tercih edilir. |
UNBALANCED GROWTH |
DENGESİZLİK Birbirlerini ters yönde etkileyebilen güçlerin, birbirlerini karşılıklı olarak etkisizleştiremedikleri durumdur. Tüketicilerin cari fiyattan satın almayı düşündükleri mal miktarı, üreticilerin satmayı düşündüklerinden yüksek ise, bu piyasadaki dengesizliği gösterir. |
DISEQUILIBRIUM |
DENK BÜTÇE ÇARPIMI Kamu giderlerinin vergilerle finanse edilmesi durumunda gayri safi milli hasılada oluşacak değişmenin büyüklüğünü belirleyen katsayıdır. |
BALANCED BUDGET MULTIPLIER |
DENKLEŞTİRİCİ KALEMLER Otonom işlemler sonucunda ortaya çıkan ödemeler dengesi açık veya fazlalarını dengeleyen kalemlerdir. Denkleştirici işlemler konusunda ortak ölçü, kalemin oluşma amacına göre farklılık gösterir. |
BALANCING ITEMS |
DETERMİNASYON KATSAYISI (Y) bağımlı değişkeni (X) bağımsız değişkeni ile neden-sonuç ilişkisi kurabiliyorsa, (Y)'nin varyansının (X) ile açıklanan kısmını gösteren ölçüdür. Korelasyon katsıyısının tersidir. Korelasyonun eğrisel olması durumunda "determinasyon endeksi" terimi kullanılır. |
DETERMINATION COEFFICIENT |
DEVALÜASYON Hükümetin aldığı bir kararla, ulusal paranın yabancı para birimlerine akrşı satınalma gücünün düşürülmesidir. Devalüasyon ile ithalat kısılıp döviz tasarrufu sağlanmaya çalışırken, diğer yandan da ihraç gelirlerinin artmasıyla döviz gelirlerinin çoğaltılmasına çalışılır. Devalüasyon finansal bakımdan dış açıkların giderilmesinde etkili bir yöntemdir. |
DEVALUATION |
DEVLET BORÇLARI Devletin yurtiçi ve yurtdışı kaynaklardan sağladığı borçlardır. |
STATE DEBTS; NATIONAL DEBTS |
DEVLET TAHVİLİ Devletin ödünç fon sağlamak amacıyla piyasaya çıkardığı borç senedidir. Devlet tahvilleri genellikle üç şekilde çıkartılır: |
GOVERNMENT BOND |
DIŞ TİCARETTE SEVK EVRAKI İthalat veya ihracat izni almak ya da ithalatçının malları devralması için gerekli sigorta poliçesi, konşimento gibi belgelerdir. Bu belgeler gümrük idaresi tarafından düzenlenirler. |
SHIPPING DOCUMENTS IN FOREIGN TRADE |
DIŞSALLIKLAR Dışsallıklar, bir ekonomik etkinliğin diğer bir etkinliği etkilediği veya kişiler etkilediği zamanlarda ortaya çıkar. Bu dışsallık olumlu veya olumsuz olabilir. Demir-çelik üreten bir fabrikanın neden olduğu hava kirliliği, insan sağlığını olumsuz yönde etkilerken; bahçesini düzenleyerek çevreyi güzelleştirn bir kişinin bu davranışı da olumlu dışsallıklara örnek verilebilir. |
EXTERNALITIES |
DİKEY BÜTÜNLEŞME Bir firmanın, üretimin çeşitli aşamalarını tek başına gerçekleştirmesi ile oluşan bütünleşmeşme, büyümedir. Eğer bir firma, üretim sürecinde hammaddenin sağlanmasından ürünün satışına kadar bütün aşamaları tek başına gerçekleştiriyorsa, burada dikeybütünleşme söz konusudur. Dikey bütünleşmeye daha çok teknolojik bakımdan birbirlerini tamamlayan üretim süreçlerinin söz konusu olduğu sanayi dallarında rastlanmaktadır. |
VERTICAL INTEGRATION |
DİRSEKLİ TALEP EĞRİSİ Amerikalı iktisatçı Paul Sweezy tarafından geliştirilmiş olan oligopol modelindeki talep eğrisine verilen addır. Bu eğri, oligopol piyasalarda mevcut fiyat sertliğini açıklamaya yöneliktir. Bu modele göre, oligopolcü firma fiyatını yükselttiği zaman diğer firmalar fiyatlarını yükseltemezler; çünkü, bu takdirde oligopolcü firma müşterilerinin çoğunu kaybedecektir. Öte yandan, oligopolcü firmanın fiyatlarını düşürerek satıtı artırması da mümkün değildir; çünkü bu durum diğer oligopolcü firmaları aynı şekilde davranmaya itecektir. bu yüzden, oligopolcü firmalar arasındaki rekabet fiyat bazından çok, ürün farklılaştırması, reklam gibi yollarla yürütülmektedir. |
KINKED DEMAND CURVE |
DİSPONİBİLİTE Hesap sahiplerinin istedikleri zaman paralarını çekebilmeleri için, bankaların hemen paraya çevrilebilecek değerler bulundurma zorunluluğudur. Mevduat ve hemen paraya çevrilebilir değerler arasındaki ilişkiyi gösteren bu oranı merkez bankası belirler. Disponibilte oranı, piyasanın likiditesini etkileyen bir para politikası aracı olarak kullanılır. |
STOCK |
DOĞAL İŞSİZLİK ORANI Ekonomideki tüm piyasalarda denge sağlanmasına rağmen, yine de ortadan kaldırılamayan işsizlik oranıdır. Bu kavram 1960 sonlarında ilk kez M. Friedman tarafından kullanılmaya başlanmıştır. |
NATURAL RATE OF UNEMPLOYEMENT |
DOĞAL KAYNAKLAR Üretim ile değil, doğa tarafından sağlanan mallar, değerlerdir. Yenilebilir ve yenilemeyen doğal kaynaklar olarak ikiye ayrılırlar. Balık ve benzeri ürünler, vb. yenilebilir doğal kaynaklara; mineral, hammadde stokları gibi yeniden üretilmesi imkansız kaynaklarsa yenilemeyen doğal kaynaklara örnektir. |
NATURAL RESOURCES |
DOĞAL NÜFUS ARTIŞI Belirli bir dönem içerisinde gerçekleşen, doğum ve ölüm rakamları arasındaki farktır. |
NATURAL INCREASE OF POPULATION |
DOĞAL ÜCRET Hiçbir dış etki olmaksızın, arz ve talebe yasasına göre oluşan ve işçiye ailesi ile beraber geçinme imkanı sağlayan ücrettir. "Doğal ücret kuramı" David Ricardo tarafından tanımlanmıştır. Bu kurama göre, ücret doğal ücretin üzerine çıktığında evlenme ve doğumlar artar, bu yüzden rekabet başlar ve ücretler yeniden düşer. diğer yandan, ücretler doğal ücretin altına indiğinde, ölüm ve göçler yüzünden işgücü azalır ve ücretler "doğal ücret" seviyesine çıkar. |
NATURAL WAGE |
DOĞRUSAL PROGLAMLAMA Belli sınırlamalar dahilinde, bir probleme optimum çözüm arama tekniklerinden olan matematiksel programlamanın değişkenler arası ilişkinin doğrusal olduğunu varsayarak ekonomiye uygulanmasına verilen addır. Bu programlama genellikle planlama çalışmalarında, optimum kaynak sağlama gibi problemlerin çözümünde kullanılır. |
LINEAR PROGRAMMING |
DOLAR AÇIĞI İkinci Dünya Savaşı sonrası Batı Avrupa ülkelerinde ortaya çıkan dolar kıtlığıdır. Avrupa ülkeleri, savaş sonrası ekonomilerini düzeltmek için gerekli mal ve hizmetleri ABD'den karşılıyorlardı. Bu dönemde, Avrupa'nın elinde bulunan tüm altın ve dolar rezervlerinin ABD'ye akması, 1950 oratalarına dek Avrupa'da dolar açığı yaşanmasına yol açmıştır. |
DOLLAR GAP |
DOLAR PARİTESİ Herhangi bir ulusal paranın resmi dolar fiyatıdır. |
DOLLAR PARITY |
DOLATAN SERMAYE Şirketin sahip olduğu likit kaynaklardır. Dolaşan sermaye, cari aktifler ile kısa süreli borçlar arasındaki fark kadardır. |
CIRCULATING CAPITAL |
DOLATAN SERMAYE MALI Üretim süreci esnasında, ilk kullanışında tamamiyle tüketilen maldır. Elektrik enerjisi üretmek için santralde kullanılan kömür, dolaşan sermaye malına bir örnektir. |
CIRCULATING CAPITAL GOODS |
DOLAYLI TALEP Ara ve yatırım mallarına olan talep, tüketicinin nihai mallara olan talebinin türevi olduğundan, dolaylı talep olarak adlandırılır. |
DERIVED DEMAND |
DOLAYLI VERGİ Yasama organı tarafından fiyatlara eklenmesi istenerek, tüketicilerden alınan vergidir. Satış vergileri, bu tip vergilere bir örnektir. |
INDIRECT TAX |
DOLAYSIZ KONTROLLER Dış ticaretle ilgili olarak, ithalatı kısıtlayıcı önlemleri kapsayan ticari ve mali kontrollerdir. Mali kontroller kambiyo denetimi, katlı kurlar; ticari kontroller ise kotalar, gümrük tarifeleri, ithalat yasaklarından olutur. |
DIRECT CONTROLS |
DOLAYSIZ VERGİ Yasama organı tarafından çıkartılan ve verginin doğrudan doğruya yükülüsünden alınmasını istediği vergidir. Gelir ve mülkiyet vergileri dolaysız vergiye örnektirler. |
DIRECT TAX |
DOMAR MODELİ Domar Modeli, yatırımların tam kapasite üretim ve sermaye stoku üzerinde yaptığı etkiyi göz önüne almak koşuluyla, tam kapasite üretim seviyesini koruyabilmek amacıyla gerekli olan şartı araştıran bir büyüme modelidir. |
DOMAR'S MODEL |
DÖNEMSEL BÜTÇELEME KURAMI Bu kuramda, A.H. Hansen tarafından dönem bazında bütçe denkliği öngörülmektedir. Hansen, bütçenin her sene denk olması gerekmediğini, genişleme dönemlerinde bütçe fazlası; daralma dönemlerindeyse bütçe açığı politikaları uygulanabileceği görüşündedir. |
CYCLICALLY BALANCED BUDGETING |
DÖNEN VARLIKLAR Üretim sürecinde yer alıp, belrli bir dönem içerisinde sağladığı yarar yine o dönem içerisinde sona eren varlıklardır. Değişen varlıklar olarakta adlandırılırlar. |
CURRENT ASSETS |
DÖNER AKREDİTİF Akreditifin, sözleşme uyarınca bir kısmının veya tamamının kullanılması durumunda otomatik olarak yenilenen akreditiftir. |
REVOLVING CREDIT |
DÖVİZ Yabancı bir ülkede ödeme sırasında geçerli olan her türlü bono, çek, kredi mektubu, poliçe, havale gibi her türlü değerli kağıda verilen addır. Nakit olan yabancı paralara "efektif döviz" de denmektedir. |
FOREIGN EXCHANGE |
THE WORLD BANK GROUP |
|
DÜNYA EKONOMİSİ Bu kavram birkaç şekilde tanımlanmıştır: Birçok ülkenin bir işbölümü çerçevesinde oluşturduğu yapı; ülke ekonomilerinin her birinin ayrı ayrı oluşturduğu hiyerarşik yapı ve mal, sermaye, emek ile birbirleriyle ilişkili ülke ekonomilerinin tümü gibi farklı şeklillerde yorumlanmıştır. |
WORLD ECONOMY |
DÜNYA EKONOMİSİNDE BÜYÜME Dünya ekonomisinde büyüme , 16. Yüzyıldan bugüne kadar geçen süre içinde gerçekleşen büyüme olarak tanımlanmaktadır. Bu büyüme, içsel (internal) ve dışsal (external) olmak üzere iki şekilde gerçekleşir. İçsel büyüme, teknolojik ilerleme ve işgücü hacminin büyümesi; dışsal büyüme ise tarımsal alanlardaki sermaye artışı sonucunda olan coğrafi büyüme şeklinde ortaya çıkar. |
GROWTH IN WORLD-ECONOMY |
DÜOPOL İki üretici ve çok sayıda tüketicinin bulunduğu piyasadır. Tüketiciler bakımından, tam rekabet piyasasına çok benzer. Ürticilerin arzı kontrol edememeleri satış fiyatını etkiler. Bu da, fiyatın tekel piyasasındaki fiyata yaklaşmasına yol açar. Bu tip piyasalara, kısmi tekel piyasası da denilmektedir. |
DUOPOLY |
DÜOPSON Birbirlerine benzer ürünlerin çok sayıda üreticisinin fakat sadece iki tüketicisinin bulunduğu piyasalara verilen addır. |
DUOPSONY |
DÜTÜK MALLAR Tüketicilerin gelir düzeyleri artıkça, talebi azalan mallardır. Çünkü gelir düzeyi artan tüketicinin pahalı mallara yönelmesi, eskiden tükettiği malları artık tüketmemesi, bu mallara olan talebi azaltmaktadır. |
INFERIOR GOODS |
DÜZ KUR İki milli paranın birbirleri cinsinden tanımlanmalarıdır. Örneğin, 1 ABD Doları = 275.000 TL düz bir kurdur. Düz kurun tersi "çapraz kur" dur. |
DIRECT EXCHANGE RATE |
Designed and Revised by iktisada web masters group
Bu web sitesi en iyi IE 3 veya uzeri ile izlenebilir. Browser`inizin JAVA destekli veya enabled olmasi gereklidir.