7 / 24 İNTERAKTİF KAMPÜS |
|
YIL 1 AY 2 |
28 EYLÜL 2000 |
BEDAVA |
FAİZ Belirli bir paranın, belirli bir süre için iade şartı ile kullanılmasına karşılık verilen tutara verilen addır. |
INTEREST |
FAİZ ARBİTRAJI Fonların, iki mali piyasa arasında mevcut kısa süreli faiz oranı farkından yararlanmak için, kısa süreli yabancı menkul kıymet alım satımında kullanılmasıdır. |
INTEREST ARBITRAGE |
FAİZ ORANI Faiz miktarını shesaplayabilmek amacıyla, paranın çarpının % cinsinden değerdir. |
RATE OF INTEREST |
FAKİRLEŞEN BÜYÜME Ekonomik büyümenin dış ticareti olumsuz etkileyerek ülkeyi fakirleştirmesidir. Burada ülkenin ihraç mallarının dış talep fiyat esnekliğinin derecesi öenmlidir. Çünkü bu fiyat düşük ise, ülkenin fakirleşen büyüme yaşaması mümkümdür. |
IMMISERIZING GROWTH |
FAKİRLİK KISIR DÖNGÜSÜ Fakirlik kısır döngüsü, azgelişmişliği açıklamak için kullanılan bir modeldir. Bu modeli kısaca şöyle anlatabiliriz. Gelir düzeyinin düşük olması tasarrufların ve talebinde az olmasına neden olur. Bu da yatırımları olumsuz olarak etkiler ve sermaye oluşumu yetersiz kılar. Bu yüzden de verimlilik düşük seviyede kalır. Böylece, en başta mevcut düşük gelir düzeyine tekrar dönülmüş olur. |
VICIOUS CIRCLE OF PROVERTY |
FAKTORING Faktoring, alacak hakkı başka bir kuruluşa likit fon karşılığında devredilmek suretiyle gerçekleşen işlemdir. Bunun yanısıra, firmalara vadeli satış bedellerini vadesinden önce thsil etme imkanı sağlayan finans kuruluşlarına da "faktoring" denilmektedir. Bu firmalar, vadeli satış yapmış şirketlerin fatura edilmiş alacaklarını peşin fakat iskontolu olarak satın alırlar ve vadesi geldiğinde alacağı kendileri tahsil ederler. |
FACTORING |
FAKTÖR Bütünü oluşturan unsurların her biri; üretim unsurları ve acenta, komisyoncu şeklinde çeşitli anlamlara gelmektedir. |
FACTOR |
FAKTÖR GELİRLERİ Üretim unsuru sahiplerinin bu unsurlardan elde ettikleri gelirlerdir. |
FACTOR INCOMES |
FAKTÖR MALİYETİ Üretimi yapılan unsurların ödemelerinden meydana gelen maliyettir. Ayrıca, üetim unsurlarından birinin başka bir mal veya hizmet üretimi sırasında kullanılmasından ortaya çıkan maliyet anlamına da gelmektedir. |
FACTOR COST |
FAKTÖR MOBİLİTESİ Üretim unsurlarının kullanım alanlarındaki hareketliliğinin kolay veya zor olma durumudur. |
FACTOR MOBILITY |
FAKTÖR ÖDEMELERİ Üretim unsuru sahiplerine yapılan ödemelerdir. |
FACTOR PAYMENTS |
FAKTÖR PİYASALARI Üretim unsurlarının alım-satımının yapıldığı piyasalardır. |
FACTOR MARKETS |
FAKTÖR PİYASASI Üretim unsurlarının piyasa fiyatıdır. |
FACTOR PRICES |
FAKTÖR TİCARET HADLERİ Dış ticaret kazançlarını belirlemede kullanılan, verimlilik artışı kaynaklı dış ticaret haddi ölçüsüdür. |
FACTORAL TERMS OF TRADE |
FAKTÖRYEL (!) şeklinde ifade edilen ve kendisinden önce yer alan tüm sayıların birbirleriyle çarpılarak hesaplanacağını açıklayan matematiksel bir simgedir. |
FACTORIAL |
FAS Gemi bordasında teslim anlamına gelip, bu tip satışlarda malın bedeli, ambalaj giderleri ve malların gemi bordasına getirilene kadar yapılan giderlerin tümü satış fiyatına dahil edilmektedir. FAS satışlarda, yapılan harcamaları alıcı karşılamaktadır. |
FREE ALONGSIDE SHIP |
FASON İHRACAT Bir ülkedeki ihracatçı firmanın yabancı bir ihracatçı firmanın talebi üzerine mal üretimi yaparak, bu malları yabancı firmanın pazarlarına ihraç ederek gerçekleştirilen ihracata verilen addır. |
FASON EXPORT |
FAYDA Mal veya hizmetelerin ihtiyaçları giderme özelliğidir. Kullanma değeri olan birşeye faydalı, kullanma değeri olmayan bir şeye is efaydasız denilmektedir. |
UTILITY |
FAYDA-MALİYET ANALİZİ Bu analiz, yatırım projelerinin net cari değerini iskontolamak suretiyle, projenin maliyet ve faydasını değerlendirmeye yarayan bir tekniktir. Fayda-maliyet analizi ile, bir yatırım yapılıp yapılmayacağına karar verilir. |
COST-BENEFIT ANALYSIS |
FIRSAT MALİYETİ Üretim unsurlarının bazı işlerde kullanılmasından dolayı, kaçırılan fırsatların oluşturacağı maliyettir. |
OPPORTUNITY COST |
FISHER ENDEKSİ Paranın değerinin ölçülmesinde kullanılması öngörülen I. Fisher tarafından geliştirilmiş olan fiyat endeksidir. |
FISHER'S IDEAL INDEX |
FİNANSAL KİRALAMA (LEASING) Bir yatırımcı ile bir leasing şirketi arasında yapılan sözleşme gereğince, yatırımcının seçmiş olduğu yatırım malının leasing şirketince kiralanarak, belirli bir kira karşılığında yatırımcının kullanımına sunumunu sağlayan finans metodudur. Kiralanan malın mülkiyeti sözleşme müddetince, leasing şirketindedir. |
FINANCIAL LEASING |
FİNANSAL RASYOLAR Rasyo, iki değerin birbirine olan oranıdır. Finansal rasyolar ise, fon ihtiyacının ve işletmenin ne denli iyi bir finansal yapıya sahip olduğunun belirlenmesinde kullanılan finansal analiz araçlarından biridir. Bunlar, % cinsinden veya birbirlerinin katını belirten değerler olarak ifade edilmektedirler. Cari aktifler/cari borçlar; ortalama borçlar/alacaklar; sabit değerler/ öz sermaye; satışlar/stoklar; cari borçlar/özsermaye; satışlar/net döner sermaye; satışlar/özsermaye ; hızla nakite dönüştürülebilen cari aktifler/cari borçlar finansal analizlerde kullanılan rasyoların başında gelmektedirler. |
FINANCIAL RATIOS |
FİNANSLAMA Üretim, yatırım ve satış faaliyetlerinin yapılması için gerekli parasal değerlaerin sağlanması, ödenmesi gibi para bulma ve kullanma etkinliklerinin tümüdür. Özel sektör bu faaliyetleri, bankalar ve finans kuruluşlarından sağladığı fonlar yardımıyla gerçekleştirirken; kamu sektöründe ise dış borçlanma, emisyon, menkul kıymet ihracı gibi kaynaklardan sağlanan fonlardan yararlanılmaktadır. |
FINANCING |
FİYAT Bir mal veya hizmet elde etmek için verilen belirli miktar para veya maldır. |
PRICE |
FİYAT / KAZANÇ ORANI Sermaye sahiplerinin sahip oldukları pay senetlerinden gelir beklentileri ile ilgili bir orandır. Bu oranda hedeflenen değer 10 ve 15 arasında bir değerdir. |
PRICE / EARNING RATIO |
FİYAT DESTEKLEMESİ Devletin müdahalesiyle, fiyatların daha önce belirlenmiş olan düzeyin altına düşmesinin engellemesidir. Asgari ücret ve taban fiyat uygulamaları fiyat desteklemelerine örnektir. |
PRICE SUPPORT |
FİYAT DIŞI REKABET Firmaların satış ve kârlılığı için fiyat rekabeti şarttır fakat firmalar promosyon, kârın kalitesi gibi uygulamalarla fiyat dışı rekabet yapabilirler. |
NON-PRICE COMPETITION |
FİYAT DÜZEYİ Mal ve hizmet fiyatlarının ekonomideki genel seviyesidir. |
PRICE LEVEL |
FİYAT ENDEKSLERİ Malların belirli bir dönemdeki fiyatlarını baz alarak daha sonraki dönemlerde bu fiyatları baz alınan fiyatlara göre oranlayarak, fiyatların ne denli azalıp arttığını gösteren endekstir. Toptan eşya ve tüketici fiyat endeksleri olarak ikiye ayrılır. |
PRICE INDEXES |
FİYAT ETKİSİ Fiyatta meydana gelen değişmeden dolayı satın alınan mal miktarında meydana gelen toplam değişmedir. Fiyat etkisi ikame ve gelir etkisi olarak incelenir. Fiyat yükseldiği zaman satın alınan mal miktarı azalır; fiyat azaldığı zaman ise miktar artar. |
PRICE EFFECT |
FİYAT FARKLILAŞTIRMASI Aynı malın veya hizmetin, maliyetinde bir değişiklik olmaksızın farklı alıcılara, farklı fiyatlardan satılmasıdır. Fiyat farklılaştırmasının uygulanması için, malı sunan kuruluşun az da olsa tekelleşmiş olması ve satılan malın alıcılar arasında el değiştirme imkanının olmaması gerekmektedir. |
PRICE DISCRIMINATION |
FİYAT İSTİKRARI Enflasyonist fiyat değişikliklerine fırsat tanımayarak,paranın satın alma gücünün, üretim, yatırım ve istihdam seviyelerinin korunmasıdır. Tam istihdamın ve ödemeler dengesinin sağlanması fiyat istikrarının başlıca amaçlarından biridir. |
PRICE STABILITY |
FİYAT KONTROLÜ Fiyat seviyesinin büyük oranda ve devamlı olarak yükselmesinin hükümet tarafından alınan önlemler ile önlenmeye çalışılmasıdır. |
PRICE CONTROL |
FİYAT ÖNDERLİĞİ Piyasada hâkim bir şirketin, bir ürün ile ilgili olarak izlediği fiyat politikasının piyasada mevcut başka şirketler tarafından da gönüllü olarak izlenmesidir. Bu durum, genellikle oligopolcü piyasalarda görülür. Şirketlerin, piyasaya hâkim şirketlerin fiyat politikalarını izlemelerinin nedeni, fiyat rekabetinden doğacak zararlardan kaçınmaktır. |
PRICE LEADERSHIP |
FİYAT POLİTİKASI Bir firma veya ekonomiyi yöneten kişilerin fiyatları istenilen seviyede tutmak için sergiledikleri genel tutumdur. |
PRICE POLICY |
FİZİBİLİTE Herhangi bir yatırımın sağlayacağı kazanca değer olup olmadığının saptanması için yapılan çalışmalardır. |
FEASABILITY |
FİZYOKRATİK DÜŞÜNCE Fizyokratlara göre ekonomik alanda en önem verilmesi gereken sektör tarımdır. Onlar doğa düzenine büyük önem verirler. D. Quesnay tarafından yazılan " Tableau Economique" fizyokratik düşüncenin en öenmli eseridir. |
PHYSIOCRATIC THOUGHT |
FON Belirli bir alanda gerçekleştirilecek faaliyet için ayrılmış para veya yerine geçebilecek değerlerin tümüdür. |
FUND |
FONKSİYON Bağımsız değişkenin kat sayıları ile beraber bağımlı değişkenin değerini belirlemesinin kantitatifsel olarak yorumlanmasıdır. Y= f(x) şeklinde ifade edilir. Burada y bağımlı, x bağımsız değişkeni simgeler. |
FUNCTION |
FONKSİYONEL BÖLÜŞÜM Fonksiyonel bölüşüm, gelirin üretim unsurları arasında bölüşümünü ifade eder. Yâni üretim sonucu mevcut gelirin emek sahibine ücret, sermaye sahibine faiz, toprak sahibine de rant olarak bölüttürülmesidir. |
FUNCTIONAL DISTRIBUTION |
FONKSİYONEL BÜTÇE Devlet gelirlerinin, devletin eğitim, sağlık gibi gerçekleştirdiği işlevlere göre dağıtılacak miktarları öngören bütçeye verilen addır. |
FUNCTIONAL BUDGET |
FREKANS DAĞILIMI Belirli bir değişken baz alınarak hesaplanan, istatistiksel olarak sunulan dağılımdır. Kesikli ve sürekli frekans dağılımları olarak ikiye ayrılırlar. |
FREQUENCY DISTRIBUTION |
FRIEDMAN-SAVAGE HİPOTEZİ Dütük gelir seviyesi için geçerli olan ve kitisel gelirin azalması ile marjinal faydanında azalacağını ileri süren hipotezdir. |
FRIEDMAN-SAVAGE HYPOTHESIS |
Designed and Revised by iktisada web masters group
Bu web sitesi en iyi IE 3 veya uzeri ile izlenebilir. Browser`inizin JAVA destekli veya enabled olmasi gereklidir.