7 / 24 İNTERAKTİF KAMPÜS |
|
YIL 1 AY 2 |
28 EYLÜL 2000 |
BEDAVA |
TAHVİL Devletin 1 yıl, anonim ortaklıkların en az 2 yıl ve daha uzun vadeyle, ödünç para bulmak amacıyla, itibari kıymetleri eşit ve ibareleri aynı olmak üzere çıkardıkları borç senetleridir. Türkiye'de Anonim Şirketlerin ihraç ettikleri tahviller Türk Ticarte Kanunu hükümlerine tabidirler. |
DEBENTURE; OBLIGATION; BOND |
TAHVİL DEĞERLENDİRME ŞİRKETLERİ İşletme, belediye ve kurumların tahvillerinin niteliğini değerlendiren şirketlerdir. |
BOND RATING AGENCIES |
TAKAS ODASI Bankalarla mali kurulut ve borsalar arasında takas işlemlerinin yapıldığ yerdir. Takas odalarında para kullanılmadan ödeme gerçekleşmektedir. |
CLEARING HOUSE |
TAKSİTLİ SATIŞ Mal teslim edildikten sonra, önceden belirlenmiş tarih ve miktarda ödeme yapılması şartıyla yapılan satıştır. Taksitli satışlarda müşteri genellikle belirli bir kısmı peşin öder. |
INSTALLEMENT SELLING |
TALEBİN GELİR ESNEKLİĞİ Talepteki nisbi değişimin gelirdeki nisbi değişime olan oranıdır. |
INCOME ELASTICITY OF DEMAND |
TALEP Belirli bir malın, belirli bir dönemde piyasadaki muhtemel fiyatlar karşısında alıcıların o maldan satın almak istedikleri miktardır. Fakat bu istek yeterli miktarda satınalma gücüyle desteklenmezse talep sayılmaz. |
DEMAND |
TALEP EĞRİSİ Fiyatlarda meydana gelen değişimlerin talep miktarını ne kadar etkilediğini diyagram-grafik yardımıyla gösteren eğridir. Eğri üzerindeki herhangi bir nokta, o fiyattaki fiyat-talep ilişkisini gösterir. Talep kanununa göre, genellikle fiyat-talep ters orantılıdır. fiyatlar yükselirken, mal talebi azalacak; mal talebi attığında, fiyatlar dütecektir. |
DEMAND CURVE |
TALEP ENFLASYONU Toplam talep harcamalarının, toplam arzı aşması yüzünden ortay açıkan enflasyondur. Toplan talep harcamalrındaki artış, tüketim, yatırım veya kamu harcamalarındaki aşırı artıştan kaynaklanabilir. Bu artış, mal ve hizmet fiyatlarınında artmasına neden olur. |
DEMAND INFLATION |
TALEP ESNEKLİĞİ Talepteki nisbi değişimin, fiyattaki nisbi değişime olan oranıdır. Talep miktarı ve fiyat arasında ters fonksiyonel bir ilişki olduğundan, talep esnekliği negatif değerli olur. |
DEMAND ELASTICITY |
TALEP FAZLASI Belirli bir dönemde, belirli bir fiyattan talep edilen mal miktarının arz miktarını aşması durumudur. Talep fazlası malın fiyatının yükselmesine ndene olacak ve bu yükselme denge fiyat seviyesine kadar sürecektir. |
EXCESS DEMAND |
TALEP FONKSİYONU Bir malveya hizmetten talep edilen miktarla, bu miktarların belirlenmesinde etkili unsurlar arasındaki ilişkidir. Malın fiyatı, gelir seviyesi, tüketici tercihleri, diğer mallara olan talepler, gelir dağılımı, nüfus yapısı talep miktarını belirleyen faktörlerdir. |
DEMAND FUNCTION |
TALEP TEDÜLÜ Malın muhtemel fiyatları karşısında, o maldan satın almak isteyen alıcıların istedikleri mal miktarını ve mala olan talebin genel yapısını ve özelliklerini açıklayan kavramdır. |
DEMAND SCHEDULE |
TAM İSTİHDAM Geniş anlamda, ekonomideki bütün üretim faktörlerinin kullanıldığı; dar anlamda ise, sadece emek faktörünün tam kullanımını ifade eder. |
FULL EMPLOYMENT |
TAM REKABET PİYASASI Bir mal için sadece arz ve talep tarafından belirlenmiş bir fiyatın bulunduğu ve geçerli olduğu piyasalardır. Tam rekabet piyasalarında, çok sayıda alıcı ve satıcı bulunur. Mallar homojendir. Alıcı ve satıcılar rasyonel davranırlar ve alternatifler hakkında bilgiye sahiptirler. Piyasaya giriş çıkış serbestliği vardır. |
PERFECT COMPETITION MARKET |
TAMAMLAYICI MALLAR Belirli bir ihtiyacı karşılamaya yönelik, birlikte kullanılması gereken mallardır. Bu mallardan biri eksik olduğunda, diğer malın kullanımı da imkansızlaşır. Ayrıca, bu mallardan birinin fiyatında meydana gelen değişme, diğer malın talep miktarını da değiştirecektir. |
COMPLEMENTARY GOODS |
TAMPON STOKLAR Uluslararası temel malların fiyatlarında istikrar sağlamak amacıyla belirlenmiş olan alt ve üst sınırlar arasında tutmak için yaratılan stoklardır. Alıcı ve satıcı ülkeler aralarında uluslararası tampon stok anlaşmaları yaparlar ve fiyatlar düşmeye başladığında dünya piyasalrından mal alarak stok yaparlar, fiyatlar yükseldiğinde de bu malları satarlar. |
BUFFER STOCKS |
TARIM Hayvani ve bitkisek ürünleri, toprağın ve doğanın sağladığı unsurları düzenli bir çabayla değerlendirerek elde etme faaliyetidir. |
AGRICULTURE |
TARIM KOOPERATİFLERİ Çiftçi ve tarımla ilgili kişilerin büyük işletmelerin imkanlarına sahip olmak amacıyla oluşturdukları organizasyonlardır. Tek amaçlı kooperatifle r ve çok amaçalı kooperatifler olarak ikiye ayrılırlar. Tek amaçlı kooperatifler, sadece bir amaç için oluşturulan; çok amaçlı kooperatifler ise ortakların her türlü ihtiyaçlarını karşılamak için oluşturulan kooperatiflerdir. |
AGRICULTURE COOPERATIVES |
TARIM POLİTİKASI Devletin ve kamu kuruluşlarının tarımsal üretimi düzenlemek ve arttırmak için aldıkları tedbirlerdir. Bu tedbirler, ekonomi ve toplumun menfaati için alınmaktadır. |
AGRICULTURAL POLICY |
TARIM SEKTÖRÜ Tarım kökenli ihtiyaçları giderecek ürünleri ve hammaddeleri üretmek üzere yapılan faaliyetlerin yapıldığı sektördür. |
AGRICULTURAL SECTOR |
TARIMSAL EMEK VERİMLİLİĞİ Toplam tarımsal hasılanın, tarımsal iş gücüne olan oranıdır. |
AGRICUTTURAL LABOR PRODUCTIVITY |
TARIMSAL KREDİ Ülke içindeki veya ülke dışındaki pazarlarda pazarlanma imkanına sahip olan tarımsal ürünlerin üretimi için gerekli kredidir. Bu krediler miktar, faiz, süre, risk, garanti bakımından diğer sektörlere verilen kredilerden farklıdırlar. |
AGRICULTURAL CREDIT |
TARIMSAL MEKANİZASYON Tarımsal üretimde verimi arttırmak için üretim teknolojilerinden yararlanarak, mekanik araçların kuulanaılmasıdır. |
AGRICULTURAL MECHANIZATION |
TARIMSAL SERMAYE Tarım sektöründeki bütün mallar, hayvanlar, binalar, araçlar, makinalar, vb. Tarımsal sermayeyi oluştururlar. Fonksiyon, nitelik ve kullanımına göre; sabit, verimli, yardımcı ve değişir sermaye şeklinde sınıflandırılır. |
AGRICULTURAL CAPITAL |
TARIMSAL SİGORTA Tarımsal üretimde kullanılan araçların, hayvanların, elde edilen ürünün ileride olabilecek risklere karşı güvence altına laınmasıdır. Ürün sigortaları ve hayvan sigortaları olarak gruplanırlar. |
AGRICULTURAL INSURANCE |
TARIMSAL SÜBVANSİYONLAR Devletin tarımsal üretimi herhangi bir karşılık beklemeksizin desteklemesi, teşvik etmesi ve üreticilere para olarak yaptığı yardımlardır. Sübvansiyonlar, veriliş şekillerine göre; parayla ifade edilebilen, para olarak verilen ve gizli sübvansiyonlar olarak çeşitlidirler. |
AGRICULTURAL SUBSIDIES |
TARIMSAL ÜRETİM Kırsal kesimde, doğa kaynaklarını kullanarak toplumun barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik yapılan temel üretimdir. |
AGRICULTURAL PRODUCTION |
TARIMSAL YATIRIM Özel sektör ve kamu sektörünün tarımsal sermaye stokuna yaptığı net ilavelerdir. |
AGRICULTURAL INVESTMENT |
TARİFE Uluslararası ticaret mallarına uygulanan gümrük vergilerini belirleyen listedir. Tek, çift ve üç kolonlu tarife olarak üç tarife sistemi bulunur. Otonom nitelikli tek kolonlu tarifede, bir mala tek vergi uygulanır. Çift kolonlu tarifede, her mal için iki vergi oranı sözkonusudur. Üç kolonlu tarifede ise, üç ayrı vergi oranı mevcuttur. Tarifelerin en yüksek olanı, otonom nitelikli tarife sistemidir. |
TARIFF |
TARİFE DIŞI KISITLAMALAR Gümrük tarifesi hariç, serbest ticaret şartları altında, uluslararası mal ve hizmet akımlarının gerçekleşmesini engelleyici nitelikteki her türlü araç ve politikadır. Bunların bazıları ithalatı, bazıları ihracatı artırmaya yönelik araçlardır. |
NON-TARIFF BARRIERS |
TASARRUF Gelirin tüketime harcanmayan kısmıdır. Bunun elde para olarak muhafaza edilmesi şart değildir. Iktisadi anlamda tasarruf, gelirin herhangi bir yatırımda kullanmak amacıyla harcanmayarak elde tutulmasıdır. |
SAVINGS |
TASARRUF DİYAGRAMI Gelir seviyesi ve tasarruf miktarı arasındaki ilişkiyi gösteren tasarruf fonksiyonunun grafik üzerinde gösterilmesidir. |
SAVING SCHEDULE |
TASARRUF PARADOKSU Bireylerin kendi refah seviyelerini yükseltmek için yaptıkları tasarrufların, ekonomideki toplam tasarrufları azaltması sonucuna neden olmasıdır. Tasarrufların artması, tüketim harcamalarını azaltacak, bu da gelir seviyesini düşürecektir. Düşen gelir seviyeside yatırımları azaltacak ve toplam tasarruflar azalacaktır. |
THRIFT PARADOX |
TASDİKLİ ÇEK Muhatap banka tarafından ödenmesi garanti edilen çektir. Çekin tahsil edileceği banka da, çekin ödeneceğini garanti eder. |
CERTIFIED CHEQUE |
TASFİYE Bir tüzel kişiliğin bitmesi durumunda, mal varlığının geleceği ile ilgili işlemlerdir. Bu işlemler, Türkiye'de tasfiye memuru tarafından yapılmaktadır. Tasfiye memuru, tüzük veya ortaklık sözleşmelerine göre belirlenir veya genel kurul kararıyla seçilir. |
WINDING-UP |
TAŞIMA SENEDİ Gönderen tarafından düzenlenerek imzalanan ve eşya taşınması sırasında taşıyana verilen kıymetli evrak niteliğinde belgedir. Taşıma senedi, deniz taşımacılığında konşimento olarak adlandırılır. |
CARRIER'S RECEIPT |
TAVAN FİYAT Hisse senetlerinin bir seans içinde işlem görebileceği en yüksek fiyattır. Her hisse senedi için fiyat ve fiyat adımı gözönüne alınarak ayrı olarak hesaplanır. |
CEILING PRICE |
TAYLORİZM Emek faktörünün verimliliğinin artırılması amacıyla, üretimin organize edilmesidir. Bu yöntemle, işçilerin hareketleri saptanmkata ve ne kadar sürede, ne miktar iş yaptıkları belirlenerek buna göre işbölümü organizasyonu yapılmaktadır. |
TAYLORISM |
TEFECİLİK Fon talebinde bulunan kişilere piyasadaki faiz oranlarının çok üzerinde bir faiz oranı uygulayarak sermaye saptanması, yani borç verilmesidir. Bankalardan kredi alamayan üreticilerin (özellikle tarım kesiminde) başvurdukları bir yoldur. |
USURY |
TEK YANLI TRANSFERLER Uluslararası ekonomik ilişkilerde, hükümetin veya özel kişilerin ticari amaçlardan başka amaçlar için yaptıkları işlemlerdir. Bu işlemler bağış, hibe niteliği taşırlar. Karşı tarafın ödeme yapması gerekmez. |
UNILATERAL TRANSFERS |
TEKEL KÂRI Marjinal maliyet, marjinal hasılat olduğu noktada tekelci firmanın üretimi belirleyerek, firma dengesine ulaşması halinde elde edeceği toplam kârdır. Tekelci firmanın marjinal hasılatı satış fiyatının altındadır. Çünkü çok mal satmak istediğinden fiyatları aşağı çekmek zorunda kalmaktadır. |
MONOPOLY PROFIT |
TEKEL PİYASASI Sadece bir satıcının mala olan tüm arza sahip olduğu ve fiyatları kendisinin istediği gibi belirlediği piyasadır. Hiçbir rakibi yoktur. Ürettiği mala olan arzda tam bir denetime sahiptir. Tekelci firma, malın fiyatını belirlerken ikame malların rekabeti, alıcıların satınalma gücünün sınırlılığı gibi etkenlerle karşılaşır. |
MONOPOLY MARKET |
TEKELCİ REKABET PİYASASI Çok sayıda alıcı ve satıcının bulunduğu fakat malın homojen olmasından dolayı ürün farklılaştırılmasına gidilerek ortadan kaldırıldığı piyasadır. Firmalar ürün farklılaştırmasına gittiklerinde, alıcılar üzerinde malın üstün nitelikli olduğu izlenimi yaratmalılardır. |
MONOPOLISTIC COMPETITION MARKET |
TEKLİF EĞRİSİ Uluslararası ticarette belirli miktarda ithal mala karşılık ne miktarda ihraç mal teklif edildiğini gösteren eğridir. Teklif eğrisi üzerindeki bir nokta, ülkenin belirli bir miktar mal karşılığında teklife hazır olduğu ihraç mal miktarını gösterir. |
OFFER CURVE |
TEKNİK ANALİZ Geçmitte piyasada oluşmuş çeşitli verilerin, bilgisayar ve grafikler yardımıyla geleceği tahmin etmede kullanıldığı bir değerleme yöntemidir. |
TECHNICAL ANALYSIS |
TEKNOKRASİ Ekonomik hayatın denetiminin politikacılar yerine mühendislere ve teknisyenlere bırakılması gerektiğini öngören anlayıştır. |
TECHNORACY |
TEKNOLOJİ AÇIĞI HİPOTEZİ Malı ilk bulan ülkenin, o malın ilk ihracatçısı olması gerektiğini savunan uluslararası ticareti açıklamaya yönelik bir hipotezdir. Bu görüş, mal diğer ülkelerde üretildiğinde malı icat eden ülkenin ihracatının azalacağını savunur. |
TECHNOLOGICAL GAP HYPOTHESIS |
TEKNOLOJİ TRANSFERİ Azgelişmiş ülkelerin gelişmiş ülkelerle mevcut teknolojik açığı kapatabilmek amacıyla, bu ülkelerde üretilmiş olan teknolojiyi ülkelerine transfer etmeleridir. Bu transfer, özel yabancı sermaye yatırımları yoluyla, yatırım malları ithali yoluyla, patenet satın alma yoluyla ve bilimsel konferans, bülten yoluyla teknoloji transferi şeklinde gerçekleşebilir. |
TRANSFER OF TECHNOLOGY |
TELAFİ EDİCİ FİNANSMAN KOLAYLIĞI Uluslararası Para Fonu'nun ihracat geliri belirli bir seviyenin altına düşen ülkeleri desteklemek için bu ülkelere sağladığı kredi kolaylığıdır. İhracat geliri azalan bir ülkenin bunu telafi edebilmek için bu finansman kolaylığından sağlayabileceği azami tutar %83'tür. |
COMPENSATORY FINANCIAL FACILITY |
TELAFİ EDİCİ VERGİ Uluslararası ticarette, ihracatçı ülkelerin kendi ülkelerinde ihraç mallarına verdikleri dolaylı teşviklerin neden olduğu haksız rekabeti engellemek amacıyla, ithalatçı ülke tarafından konulan vergi uygulamasıdır. |
COUNTERVAILING DUTY |
TEMDİT Ticarette, bir borcun ödenmesi veya bir işlemin tamamlanabilmesi için daha önce belirlenmiş olan sürenin uzatılmasıdır. |
EXTENSION OF TIME |
TEMETTÜ Her ortağa, gerçekleşen kâr içinden, kendi pay oranı dahilinde ayrılan kâr payına verilen addır. Kâr payı, yıllık bilançoya göre belirlenen net kârdan ya da bunun için ayrılmış yedek akçelerden dağıtılabilir. Kâr payının dağıtılmasına anonim şirketlerde genel kurul karar verir. Ana sözleşmeya konulacak bir maddeyle, bazı pay tiplerine dividentle ilgili olarak ayrıcalık tanınabilir. Böyle durumlarda, kâr dağıtılırken yapılan ayrıcalıklarla ilgili oranlar dikkate alınmalıdır. |
DIVIDEND |
TEMİZ DALGALANMA
Kısa süreli, düzensiz dalgalanmaların ortadan kaldırılmasına yönelik döviz kurlarına yapılan müdahaledir. | |
CLEAN FLOAT |
|
TERCİH BENZERLİĞİ HİPOTEZİ S.B.Linder'in öne sürdüğü hipoteze göre, ülkenin gerçekleştirdiği ihracat, ülkenin iç piyasa için yaptığı üretimin devamı niteliğindedir. Üretim, halkın çoğunluğunun tercihi doğrultusunda yapılır. Üretim hacminin artmasıyla, ülke mallarda karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olur. |
PREFERENCE-SIMILARITY HYPOTHESIS |
TESADÜFİ DEĞİŞKEN İstatistiksel bir analizde, her X sonucuna, gerçek bir Y değeri verilmesiyle oluşan değerler toplamıdır. |
RANDOM VARIABLE |
TESADÜFİ ÖRNEKLEME İstatistikte, örnek seçimi sırasında kullanılan bir yöntemdir. Diğer örnekleme türlerinden farkı, olabilecek örnekleme hatasının kontrolünün ve belirli sınırlarda tutulabilmesinin mümkün olmasıdır. Basit tesadüfi örnekleme, tabakalı örnekleme ve küme örneklemesi olarak gruplanır. |
RANDOM SAMPLING |
TEŞVİK TEDBİRLERİ Devletin, ülkenin ekonomik ve sosyal amaçlar çerçevesinde ekonomik faaliyetlere sağladığı maddi ve hukuki kolaylıklar, desteklerdir. Mali teşvikler, ekonomik teşvikler, idari ve teknik teşvikler olarak üçe ayrılır. Ekonomik teşvikler, desteklenen ekonomik faaliyetlerin maliyetlerini düşürmeye yöneliktir; idari ve teknik teşvikler ise ürün tanıtımıyla ilgili fuar, lisans, patent hakkı temini, uzman yetittirilmesi gibi faaliyetleri kapsar. |
INCENTIVE ECONOMIC MEASURES |
TİCARET DENGESİ Bir ülkenin ödemeler bilançosundaki toplam ithalat ile toplam ihracat arasındaki farktır. Toplam ithalatın toplam ihracattan fazla olması ticaret dengesi açığını; az olması ise ticaret dengesi fazlasını gösterir. Ülkenin ihracat ve ithalat rakamlarının eşit olduğunda, ülkede ticaret dengesi sağlanmıştır. |
BALANCE OF TRADE |
TİCARET SINIRLAMALARI Gümrük vergileri, kotalar, ithalat senetleri, sübvansiyonlar, ithalat yasakları, itracat sınırlamaları gibi uluslararası ticaret serbestliğini engelleyici veya sınırlayıcı nitelikteki müdahalelerdir. |
TRADE BARRIERS |
TİCARİ KAZANÇLAR Gerçek kişilerin ticaret ve sanayi faaliyetlerinden sağladıkları para veya parayla ölçülebilen menfaatlerdir. Mal alım satımı, elde edilen ürünün satışı, hizmet gibi faaliyetler ticari faaliyetlerden bazılarıdır. |
COMMERCIAL EARNINGS |
TOKYO GÖRÜŞMELERİ 1973-1979 yılları arasında GATT'I tehdit eden korumacılık eğilimini engellemek amacıyla yapılan GATT görütmeleridir. |
TOKYO ROUNDS |
TOPLAM ARZ Belirli bir dönemde, mevcut olan toplam talebi karşılamak için üretilen ve ithal edilen mal ve hizmetlerin tümüdür. |
AGGREGATE SUPPLY |
TOPLAM FAYDA Belirli bir malın sağladığı marjinal faydalarının toplamıdır. Toplam fayda eğrisi tüketim miktarı arttıkça artar. Fakat belirli bir noktaya gelindiğinde bu artış durur ve azalmaya başlar. Bu marjinal fayda yasasından kaynaklanmaktadır. |
AGGREGATE UTILITY |
TOPLAM MALİYET Bir firmanın kısa dönemde, toplam maliyetleri ve toplam sabit maliyetlerinin toplamıdır. |
TOTAL COST |
TOPLAM TALEP Bir ülkede, belirli bir dönemde mal ve hizmetlere olan talebin toplamıdır. Bu talebi kişilerin tüketim mal ve hizmetlerine, firmaların yatırım malları ve diğer mallara, yabancı tüketici ve firmaların yatırım ve tüketim malların olan talepleri belirler. |
AGGREATE DEMAND |
TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİ İşçi ve işveren sendikaları arasında yapılan, işçi ve işverenin iş şartlarını ve hak ve borçlarını düzenleyen yazılı anlaşmadır. Anlaşmanın yapılabilmesi için, taraflardan biri kesinlikle işkolunda kurulu bir işveren sendikası olmalıdır. |
COLLECTIVE BARGAINING |
TOPLU SATIŞ VERGİLERİ Üretimin belirli bir aşamasında alınan vergilerdir. İmalat satış vergileri, toptan satış vergisi ve perakende satış vergisi olarak üçe ayrılır. |
WHOLESALE TAXES |
TOPLUMSAL İSKONTO ORANI Kamu yatırımlarının uzun dönemde sağlayacakları faydanın bugünkü değerini belirlemek için kullanılan orandır. |
SOCIAL DISCOUNTOR TIME PREFERENCE RATE |
TOPLUMSAL REFAH FONKSİYONU Hükümetlerin ekonomik durumlar karşısında yaptıkları tercihlerdir. |
SOCIAL WELFARE FUNCTION |
TOPTAN EŞYA FİYAT ENDEKSİ Bir ülkedeki toptan eşya fiyatlarının genel fiyat seviyesinde meydana gelen değişimleri gösteren endekstir. Bu endeks, paranın satınalma gücünde oluşan değişmeleri belirlemek amacıyla kullanılır. |
INDEX OF WHOLESALE PRICES |
TRAMPA Para kullanmadan gerçekleştirilen mal ve hizmet mübadelesidir. Bireylerin ihtiyaçları olan malları ellerindeki mallarla değiştirmeleridir. Bunun olabilmesi için, değişimde bulunulanacak malların birbirlerine eşitliğinin sağlanması ve değişimde bulunulacak kişilerin karşılaşmaları gerekmektedir. |
BARTER |
TRANSFER HARCAMALARI Devletin, bir ülkede, herhangi bir üretim faaliyetinde bulunmayan veya bulunamayanlara karşılıksız olarak belirli bir amaç çerçevesinde yaptığı ödemelerin tümüdür. |
TRANSFER EXPENDITURE |
TRANSFER MALİYETLERİ Hammaddelerin ve malların, hammadde kaynağından fabrikaya, oradn da pazara transferinde uzaklık birimi başına alınan ücrettir. |
TRANSFER COST |
TRANSİT MAL TİCARETİ Ticarette, bir ülkeden başka bir ülkeye mal gönderirken, malların yol üzerindeki üçüncü ülkelerden geçmesidir. Bu ülkeler yaptıkları hizmetler karşılığında ücret talep edebilirler. |
TRANSIT TRADE |
TRANT Uluslararası Para Fonu'na üye ülkelerin, fon kaynakları üzerindeki normal kredi çekme haklarının bölümlendirilmesidir. Bir ülkenin Uluslararası Para Fonu'nda normal çekme hakları beş tranşa ayrılır. Bunlardan birini altın tranşı, diğer dört taneyi ise kredi tranşları oluşturur. |
TRANCHE |
TRIFFIN PLANI R.Triffin tarafından önerilen, uluslararası rezerlerin merkezileştirilmesini savunan plandır. Bu planın amacı, uluslararası ödemelerin denkleştirilmesi ve likiditeninin arttırılmasıdır. Plan, uluslararası rezervlerin bir merkezde toplanması şeklinde gerçekleştirilir. |
TRIFFIN PLAN |
TRÖST Birden fazla işletmenin ekonomik, hukuki ve teknik bakımdan tek bir işletme olarak birleşmeleri ile ortaya çıkan iktisadi kuruluştur. Yatay tröstler ve dikey tröstler olarak ikiye ayrılır. |
TRUST |
TÜKETİCİ DENGESİ Tüketicinin sınırlı bütçe olanaklarıyla, ulaşabileceği en yüksek faydayı sağlayan mal ve hizmet toplamıdır. Tüketici dengesi kardinal fayda yaklaşımı ve ordinal fayda yaklaşımı denilen iki yöntemle saptanmaktadır. |
CONSUMER'S EQUILIBRIUM |
TÜKETİCİ EGEMENLİĞİ Ekonomik kaynakların dağılımını tüketici tercihlerinin belirlemesi durumudur. Bu "egemenlik" sırasında tüketicinin gelirinin rolü büyüktür. |
CONSUMER SOVEREIGNITY |
TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ Tüketicilerin kullandıkları kaynakları malların genel fiyat seviyelerindeki değişmeleri gösteren endekstir. Türkiye'de tüketiciendeksleri; geçinme endeksi, perakende fiyat endeksi, tüketici fiyatları endeksi olarak İstanbul Ticaret Odası, Devlet İstatistik Enstitüsü ve Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından düzenlenmektedir. |
CONSUMER PRICE INDEX |
TÜKETİCİ KREDİSİ Tüketicinin tüketim harcamalarını finanse edebilmek için aldığı kredidir. Tüketici ve borç veren kişi arasında bir sözleşme ile yapılır. |
CONSUMER CREDIT |
TÜKETİCİ RANTI Bir malı, belirli bir fiyattan almaya hazır olan tüketicinin, malı daha düşük bir fiyattan satın alarak mala ödemiş olduğu paranın değerinden daha çok fayda sağlamasıdır. Oluşan fiyat farkı, tüketici lehine olan bir farktır. |
CONSUMER SURPLUS; BUYER'S SURPLUS |
TÜKETİCİ TERCİHLERİ Tüketicilerin farklı mal ve hizmet tüketme arzularının derecesini belirten bir kavramdır. Tercihlerde meydana gelen değişmeler, talep miktarının da değişmesine neden olmaktadır. |
CONSUMER PREFERENCES |
TÜKETİM Tüketilecek mal ve hizmetler için para halinde yapılan harcamaların tümüdür. Bu tüketim sadece mal ve hizmetleri kapsamaz, üretimde kullanılan hammadde gibi unsurlar içinde kullanılır. |
CONSUMPTION |
TÜKETİM FONKSİYONU Bir ülkede, belirli bir dönemde yapılan toplam tüketim harcamalarıyla kişilerin toplam gelirleri arasındaki fonksiyonel ilişkidir. Kişilerin gelir seviyeleri artarken, tüketim harcamaları da artmaktadır. |
CONSUMPTION FUNCTION |
TÜKETİM HARCAMALARI Belirli bir ülkede, belirli bir dönemde toplumun ihtiyaçlarını doğrudan doğruya karşılayan mal ve hizmetler için yapılan parasal harcamların toplamıdır. |
CONSUMPTION EXPENDITURE |
TÜREV TALEP Üretim faktörlerine olan talep mal talebinden türeyen bir talep olduğundan, tüketimden doğan talepte türev taleptir. |
DERIVED DEMAND |
Designed and Revised by iktisada web masters group
Bu web sitesi en iyi IE 3 veya uzeri ile izlenebilir. Browser`inizin JAVA destekli veya enabled olmasi gereklidir.