BİR GÖLET HİKAYESİ
|
Enver
Bıldır
LEFKE GAZETESİ-4 sayı Mayıs, 2000
|
Gemikonağı deresi üzerine
gölet inşa edilmesi fikri, yıllar öncesinden. Kıbrıs Cumhuriyeti döneminden
beridir tartışılan bir konudur. Fakat o dönemde sadece tartışılmakla
kalınmamış, bir de proje hazırlanmıştı. Yapımı 1990 yılında gündeme
gelen Gemikonağı Göleti aslında bu eski projenin uygulanmasından başka
bir şey değildi. Göletin yapımı için uzun yıllar beklenmesinin en
önemli nedeni de, projenin uygulanmasında oldukça gelişmiş teknik
donanıma gereksinim duyulmasıdır. Benzerlerine göre çok pahalıya
mal olan Gemikonağı göletinin yapım tekniği kısaca şöyle ;
İki
tarafı volkanik kayalarla kaplı Gemikonağı deresinin altından oldukça
fazla miktarda suyun, yılın
dört mevsimi boyunca denize doğru akmakta olduğu anlaşılınca,
suyun yüzeye çıkarılıp içme ve sulama suyu olarak kullanılması
fikri ortaya atılır. Bunun için yerin yaklaşık 150 metre altına
kadar , plastik beton
enjekte edilerek önü kesilen su altta birikip yüzeye doğru çıkınca,
yüzeyde inşa edilecek bir setle tutulup buradan da kullanıma
verilecekti. .
Bu
iş için en uygun yer ise doğal olarak dere yatağının en çok daraldığı
yerdi. Proje bugün gölet'in yapıldığı yerden yaklaşık 700 - 800
metre daha güneyde, bugünkü Lefke yeni içme suyu kuyularının açıldığı yer için
hazırlanır.
1990'da
projenin uygulanması, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Su İşleri'ne
( DSİ ) verilir ve
onlarda KKTC Su İşleri Dairesi ile birlikte çalışmaya başlarlar. Gölet'in
yapılacağı yer için gerekli araştırmalar yapılır, proje incelenir
ve gidilip kireçle gölet gövdesinin inşa edileceği yer işaretlenir.
Hatta, ara bölgedeki Barış
Gücü kampına giden yolun
su altında kalacağı hesaplandığı için konu Barış Gücünün
bilgisine getiril ve daha güneyden yeni bir yol yapılması karalaştırılır.
Fakat
bu sırada beklenmedik bir gelişme olur ve TC Kıbrıs İşleri Müşavirliği
projenin uygulanmasını DSİ'den alıp Köy Hizmetleri Dairesine verir.
Onlar da ilk iş olarak gölet'in yerini değiştirirler. Dönemin KKTC Su
İşleri Dairesi müdürü Mehmet Zafer üç ayrı gerekçe ile bu değişikliğe
karşı çıkar. 1)
Gölet'in maliyeti yeni yerinde yaklaşık iki misline çıkacak. 2)
Gölet'in yeni yerinden bir fay hattı geçmektedir. 3)
Gölet'in yeni yerinde, gölet havzası içinde kalacak olan maden
galerileri ve maden atıkları bulunmaktadır. Ancak bu itirazlara kulak asılmaz ve gölet'in yapımına başlanır. Mehmet Zafer çeşitli vesilerle birçok kez gölet'in yerinin yanlış olduğunu söylemeye devam eder, fakat konu bu boyutlarıyla kamuoyunun bilgisine hiç getirilmez.
KKTC Su İşleri Dairesinin yetkililerinin itirazlarından her biri gölet'in, bugünkü yerine yapılmaması için yeterli nedenlerdir, ama itirazlar arasında maliyetin iki misli artacağı gerçeği ayni zamanda gölet'in yerinin değiştirilmesinin de nedenidir. Öyle görülüyor ki bu değişiklik maliyetin artması için yapılmıştır. Öte yandan bu bölgeden fay hattının geçmesi ise başlı başına bir sorun. Bu fayın üzerine gidip gölet inşa edilmesine vurdumduymazlık bile diyemeyiz, çünkü iş vurdumduymazlıktan da öte bir şey. Yakın zamanlarda Lefke statyumunun batısında bir kapalı spor salonu inşa edilmesine Jeoloji ve Maden Dairesin mühendislerinden Mehmet Nejdet karşı çıkmış. Mehmet Nejdet kapalı spor salonunun yeri için olumsuz görüş belirttiği raporunda gerekçe olarak bu fayı gösterdi . Üstelik kapalı spor salonunun inşa edileceği yer ile fay arasında yaklaşık bir kilometrelik mesafe olmasına rağmen. |
LEFKE’NİN FAY HARİTASI |
Lefke’nin
batısında, Gemikonağı deresine paralel uzanan üç fay açıkça görülüyor.
Üçüncü fay çatlağı ise... Bu harita bize gölet duvarının başladığı yeri gösteriyor. |
Göletin
yerinden kaynaklanan sorunlar bu kadar da bitmiyor. Su İşleri dairesinin
itirazlarına yeni ekler yaparak sürdürecek olursak;
1)
Gölet havzasında, gölet suyunu kirleten sadece maden galerileri değildir.
Tüm gölet havzası maden atıklarıyla kaplanmış durumdadır ve bu atıklar
suyu zehirleyip kullanılamaz duruma getirmiştir. Dahası, göletin güney
ucunda su ile temas halinde on binlerce ton maden atığı küçük dağlar
halinde durmakta ve yavaş yavaş gölet suyuna karışmaktadır. 1999 yılı
Ekim ayında Türkiye Çevre Bakanlığından gelen bir ekip hazırladığı
raporda, sudaki kirlenmeye dikkat çekerek, acil önlem olarak göletin boşaltılıp,
içindeki kirliliğe neden olan dip çamurun sıyrılmasını ve gölet
tabanının kil veya benzeri bir maddeyle kaplanmasını önermişlerdir.
Sadece bu önlemin maliyeti hakkında bile bugüne kadar herhangi bir araştırma
yapılmamıştır. 2)
Gemikonağı göleti ilk yapıldığı dönemlerde gölette biriken
su CMC atık göletinin toprak duvarını aşındırmaya başlamıştı.
Bu aşınmayı durdurmak için geçen yıl birtakım önlemler alındı. Ancak atık göletindeki maden
atıklarının içeriği konusunda bugüne kadar ciddi herheangi bir araştırma
yapılmadı . Cevapsız kalan sorulardan biri de bu atık göletinin
bulunduğu vadide biriken suyun, göletteki atıkla karıştıktan sonra
yer altında ne yöne doğru gittiği ve aktığıdır.
İlk
akla gelen, bu ağır metal içeren gölet suyunun boşalma yönü yeni
Gemikonağı göletine doğru olduğudur.Yani bu zehirli ve tehlikeli
suyun da yeni yapılan Gemikonağı göletine boşaldığıdır . 3)
Göletin inşa edildiği bölgenin hemen doğusunda milyonlarca ton
maden atığı bulunmaktadır. Yüzeyden akan suyun gölet'e ulaşmaması için yakın zamanlarda tedbir alındı. T.C. Çevre Bakanlığı uzmanları hazırladıkları raporda suyun gölet'e ulaşmasını engelleyen drenaj kanallarını haklı olarak eleştirdiler. Bilindiği gibi bu kanallardan akan su gölet'e ulaşmıyor, ancak biraz daha kuzeyde yine dere yatağına boşalıyor. Bu boşalma istikametinde de sondaj kuyuları mevcuttur ve bunlar da, bu suyu çekip tarımda kullanılmaktadır. Öte yandan göletin doğusundaki milyonlarca tonluk atığın bulunduğu oldukça eğimli arazide maden atıklarıyla kirlenen yağmur sularının yer altından gölet'e ulaşıp ulaşmadığı konusunda da henüz hiç bir araştırma yapılmadı . |
![]() |
![]() |
Su altında kalan Karadağ yeraltı madeni galeri girişleri |
Gemikonağı Göleti'nin yakın komşusu, CMC atık barajı |