CMC’de sızıntı bitmiyor
Ali CANSU
11 HAZIRAN 2002
Kıbrıs Gazetesi
l Gemikonağı’ndaki CMC (Cyprus Mines Corporation) tesislerindeki havuzlardan akan kimyasal sular çevreyi tehdit etmeye devam ediyor. Patlayan havuzlardan sızan suyun normal normların üzerinde asit içerdiği ve kimyasal reaksiyon sonucu taşları bile erittiği belirlendi. Zehirli atıkların toprağa ve içme sularına karışmasından endişe ediliyor
1 CMC tesislerine girişi, ön kapıya yerleştirdikleri. tebeşirle yazılmış sıradan bir yasak levhası ile önlemeye çalışan yetkililer, tehlikeli bölgenin her tarafının açık olması yüzünden içeriye girişi önleyemiyor. Konuya duyarlı vatandaşlar, “Narettin Hoca’nın mezarı örneği, kapıdan girilemiyor ama etraftan nereden istersen girebilirsin” diye alınan önlemlerin yetersizliğine işaret ediyor
Gemikonağı’ndaki CMC (Cyprus Mines Corporation) tesisleri içerisinde patlayan havuzlardan akan kimyasal sular çevreyi tehdit etmeye devam ediyor.
Çevre Dairesi, üç patlak meydana gelen ve ön kısmında göçme tehlikesi bulunan havuzdaki çalışmaları sürdürürken, patlaklardan dışarıya su sızmaya devam ediyor. Özellikle havuzun ön kısmında bulunan ve nereden sızdığı belli olmayan 3’ncü patlaktaki sızıntı hâlâ önlenemedi.
Havuzlardan dışarıya sızan kimyasal suyun normal normların çok çok üzerinde asit içerdiği ve bunun tehlikeli biçimde çevreye yayıldığı belirlendi...
Çevre Dairesi Müdürü Ertan Öztek, sızıntının durdurulması için havuzdaki 3’üncü patlak üzerinde çalışma yapmadıklarını, sızıntının daha fazla artmasından korktuklarını söyledi.
Öztek, zehirli suların denize ve çevreye yayılmasını önlemek için havuzdaki boşaltma işleminin sürdüğünü belirtti.
Taşlar bile eridi
Çevreye yayılan kimyasal maddeler doğayı tahrip etmeye devam ediyor. Özellikle patlakların olduğu yerlerde bulunan taşlar kimyasal reaksiyon sonucu erimiş durumda.
Bölgede geçtiğimiz hafta araştırma ve incelemelerde bulunan ekipler, sert ve kolayca kırılamayan taşların bile kimyasal reaksiyon sonucu eridiğini görünce şaşkınlıklarını gizleyemedi. Yüksek oranda asit içeren kimyasal atıkların taşları bile ufalayarak kuma dönüştürmesi, çok sert kayaların şekil değiştirmesi çevrenin ne kadar büyük bir tehlike altında olduğunun açık bir göstergesi.
Varillerin yanında bekçi
Geçtiğimiz gün CMC tesislerine girdiğimiz zaman bir bekçinin tehlikeli maddelerin yanında dolaştığını gördük.
Yanıcı ve yakıcı özelliğe sahip potasyum amil santat bulunan 200 varilin hemen tesislerden kaldırılmasının kararlaştırmasına rağmen,varillerin üstünün de açılması, tesislerde çalışan kişilerin insan sağlığına ne kadar önem verdiklerini de ortaya koydu.
Kanserojen madde ihtiva eden Xantat varillerinin oradan alınıp gömülmesi gerektiği 1999 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından da vurgulanmış ancak bir süre öncesine kadar üzerleri kapalı olan bu varillerin üzerindeki çatı, hurdacılar tarafından alınınca tamamen açıkta kalan variller yağmur suları ve havadaki oksijen ile daha rahat temasa geçerek çevrenin tahribatını daha da artırmış oldu...
Kendisiyle konuştuğumuz bekçi 18 yıldır CMC’de çalıştığını ve varillerin yanından defalarca geçtiğini söyledi.
İlgili bakanlığın “gereken yapılacak” sözü ne yazık ki, yine lafta kaldı ve aradan geçen 3 yıl içerisinde hiçbir tedbir alınmaması bir yana eskisinden daha da kötü bir durum yaratıldığı ortaya çıktı.
Bilim adamları, “Bunların hepsi zehirlidir. Bu varillerden yayılan atıklar toprağa sızabilir, daha kötüsü içme sularına da karışabilir. Derhal kaldırılmaları gerekiyor... Genelde bunların yaklaşılmaması, uzakta durulması gerekiyor” uyarısında bulunmuştu.
Nasrettin Hoca misali
CMC tesislerinin bağlı olduğu Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi yetkililerinin tesislerin içerisine girilmesini önlemek için ilginç bir yöntem buldu...
Tesislere girişi “ön kapıdan” yasaklayan yetkililer, çevreden buldukları sandalye, masa, ağaç kütüklerini ana giriş kapını önündeki yola koydular, bu “barikatın” yakınına da tebeşirle yazılmış “Tesislere girmek yasaktır” diye sıradan bir levha yerleştirdi.
Ancak, tesislerin etrafında tel olmaması ve her tarafın açık olması bize Nasrettin Hoca’nın mezarını hatırlattı. Hocanın mezarının da kapısının zincirli ve kilitli ancak etrafının açık olması, CMC’deki konuya duyarlı vatandaşları yüzlerinde tebessüm oluşturdu.