(4 HAZİRAN 2002 MANŞET )

 

 

CMC’de SOS çağrısı

 

 

Ali CANSU

 

 

*KADIN ÖRGÜTLERİNDEN PROTESTO... Lefke Kadın Konseyi ile Lefke Çevre ve Tanıtma Derneği, Gemikonağı’ndaki CMC tesislerinde havuzların patlaması ve bölgeye zehirli su yayılmasını protesto amacıyla, tesislerin önünde eylem yaptı

 

* YARIN ÇOK GEÇ OLMADAN... Çoğunluğunu kadınların oluşturduğu eylemde, katılımcılar ağız ve burunlarını maskeler ile kapattı ve CMC tesislerinin önüne “SOS yarın çok geç olmadan ilgilileri göreve çağırıyoruz” yazılı pankart astı

 

* KİRLİLİK ÇOK YÜKSEK... Lefke Kadınlar Konseyi Başkanı Emine Sömek, CMC’nin bölgeye yaptığı kirliliğin çok yüksek boyutlara ulaştığını söyleyerek yetkilileri göreve çağırdı

 

* ZEHİRLİ SU SIZIYOR... Yetkililer tarafından ikisi kapatılan havuzların patlak yerlerinin dün yine açıldığı gözlemlendi. Alçı ile kapatılıp üzerine toprak dökülen patlak yerlerden sızan zehirli sular çevreye akmaya ve doğayı yine tehdit etmeye başladı

 

 

 

 

 

 

 

   Gemikonağı’ndaki Cyprus Mines Corporation (CMC) tesislerindeki havuzların patlamasının ardından çevreye yayılan zehirli sular nedeniyle bölge halkının endişe ve gerginliği her geçen gün artıyor. 

  Lefke Kadın Konseyi ile Lefke Çevre ve Tanıtma Derneği, Gemikonağı’ndaki CMC tesislerinde havuzların patlaması ve bölgeye zehirli su yayılmasını protesto amacıyla, dün tesislerin önünde eylem yaptı.

   Yaşanmakta olan “çevre faciasına” dikkat çeken kadın örgütleri, yetkililere çağrı yaparak, soruna çözüm bulunmasını istedi ve yetkilileri bölgeye davet etti.

   Gemikonağı’ndaki CMC tesisleri önünde saat 10.00’da toplanan eylemciler, Güzelyurt-Lefke anayolu üzerinde yol kenarında bulunan CMC tesisleri boyunca yürüdü. Çoğunluğunu kadınların oluşturduğu eylemciler, ağız ve burunlarını maskeler ile kapattı ve CMC tesislerinin önüne “SOS, yarın çok geç olmadan ilgilileri göreve çağırıyoruz” yazılı pankart astı.

   Eylemde bazı kadınlar getirdikleri şişelerdeki suları göstererek, “Zehirlenmek istemiyoruz, yediğimiz içtiğimiz her şey zehirli, yetkililer göreve” diye haykırdı.

   Öte yandan, yetkililer tarafından ikisi kapatılan havuzların patlak yerlerinin dün yine açıldığı gözlemlendi. Alçı ile kapatılıp üzerine toprak dökülen patlak yerlerden sızan zehirli sular çevreye akmaya ve doğayı yine tehdit etmeye başladı.

 

Kadınlardan SOS çağrısı

 

   Lefke Kadınlar Konseyi Başkanı Emine Sömek, CMC’nin bölgeye yaptığı kirliliğin çok yüksek boyutlara ulaştığını söyledi.

   Emine Sömek, günlerce gazetelerin olayı yazdığını ve bunun çok acı bir durum olduğunu kaydederek,  “Görevlileri daima uyardık ama artık son raddeye gelindi, takatimiz kalmadı. Bölge çok duyarlı, tesislerdeki havuzlardan patlayan sular denize akıp çevreye yayılması bölgeyi fena halde tehdit ediyor. Geçtiğimiz gün yağmur yağdığı zaman CMC atıkları daha fazla denize aktı ve daha tehlikeli oldu. Bilhassa burada, anayol üzerinde yeraltından bazı geçitler var, bunların yardımıyla denize akıyor ve denizdeki canlıları da tehdit ediyor” dedi.

   Bölgenin, hem kara hem deniz bakımından tehdit altında olduklarını dile getiren Sömek, “Güzelim bölge buna layık değil, olay bu raddeye gelmemeliydi” diye konuştu. Yetkilileri duyarlı olmaya çağıran Emine Sömek, yetkililerin kendilerine fazla vakit kaybetmeden yardıma koşmalarını istedi. 

   Emine Sömek şöyle devam etti:

   “İmdat uyarısını herkese duyuruyoruz. Gerek yurtdışında, gerekse ülkemizdeki sorumluları acil yardıma çağırıyoruz. Profesörleri, duyarlı insanları, bölgemize davet ediyoruz. Bölgemizde kanser olayları artmıştır. Acı gerçekler meydandadır, günden güne artmaktadır. Olaylar çok kötü durumdadır. Daha büyük sorunlar olmadan bizi bu sorunlardan kurtarmaları gerekir.”

 

“Duyarlı insanları bütünleşmeye davet ediyoruz”

 

   Daha sonra bir konuşma yapan Lefke Çevre ve Tanıtma Derneği Atilla Karaderi, altı-yedi yıldır yılmadan sürdürdükleri CMC atık mücadelesine, çözümleninceye kadar devam edeceklerini belirtti.

   Önceleri yetkililer tarafından sorunun abartılı olduğu yönünde açıklamalar yapıldığını anımsatan Karaderi, “Bugün ne kadar haklı olduğumuz, tüm kamuoyu ile birlikte yetkililerce de gözlenmektedir” dedi.

   Karaderi, şöyle konuştu:

   “Burası çevre kirliliği yönünden açık bir laboratuvar. Yüzlerce teze malzeme olmuş bir deney ortamıdır. Bugün bu mücadeleye yeni bir halka daha ekliyoruz. Yöremizin saygın sivil toplum örgütlerinden, Lefke Kadınlar Konseyi, derneğimizin haklı mücadelesine destek vermek gayesi ile bir uyarı eylemi yaptı. Bugünden itibaren bu mücadele sadece Lefke Çevre ve Tanıtma Derneği’nin değildir. Bu mücadele öncelikle burada yaşayan bizlerin yanında bizlerin mücadelesine gönül veren sizlerin, adadaki tüm çevrecilerin ve halkımızındır. Yöremizde yaşanan bu dramatik çevre sorununun bekleyecek zamanı kalmamıştır.”

   Lefke Kadınlar Konseyi ile beraber CMC tesisleri etrafına diktikleri uyarı levhasını, çözüm arayışlarında yeni bir halka olarak değerlendiren Karaderi, yöre halkını ve tüm duyarlı insanlar çözüm arayışı için bütünleşmeye davet etti.

   Atilla Karaderi, “Bu önemli çevre sorununda sürekli yanımızda olan KIBRIS Gazetesi’ne ve basın, yayın mensuplarına teşekkür ediyoruz. Onların desteğiyle bir gün bu felaket görüntüsü yeşile bürünecektir” dedi.

   Devlet yetkililerini konuya daha duyarlı ve acilen çözüm üretecek şekilde yaklaşmaya çağıran Karaderi, bir an önce çözüme yönelik eylem planının, kamuoyunun bilgisine sunulmasının artık kaçınılmaz olduğunu belirtti.

 

Havuzlar yine patladı

 

   Öte yandan, geçtiğimiz cuma günü yetkililer tarafından ikisi kapatılan havuzların patlak yerlerinin tekrar açıldığı gözlemlendi.

   Alçı ile kapatılıp üzerine toprak dökülen patlak yerlerin kimyasal reaksiyona teslim olduğu belirtiliyor. Böylelikle zehirli sular yine akmaya ve doğayı tehdit etmeye başladı. Dün itibarıyla yetkililer bölgede inceleme yapmadı.

   Kimyasal sular bir yandan bölgeye akmaya devam ederken, diğer yandan da sebze ve meyveler de pazarlarda satılmaya devam ediyor. 

 

Halk ne diyor...

 

Zehra Hilkat

Bölgemizde maden artıklarından zehirlenmeler meydana geliyor. Zehirli sular bu güzelim denize akıyor. Halk olarak her gün huzursuzuz. İçtiğimiz sular da zehirli. Bizim sesimizi duysunlar ve bu bölge ile ilgilensinler. Her gün kanserden insanlarımız ölüyor. Çoluk çocuğumuzla birlikte çok tedirginiz. Kim hasta olacak, kim ölecek her gün endişeliyiz. Gece uykularımız da kaçıyor. Çarşıdan alıp yediğimiz sebzeler de zehirli midir? Bizleri rahatlatmalarını istiyoruz. Solduğumuz hava da zehirli. Halkı zehirlemeye hiç kimsenin hakkı yoktur.

 

Ülviye Oktay

Gemikonağı’nda yer alan CMC atıkları havayı çok kirletiyor. Sabah havayı soluduğumuz zaman burnumuza güneşte kalmış yumurta kokusu vuruyor. Acilen bu duruma bir çare bulunması gerekir. Buranın daha yeşil bir yapıya getirilmesi gerekir. Bölgemizde bir gölet vardır. Gölet de maden tesislerinin içerisine yapılmıştır. Bu da çok yanlıştır. Çok güzel olan içme suyumuz da yapılan gölet sayesinde bozulmuştur. Suyumuzu içemiyor, havamızı koklayamıyoruz. Yetkilileri en erken zaman bölgeye çağırıyoruz.

 

Hatice Kızılkoz

Hâlâ bölgedeki sulardan içmeye korkuyoruz ama başka çaremiz var mı? Çoluk- çocuk her gün bu suyu içiyoruz. Bizi zehirli su da içirmeye alıştırdılar. Yetkililerin sesimizi artık duymasını istiyoruz. Bu halkın daha fazla eziyet çekmeye tahammülü kalmadı. CMC atıkları yıllardır bizim sağlığımızı tehdit ediyor. İçtiğimiz sudan yediğimiz yemekten korkar olduk. Denize akan kimyasal sular, denizdeki hayvanları ve denize girecek olanları da etkiliyor. Bunlara önlem almalarını istiyoruz.

 

Safiye Tuncer

Üç ay önce kanserden eşimi kaybettim. Doktorlar, eşimde görülen kanser türünün ender olduğunu söylediler. 6 ayda eşimi kaybettim. Benim ailemde 4-5 kişi böyle oldu ve öldü. Eşim de 5’incidir. Yetkililere rica ediyoruz ki bir an önce bu tehlikeyi önlesinler. Çocuğumuz, torunlarımız ve bunların geleceği vardır. Bu bölgede yaşam kalmadı mahvolduk gittik. En erken bir zamanda artık yetkililerin duyarlı olup bölgeye gelmesini istiyoruz. Bölge halkı bu durumdan şikayetçidir. Bizim de kendi yerimizde rahat olmak en tabii hakkımızdır.

 

Melek Şeker

Gerçekten arkadaşlarımın söylediği her şeye katılıyorum. Bölgemizdeki bu tehlikenin en erken bir zamanda bölgemizden kaldırılmasını istiyoruz. Çünkü, ölenlerin çoğu kanser hastalığındandır. İçtiğimiz su, soluduğumuz hava zehirlidir, bu bir gerçektir. Başka bölgelerden evimize misafirimiz geldiği zaman ilk söyledikleri, “Havanızda acayip bir koku var” oluyor. Biz alıştığımız için, “Size öyle geldi” diyoruz. Acilen devletin bölgeye el atması ve bu atıkların temizlenmesinde çaba sarf etmesi gerekiyor.

 

Türkan Cingöz

CMC kirliliğinin en erkan bir zamanda temizlenmesini istiyoruz. Bölgemizden bu pislik kalkmadığı takdirde eylem yapacağız. Bölgede zehirli sular denize ve çevreye akıyor. Bu çevre hepimizindir, yalnız bizim değildir. Bu bakımdan bütün yetkilileri göreve çağırıyoruz. Yediğimiz yemekler ve içtiğimiz suda artık zehir istemiyoruz. Bu, hiç de hak etmediğimiz bir durumdur. Yalnız biz değil bütün halkı CMC’deki pisliğin temizlenmesi için birlikteliğe çağırıyoruz.