..

 

 

   

20 Ağustos 2001 Pazartesi

 
Çevreye duyarlılık sözde kaldı!

  • Kıbrıs Maden Şirketi'nden (CMC) Lefke'ye "çevre felaketi" olarak miras kalan atıkların kaldırılması için Bakanlar Kurulu'nca alınan karar, aradan iki yıl geçmesine rağmen uygulanmadı
  • Kıbrıs Maden Şirketi'nden (CMC) Lefke'ye "çevre felaketi" olarak miras kalan atıkların kaldırılması için Bakanlar Kurulu'nca alınan karar, aradan iki yıl geçmesine rağmen uygulanmadı
  • Sağlık ve Çevre Bakanlığı, 1999 yılında yaptığı toplantıda, tesisin etrafının telleneceği, içerisinde patlayıcı, yanıcı ve yakıcı özelliğe sahip potasyum amil santat bulunan yüzlerce varilin kaldırılacağı kararlaştırılmıştı. Ancak tüm bu kararlar sözde kaldı
  • Ali CANSU

    Bir zamanlar, Avrupa ve Ortadoğu'nun en büyük maden tesisi olan Kıbrıs Maden Şirketi'nden (Cyprus Mines Corporation-CMC) geriye kalan çevre felaketi karşısında yetkilerin duyarsızlığı sürüyor.

    CMC atıklarının incelenmesi sonucu gündeme gelen "radyasyon tehlikesi" kamuoyunda geniş yankılara yol açarken, Gemikonağı'ndaki tesisler içerisinde yer alan ve kanserojen madde içerdiği açıklanan 250 varilin kaldırılması için alınan Bakanlar Kurulu kararı ise aradan geçen iki yıla rağmen uygulanmadı. 4 Kasım 1999 tarih ve 146 sayı tarihli Bakanlar Kurulu kararı, tozlu raflar arasında kaldı.

    İki yıl önce CMC tesislerinde incelemelerde bulunan bilim adamları, "Burada evrensel bir felaket görüntüsü var. Adeta yaşamın olmadığı bir gezegendeyiz. Bu alanda yaşamsal kontrol yapılması gerekir. Alanın çevresinin tellenmesi ve buraya her türlü canlı giriş-çıkışının yasaklanması gerekir" demişti.

    CMC'de insan sağlığını ciddi boyutlarda tehdit eden asit ve bir çok kimyasal maddenin akıbeti hâlâ bilinmezken, Türkiye'den gelen bilim adamlarının Sağlık Bakanlığı'na yapılması gerekenler ile ilgili sunduğu rapor da uygulanmadı.

    Sözde kaldı!

    Sağlık ve Çevre Bakanlığı 1999 yılında yaptığı toplantıda, tesisin etrafının telleneceği, içerisinde patlayıcı, yanıcı ve yakıcı özelliğe sahip potasyum amil santat bulunan yüzlerce varilin kaldırılacağı kararlaştırılmıştı. Ancak tüm bu kararlar sözde kaldı.

    Uzmanlar, tesislerin içerisinde atıl durumda bulunan kimyasal madde, ağır metaller ve maden atıklarından kaynaklanan kirliliğin önlem alınmaması durumunda hem insanlar, hem de doğal denge açısından büyük tehlike oluşturacağı görüşünü yineledi.

    Bakanlar Kurulu kararına uyulmadı

    CMC tesisleri içerisinde bulunan ve insan sağlığı açısından büyük tehlike arz eden 250 varil 'santatlar'ın acilen kaldırılmasına yönelik 4 kasım 1999 tarih ve 146 sayılı Bakanlar Kurulu kararı hâlâ uygulanmadı.

    Kansorejen madde içeren 250 varilin, Bakanlar Kurulu kararı ile isteyene "bedava" verilmesi kararlaştırılmıştı. Ancak , "tehlike arz ettiği" Bakanlar Kurulu kararında da belirtilen bu varillerin "hangi şartlarda, kime verileceği" konusuna açıklık getirilmemişti.

    Bakanlar Kurulu kararı şöyle:"Bakanlar Kurulu, Gemikonağı-Lefke adresinde olup CMC tesislerinde bulunan 250 varil potasyum Amil santatın bulunduğu yerde tehlike arz ettiği, süratle oradan uzaklaştırılması gerektiği, Sağlık ve Çevre Bakanlığı yetkililerinin de aynı yerde görüş ve talepleri olduğu, bahane konu santat varillerin satışlarının da mümkün olmasını dikkate alarak, uygun bir firmanın çıkıp talep etmesi halinde ücretsiz olarak verilmesi için Ekonomi ve Maliye Bakanlığı'nın yetkilendirilmesini onayladı."

    Alınacak önlemler kağıtta kaldı

    Türkiye'den KKTC'ye bilim adamları, Sağlık Bakanlığı yetkilileri ile iki yıl önce yaptığı toplantıda, CMC'deki kirliliğin inkar edilemeyeceğini belirtmiş ve acilen önlem alması için bakanlığa 15 maddeden oluşan bir rapor vermişti. Ancak, bu raporun uygulanması da sözde kaldı.

    Raporda, kısa vadede özellikle yaşamsal risk taşıyan önlemlerin ivedilikle ele alınması ve tehlike arz edecek maddelerin ortadan kaldırılması gerektiği belirtilmişti.

    Ayrıca, maden işletme alanı çevresinin tel veya yörenin ekolojik koşullarına uyum sağlamış yeşil örtü çiti ile çevrilerek, bu alana insan ve hayvan girişinin önlenmesi yönündeki öneriler de uygulanmadı.

    Çevre Koruma Dairesi'nin deniz kenarına iki yıl önce koyduğu "balık avlamak yasaktır" uyarı tabelalarının dikkate alınmadığı gözlemlenirken, bu kişileri uyaranın da olmadığı dikkat çekti.

    Oktay, "Lefke beldesi zor durumda"

    Lefke Çevre ve Tanıtma Derneği Başkanı Teoman Oktay, felaketin KKTC'nin batısını işgal eden "ölüm vadisi" görünümünde olduğunu belirterek, Sağlık ve Çevre Bakanlığı'nın konuya duyarsız kalması durumunda uyarıcı ve ses getirici eylemlerin yeniden gündeme geleceğini söyledi

    Devletin CMC konusunda kesin ve köklü çözümler almadığını kaydeden Oktay, birinci derecede turistik bir bölgedeki çevre felaketine bu denli duyarsız kalınmasını kınadı.

    CMC'deki açık işletme sahalarının yağmur sularıyla denize aktığını ve Akdeniz'in doğal özelliklerini bozduğunu anlatan Oktay, kirliliğin her geçen gün yoğunlaştığını, KKTC dışında Akdeniz kıyılarını içeren geniş kapsamlı bir sorun haline geldiğini sözlerine ekledi.