anasayfa

 

 CMC Gerçeği -1

 

ENVER BILDIR

LEFKE GAZETESİ  sayı 2 (Mart 2000)

      Bu yazının amacı Lefke ve yöresindeki CMC atıklarının yol açtığı çevre kirliliğinin bugünkü durumu ve bu kirliliğin kontrol altına alınabilmesi için yapılan veya bir türlü yapılamayan çalışmaların kısa bir değerlendirmesini yapmaktır.Açıkça söylemek gerekirse buradaki çevre kirliliği gelişmiş bir ülkeyi bile güç durumda bırakabilecek  boyuttadır.Sorunun köklü çözümünün maliyeti milyar dolar cinsinden rakamlarla ifade edilmektedir.

      Bunun bilinci ile CMC sorununu uluslararası platforma taşıyıp dünya kamu oyunun gündemine sokmalıyız.Bunu yapabilmek için ise, sorunu bütün yönleri ile tanımlayan çalışmaların yapılıp muhtemel çözüm önerilerini içeren projelerin hazırlanması gerekiyor.

     Tartışmasız bilimsel yöntemlerle elde edilen verilerle desteklenen projeler üretemedikçe hiç bir uluslararası kurum tarafından dikkate alınmayız. Ne yazık ki bugün, bu alanda Lefke’deki küçük bir derneğin dışında çalışma yürüten kimse yok.Yani henüz çözümü düşünebilmenin bile çok uzağındayız. Ancak gözden kaçırılmaması gereken bir başka önemli nokta da çevre felaketini giderek yayıldığı gerçeğidir. Felaketin kontrol altında tutulabilmesi için yapılanlar (yada yapılmayanların) listesi için ise söylenebilecek olanlar ancak sorumsuzluk, vurdumduymazlık, gibi kelimelerle ifade edilebilir. Maden atıkları konusunda bugüne kadar yapılan çalışmalar iki alan üzerinde yoğunlaşmış durumdadır. Birinci alan Gemikonağı göleti diğeri ise Gemikonağındaki CMC tesisleri ve civarıdır. Aslında kirliliğin birinci dereceden etkilediği alanlar yoğun bir şekilde incelenen bu iki alanın çok üzerinde. Bazı maden atıkları Lefke'de yerleşim alanlarının içine kadar uzandığı gibi Lefke dışında sınırın güneyinde bulunan Ablıç bölgesi bizim için tam bir bilinmeyen. Ayrıca Foucassa tepesindeki açık maden işletmeciliği hala daha devam ediyor. CMC atıklarına karşı ilk mücadele 1990 yılında Lefke Belediyesi tarafından başlatıldı. Belediye özellikle hukuki alanda yoğunlaştırdığı mücadelesinde, CMC’nin dava edilip, tazminat ödemeye mahkum edilmesi ve bu tazminatla atıkların rehabilite edilmesini amaçlıyordu. Bunun için ilk raporlar hazırlanmış, girişimlerde bulunulmuştu. Ancak öyle görülüyor ki, Lefke Belediyesi bu işi Lefke Çevre Derneğine bıraktı. Öncelikle bu tavrın değişmesi gerekiyor. Hatta daha fazlası, Lefke’nin ve Kıbrıs’ın diğer sivil toplum örgütlerinin de bu mücadeleye aktif katılımda bulunması gerekiyor.Unutmamalıyız ki Lefke ve civarında yaşananlar dünyanın en büyük çevre felaketlerinden biridir.

 


   

         BUGÜN HANGİ NOKTADAYIZ

 

CMC atıklarının temizlenmesi sorunu, hem teknik hem de hukuki bir sorundur. Şu ana kadar alınan mesafe, kirliliğin boyutlarını ve yayıldığı alanı doğru tespit etme yönünde olmuştur. Ülkemizin zenginliklerini sömürüp pisliğini arkasında bırakıp giden CMC’nin uluslararası kurumlarda dava edilmesi için çalışmalar başlamıştır. Ancak bizim için asıl önemli olan bu sorundan en erken bir zamanda kurtulmaktır. Uluslararası kuruluşların işin içine girmeleri ve çözüm için gerekli yardımı sağlamaları bizim asıl amacımızdır. Derdimizin ne olduğunu anlatabilmemiz için sorunumuzu bütün boyutları ile ortaya koyan bilimsel çalışmalara ihtiyacımız vardır. Bunun ne kadarını başardığımıza gelince; Elimizde CMC’nin sebep olduğu çevre kirliliğini çeşitli yönleri ile konu alan 12 adet çalışma bulunmaktadır. Bunlardan biri tamamlanmış olmasına rağmen henüz kamuoyunun gündemine getirilmemiş, bir diğeri ise bir kısmı kısmen tamamlanmış diğer bölümleri ise henüz hazırlanmakta olan raporlardır. Bu raporların tarih sırasına bakıldığında özellikle 1994 den itibaren günümüze gelinceye kadar raporların hem sayısındaki hem de kapsamındaki yoğunlaşma açıkça görülmektedir. Raporların gittikçe artan sayısı sevindirici olmakla birlikte yine de son  adımı atabilmemiz için daha birçok çalışmaya ihtiyacımız vardır. Söz konusu 12 çalışma yazıldıkları tarih sırasına göre  şunlardır;

1-      1971, Kıbrıs Tarım Dairesi ve Tarım Araştırma Enstütüsü, tarım uzmanlarınca hazırlanan ve maden tozunun bitkilere verdiği zararı konu alan rapor. Raporu hazırlayan tarım uzmanları, J.Parisinos, V.Kyriakou, Chr.Economides, A.Soteriadou, S.Sofokleus, V.Krentos, Türk Çiftçiler Birliği Başkanı H.M.Gültekin ve eski tarım memuru İrfan bey. (İngilizce-Lefke Çevre Derneği Tarafından Türkçe çevrisi yapıldı.)

2-       Şubat 1994, Amerika B.D.’de kayıtlı bulunan A&M Engineering and Environmental Services, Inc. isimli şirket tarafından hazırlanan ve Lefke ve yöresindeki çevre felaketini kapsamlı bir şekilde araştıran ilk rapor.(İngilizce).

3-       23 Şubat 1995, K.T.M.M.O.B. “2. Su Kongresi” ne, Doç.Dr.Hüseyin Gökçekuş ve Uz.Dr.Hatice Gökçekuş tarafından sunulan “Maden Yataklarından Meydana Gelen Yüzey-Yeraltı Suyu Kirliliği ile Bu Kirliliğin İnsan Sağlığı Yönünden Önemi” (Türkçe, 26 sayfalık bildiri, K.T.M.M.O.B. “2. Su Kongesi” başlıklı kitap içinde yayınlandı.)

4-       8 Temmuz 1996, K.T.M.M.O.B. Maden, Metalurji ve Jeoloji Odasından, Mehmet Nejdet başkanlığında bir heyet tarafından hazırlanan ön rapor (Türkçe-Lefke Çevre Derneği tarafından İngilizce çevrisi yapıldı.) 

5-       17 Ocak 1997, Lefke Belediye Başkanı Mehmet  Zafer tarafından, Lefke Üniversitesinde düzenlenen CMC atıklarıyla ilgili konferansa sunulan rapor.(Türkçe/İngilizce).

6-       Ocak 1998, Işılay Yılmaz tarafından hazırlanan akademik tez.(İngilizce).

7-       1999, Gülşa Öneri tarafından hazırlanan akademik tez.(İngilizce).

8-       9 Haziran 1999, Ege Üniversitesi Çevre Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ümit Erdem Başkanlığında, Prof.Dr.Hans G.Barth, Prof.Dr.Ünal Altınbaş, Prof.Dr.Emür Henden, Prof.Dr.Şevki Filiz ve Prof.Dr. İsmail Duman tarafından hazırlanan “K.K.T.C. Lefke-Gemikonağı, CMC Tarafından Yaratılan Çevre Sorunu Ön Raporu”.(Türkçe).

9-       Ekim 1999, T.C. Çevre Bakanlığı, Çevre Kirliliğini Önleme ve Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve Çevre Uzmanı Kemal Kurusakız ile Ziraat Mühendisi Hüseyin Uğur tarafından imzalanan, “CMC Tesislerinin Yaratığı Çevre Sorunları ve Gemikonağı Göleti Kirliliğinin İncelenmesi” başlıklı rapor.(Türkçe- Henüz hiç bir yayın organında yayınlanmadı).

10-   20 Ekim 1999, K.K.T.C. Devlet Laboratuvarı Müdürlüğü’nün Lefke ve bölgesi bitki tahlil analizlerini içeren raporu.(Türkçe).

11-    Ege Üniversitesinden ikinci kez gelen araştırmacı ekibin hazırlamakta olduğu geniş kapsamlı bir rapor. (Raporun, Halk Sağlığı Uzmanı Prof.Dr. Fethi Doğan’nın kendi konusunu ilgilendiren bölümü tamamlandı. Rapor Türkçe ve İngilizce olarak yazılıyor.).

12-   Lefke Çevre Derneği’nin yapılan araştırmalara göre sürekli güncelleştirdiği ve İngilizce olarak hazırlanan bir metin.

 

Tüm bunlarla neyin hedeflendiği üzerinde biraz duracak olursak, öncelikle kirliliğin yayılmasının önüne geçmek olduğunu söylemeliyiz. Bunlar kısaca şöyle;

1-       Denize akan maden atıklarının yarattığı deniz kirliliğinin engellenmesi.

2-       Tümü de patlamak üzere olan (bugün biri patlamış durumdadır) maden havuzu setleri için önlem alınması.

3-       CMC tesisleri içerisinde bulunan ve etrafa saçılmış durumdaki yaklaşık 250 varillik tehlikeli kansorejen madde içeren kimyasal maddelerin güvenli bir yere taşınması.

4-        Lefke ve civarındaki çeşitli yerlerde bulunan maden atıklarının büyük miktarda atıkların olduğu yörelerde uygun bir yere taşınması. (Bunların en önemlisi Karadağ'da bulunan birkaç yüz bin tonluk atıktır).

5-        Özellikle Gemikonağında milyonlarca ton atığın bulunduğu bölgeye hayvan girişinin yasaklanması.

6-        Toprakta tehlikeli derecede ağır metal birikintisine yol açan Gemikonağı göletinin vakit geçirmeden temizlenmesi.

7-        Atıkların bulunduğu bölgelerin sık bir bitki örtüsü ile çevrelenmesi. Tüm bunlar yapılırken ayni zamanda sistemli ölçümlerle içme ve sulama sularının kontrol altında bulundurulması, mevcut kirlilikten yer altı sularının ne kadar etkilendiğinin tespit edilmesi gerekiyor. Ayni şekilde toprak ve bitki örtüsündeki kirlenmenin bölgelere göre tespiti yapılmalı ve bu kirlenmenin besin zinciri yolu ile canlılara ulaşmasının önüne geçmek için çalışmalar yapılmalıdır. Bugün bu sayılan önlemlerin bir kısmı yapılmaya başlanmıştır, bir kısmı için ise henüz hiç bir şey yapılmadı. Bu konuda önümüzde mutlaka aşmamız gereken iki engel var. Birincisi, bilgi karartması veya bilgi saklanması.(Birazdan içme suyu raporlarını ve göletten sağlanan sulama suyu konusunda tarım dairesinin tavrını incelerken ne demek istediğimiz çok daha açık anlaşılacak.). İkincisi ise, Kamuoyunda oluşan duyarlılığı yatıştırmak için geçiştirme önlemlerin alınması. Bunun en güzel örneğini son günlerde “ağaçlandırılan” Gemikonağındaki tesisler civarında görebiliriz.

 


 

 

 

 

 

        


LEFKE İÇME SUYU RAPORLARININ KISA BİR ANALİZİ

 

 

    Lefke Çevre Derneğinin arşivinde bulunan su analiz raporlarının en eski tarihlileri 1994 yılına aittir.1994 yılında yapılan analizlerde ilk göze çarpan, çeşmelerden alınan su numuneleri ile kuyulardan alınan numuneler arasındaki uyumsuzluktur. Çeşme suyunda tüm ağır metaller limitlerin altında kalırken, bu çeşmelere suyun pompalandığı kuyularda bazı ağır metaller limitlerin kat kat üzerinde çıkmaktadır.(bak.Tablo1ve Tablo 2).     

 

 

Tablo 1.                         Birimler: Mikro gr./lt

Alındığı yer

Fe (Demir)

Mn (Mangan)

Al (Aluminyum)

Çeşme (Lefke)

26,9

yok

10

İçme suyu kuyusu

2610

268,6

4100

Sondaj kuyusu

25210

80,7

406

 

Tarih :12/4/1994 Devlet Labratuvarı

Fe : Tavsiye edilen miktar : 300

Mn:Tavsiye edilen miktar : 100

Tablo 2.

Alındığı yer

Fe (Demir)

Mn (Mangan)

Al (Aluminyum)

Çeşme (Lefke)

263

<10

<10

İçme suyu kuyusu

2245

32,5

636,8

 

Tarih : 17/5/1994 Devlet Labratuvarı

   1994 yılındaki su raporlarındaki      bir başka ilginç özellik ise K.K.T.C.Sağlık Bakanlığının yayınladığı raporlarda görülmektedir. Jeoloji ve Maden Dairesi Müdürlüğü tarafından yayınlanan raporlarda, kuyularda Fe, Mn ve Al limitlerin üzerinde olduğu açıkça görülmesine rağmen, Sağlık Bakanlığı sadece limitlerin altında bulunan  Magnezyumun(Mg) tahlilini yapıp diğerlerini hiç araştırmadan , raporuna “Kimyasal bakımdan içme suyu niteliklerinde bir su örneğidir” diye yazmış.(Belge 1).1995 yılında nihayet çeşme suyunda limit aşımları görülmeye başlıyor.(Tablo 3).

 

Tablo 3.

Alındığı yer

Fe (Demir)

Al (Aluminyum)

 

Çeşme (Lefke)

600

280

 

İçme suyu kuyusu

100

700

 

 

Tarih :29/5/1995 Devlet Labratuvarı

 

 

Sağlık Bakanlığı’nın içme suyu için hazırladığı

‘içilebilir’ raporlarından bir örnek.

         Dernek arşivinde bulunan 1996 tarihli Jeoloji ve Maden Dairesine ait iki rapor bu durumu açıkça dile getiriyor. 10/3/1996 tarihli raporda hem kuyu suyunda hem de çeşme suyunda Al ve Mn , 8/4/1996 tarihli raporda ise Al limitlerin üzerinde olduğu belirtilmiş. Ancak 15/2/1996 tarihinde Lefke Çevre Derneğinin talebi üzerine K.K.T.C. Sağlık Bakanlığı yaptırdığı tahlilere yine ayni raporu vermiş.”K.K.T.C. mevzuatına göre içme suyu özelliklerinde bir su örneğidir.” Hem de onca tartışmaya rağmen, su içerisinde demir, bakır, mangan, aliminyum, arsenik, krom vb. aranmamış, sadece limitlerin altında olduğu bilinen, sodyum, potasyum, kalsyum, magnezyum aranmış. Üstelik ayni tarihlerde Jeoloji ve Maden Dairesine ait raporlarda aluminyum ve mangan’ın Lefke içme suyunda limitlerin üzerinde olduğu açıkça belirtilirken en azından onlar olsun aranmamış.

     1997 yılı ise yoğun tartışmaların yaşandığı bir yıl. Jeoloji ve Maden Dairesinin bu yılda hazırladığı raporların bir bölümü Tablo 4 de görülmektedir.

 

Tablo 4. 1997 Yılı Su Analiz Raporları- Çeşme suyu/Lefke

Limit

22.05.1997

26.05.1997

28.06.1997

26.08.1997

28.08.1997

03.10.1997

24.12.1997

Al-200

<10

 

29,1

41,5

12,5

99,4

<10

Cr-50

<10

 

<10

yok

yok

yok

yok

Cu

<10

 

171,9

10,1

<10

<10

<10

Fe-300

16,8

 

610,3

702,5

35,2

27,4

68,2

Mn-100

<10

 

13,7

29,8

14,4

18,8

19,6

 

       Çalışmalarındaki sistemlilik dikkat çekici. Elde ettikleri değerler de geçmiş yıllara göre daha uyumlu. Ama 1997 yılında yurt dışından gelen üç rapor farklı tartışmalara yol açıyor. Bu raporlar sırası ile 19 Mart 1997 de T.C.Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, 26 Mart1997 de Marmara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü ve  26 Mayıs 1997 de İller Bankası Genel Müdürlüğü Kanalizasyon Dairesi Başkanlığı Atık su Labratuvarı Şb. Müdürlüğü tarafından gönderildi. Bu raporların gelişi ile tartışmaya arsenik ve krom da dahil olur. 1997 yılında Jeoloji ve Maden Dairesi araştırmalarına arsenik, krom,ve selenyumu da dahil eder. Günümüze kadar gelen raporlarında arseniğin izine hiç rastlamamışlar. Raporlarında arseniğin önünde hep “Yok” yazıyor. Oysa hem iller bankası hem de M.T.A. limitlerin altında da olsa arseniği bulmuşlar. Krom’a gelince, Devlet Labratuvarı krom’u ya limitlerin çok altında ya da hiç bulamıyor. Marmara Üniversitesinin gönderdiği rapor ise bize başka şeyler söylüyor. Yrd. Doç. Dr. Mehmetali Yükselen imzalı raporun giriş bölümü aynen şöyle. “Ekte 14/2/1997 tarihinde Lefke içme suyundan ve Lefke Göletinden alınan numunelerde fiziksel ve kimyasal parametrelerin analiz sonuçları bir rapor halinde sunulmuştur. İçme suyunda T.S.266’ya göre zehirli maddeler sınıfına ait olan Krom6’ ya rastlanmıştır. Ayrıca Fe ve Mn elementlerinin konsantrasyonları da tavsiye edilen miktarların üzerindedir.” Buraya kadar yazılanlar sanırım Lefke içme suyundaki potansiyel tehlikeden neyin kastedildiğini yeterince açıklıyor. Ancak potalsiyel tehlike raporlarda görünenden çok daha fazla. Burada kastettiğim göletin yapısı ile su kuyularının konumu arasındaki ilişkidir. Su kuyularını risk altına sokan ise gölete olan yakınlıklarıdır. Bunu aşağıdaki şemadan da görebiliriz. Göletteki suyun neleri içerdiği ise Tablo 6’de görülüyor. Birçok element sulama suyu limitlerinin bile kat kat üzerinde. İçme suyu limitleri ile karşılaştırılması düşünülemez bile. Bu su kuyularının yerlerinin neden bir türlü değiştirilemediğini anlayabilmek mümkün değil.

 

 

Tablo 5. 1998-1999 Yılları Su Analiz Raporları- Çeşme suyu/Lefke

Limit

02\03\98

06\03\98

03\04\98

03\04\98

08\05\98

08\05\98

19\08\98

17\09\98

06\04\99

20\08\99

Al

45,1

19,4

51,6

61,7

61,5

23,1

<10

79,9

23,3

27,3

As-50

yok

yok

yok

yok

yok

yok

yok

yok

yok

yok

Cr-50

yok

yok

yok

yok

yok

yok

yok

yok

yok

yok

Cu

<10

<10

<10

<10

<10

<10

<10

<10

<10

<10

Fe-300

153,3

16,1

17,4

177,8

81,6

18,4

12,9

45,1

26,1

43,7

Mn-100

18,4

<10

17,4

19,2

23

<5

<10

<10

<10

<10

Se-10

yok

yok

 

 

 

 

 

 

 

 

 

  

Tablo 6. 1999 Yılı Gemikonağı Göleti Sulama Suyu Raporları      

 

Sulama su limiti

20/8/99*

20/8/99**

20/8/99***

18/3/99**

18/3/99***

2/6/99***

Al

5000

9250

912,4

3276

4227

6747

5816

As

100

       yok

        yok

         yok

        yok

        yok

       yok

Cr

100

       yok

        yok

         yok

        yok

         yok

       yok

Cu

200

3442

2515

2200

2017

3484

3115

Fe

5000

1415

1247

87,1

2654

3479

428,8

Mn

200

1144

1110

1193

1394

1541

1303

Ni

200

14,6

12,3

17

*      Sulama vanası

**    Dip savak çıkış

***  Dip savak

 

 

                                                                                   DEVAM   EDECEK