GENEL BİLGİ:

     KÖKENLERİ: Kanaryaların kökeni özellikle isimlerini aldıkları Kanarya adaları ve Azor , Madeira adaları , Güney Avrupa ve Kuzey Afrika’da su yakınlarındaki alanlardan gelir. Tabi ki evcilleştirilme sonucu artık her yerde karşılaşılmaktadır.

     GENEL  ÖZELLİKLERİ VE TARİHÇESİ :13-14 cm boyunda ötücü bir kafes kuşudur. Yabanilerinin rengi çeşitli olmakla beraber evcilleri sarı renktedir. 22 kadar türü bilinmektedir. Daha sonraları veterinerlik enstitülerinde  birçok ırk üretilmiştir.
      Kanaryaların dünyaya yayılması ile ilgili hayli ilginç bir hikaye vardır : 16 Y.Y. 'da Kanarya adalarından Avrupa’ya gelen bir gemi İtalya yakınlarında karaya oturur. Gemiciler gemiyi terk ederken kanaryaları serbest bırakırlar. Elbe adasına sığınan bu kanaryalar çiftleşerek üremeye başlarlar. İnsanların yakalayıp evcilleştirmesi ile de bütün dünyaya yayılırlar.

KANARYANIN GENEL  ANATOMİSİ :

    

İDEAL KUŞLARIN KATILIMI

Kanarya adalarındaki İspinozgillerden yeşil renkli ötücü kuşlar, İspanyol gemiciler tarafından, İspanya’ya 1600-1700 yıllarında getirildi. Kanaryacılığın başlangıç noktası burasıdır. İspanyollar yıllarca Avrupa ülkelerine, bu kuşların sadece erkeklerini ötücü kuşlar diye satmışlardır.

Yanlışlıkla erkek diye satılan dişi kuşlar sayesinde Avrupa’nın diğer ülkelerinde de kanarya üretmeye başlamışlardır. Bu dönemde kalıtım ve gen üzerine İngilizler bu ötücü kuşların genleri ile oynayarak, ırk kuşlarını oluşturmuşlardır. İlk önceleri yorkshire, norwich, border ve gloster ortaya çıkmış bu dört ırk bugün için de kralların kuşu diye anılır.

Ellerindeki evcilleştirilmiş süs kuşlarının çoğu, uzuncu süreden sonra bugün ideal tiplere ulaşmışlardır.  Hemen hemen her yetiştiricinin ulaşmak istediği bir ideal vardır. Başarıya ulaşmak için gösterilen yollar çok küçük nüanslarla aşağı yukarı aynıdır.  İdeal tiplere ulaşma sırasında birbirlerine bağlı olan kalıtım bilgileri, damızlık kuşların eşlenmesi sırasında ortaya sorunlar çıkıyor. Hemen hemen herkes şu soruyu soruyor, “insan nasıl en iyi tipte ideal kuşları kalıtım yoluyla bir nesilden diğerine aktarabilir?” Bu sorunun cevabı kolayca izah edilebilecek gibi değildir.

İdeal tipte bir şov kuşunun gövde büyüklüğü, gövdenin ölçülü dağılımı, kafa büyüklüğü, kafa şekli, gözlerin oluşumu, kanat, kuyruk uzunluğu, gaga şekli kuşun duruşu bütünüyle göz önüne alınmaktadır. Bu kadar çok özelliğin olduğu bir yerde hangi genin hangi özelliğini aktardığını tespit etmek oldukça zordur. Ama şöyle yorumlayabiliriz; birbirlerini etkileyen özel ırklar, bize yeni jenerasyonlarda ideal tipler sunabilir. Bunun için de sayıca fazla gen etkin olmaktadır buna “Polygen” denir. Ancak burada elimizdeki damızlık kuşların yıllar içinde not edilmiş soy ağacı kullanılarak bütün göze çarpan vücut özelliklerini gelecek kuşaklarda aktaracağını önceden söylemek durumunda değiliz. Ama bu renk bakımından böyle değildir. Yani önceden ne renk yavru çıkacağı tahmin edilebilir. İdeal tipte şov kuşlarının nasıl oluştuğunu araştırmak istiyorsak, gözümüze çarpan ilk özellik vücut iriliğidir. Bu çok değişik genlerin beraber çalışıp birbirlerini etkilemesi sayesinde oluşur. Bu etkileşmede bir gen mesela vücudu uyumlu biçimde irileştirir buna “+gen”  denir, tam aksi olana da “-gen” denir. Çıkarılan yeni  jenerasyonlarda ne kadar çok “+gen” bir araya toplanırsa o kadar daha iyi yeni kuşlar üretilebilir. “-gen” ler de yıllar içinde damızlıktan elenmelidir. Yalnız insanlar orta kalitede kuşlardan çok zor ideal kuşlar elde edebileceği için, damızlık için ya daha yüksek kalitede kuşlar alınmalı yada yarışmalarda derece yapmış kuşların soyundan gelen kuşlar tercih edilmelidir.

Polygen sayesinde 1. ve 2. jenerasyon dan sonra tekrar iyi kuşlar çıkarma şansı vardır. Yalnız alınan her iyi kuşun gelecek kuşaklara iyi özelliklerini geçirmesinin kesin olmadığını unutmamak gerekir. Alınan ideal 2 kuş kendi özelliklerini kendi yavrusuna geçirecek diye bir kural yoktur. Bu sebeple normal bir kuşu ideale yakın bir kuşla eşleyip en azından bir yavru ideal olur diye hesap yapmak yanlıştır. Bu tarz eşlemeler kuşların safkanlığını bozmaktan başka bir işe yaramaz.

                                                                                       Ana Sayfa