Dr.
Aynur YILMAZ
Günlük
yaşamınızda en çok kiminle ilişki kuruyorsunuz? Genellikle verilen
cevaplar "Çocuğumla, eşimle, arkadaşımla, annemle..." Oysa
en çok ilişki kurduğum "ben'im", en çok kendimle ilişki
kuruyorum. Öyleyse "Ben kimim?" Fatma Hanım'ın kızı,
Ali'nin karısı, Ceren'in annesi, Ezgi'nin anneannesi, Ayşe Hanım'ın
temizlikçisi, TEKEL'de bir işçi, işten atılan Haydar'ın kızkardeşi,
hastanın doktoru, hemşiresi.
Tüm
bu rollerin ötesinde "Ben kimim?" Bir insan olarak, sadece Ayşe,
Fatma olarak neler hissediyor, neler düşünüyorum. İstediğim gibi yaşayabiliyor
muyum? Yaşamdan beklentilerim neler? Kendime nasıl bir gelecek hazırlıyorum?
Yüzyılımızın erkek egemen toplumunda bir kadın daha da ötesinde bir
insan olarak benim yerim neresi? Tüm işinizi gücünüzü bir yana bırakıp
düşünün, biraz zaman ayırın kendinize ve düşünün.
Biz
anayız, yoldaşız, eşiz. Çocuklarımızı yarına hazırlayan biziz.
Yemeği pişiren, evi temizleyen, sökükleri yamayan biziz. Okul
boykotlarında, grevlerde, direnişlerde, cezaevi kapılarında oğlumuzla,
kızımızla, erkeğimizle elele mücadele eden biziz.
Gücümüzün
farkına varalım. "Ben güçlü bir insanım, benim gücüm
var" diyen insan, yaşamın direksiyonunu elinde tutan insandır.
Yaratan ve üreten benim; düşünürüm, isterim, yaparım duygusu içinde
yaşar. Gücünü kendini adadığı gelecekten alır. Toplumu eğitenlerin
çoğunluğu başta anneler olmak üzere kadınlardır. Bu nedenle kendi gücümüzün
farkına varıp, kendimizi eğitmemiz gerek. Savunmasız kadın rolünü bırakıp,
bilinçlenmemiz gerek. Evlerde, işyerlerinde "küçümsemenin, haksızlığın,
dayağın başladığı yerde" tartışmaya başlamak gerek. En güzel
günlerimizi henüz yaşamadık. Cahit Irgat'ın söylediği gibi;
"Çok
yakında bir gün
Çok
yakında bir gün
Ağır
uykulardan uyanacaklar
Zor
kapıları açacaklar
Yere
sağlam basacaklar."
Elbette
kolay olmayacak. Öğrenmek, gelişmek, geliştirmek, üretmek için
epeyce uğraşacağız. Ve bu yolculuğa başladığımızda, düşlediğimiz
yarınları kurana dek, hiçbir güç bizi durduramayacak.
Elinizde
bir zeytin çekirdeği tuttuğunuz zaman gelecekteki binlerce ağacı,
tonlarca zeytini tutuyorsunuz demektir. Toprağın, güneşin, suyun yardımıyla
bu çekirdek onları üretecektir. Kucağınıza bir bebek aldığınız
zaman, binlerce insanı, binlerce binayı, gemiyi, uçağı tutuyorsunuz
demektir. Onları da bu çocuk üretecektir.
Hepinizin
geçmiş 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutlarım.
Elele,
daha aydınlık, daha güzele, daha yaşanılası yarınlara birlikte yürümek
dileğiyle...
|