Bugün;

 

www.egitimcilersitesi.8k.com


DİNLEYEN ANNE ve BABALAR*

 

 

Dr. Aynur YILMAZ

Bir kişiyi dinlemek yoğun bir dikkat ister. Kendi duygu ve sorunlarımızla ilgiliyken, çocuklarımızı dinlemek için gerekli dikkati gösteremeyiz. Etkin Dinleme’nin gücü sevgi ve kabul tavrımızın çocuklarımız tarafından hissedilmesinden gelir. Hangi nedenle olursa olsun (zaman yokluğu, kendi sorunuyla ilgili olma, kızgınlık yada küskünlük) kabul ve sevgi duymadığımız, çocuğumuzun sorunlarını anlamak için uygun olmadığımız durumlarda Etkin Dinleme’yi kullanmamayız. Aksi halde çocuğumuz zorlandığımızı fark eder ve susar yada “Seninle konuşmak istemiyorum” der.

Etkin Dinleme karşımızdaki kişiyi yalnızca dinlemediğimiz, aynı zamanda onu duyduğumuzu da gösterir. Örneğin Ayşe ütüyle parmağını yakar:

Ayşe: Ayy! Parmağım yandı! Anne, parmağım yandı. Çok acıyor. (Ağlar)

Anne: Ah canım, çok acır.

Ayşe: Evet. Bak, ne kadar kötü yandı.

Anne: Kötü yanmış, çok acıyordur.

Ayşe: (Ağlamayı keser) Hemen bir şey sür.

Anne: Olur. Üzerine biraz buz koyalım, serinlesin. Sonra da merhem süreriz.

Anne bu küçük, sıradan ev kazasına tepki “O kadar kötü değil”, “Geçer” demekten kaçındı. Ayşe’nin duygularına, parmağının yanmasına ve acısına saygı gösterdi. “Kes şu ağlamayı”, “Bebek gibi davranma” demedi. Annenin Etkin Dinleme’si Ayşe’ye karşı önemli tavırları yansıtıyor:

- Çocuğumun canı yandı. Sorun onun ve istediği tepkiyi göstermeye hakkı var.

- Duygularını yok saymak istemiyorum, bunlar onun gerçek duyguları.

- Yanığın ne kadar kötü bir şey olduğunu ve çok acıdığını kabullenebilirim.

- Duyguları için ona suçluluk duygusu yaşatamam.

Başka bir olay:

“Gök gürültüsü ve şimşek onu altüst etmişti. Özellikle ses onu çok korkutmuştu. Ağlayarak geldi, “Korkuyorum” dedi. “Yalnızca bulutlar birbirine çarpıyor, korkacak bir şey yok” dedim. Ama o ağlamayı sürdürdü. “Çok korkuyorum” dedi. “Canım benim, sesten korkulur mu? Canını yakmaz ki” dedim. Daha çok ağlamaya başladı. O zaman birden aklıma Etkin Dinleme geldi. “Gök gürültüsünden ürktün, durmasını istiyorsun, çünkü seni korkutuyor” dedim. Hüzünlü ifadesi hemen değişti, tedirginliği gitti. Bana sarıldı ve başka bir şey söylemeden odasına gitti. “Seni duyuyorum”u hissedince, çocuğun içinde bir şeyler oluyor. Belki de korkan, canı yanan, hayal kırıklığına uğrayan, üzülen, yalnızlık çeken birisi olarak kabul edilmek istiyor. “Gök gürültüsünden korkuyorum”, “Dizim yaralandı”, “Parmağım yandı” sözleriyle bu gereksinimlerini dile getiriyorlar. Etkin Dinleme, böyle durumlarda çocuklara yapıcı tepkiler vermek için güçlü bir araç.

* 23 Mayıs 2001 tarihli Yeni EVRENSEL gazetesinin “EVRENSEL Kadın” ekinden alınmıştır.