Bugün;

 

www.egitimcilersitesi.8k.com


..::KORKULARINIZI YENİN*::..

 

 

Sultan SANSARCI

"Çocuğa anlatılan öyküler ve masallar, onların yeni yeni kurulmakta olan dünyasında derin izler bırakır" diyen Dr Gıyasettin Ekici, masal ve öykü anlatırken anne babaların çok dikkatli olması gerektiğinin altını çiziyor. Çocukların hafızalarında olumsuz izler bırakacak masallar ve öyküler anlatılmaması konusunda ebeveynleri uyarıyor.

Korku Nedir?

Korku, bir canlının kendisine zarar verebileceğini düşündüğü herhangi bir nesneye karşı gösterdiği duygusal tepkidir. Burada insan korkusunun nedenini bilir. Ancak bazı durumlarda ise insanlar nedeni ve kaynağı belli olmayan korkular duyarlar. İşte biz buna kaygı diyoruz. "Sanki kötü bir şey olacak bana ya da sevdiklerime bir zarar gelecek..." cümleleriyle ifade edilir çoğu zaman bu hisler. Ruhsal olarak gergin insanlarda görülür bu duygular.

Korkunun Çeşitleri Var mıdır?

Evet, korkunun da çeşitleri vardır tabi. Bazen insanın içini hiç bir neden yokken bir korku kaplar. Anlamsız korkulardır bunlar. Kimimiz karanlıktan, kimimiz görünmeyen varlıklardan korkar. Bazılarımız sokağa yalnız çıkmaktan korkar.

Kapalı yerlerde kalma korkusu, yükseklik korkusu, hayvan korkusu gibi bazı korkular da vardır ki, bunlar anlaşılabilir korkulardır.

Fiziksel zararlar görebileceğine ilişkin nedeni, kaynağı nesnesi belli somut korkular tüm hayvanlarda görülür. Ancak nedeni belirsiz, nesnesi kaynağı belirsiz soyut korkular sadece insanlarda görülür. Ekonomik korkular, gelecek korkusu, saygınlığını kaybetme, küçük düşme gibi...

0-6 Yaş Grubu Çocuklar

Çocuklarda daha çok somut korkular görülür, Şeytan, peri, öcü gibi soyut korku nesneleri de çocukların zihinlerinde somutlaştırılarak fiziksel-bedensel olarak zarar verici nesneler hâline gelerek algılanır. Her çocuk hatta her insan karanlıktan biraz korkar. Ancak güvensiz çocuklarda bu biraz daha rahatsız edici boyutta olabilir.

Masal Anlatırken Dikkat!

Çocuğa anlatılan öyküler masallar, olaylar onun belirsizlikler ve bilinmezlerle dolu yeni yeni kurulmakta olan dünyasında derin izler bırakır. Bu nedenle çocuğa masal ve öykü anlatılırken, çocuğun iyimser ve ihtiyatlı olmasını sağlayacak, abartılı korku unsurları içermeyen anlatımlar seçilmelidir.

Masallar ve öyküler çocukların hayal dünyasını genişleten, hayal kurma yeteneklerini geliştiren yararlı araçlardır. Ancak günümüzde yayınlanan çizgi filmler ve filmler, ne yazık ki çocuğu olumsuz etkilemekte ve bizler buna engel olamamaktayız.

Çocukları Korkutmayın

Anne ve babalar, özellikle anneler çocuklarını iyi davranışlara yöneltmek, bazen de istemedikleri davranışlardan alıkoymak için çocukları korkuturlar. Örneğin; " Karanlık çöktükten sonra dışarı çıkarsan ve evden uzaklaşırsan seni öcüler kaçırır" gibi sözlerle onları korkutarak, çocukları kontrol altında tutabilirler. Çocuk korktuğu için akşam evden çıkamaz, karanlıkta duramaz. Ancak bu korkular çoğu zaman çocuk büyümesine rağmen devam eder ve çocuğun hayatını da ailenin hayatına da olumsuz etkiler.

Tüm Hayatını Etkiler

Evin hemen karşısındaki bakkaldan ekmek almaya gidemez çocuk. Gece tuvalete gitmek için de uyuyanlardan birini uyandırmak zorunda kalır. Biraz büyüyünce korkuyorum demeye utandığı için başka gerekçeler öne sürer. Bazen bu gerekçelere ailesinin ve kendisinin de inandığı olur. Ancak bütün bu korkuların kökeninde annenin küçükken çocuğun dünyasına soktuğu korkular vardır.

Anlamsız Korkular

Çocuğun içinde kök salan bu duygular, erişkinlik zamanında da değişik biçimlerde sürebilir. Asıl sorun da buradan gelir. Pek çok konuda mantıklı, bilgili olan, sağlıklı düşünen bir erişkin insan, kendisinin ve çevresinin pek anlam vermediği korkulara sahip olabilir. Örneğin; çocukluğunda bir at tarafından ısırılmış ve canı yanmış bir çocuk bu olayı büyüyünce tamamen unutabilir. Ancak büyük ve ata benzer tüm hayvanlara karşı duyduğu korku devam edebilir.

Anne ve Babalardan Rica

Anne babalardan şunu rica ediyoruz; çocuklarınızı eğitirken asla gerçek dışı bilgiler vermeyin. Kendileri için iyi ve olumlu bir amaca erişmek için onları yönlendirirken asla yalan söylemeyin. Sizin "biraz sonra unutur" şeklindeki rastgele bir sözünüzün bile çocuğun dünyasında kalıcı izler bırakabileceğini, çocuk bunların gerçek olmadığını öğrendiği anda da kendilerine yönelik ciddi bir güvensizlik oluşturacağı bilinmelidir.

Uygun Dille Anlatın

Çocukları muhtemel tehlikelere karşı uyarırken de abartıya kaçmamalı, onların temkinli hareket etmelerini sağlayacak ancak bir korku buhranı ya da güven bunalımına neden olmayacak tarzda bilgiler verilmelidir. Örneğin; "Biz evde olmadığımız zaman kimseye kapıyı açma, kimseyle konuşma, kötü adamlar dolaşıp çocukları öldürüyor, eşyaları da çalıyorlarmış" yerine; "Bazı kötü niyetli insanlar eşyalarımızı çalmak isteyebilir, size de kötü davranabilirler. Tanımadığınız insanlara karşı dikkatli olun" demek daha doğru olur.

* KAYNAK:  Türkiye ÇOCUK / Şubat 2002/Sayı: 26/Sayfa: 34-35