Sultan
SANSARCI
"Çocuğa
anlatılan öyküler ve masallar, onların yeni yeni kurulmakta olan dünyasında
derin izler bırakır" diyen Dr Gıyasettin Ekici, masal ve öykü
anlatırken anne babaların çok dikkatli olması gerektiğinin altını
çiziyor. Çocukların hafızalarında olumsuz izler bırakacak masallar
ve öyküler anlatılmaması konusunda ebeveynleri uyarıyor.
Korku
Nedir?
Korku, bir canlının kendisine zarar verebileceğini düşündüğü
herhangi bir nesneye karşı gösterdiği duygusal tepkidir. Burada insan
korkusunun nedenini bilir. Ancak bazı durumlarda ise insanlar nedeni ve
kaynağı belli olmayan korkular duyarlar. İşte biz buna kaygı diyoruz.
"Sanki kötü bir şey olacak bana ya da sevdiklerime bir zarar
gelecek..." cümleleriyle ifade edilir çoğu zaman bu hisler. Ruhsal
olarak gergin insanlarda görülür bu duygular.
Korkunun Çeşitleri Var mıdır?
Evet, korkunun da çeşitleri vardır tabi. Bazen insanın içini hiç
bir neden yokken bir korku kaplar. Anlamsız korkulardır bunlar. Kimimiz
karanlıktan, kimimiz görünmeyen varlıklardan korkar. Bazılarımız
sokağa yalnız çıkmaktan korkar.
Kapalı yerlerde kalma korkusu, yükseklik korkusu, hayvan korkusu gibi
bazı korkular da vardır ki, bunlar anlaşılabilir korkulardır.
Fiziksel zararlar görebileceğine ilişkin nedeni, kaynağı nesnesi
belli somut korkular tüm hayvanlarda görülür. Ancak nedeni belirsiz,
nesnesi kaynağı belirsiz soyut korkular sadece insanlarda görülür.
Ekonomik korkular, gelecek korkusu, saygınlığını kaybetme, küçük düşme
gibi...
0-6 Yaş Grubu Çocuklar
Çocuklarda daha çok somut korkular görülür, Şeytan, peri, öcü
gibi soyut korku nesneleri de çocukların zihinlerinde somutlaştırılarak
fiziksel-bedensel olarak zarar verici nesneler hâline gelerek algılanır.
Her çocuk hatta her insan karanlıktan biraz korkar. Ancak güvensiz çocuklarda
bu biraz daha rahatsız edici boyutta olabilir.
Masal Anlatırken Dikkat!
Çocuğa anlatılan öyküler masallar, olaylar onun belirsizlikler ve
bilinmezlerle dolu yeni yeni kurulmakta olan dünyasında derin izler bırakır.
Bu nedenle çocuğa masal ve öykü anlatılırken, çocuğun iyimser ve
ihtiyatlı olmasını sağlayacak, abartılı korku unsurları içermeyen
anlatımlar seçilmelidir.
Masallar ve öyküler çocukların hayal dünyasını
genişleten, hayal kurma yeteneklerini geliştiren yararlı araçlardır.
Ancak günümüzde yayınlanan çizgi filmler ve filmler, ne yazık ki çocuğu
olumsuz etkilemekte ve bizler buna engel olamamaktayız.
Çocukları Korkutmayın
Anne ve babalar, özellikle anneler çocuklarını iyi davranışlara
yöneltmek, bazen de istemedikleri davranışlardan alıkoymak için çocukları
korkuturlar. Örneğin; " Karanlık çöktükten sonra dışarı çıkarsan
ve evden uzaklaşırsan seni öcüler kaçırır" gibi sözlerle
onları korkutarak, çocukları kontrol altında tutabilirler. Çocuk
korktuğu için akşam evden çıkamaz, karanlıkta duramaz. Ancak bu
korkular çoğu zaman çocuk büyümesine rağmen devam eder ve çocuğun
hayatını da ailenin hayatına da olumsuz etkiler.
Tüm Hayatını Etkiler
Evin hemen karşısındaki bakkaldan ekmek almaya gidemez çocuk. Gece
tuvalete gitmek için de uyuyanlardan birini uyandırmak zorunda kalır.
Biraz büyüyünce korkuyorum demeye utandığı için başka gerekçeler
öne sürer. Bazen bu gerekçelere ailesinin ve kendisinin de inandığı
olur. Ancak bütün bu korkuların kökeninde annenin küçükken çocuğun
dünyasına soktuğu korkular vardır.
Anlamsız Korkular
Çocuğun içinde kök salan bu duygular, erişkinlik zamanında da değişik
biçimlerde sürebilir. Asıl sorun da buradan gelir. Pek çok konuda mantıklı,
bilgili olan, sağlıklı düşünen bir erişkin insan, kendisinin ve çevresinin
pek anlam vermediği korkulara sahip olabilir. Örneğin; çocukluğunda
bir at tarafından ısırılmış ve canı yanmış bir çocuk bu olayı büyüyünce
tamamen unutabilir. Ancak büyük ve ata benzer tüm hayvanlara karşı
duyduğu korku devam edebilir.
Anne ve Babalardan Rica
Anne babalardan şunu rica ediyoruz; çocuklarınızı eğitirken asla gerçek
dışı bilgiler vermeyin. Kendileri için iyi ve olumlu bir amaca erişmek
için onları yönlendirirken asla yalan söylemeyin. Sizin "biraz
sonra unutur" şeklindeki rastgele bir sözünüzün bile çocuğun dünyasında
kalıcı izler bırakabileceğini, çocuk bunların gerçek olmadığını
öğrendiği anda da kendilerine yönelik ciddi bir güvensizlik oluşturacağı
bilinmelidir.
Uygun Dille Anlatın
Çocukları muhtemel tehlikelere karşı uyarırken de abartıya kaçmamalı,
onların temkinli hareket etmelerini sağlayacak ancak bir korku buhranı
ya da güven bunalımına neden olmayacak tarzda bilgiler verilmelidir. Örneğin;
"Biz evde olmadığımız zaman kimseye kapıyı açma, kimseyle konuşma,
kötü adamlar dolaşıp çocukları öldürüyor, eşyaları da çalıyorlarmış"
yerine; "Bazı kötü niyetli insanlar eşyalarımızı çalmak
isteyebilir, size de kötü davranabilirler. Tanımadığınız insanlara
karşı dikkatli olun" demek daha doğru olur.
|