Bugün;

 

www.egitimcilersitesi.8k.com


NE ZAMAN ETKİN DİNLEYELİM?*

 

 

Dr. Aynur YILMAZ

Etkin dinlemenin kullanılması, ana babaların çocuklarını gerçekten kabul etmelerini, onlara sevgi ve şefkat duymalarına neden oluyor. Ancak bu konuda en çok karşılaşılan soru “ Etkin dinlemeyi ne zaman kullanacağım? Çocuklarıma iyi bir danışman olabilecek kadar becerebilecek miyim? ’’

Etkin dinlemenin en uygun zamanı çocuğun sorunu olduğunu gösterdiği andır. Tüm çocukların ana babalarıyla, öğretmenleriyle, arkadaşlarıyla, kardeşleriyle, hatta kendileriyle sorunları bulunur. Bu sorunların bazıları şunlar olabilir:

- Ayşe arkadaşlarından biri tarafından sevilmediğini hissetmektedir.

- Ali basketbol takımına giremediği için üzgündür.

- Fatma hangi dersten ödev alacağına bir türlü karar veremez.

- Mehmet okuldan kaçtığı için iki gün okuldan uzaklaştırma cezası almıştır.

Tüm bunlar çocukların yaşamlarında karşılaştıkları ve baş etmek zorunda oldukları sorunlardır. Çocukların yılgınlıkları, yoksunlukları, korkuları onlara aittir; ana babalara değil. Tüm endişelerimize rağmen yapılması gereken, çocuğun ayrı bir birey olduğunu kabul etmek ve sorununu çözme sorumluluğunu ona bırakmaktır. Ne yazık ki ana babaların çoğu, çocuğun sorununu üstlenmek eğilimindedir, aşağıdaki örneklerde olduğu gibi:

Ali: Mehmet benimle oynamıyor, istediklerimi yapmıyor.

Anne: Öyleyse sen onun yapmak istediklerini sor. Senden küçüklerle geçinmeyi öğrenmek zorundasın. (Önermek, ahlak dersi vermek)

Ali: Onun istediklerini yapmaktan hoşlanmıyorum. Hem o aptalla geçinmek istemiyorum.

Anne: Oyunbozanlık yapacaksan git kendine başka birini bul. (Çözüm önermek, ad takmak)

Ali: Oyunbozan ben değilim. Üstelik o sersemden nefret ediyorum.

Anne: Böyle konuşmayı kes! Bir daha arkadaşlarının yanında böyle konuştuğunu duymayayım. (Emir vermek)

Ali: (Annesinin yanından asık yüzle ayrılırken) Komşulardan nefret ediyorum.

Şimdi de aynı olayda annenin etkin dinleme yaparak çocuğa nasıl yardımcı olduğunu görelim.

Ali: Mehmet benimle oynamıyor, istediklerimi yapmıyor.

Anne: Mehmet’e kızgınsın.

Ali: Evet. Bir daha onunla oynamayacağım.

Anne: Ona öyle kızgınsın ki onu bir daha görmek istemiyorsun.

Ali: Doğru. Ama o arkadaşım olmazsa oynayacak başka kimse kalmaz.

Anne: Arkadaşsız kalmak hoşuna gitmiyor.

Ali: Evet. Galiba onunla iyi geçinmeliyim. Ama ona kızmamak zor olacak.

Anne: Hım...

Ali: Eskiden ona kızmazdım., çünkü ne istesem onu yapardı. Artık onu yönetmeme izin vermiyor.

Anne: Mehmet’i etkilemek artık kolay değil.

Ali: Öyle. Artık büyüdü. Ama şimdi daha çok eğleniyoruz. Arada bir onun istediğini yaparsak belki daha az dövüşürüz.

İlk durumda anne iletişim engelleri kullandı, sorunu yüklendi. İkincisinde ise anne sürekli etkin dinledi, sorunu Ali’ye bıraktı. Birincisinde Ali annesinin önerilerine karşı çıktı, sorun çözülmeden kaldı. İkincisinde ise kızgınlığı gitti, kendine daha derinden baktı ve kendi çözümünü üretti.

* 12 Mayıs 2001 tarihli Yeni EVRENSEL gazetesinin “EVRENSEL Kadın” ekinden alınmıştır.