Dr.
Aynur YILMAZ
Ana babalar
genellikle çocuklarında daha deneyimli ve akıllı olduklarını düşünürler.
"Senin iyiliğin için izin vermiyoruz", "Bizim yaptığımız
hataları yapmanı istemiyoruz", "Deneyimli olduğumuz için
en iyisini biz biliriz", "Büyüdüğün zaman bize teşekkür
edeceksin", "Sonradan üzüleceğini bildiğimiz için sana
izin veremeyiz", vb.
Bu
sözleri söyleyen ana babalar söylediklerine içtenlikle inanırlar. Çocuklarına
güç kullanmakta kendilerini haklı görüyorlardır. Çünkü
kendilerinin olgun, bilgili, akıllı, deneyimli ve zeki olduğuna
inanmaktadırlar. Bu yaklaşımı yalnızca ana babalarda görmeyiz. Tarih
boyunca diktatörler de aynı davranışı göstermişlerdir. Baskı
kurdukları insanlar üzerinde, güç kullanmalarını haklı göstermek için
bu tavrı benimsemişlerdir. Çoğu kullarını (köleleri, köylüleri,
zencileri, işçileri, kadınları) aşağı görmüştür.
Peki,
ana babalar çocuklarından daha deneyimli ve akıllı değil mi? Şimdi
biraz geçmişe, çocukluğumuza ve gençliğimize dönelim. O dönemlerde
yaşadıklarımızı hatırlayalım. Gerçekten de ne zaman uykumuz geldiğini,
ne zaman acıktığımızı, doyup doymadığımızı, arkadaşlarımızın
niteliklerini, amaç ve isteklerimizi, neye değer verip vermeyeceğimizi,
ihtiyaçlarımızı, hangi mesleği seçeceğimizi ana babalarımız
bizden daha mı iyi biliyorlardı?
Ana
babaların deneyimli ve herkes kadar akıllı oldukları gözardı
edilemez, ancak çocuklarıyla ilgili her şeyi bildikleri de söylenemez.
Sorunların çözümünde karşılıklı sevgi, saygı ve güvenin olduğu;
ana baba ve çocuğun çözümü birlikte buldukları "kaybeden
yok" yönteminde, ana baba ve çocuk birbirine eşittir. Sorunlar güç
kullanılmadan çözülür.
Burada
akla şu sorular gelebilir:
"Çocuk
caddede arabaların önüne atlasa ne olacak?"
"Çocuğun
apandisti patlamak üzere. Hastaneye gitmek istemediğinde güç
kullanmayacak mıyız?"
Bunlar
anında çözülmesi gereken acil durumlar. Elbette güç kullanacağız.
Yalnız çocuğun arabanın önüne atlaması yada hastaneye kaldırılması
gibi acil durumlardan önce, güç kullanılmayan yöntemlerin uygulanması
gerekir. Çocuğun caddeye fırlama alışkanlığı varsa, ana baba önceden
bunun tehlikelerinden söz etmeli; çocuğu kaldırımda yürütmeli,
oradan ötesinin tehlikesini anlatmalı, araba çarpmış bir çocuğun
resmini göstermeli yada çocuğu gözlemleyip, caddeye çıktığı zaman
uyarmalıdır.
Bazen
acil durumlarda çocuklarımıza emir verip, bağırdığımız olur. Böyle
durumlarda sonradan "Sana emir verip bağırdığım için üzgünüm,
ama gerçekten çok korktum. Konuşarak zaman harcamak istemedim."
dediğimizde, çocuklarımız bu açıklamaları kolayca anlayacaktır.
|