Bugün;

 

www.egitimcilersitesi.8k.com


KABUL ETMEYİ SESSİZ İLETME*

 

 

Dr. Aynur YILMAZ

Aynı sosyal ortam içinde yer alan kişiler, birbirlerine sözlü yada sözsüz iletiler gönderirler. "Kabul etme"yi sözsüz iletme; bir şey yaparken çocuğa karışmamak ve bir sorununu anlatırken hiçbir şey söylemeden, edilgin dinleyerek gösterilebilir.

Oyuncaklarıyla ev yapmaya çalışan bir çocuğu ele alalım. Anne çocuğun yaptığına karışmıyorsa onun kendi özel evini yaratmasına izin veriyorsa ona sözsüz bir kabul iletisi göndermektedir. Çocuk, "Yaptığım şey doğru", "Annem yaptığım şeyi kabul ediyor" diye düşünecektir. 

Oysa ana- babaların çoğu onları kendi haline bırakmazlar, işlerine karışarak, denetleyerek, yardım ederek onlara kabul edilmedikleri duygusunu yaşatırlar. Çocukların çabuk ve doğru öğrenmesini isterler: "İşte ev böyle olur." Çocukları yanlış yapınca rahatsız olurlar: "Alttaki tahtaları düzgün koy. Yoksa ev yıkılır." Çocuklarının başarılarıyla gururlanmak isterler: "Ali'nin yaptığı eve bakın." Çocuklara yetişkinlerin doğru ve yanlışlarını zorla kabul ettirirler: "Kapıların pencereden büyük olması gerekir." Başkalarının çocuklarıyla ilgili düşüncelerinden endişelenirler: "Sen bundan daha iyisini yapabilirdin." Çocuklarının kendilerine ihtiyaç duyduğunu hissetmek isterler: "Bırak sana yardım edeyim." vb.

Çocuk bir şeylerle uğraşırken ona karışmamak ana-babaların kabul ettiğini açıkça gösterir. Ne yazık ki, ana-babalar çocukların kendi uğraşlarında yeterince yalnız kalmalarına izin vermiyorlar.

Hiçbir şey söylememek de kabul ettiğimizi gösterir. Edilgin dinleme (sessizlik) güçlü bir sözsüz iletidir. Örneğin, çocuk okulda öğretmenin kendisini müdüre şikayet ettiğini söyler. Anne sessiz kalarak "anlıyorum", "ya?", "hı!" gibi ifadelerle çocuğun olanları anlatmasını sağlayabilir. Çocuk anlatırken niçin cezalandırıldığını, kızgınlığını, kişisel davranmasının sonuçlarını düşünebilir. Duygularını ifade edebilir, kendi kendine sorun çözme sürecine girebilir, yapıcı çözüm bulabilir. Oysa anneler genellikle "Aman tanrım! Ne yaptın?", "Bu sana ders olsun!", "Öğretmenin iyi bir insan", "Bu öğretmenlere alışsan iyi olur" gibi ifadelerle iletişimi keser ve onun gelişimine katkıda bulunma şansını kaçırırlar. Tüm bu iletiler çocuklara yalnızca kabul edilmediklerini iletmez, aynı zamanda konuşmanın sürmesini ve sorunu çözmeyi engeller. Bu nedenle hiçbir şey söylememek yada yapmamak çocuğu kabul ettiğini gösterir. Kabul etme, yapıcı bir büyüme ve değişime yardım eder.

* 6 Ocak 2001 tarihli Yeni EVRENSEL gazetesinin “EVRENSEL Kadın” ekinden alınmıştır.