Bugün;

 

www.egitimcilersitesi.8k.com


 

 

LİSELERDE ÇALIŞAN ÖĞRETMENLERİN İŞDOYUMU*   (Manisa İli Örneği)

Ruhi SARPKAYA - CBÜ Türk Dili Okutmanı

 

GİRİŞ

Bu araştırmada Manisa Merkez İlçedeki liselerde görevli öğretmenlerin işdoyumlarının düzeyi görgül bulgulara dayanılarak çözümlenmektedir.

Bu bölümde araştırmanın problem durumu, problem cümlesi ve alt problemleri, sınırlılıkları, sayıltıları yer almaktadır.

Problem Durumu

Örgüt, bireylerin amaçlara ulaşmak için karşılıklı davranışlarda bulundukları yapısal bir süreçtir. Örgütler, işgörenler tarafından kendi kişisel amaçlarını elde etmek için araçlar olarak yapılandırılmıştır. Örgütlerin de kendi üyelerinin bireysel amaçlarından farklı, fakat onlardan türetilmiş amaçları vardır. Bireysel amaçlarla, örgütsel amaçların bağdaştırılarak dengede tutulması en ülküsel olan durumdur (Hicks,1979,32).

İşgörenler yaşamların büyük bir bölümünü örgütlerde geçirirler. Bu durum, işgörenlerin örgüt ortamında işlerinden duydukları hazzın önemini ortaya koymaktadır. İşgörenlerin işten sağladıkları doyumun düzeyi onların yaşamını da etkileyecektir.

Genel yaşam doyumuyla , işdoyumu yakından ilişkilidir. Buna saçılma etkisi denir. Bundan değişik ve daha az rastlanan bir durumsa düşük işdoyumu olan bireylerin bunu yüksek yaşam doyumu elde etmeye çalışarak giderme yönünde çaba göstermeleridir. Buna da giderme etkisi denir(Davis,1982,99). Sonuç olarak işini haz duyarak yapan bir işgörenin, bu güzel yaşamının, ömrünün uzamasına yol açacağı söylenebilir. Bunun yanında , işgörenin hem bedensel, hem ruhsal sağlığı yönünden işten doyumun, işgörene olumlu etki yapması da söz konusudur (Başaran,1991,205).

Örgütlerde işgörenlerin işinden doyum almaları bu çerçevede ele alınmaktadır. Artık örgütlerde örgütün amaçları olan ürünün niceliğini ve niteliğini artırmaya çalışılırken, aynı zamanda işgörenlerin işten doyumlarının da artırılmasına çabalanmaktadır. Eğitim örgütlerinin girdisi ve çıktısının temel öğesi insandır. Bu anlamda, eğitim örgütleri için iş doyumunun önemi ortadadır.

İşdoyumu kavramı değişik biçimlerde tanımlanmaktadır. Bu tanımların herbiri çeşitli işdoyumu kuramlarına dayanmaktadır. İşdoyumunu değişik etmenlerle ve yaklaşımlarla açıklamaya çalışan çeşitli kuramlar geliştirilmiştir. Bu kuramları kapsam(içerik) ve süreç kuramları olmak üzere iki öbekte toplamak olanaklıdır(Başaran,1991,200-201; Korman,1978,153-157;Eren,1993,327).

 

İŞDOYUMUNUN BOYUTLARI

İşten doyumu etkileyen etmenlerin sıralanması oldukça uzun ve karmaşık bir iştir. Bunun başlıca nedeni, güdüleme kuramlarından yola çıkan işdoyumu kuramlarının işdoyumu etkenleri konusundaki değişik yaklaşımlarıdır. Bu çalışmamızda bir tek işdoyumu kuramına göre öğretmenlerin işdoyum düzeylerini araştırmak yerine kuramlardaki ortak olarak vurgulanan etmenleri gruplandırmanın ülkemiz koşulları açısından daha gerçekçi bir yaklaşım olacağı düşünüldü.

Başaran’ın (1991,303) sınıflandırmasıyla, Hill’in (1994,225) işdoyumunun kaynaklarını belirten aşağıdaki sınıflandırması karşılaştırılarak bireşime gidilmiştir. Hill, işdoyumunun kaynaklarını şöyle sıralamıştır:

1. Çocuklarla ilişkiler(öğrencilerle)

2. Öğretmenlerle ilişkiler

3. Velilerle ilişkiler

4. Üst yöneticilerle ilişkiler

5. Kendi düşüncelerini uygulama fırsatı

6. Tatiller

7. Ekonomik güvenlik

8. Çalışma koşulları kişisel ilgileri gerçekleştirme

9. Çalışma saatleri

10.Ödeme

Hill’in yukarıdaki sınıflandırmasının yanı sıra, Scott, Blum ve Nayler, Dun ve Stephans, Bittel, Hicks ve Gullet, Cambell ve Prıtchard, Locke, Corrol ve Tosi ve Korman'ın çalışmalarına dayanarak işdoyumu etkenlerini kümelendiren Başaran'ın(1991,203-205), çalışması araştırmanın boyutlarını oluşturmada temel alınmıştır.

Buna göre işdoyumu boyutları:

1. İşin niteliği

2. Ödeme

3. Yükselme olanağı

4. Çalışma koşulları

5. Denetim

6. Birlikte çalışılan işgörenler

7. Örgüt ve yönetim

8. İş güvenliği

olarak sekiz boyutta toplanmıştır.

Yukarıda saptanan bu sekiz işdoyumu boyutu içerisine Başaran'ın saptamış olduğu işgörenin kişiliği ve övülme etkenleri ayrı bir başlık olarak alınmamıştır. Övülme etkeni, yükselme olanağı içerisine dahil edilmiştir. İşgörenin kişiliği çalışmamızın dışında tutulmuştur. Çünkü işgörenlerin kişiliklerini ölçmenin bir kaç soruyla olanaklı olmadığı düşünülmüştür. Başaran'da ayrı bir boyut olarak yer almayan iş güvenliği etkeni, bu çalışmada ayrı bir boyut olarak alınmıştır.

 

İŞ DOYUMSUZLUĞUNUN İŞGÖRENE ETKİSİ

İşgörenlerin işlerinden doyumsuz olmaları onlara olumsuz duygular yaşatacaktır. İş yaşamında işgörenler istedikleri işi ve bu işin kendi bilgisi ve yeteneği bölümüne giren kısmını elde ettiği sürece işinde ve işyerinde daha verimli çalışacaktır. Tersi durumda, bir doyumsuzluk ve ruh çöküntüsü ve bozulma dediğimiz psikolojik durumlar ortaya çıkacaktır. Bu olumsuzluklar şunlar olabilir (Koman, 1978, 179, 194; Eren, 1993 ; Başaran, 1991, 207):

 

  • İşten doyumsuzluk işgörenlerde psikomatik pek çok rahatsızlığa yol açabilmektedir. Kalp , mide rahatsızlıkları, kas katılaşması, bir çok uyum bozuklukları gibi.

  • Doyumsuzluk ruh sağlığını da bozmaktadır. Doyumsuzluk sonucu aşırı kaygı, korku oluşmaktadır.

  • İşin gerektirdiği bir takım tekrarlar ve dinlenme zamanının oldukça kısa olması tekdüzeliğe dayanan işbıkkınlığı oluşturmaktadır.

  • İşinden doyumsuz olan işgörenler kavgacı, saldırgan olmaktadır.

  • İşi bırakmakla işdoyumsuzluğu arasında yüksek bir bağıntı vardır.

  • İşe devamsızlıkla doyumsuzluk arasında da anlamlı ilişkiler vardır.

  • İşten doyumsuz işgörenler örgütlerine yabancılaşmaktalar ve örgütsel amaçları görmezden gelerek örgütün işleyişini bozmaktadırlar.

 

Sımon(1978,57-58), bir işgörenin doyumsuz olması durumunda başlıca üç temel seçenek sunmaktadır.

Bunlar:

1. İşgören işi bırakabilir.

2. İşgören örgütün üretim ölçülerine uyabilir.

3. İşgören üretimi artırmaksızın doyum olanakları araştırabilir. Örneğin,örgüt içinde politika yapabilir ya da örgüt dışındaki gruplara yönelerek onların normlarına uyabilir.

Erdoğan(1991,378-379), İşdoyumsuzluğunun işgücü devir oranını artırdığını, işdoyumu azaldıkça bireysel uyumsuzluk, aile geçimsizliğinin artmaya başladığını olanak bulan kişinin bu baskıların sonucu olarak işini terk ettiğini bildirmektedir. İşdoyumsuzluğunun işgörenlerin devamsızlık oranlarını da yükselttiğini vurgulamaktadır.

Ergenç (1982,315-316), farklı kuramlarda performansın doyum nedeni ya da sonucu olarak ele alınmasına karşın, işten ayrılma davranışı ve işe devamsızlığın genellikle işdoyumsuzluğunun sonucu olarak ele alındığını vurgulamaktadır.

Wagner (1992,257), işdoyumsuzluğunun işgörenlerde gerilime yol açtığını dile getirmektedir.

Görüldüğü gibi işdoyumsuzluğu işgörenlerde bir çok olumsuz etkilere yol açmaktadır. Bu nedenle işgörenlerin işyerlerinde işdoyumunu sağlamak, örgütsel ve bireysel amaçlara erişmede önemli bir etmendir.

 

Problem Cümlesi

Bu araştırmanın problemi şu şekilde oluşturulmuştur: "Manisa Merkez İlçedeki Liselerde görevli öğretmenlerin işdoyumu düzeyleri nasıldır?".

 

Alt Problemler

1. Öğretmenlerin işdoyumu düzeyi nasıldır?

2. Öğretmenlerin işdoyumu düzeyleri

a. Ödeme-ücret,

b. İşin niteliği,

c. İş güvenliği,

d. Çalışma koşulları,

e. Öğretmen ilişkileri,

f. Yükselme olanağı,

g. Denetim,

h. Örgüt ve yönetim

boyutlarına göre nasıldır?

3. Öğretmenlerin işdoyumu düzeyleri, anketin herbir madddesine göre nasıldır?

4. Öğretmenlerin işdoyumları,

a. Yaşa,

b. Cinsiyete,

c. Eğitim durumuna,

d. Kıdeme,

e. Branşa,

f. Medeni duruma,

g. Okula göre

anlamlı bir farklılık göstermekte midir?

 

Araştırmanın Önemi

1. Öğretmenlerin işdoyumsuzluğuna neden olan etkenleri ortaya çıkararak yetkililerin gerekli önlemleri almasına kılavuzluk edilebileceği,

2. İşdoyumu araştırmasıyla öğretmenlerin ruhsal ve bedensel sağlıklarını korumaya yarayacak verilerin elde edilebileceği,

3. Liselerdeki işdoyumu düzeyi ortaya konarak üzerinde tartışma,yeni araştırma yapma olanakları yaratılabileceği,

4. Öğretmenlerin başarımlarını artırmada işdoyumunun öneminin ortaya konarak örgütsel etkililiğin sağlanmasına yönelik çalışmalara katkıda bulunulabileceği düşünülmektedir.

 

Sayıltılar

Bu araştırmada aşağıdaki sayıltılardan hareket edilecektir.

1. Araştırmaya katılan öğretmenler soruları içtenlikle yanıtlamışlardır.

2. Öğretmenlerin yanıtları varolan durumu yansıtmaktadır.

 

Sınırlılıklar

Bu araştırma 1996-1997 öğretim yılı Manisa İli Merkez İlçedeki Liselerde çalışan öğretmenlerin işdoyumu hakkındaki görüşleriyle sınırlıdır.

 

YÖNTEM

Aşağıda araştırmanın modeli, evreni, örneklemi, verilerin ve veri toplama aracının özellikleri, geçerlilik, güvenirlilik sonuçları, ve elde edilen bulguların istatistiksel çözümleme teknikleri üzerinde durulmaktadır.

 

Araştırmanın Modeli

Bu araştırma tarama modeli türündedir. Tarama yapılırken anlık durum saptaması tekniği kullanılmıştır. Bunun için liselerdeki "öğretmenlerin İşdoyumunu Araştırma Anketi"nin öğretmenlerin ellerine ulaştıkları andaki işdoyumu hakkındaki görüşleri saptanmıştır.

 

Evren

Araştırmanın evrenini, 1996-1997 öğretim yılında Manisa Merkez İlçedeki resmi liselerde görev yapan 622 öğretmen oluşturmaktadır.

 

Örneklem

Evrenden örnekleme alma işleminde oransız elaman örnekleme yaklaşımı izlenmiştir. Manisa Merkez İlçedeki resmi liselerin hepsi örnekleme alınmıştır. Örnekleme alınan öğretmenler, her okuldan yalın örnekleme tekniği kullanılarak seçilmiştir. Buna göre 9 liseden 198 öğretmen örnekleme alınmıştır.

 

Verilerin Tür ve Kaynakları

Araştırmada elde edilen veriler, yargısal veri türündendir. Verilerin kaynağı, liselerdeki öğretmenlerin işdoyumlarının beşli Likert ölçeği üzerindeki işaretlemelerine dayanmaktadır. Likert ölçeğiyle ölçülen öğretmenlerin işdoyumlarına ilişkin görüşlerinden elde edilen veriler, sürekli değişken cinsindendir.

 

Veri Toplama Aracı

Araştırmada, araştırmacının geliştirdiği "Liselerde Öğretmenlerin İşdoyumu Anketi" kullanılmıştır.

Anket, üç bölümden oluşmuştur. Birinci bölüm, anket yanıtlayıcılarına seslenen anketin amacını, içeriğini nasıl yanıtlanacağının ve bir örneğin yer aldığı bir yönergedir. İkinci bölümde öğretmen ve yöneticilerin kişisel değişkenlerinden oluşan altı bağımsız değişken vardır. Üçüncü bölümde, öğretmenlerin işdoyumlarını ölçmeye yarayan 59 adet durum yer almıştır. Her durumun karşısına öğretmenlerin bu durumlara katılma düzeylerini belirlemek için “hiç katılmıyorum, katılmıyorum, kararsızım, katılıyorum, tümüyle katılıyorum” maddelerinden birini işaretleyerek görüşlerini belirtmeleri istenmiştir.

 

Anketin Geçerliliği

Anketin geçerliliğini sağlamak için aşağıdaki işlemler yapılmıştır:

Anketin ön hazırlıklarından başlayarak hedef kitle olan öğretmenlerle sürekli yüz yüze görüşmeler yapılmıştır. Bu görüşmelerde soruların öğretmenlerin işdoyumlarını ölçüp ölçmediği, anlaşılır olup olmadığı, soruların kapsayıcılığı gibi konular tartışılmıştır. Bu tartışmalardan sonra gerekli düzeltmeler yapılmıştır.

Soruların tümce yapıları ve anlam örgüleri Türk dili uzmanlarınca incelenmiştir. Türk dili uzmanlarının görüşleri doğrultusunda gerekli düzeltmeler yapılmıştır.

Anket içeriğinin kapsam geçerliliğinin sağlanması amacıyla eğitim yönetimi uzmanlarının görüşlerine başvurulmuştur. Uzmanların görüş ve önerileri doğrultusunda gerekli düzeltmeler yapılmıştır.

 

Anketin Güvenirliliği

Anketin güvenilirlik çalışmaları , ön uygulamadan ve gerçek uygulamadan sonra olmak üzere iki kez yapılmıştır.

Ön uygulamada anketin güvenilirliği için Crombach Alpha modeli uygulanmıştır. Bu modelde her madde ve madde grupları için bir güvenirlilik katsayısı bulunarak analiz yapılır (Ergun, 1995,220-221). Aşağıda ön uygulama geçerliliğine ilişkin bulgular verilmiştir.

Ön uygulamada

Denek sayısı : 42

Madde sayısı: 94

Alpha          : 9355

Ön uygulamada anketin güvenirliliği çalışmalarında 35 maddenin, madde-bütün korelasyonunu düşük çıkmıştır. Bu nedenle bu sorular asıl uygulamaya geçilirken çıkarılmıştır.

Asıl uygulamada testin güvenirlik çalışması tekrar yapılmıştır. Bu çalışmada da Cronbach Alpha modeli kullanılmıştır.

Aşağıda asıl uygulamaya ilişkin güvenirlik bulguları verilmiştir.

 

Testin Bütünü için Güvenirlik Katsayısı

Gerçek uygulamada

Denek sayısı: 198

Madde sayısı: 59

Alpha         : .9225

 

Verilerin Çözümlenmesinde Kullanılan İstatistiksel Teknikler

Bu araştırmada frekans, yüzde, ortalama, standart sapma, t-testi ve tek yönlü varyans analizi kullanılmıştır. Araştırmanın verilerinin çözümlenmesinde SPSS istatistik paket programı kullanılmıştır.

 

BULGULAR VE YORUMLAR

Bu bölümde, yöntem bölümünde açıklanan veri toplama ve istatiksel çözümleme teknikleriyle elde edilmiş olan bulgular verilmekte ve yorumlanmaktadır.

 

Birinci Alt Probleme İlişkin Bulgular ve Yorumlar

Çizelge 1. 1. Öğretmenlerin Toplam İşdoyumları

N

Ortalama

Sd

Minumum

Maksimum

198

2.87

.47

1.81

3.88

 

Çizelge 1.1'de görüldüğü gibi öğretmenlerin işdoyumu düzeyi düşüktür. Bu sonuç, Özdayı'nın (1991), Pakdanel'in (1995), Çelik’in (1987,160) araştırmalarıyla da desteklenmektedir. Balcı'nın (1984), "Yöneticilerin İşdoyumu" adlı araştırmasında, yöneticilerin işdoyumları da düşük çıkmıştır. Balcı'nın araştırmasında denekler, yöneticidir. Bunun için araştımamızı genel ve sınırlı olarak desteklemektedir. Ancak, söz konusu araştırmada eğitim örgütlerindeki yöneticiler söz konusudur. Bu da eğitim örgütlerinde çalışan işgörenlerin genelde doyumsuz olduğunun göstergesi olabilir.

Minibaş’ın(1990,186) devlet ve özel ilkokul öğretmenlerinin işdoyumlarını ölçtüğü araştırmasında, devlet okullarındaki öğretmenlerin işdoyumlarının daha düşük olduğu ortaya çıkmıştır. Özel okullardaki öğretmenler araştırmamızda yer almasına karşın, Minibaş’ın anılan araştırmasındaki devlet okullarındaki işdoyumsuzluğu yine araştırmamızı sınırlı olarak desteklemektedir.

 

İkinci Alt Probleme İlişkin Bulgular

Çizelge 1. 2. Öğretmenlerin İşdoyumu Boyutlarına Göre İşdoyumu Düzeyleri

İşdoyumu Boyutları

N

X

Sd

Minumum

Maksimum

Maaş

198

1.90

.56

1.00

3.60

Çalışma Koşulları

198

2.66

.68

1.20

4.60

Yükselme Olanakları

198

2.66

.70

1.00

4.14

Yönetim ve Örgüt

198

2.75

.68

1.17

4.33

İşin Niteliği

198

3.19

.55

1.64

4.55

Denetim

198

3.23

.66

1.40

4.80

İş Güvenliği

198

3.27

.64

1.33

5.00

Öğretmen İlişkileri

198

3.44

.51

2.00

4.83

 

Çizelge 1.2. 'de görüldüğü gibi işdoyumu boyutları açısından öğretmenlerin işdoyumlarının en düşük olduğu boyut, "maaş " boyutudur. Bu sonuç, Özdayı’nın(1990,354) “öğretmenler maaş ve ücret azlığından da resmi liselerdeki 11-20 yıl arasında çalışanlar doyumsuzdur” ve Çelik’in (1987,161) "öğretmenlik yapan ve öğretmenlikten ayrılan teknik öğretmenlerin en fazla ücretten doyumsuzluk duydukları ... belirlenmiştir" bulgularıyla da desteklenmektedir. Öğretmenlerin maaş boyutunda, doyumsuzluk yaşamaları ülkemiz koşulları açısından beklenen bir sonuçtur. Çünkü ülkemizin ekonomik durumu genelde kötüdür. Eğitime bütçeden ayrılan pay, oldukça yetersiz kalmaktadır. Özellikle 24 Ocak 1980 kararlarından sonra, genelde çalışanların alım gücü çok düşmüştür. Yine ülkemizde öğretmenlerin statülerine uygun bir maaş almadıkları yaygın bir kanıdır (Altunya,1991,10; Tanilli, 1996, 176).

Çizelge 1.2.'de görüldüğü gibi işdoyumu boyutları açısından öğretmenlerin işdoyumlarının düşük olduğu 2. sıradaki boyut, "Çalışma koşulları" boyutudur. Öğretmenler genelde okullarındaki fiziksel ortamın pisliğinden, araç-gereç, yokluğundan, haftalık ders programlarından şikayetçidirler. Xin Ma ve MacMillan (1999) genel olarak olumlu işyeri koşullarının işdoyumunu pozitif olarak etkilediğini söylemektedirler. Ancak mesleksel doyumda bireysel farklılıkların da önemli olduğunu vurgulamaktadır. Çünkü, işyeri koşullarının mesleksel doyuma önemli katkılar sağlamasına rağmen, öğretmenlerin farklı birikimlere sahip olmaları yüzünden eşit olarak işdoyumu sağlanamaz.

Çizelge 1.2.'de görüldüğü gibi işdoyumu boyutları açısından öğretmenlerin işdoyumllarının en yüksek olduğu boyut, "öğretmenlerin ilişkileri" boyutudur. Öğretmenler, öğretmen arkadaşlarıyla, yöneticilerle ve öteki işgörenlerle ilişkilerinde orta düzeyde bir doyuma sahip olduklarını görüyoruz. Boyutlar arasında en yüksek düzeye sahip olmasına karşılık, "tam puanın 5.00" olduğu düşünülürse, öğretmenlerin bu boyutta da çok doyumlu olmadıklarını söyleyebiliriz.

Çizelge 1.2.'de görüldüğü gibi işdoyumu boyutları açısından öğretmenlerin işdoyumlarının en yüksek olduğu 2. boyut, "iş güvenliği" boyutudur. Öğretmenler resmi liselerde 657 Sayılı Devlet Memurları yasasına göre çalışmaktadırlar. Bu yasa da öğretmenlerin iş güvenliğini yargı güvencesine almıştır. Öğretmenlerin bu konuda kendilerini orta düzeyde doyumlu görmeleri düşündürücüdür. Bunun nedeni, yasaları uygulayan yönetici ve denetmenlerin öğretmenlere yeterli güvenirliliği vermemesine bağlanabilir. Öğretmenlerin yasalarla güvenceye alınmış hakları sıklıkla ihlal edilebilmektedir. En çok başvurulan yöntem sürgünlerdir. Bunun dışında sindirme, korkutma, edilgin görevlere verme gibi yöntemler de kullanılabilmektedir (Eğitim-Sen,1996).

 

Üçüncü Alt Probleme İlişkin Bulgular

Öğretmenlerin en çok doyumsuz olduğu ilk dört madde maaşla ilgilidir. Bunların içinde en doyumsuz oldukları madde "Ücretleri zamanında alamıyorum"dur. Özellikle mali yıl sonuna doğru (Ekim, Kasım, Aralık) ücretler ödenek yokluğu gerekçesiyle zamanında ödenmemektedir. Araştırma da aralık ayında yapıldığı için böyle bir sonuç çıkması daha iyi anlaşılabilir.

Öğretmenlerin doyumsuz olduğu baştan beşinci madde "Okulumda rahatça çalışabileceğim bir çalışma odası vardır" maddesidir. Öğretmenler, okullarında böyle bir olanak olmadığı için doyumsuzdurlar. Okullarımızda, öğretmenler ders aralarında öğretmenler odasında oturup dinlenmektedir. Bir çok öğretmenin aynı anda bir odada bulunması toplumsal ilişkilere ve iletişime olumlu etkileri olabilir. Ancak, öğretmenlerin derse hazırlanması, sınav kağıdı okuması, sessizlikte dinlenmek istemesi bu ortamda gerçekleşmez. Bu nedenle öğretmenlere rahatça çalışabilecekleri çalışma mekanlarının oluşturulması gerekmektedir.

Öğretmenlerin en çok doyum aldıkları madde, "Öğrencilerimle aramda dostça ilişkiler vardır." (35) maddesidir. Burke (1986), öğretmenlerin işdoyumlarıın dışsal (maaş,ücret vb.) ödüllerden daha çok, içsel (sorumluluk alma, beğenilme vb.) ödüllerden etkilendiğini bildirmektedir.

Öğretmenler, arasında sıkça şu sözleri duymak olanaklıdır: "Sorunlarımı sınıfa taşımam, öğrencilerle karşı karşıya gelince her şeyi unuturum. "Öğretmenlerin bu bakış açısı, onların öğrencilerle ilişkilerinden doyum almalarını kısmen açıklayabilir. Ayrıca, öğrencileriyle iyi geçinemeyen bir öğretmen gerek yönetim tarafından gerekse arkadaşları tarafından hoş karşılanmaz. Bunun için öğretmenler, bazen öğrencileriyle ilişkileri kötü bile olsa, gizleme ya da her şeyi yolunda gidiyormuş gibi gösterme eğilimine de girebilirler. Öğretmenlerin en çok doyum duydukları 2. madde "İşimde emekliliğe kadar kalabileceğim." (Madde17) maddesidir. Bu durum, öğretmenlerin kendilerini güvencede bulduklarının bir göstergesi olabilir. Ancak bu güvence emeklilikle sınırlıdır. Öğretmenlik mesleğine ilişkin güvenceyi kapsamaz.

Öğretmenlerin en çok doyum duydukları 3. madde "Okulumda geçen her iş günü hiç bitmeyecekmiş gibi gelir" (14.Madde) maddesidir. Bu durum, öğretmenlerin okul ortamında bulunmaktan ve çalışmaktan memnun oldukları biçiminde yorumlanabilir. Ancak beklenen doyum düzeyi 5.00 olduğu düşünülürse, öğretmenlerin bu maddeye ilişkin doyumlarının yine de düşük kaldığını görürüz. Çünkü bu maddeye ilişkin öğretmenlerin doyum düzeyi 3.76'dır.

 

Dördüncü Alt Probleme İlişkin Bulgular ve Yorumlar

"Öğretmenlerin işdoyumlarının kişisel değişkenlere göre (Yaş, cinsiyet, eğitim, kıdem, branş, medeni durum, branş, okul) anlamlı bir farklılık göstermekte midir?" Biçimindeki dördüncü alt probleme ilişkin bulgular ve yorumlar aşağıda verilmiştir.

Çizelge 1.3 Öğretmenlerin Kişisel Değişkenlerine Göre Doyumları

Kişisel Değişkenler

Kaynak

Sd

K.T.

K.O.

F

Önem Denetimi

Okul

G.A.

8

14.3012

1.7876

11.4188

p<.05

 

G.İ.

189

29.5885

.1566

 

Fark önemli

Branş

G.A.

3

.5757

.1919

.8595

p>.05

 

G.İ.

194

43.3141

.2233

 

Fark önemsiz

Kıdem

G.A.

4

.0882

.0220

.9833

p>.05

 

G.İ.

193

43.8016

.2270

 

Fark önemsiz

Eğitim

G.A.

4

.9744

.2436

11.0955

p>.05

 

G.İ

193

42.9153

.2224

 

Fark önemsiz

Yaş

G.A.

2

.0656

.0328

1460

P>05

 

G.İ.

195

43.8241

.2247

 

Fark önemsiz

 

Çizelge 1.3’te görüldüğü gibi öğretmenlerin işdoyumları okul değişkenine göre .05 düzeyinde anlamlı bir farklılık göstermektedir. Bu farkın kaynağı aşağıda Scheffe anlamlılık testinde gösterilmiştir.

 

Çizelge 1.4 Öğretmenlerin İşdoyumlarının Okula Göre Farklılıklarının Kaynağı

 Gruplar

 X

G

r

p

(1)

G

r

p

(3)

G

r

p

(7)

G

r

p

(2)

G

r

p

(9)

G

r

p

(6)

G

r

p

(8)

G

r

p

(4)

G

r

p

(5)

Cumhuriyet Lisesi (1)

2.5011

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İ. Hatip Lisesi (3)

2.6864

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kız Meslek Lisesi (7)

2.7857

 

 

 

 

 

 

 

 

 

M. A. Ersoy Lisesi (2)

2.8090

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Endüstri Meslek Lisesi (9)

2.8366

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ticaret Lisesi (6)

3.0646

*

 

 

 

 

 

 

 

 

Manisa Lisesi (8)

3.1688

*

*

 

 

 

 

 

 

 

Ana.Öğretmen Lisesi (4)

3.1982

*

 

 

 

 

 

 

 

 

Anadolu Lisesi (5)

3.4019

*

 *

*

*

*

 

 

 

 

 

Çizelge 1.4’te görüldüğü gibi fark, Cumhuriyet Lisesiyle Ticaret , Manisa, Anadolu Öğretmen ve Anadolu Liseleri arasındadır. Ayrıca Anadolu Lisesiyle, Cumhuriyet, Kız Meslek, İmam Hatip, Mehmet Akif Ersoy, Endüstri Meslek Liseleri arasındadır.

Öğretmenlerin okullara göre, işdoyumları arasında farklılık çıkmasının nedeni çalışma koşullarından kaynaklanabilir. Nitekim Xin Ma (1999) da çalışma için elverişli koşulların olup olmamasının işgörenin işdoyumunu etkilediğini belirtmektedir. Ayrıca sosyo-ekonomik düzeyin görece olarak daha yüksek olduğu Anadolu Öğretmen Lisesi, Anadolu Lisesi ve Manisa Lisesinde öğretmenlerin işdoyum düzeylerinin daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu bulgu, Ellis ve Bernhard’ın(1992,19), "Sosyo-ekonomik düzeyi düşük okullarda çalışan öğretmenlerin işdoyum düzeyleri, sosyo-ekonomik düzeyi yüksek okullarda çalışan öğretmenlerinkine göre daha düşüktür." bulgusuyla da örtüşmektedir.

 

Çizelge 1.5 Cinsiyet ve Medeni Durum Değişkenlerine Göre Öğretmenlerin İşdoyumları

Kişisel Değişkenler

 

N

Sd

X

SS

t

.019

Cinsiyet

Kadın

76

196

2.7973

.399

-1.66

P<.05

 

Erkek

122

 

2.9109

.509

 

Fark önemli

Medeni durum

Evli

180

196

2.8798

.471

1.18

P>.05

 

Bekar

18

 

2.7420

.476

 

Fark önemsiz

 

Çizelge 1.5’te görüldüğü gibi, Öğretmenlerin işdoyumları cinsiyet değişkenine göre ise, .05 düzeyinde anlamlı bir farklılık göstermektedir. Öğretmenlerin işdoyumu, kadınlarda erkeklere göre daha düşüktür. Bunun nedeni, ülkemizde kadınların sosya-ekonomik koşullar yüzünden çok fazla sorumluluğu tek başlarına karşılamak zorunda kalmaları olabilir. Cinsiyet değişkeni açısından işdoyumu düzeyi hakkında alanyazında farklı sonuçlar alınmaktadır. Korman (1978,179) örgütlerde işdoyumu açısından cinsler arasında anlamlı bir farklılık bulunamadığını ileri sürmektedir. Özdayı (1990,356) araştırmasında cinsiyet açısından , kadınların erkeklere göre daha tatminkar olduğunu ileri sürmektedir. Ellis ve Bernhard(1992,18), kadın öğretmenlerin işdoyum düzeylerinin erkek öğretmenlere göre, daha yüksek olduğunu bildirmektedir. Bu farklı bulguların kaynağında, çalışma koşullarının ve kadınların bulundukları ülkelerdeki sahip oldukları statülerin etkisinin olduğu düşünülmektedir.

 

Çizelge 1.4 ve 1.5’te görüldüğü gibi, öğretmenlerin işdoyumları, kişisel değişkenlerden yalnızca okul ve cinsiyet değişkenine göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Öğretmenlerin işdoyumları, kişisel değişkenlerden "eğitim, kıdem, branş, medeni durum ve yaş"a göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Bu nedenle aşağıya yalnızca ortalamalara ilişkin veriler alınmıştır.

 

Çizelge 1.6 Öğretmenlerin İşdoyumlarının Yaşa Göre Ortalaması

GRUPLAR

ORTALAMALAR

23-30 yaş

2.8684

31-38 yaş

2.8457

39 ve yukarısı

2.8845

 

Öğretmenlerin işdoyumları yaşa göre, 39 yaş ve yukarısındaki öğretmenlerde daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu durum alanyazındaki yaş ilerledikçe, işdoyumu artar genel bulgusuyla benzerlik göstermektedir (Korman,1978,178). Bulgular Özdayı’nın (1990) araştırmasının bulgularıyla büyük oranda benzeşmektedir. Çelik’in (1987) araştırmasında da öğretmenlikten ayrılanların genelde 1-3 yıl arası kıdeme sahip olan öğretmenler olduğu görülmektedir.

 

Çizelge 1.7 Öğretmenlerin İşdoyumlarının Eğitime Göre Ortalaması

GRUPLAR

ORTALAMALAR

Eğitim Enstitüsü

2.8372

Yüksek Öğretmen okulu,

2.8001

Eğitim Fakültesi

2.9640

Fen-Edebiyat fakültesi

2.8372

İlahiyat Fakültesi

2.7780

 

En düşük işdoyumu İlahiyat fakültesi mezunlarında görülmektedir. En yüksek işdoyumu ise, Eğitim fakültesi mezunlarında görülmektedir. Bu durum öğretmenliğin bir meslek olduğunu ve özel bir eğitim alması gerektiğini ortaya koymaktadır. Çok farklı kaynaklardan yetişmiş öğretmenlerin başka sorunların yanı sıra (eğitim felsefesi, eğitimin amaçları vb.) doyumsuzluk yaşayabileceği de ortaya çıkmıştır.

 

Çizelge 1.8 Öğretmenlerin İşdoyumlarının Branşa Göre Ortalaması

GRUPLAR

ORTALAMALAR

Yabancı Dil

2.9435

Matematik- Fen grubu

2.9007

Sosyal Bilimler

2.8725

Meslek Dersleri

2.7736

 

Öğretmenlerin işdoyumlarının branşa göre en düşük olduğu grup, meslek dersleri öğretmenlerinin bulunduğu gruptur. Öğretmenlerin işdoyumlarının branşa göre en yüksek olduğu grup yabancı dil grubu öğretmenleridir. Özdayı’nın (1990) araştırmasında da işdoyumu en yüksek çıkan branş, yabancı dil grubu; en düşük çıkan branş ise, felsefe ve fen bilgisi öğretmenleridir. Çelik’in (1987) araştırmasında da teknik öğretmenlerin işlerinden doyumsuzluk duydukları bulgusu, araştırmamızdaki meslek dersleri öğretmenlerinin düşük işdoyumuyla benzerlik göstermektedir.

 

Çizelge 1.9 Öğretmenlerin İşdoyumlarının Kıdeme Göre Ortalaması

GRUPLAR

ORTALAMALAR

1-5 yıllık

2.8428

6-11 yıllık

2.8490

12-17 yıllık

2.8663

18-23 yıllık

2.8780

24 yıldan daha fazla

2.9353

 

Öğretmenlerin işdoyumlarının kıdeme göre en düşük olduğu grup, 1-5 yıl kıdeme sahip öğretmenlerdir. İşdoyumlarının en yüksek olduğu grup 24 yıl ve daha fazla kıdeme sahip öğretmenlerdir. Bu bulgu, alanyazındaki "işgörenlerin kıdemi arttıkça işdoyumları artmaktadır" genel bulgusuyla benzerlik göstermektedir (Korman,1978,178).

 

ÖNERİLER

Araştırma sonucuna göre, öğretmenlerin işdoyumu düzeylerinin oldukça düşük olduğu görülmektedir. Örgütlerde işdoyumsuzluğunun olması, öğretmenlerin başarımlarını, gönülgüçlerini, okul iklimini olumsuz yönde etkilemektedir (Pakdanel,1995; Başaran,1991,205-209). Getzels ve Guba (1970,38-39), İşdoyumunu, sosyal beklentilerle kişisel gereksinimlerin bir işlevi olarak görmektedirler. Bu nedenle örgüt ortamında işdoyumunu sağlamak için, hem sosyal gereksinimler hem de kişisel gereksinimler karşılanmalıdır.

Bunun için şunlar yapılabilir:

1. Öğretmenlerin işlerinin tekdüzelikten kurtarılması durumunda işdoyumları da artmaktadır(Ellis; Bernhardt,1992). Bu nedenle iş, zenginleştirilerek çok yönlü hale getirilmelidir. Bu amaçla şunlar yapılabilir: İş anlamlı hale getirilmelidir. Bunun için başarılı olmaya zemin hazırlama , terfi fırsatı sağlama, taktir etme, sorumluluk almasına yardımcı olma gibi içsel güdeleyiciler kullanılabilir.

2. Öğretmenlerin maaşları artırılmalıdır. Bunun için enflasyonla oranlı artışlar yapılmalıdır. Ders ücretleri, maaşlarla orantılı şekilde ayarlanmalı ve zamanında ödenmelidir. Öğretmenler, doğum, hastalık vb. sosyal yardımların çok az olduğundan şikayetçidirler. Bunun için sosyal yardımlar gerçek piyasa koşulları göz önüne alınarak artırılmalıdır.

3. Öğretmenlerin çalışma koşulları , iyileştirilmelidir. Bunun için;

  • Okulların fiziksel ortamları iyileştirilmelidir. Isı, ışık, havalandırma koşulları öğretmenleri rahatsız etmeyecek düzeye getirilmelidir.

  • Deneylik,işlik ve derslikler çağdaş eğitim öğretim gereklerine göre yeniden donatılmalıdır. Yeterli, araç-gereç sağlanmalıdır.

  • Okullarda, öğretmenler odasının dışında, öğretmenlerin rahatça çalışabilecekleri ve dinlenebilecekleri ortamlar oluşturulmalıdır.

  • Öğretmenlerin haftalık ders programları,hem öğretmenlerin hem de okulun verimliliğini sağlayacak şekilde ayarlanmalıdır.

  • Ulaşım zorluğu çekilen okullar için servis sağlamalıdır.

4. Öğretmenlerin kendilerini geliştirebilmeleri ve yükselme olanaklarını sağlayabilmeleri için şu önlemler alınmalıdır:

  • Öğretmenlere çağın koşullarına uygun olarak bilgilerini tazeleyebilmeleri ve artırabilmeleri için hizmet içi eğitim olanakları sunulmalıdır. Ayrıca bu konuda öğretmenler teşvik edilmelidir.

  • Öğretmenlerin başarımları nesnel ölçütlere göre değerlendirilmelidir.

  • Yükselme ve ödüllendirmelerde eşitlik ve adalet ilkelerine uyulmalıdır.

5. Okullarımızdaki yöneticiler, belli bir yöneticilik eğitiminden geçenler arasından atanmalıdır. Böylece yöneticiler, astlarına karşı önderlik rolünü daha etkili olarak yerine getirir.

6. Öğretmenlerin yönetimin kararlarına katılmaları sağlanmalıdır.

7. Öğretmenlerin okulun işleyişine ilişkin bilgilere ulaşmaları sağlanmalıdır. Bunun için okuldaki iletişim kanalları açık tutulmalıdır.


KAYNAKÇA

  • Altunya, Niyazi(1991). Ana Hatlarıyla Özlük ve Meslek Sorunlarımız. Ankara: Eğitim-İş Yayınları. No:4.

  • Balcı, Ali(1984).Yöneticilerin İşdoyumu. Ankara: AÜ Yayınlanmamış Doktora Tezi.

  • Başaran,İ.Ethem.(1991). Örgütsel Davranış. Ankara: Gül Yayınevi.

  • Burke, Richard(1988). Research on the Effects of Rewards: İmplications for Annual merit Pay. Pup Type:Speaches(ERIC ED:294854).

  • Can, Halil(1985). Başarı Güdüsü ve yönetsel Başarı. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Yayını., No:12.

  • Çelik, Vehbi(1987). Teknik Öğretmenlerin Işdoyumsuzluğu ve Öğretmenlikten Ayrılmasına Etkisi. (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Ankara: Ankara Üniversitesi.

  • Davis,Keith(1982). İşletmede İnsan Davranışı .(Çev. Kemal Tosun vd.).İstanbul: İstanbul Üniversitesi Yayın No:3028.

  • EĞİTİM-SEN(1996).Eğitim Emekçilerine Yapılan Baskı, Şiddeti Ceza Uygulamaları Raporu... Ankara: Eğitim-Sen Yayını.

  • Elles,Nancy H.;Bernhardt,Regis G.(1992). Presciption for Teacher Satisfaction: Recognitionand.... Clearing House, Jon/ Feb. 1992, vol:65, Issue 3, p:174, 3 Chart.

  • Erdoğan,İlhan.(1991). İşletmelerde Davranış. İstanbul: İÜ. İşletme Fakültesi Yayın No:242

  • Eren,Erol(1993). Yönetim Psikolojisi. İstanbul: Beta Basım Yayın Dağıtım.

  • Ergenç, Alev(1982). İşdoyumunun Belirleyicileri Olarak Beklenti-Algılama Tutarsızlığı ve Çalışma Değerleri. Yönetim Psikolojisi(II)Seminer Bildirileri. Ankara: TODAİE.

  • Ergün, Mustafa.(1995). Bilimsel Araştırmalarda Bilgisayarla İstatistik Uygulamaları . SPSS for Windows. Ankara: Ocak Yayınları.

  • Getzels, J.W.;Guba,E.G(1970). Social Behavior and Administrative Process. (Edited by, J.E. Heald,Louis G.Romano).London:The Macmillan Limited.

  • Hicks, Herbert. (1979).Örgütlerin Yönetimi: Sistemler ve Beşeri Kaynaklar Açısından. Ankara: Turhan Kitapevi.

  • Hill, Tim(1994).Primary Headteachers: Their Job Satisfaction and Future Career Aspirations. Educational Research. Vol:36, No:3 Winter.

  • Koçel,Tamer,(1993). İşletme Yöneticiliği. İstanbul: Beta Basım Yayın Dağıtım.

  • Korman,Abraham((1978).Endüstriyel ve Organizasyonel Psikoloji. (Çev:İlhan Akhun, Cevat Alkan). Ankara : MEB Yayını.

  • McGregor,Douglas(1970). Örgütün İnsan İlişkileri Yönü. (Çev: Doğan Energin). Ankara: ODTÜ Yayını, No: 16.

  • Minibaş, Jale(1990) Özel ve Devlet Ilkokullarında Görev Yapan Öğretmenlerin Iş Tatmin Düzeyi ve Bu Düzeyin Frustrasyon Karşısında Gösterilen Tepki Tipi ve Agresyon Yönü ile Ilişkisi. (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). İstanbul: İstanbul Üniversitesi.

  • Onaran, Oğuz(1981). Çalışma Yaşamında Güdüleme Kuramları. Ankara: Sevinç Matbaası.

  • Özdayı, Nurhayat(1991). Resmi ve Özel Liselerde Çalışan Öğretmenlerin İş Tatmin Durumlarının Karşılaştırılması. (Yayınlanmamış Doktora Tezi). İstanbul: İstanbul Üniversitesi.

  • Pakdenel,Canan(1995). Örgütsel İklim ve İşdoyumu(1-2).Çağdaş Eğitim Dergisi. Sayı:206-207.

  • Simon, Herbert(1978 ). Örgütler. (Çeviren: Oğuz Onaran). Ankara: TODAİE Yayını.

  • Talas,Cahit(1983). Sosyal Ekonomi. Ankara: Sevinç Matbaası.

  • Tanilli, Server(1996). Nasıl Bir Eğitim İstiyoruz. İstanbul: Cem Yayınevi.

  • Tosi , L. Henry; Stephan J. Carroll(1982). Management. Canada: John Willney&Sans; İnc.

  • Wagner, A. John;John, R. Hallenbeck.(1992). Management of Organizational Behavior. NewJersey: Prentice Hall.

  • Xin, Ma; MacMillan, Robert B.(1999). İnfluence of Workplace Conditions on Teacher’ Job Satisfaction. Journal of Educational Research, Vol: 93, Issue:1, p:39.

* Amme İdaresi Dergisi, C:33, Sayı 3, Eylül 2000 ve  http://www.rsarpkaya.8k.com