BÜYÜK-ANADOLU SELÇUKLU
VE  OSMANLI İMPARATORLUĞU DÖNEMİNDE HÂKİM İDEOLOJİ

         

 

  Alevieten Koerden

Nederlandse politiek

Turkse Islamitische druk

Brutale gedrag

Herkomstlanden gevaar

Links

Invasie

Forum

Turkije

Uitkering Fraude

Tijdlijn

 

     

 

   
     

 

   
     
 
   
 
İslam’ın ortaya çıkması ve yayılmasıyla birlikte Sünni-İslam’ı benimseyen imparatorluklarda Sünnilik ve idealizm tarihsel kültürel egemen sınıfların resmi ideolojisi olmuştur. Bu egemen sınıf ve zümrelerin ideolojisine karşı da ezilen sınıfların ideolojisi her coğrafyada farklı isimler almıştır. Egemen söylemle tarihsel ve kültürel egemen-sınıflar ile tarihsel kültürel ezilen sınıf ve tabakaların mücadelesi Hıristiyan ve Müslüman“Ortodoks ve Heteredoks “Mezhep” görüntüsü altında iki farklı kutup da meydana gelmiştir.
Sünni-İslam da güçlü ve hakim olan iki inanç okulu vardı.Bunlardan ilki Meşaiyye İkincisi ise Eş’ariyyedir. Bunlar ehli sünnetti. Diğerleri ise ehli sünnet sayılmayan Alevi inanç, felsefe ve siyasi okullarından Mütezile, Dehrriyye, Vahdet-i vücut ve Vahdet- Mevcut’çular vardı. Şeyh Bedreddin ise Dehrriyye felsefe koluna bağlıydı.
Doğa felsefesi zemininde ortaya çıkan ehli sünnet olmayan felsefe okulları Anadolu’nun Bizans İmparatorluğunun egemenliği altında kaldığı dönemde de vardı. Nitekim bu dönemde Aleviler Anadolu da yaşıyor ve yerleşiklerdi.Bizans İmparatorluğunun Alevilere yönelik basılarının artmasıyla birlikte aleviler yedinci yüzyılın başlarından itibaren İmparator lV. Konstantin zamanında zorunlu göç ve iskana tabi tutulmuşlardır.İlk göç (678-685) tarihleri arasında Bulgaristan da Filibe’ye olmuştur.On birinci yüzyıldan itibaren Batıya doğru başlayan ve yayılan göçlerin ilk durağı da Bosna’ydı.Balkanlar üzerinden Atlas okyanusu kıyıları kadar yayıldılar.Alevilik Güney ve Batı Avrupa’ya kadar gitti.
İdealist Sünni felsefe okullarından Meşaiyye, felsefeyle dini uzlaştırmak için uğraşmıştı. Eş’ariyye ise her şeyden önce imanı temel almıştı. İmam Gazali kurmuştu. Gazalinin bu anlayışı İslam dinini benimseyen imparatorluklarda hakim görüş haline gelmesiyle birlikte ezilenlere yönelik baskı ve şiddet daha da yoğunlaşmıştır.
Özellikle yedinci yüzyıldan itibaren doğa felsefesine dayanan akılcı bilim adamları batıya göç etmeye zorlanmışlardır. Akılcı felsefecilerin Batıya yönelmesinden dolayı Batı bu felsefeden etkilenmiştir.
Özellikle Aleviliğe dayanan ayaklanmaların bir çoğu imparatorluk sınırları içinde meydana gelmiştir. Ayaklanmalar zaman zaman bu sınırları da aşmıştır.Bu ayaklanmalardan başlıcaları Baba İshak, Şeyh Bedrettin, Baba Zünnun, Şah Kulu ve Kalender Çelebidir. On beşinci yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunun siyasal iktidarına karşı Baba İshak’ın görüşleri temelinde Şeyh Bedrettin öncülüğünde bir ayaklanma olmuştur.Bu ayaklanmadan yüz yıl sonra Avrupa da, on altıncı yüzyılda, Thomas Münzer önderliğinde bir ayaklanma örgütlenmiştir.

      Gazi Eke