20.
Yüzyılın savaşları
ABD'nin
savaş yüzyılı
İnsanlık
20. yüzyıla iki büyük savaşla girdi: Japon-Çin savaşı ve Amerika’nın İspanya
savaşı. Her ikisi de büyük güçlerin yayılma politikalarının sonucu çıkmış
savaşlardı.
Yüzyılın
ilk büyük savaşı ise kuşkusuz Birinci Dünya Savaşı. İnsanlığın o güne
kadar görmediği ölçüde şiddetin kullanıldığı bu savaş 10 milyonun üzerinde
insanın canına mal oldu.
Birinci
Dünya Savaşı içinde gerçekleşen ve beş ay süren Verdun harbinde 23 milyon
bomba kullanıldı. Savaşa iki milyon asker katıldı ve bir milyonu öldü.
Dört ay süren Somme siper savaşında da bir milyon asker öldü. Savaşın
sadece ilk gününde İngilizler 20 bin ölü verdi.
Bu
ilk dünya savaşını izleyen yıllar devrimler dönemi oldu. Rus Devrimi’ni,
Macar ve Alman devrimleri izledi. İtalya’da İki Kızıl Yıl yaşandı. Çin
Devrimi Şanghay’da boğuldu. Fransa 1936’da devrim koşullarına gelirken,
Viyana işçileri faşizme karşı yiğitçe direndi.
Gene
bu dönemde İspanya İç Savaşı yaşandı. Faşizm için İkinci Dünya Savaşı’nın
adeta bir provası olan İspanya İç Savaşı’nın sonunda faşizm İspanya’da
muzaffer oldu.
Ve
İkinci Dünya Savaşı patladı. Birinci Dünya Savaşı’nda olduğu gibi, bu
kez de emperyalistler dünya egemenliği için dünyayı kana buladılar ve
bu sefer dehşetin boyutları 1. Dünya Savaşı’nı kat be kat aştı.
Hiroşima
ve Nagazaki’ye 1945’te atılan atom bombaları ile savaş sona erdi. İnsanlık,
savaşın tüm korkunçluğunu bu bombalarla bir kez daha gördü.
İkinci
Dünya Savaşı’nın ardından, yenilen Almanya ve Japonya uzun bir süre için
dünya liderliği yarışından geri itilirken dünya iki kutuplu bir hale geldi.
Bir tarafta ABD’nin merkezi olduğu Batı, diğer yanda ise Rus devlet kapitalizminin
liderliğindeki Doğu Bloku.
Bu
iki merkezli dünyanın yeniden savaşın kucağına düşmesi uzun sürmedi. 1950’de
Kore savaşı başladı. ABD bu savaşa büyük güçlerle katıldı. ABD ve müttefikleri
Kore’de 500 bin ölü bırakırken, Kuzey Kore ve onu destekleyen Çin 1,5
milyon ölü verdi. Kore savaşında iki milyon sivil öldü.
Kore
ve Vietnam 1954’te Kuzey ve Güney olarak ikiye bölündü. Aynı yıl ABD ordusu
küçük bir Orta Amerika cumhuriyeti olan Guatemala’ya müdahale etti. 1961’de
ise ABD bu kez Küba’ya müdahale etmeye hazırlandı. Küba’ya çıkartma yapmak
için hazırlanan Amerikan gücü İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki en büyük
Amerikan askeri seferberliği idi. Küba için 100 bin asker, 90 gemi, 8
uçak gemisi, 68 uçak filosu seferber edildi. ABD 1964’te ise bir başka
Karayip ülkesi olan Dominik Cumhuriyeti’ne çıkartma yaptı.
Küba
başarısızlığının ardından ABD bu kez Vietnam savaşına girişti. Önce 400
“danışman” yollandı. Kısa sürede 400 danışman 18 bin askere çıktı. Vietnam’daki
Amerikan asker sayısı 1965 yılı başında 33,500’e, aynı yılın sonunda ise
210 bine çıktı. Artık ABD Vietnam savaşına bütün gücü ile katılmıştı.
Tüm Vietnam en ağır şekilde bombalandı. Kimyasal silahlar, napalm kullanıldı.
1970’te ABD Kamboçya’yı ve Laos’u da işgal etti ve savaşı yaydı. Yenilgiye
uğrayıp geri çekildiğinde, 58 bin Amerikan askeri ve 250 bin Güney Vietnam
askeri ölmüştü. Savaşın tüm kayıpları ise 3 milyonu aşıyordu.
Vietnam
savaşı bittikten sonra, bu kez Rusya Afganistan’a girdi. Rusya yenilgiye
uğrayıp geri çekildiğinde manzara Vietnam’dan farksızdı. Bu arada, İran
devrimi gerçekleşmiş ve ABD’nin kışkırtması ile Irak 1980’de İran’a saldırmıştı.
Amerikan silahları Irak’ın işine yaramadı ve savaş 1 milyon insanın ölümü
ve Irak’ın geri çekilmesi ile bitti.
Amerikan
emperyalizmi 1980’li yıllarda bir dizi ülkeye müdahale etti. 1981’de ABD
destekli Kontra’lar Nikaragua’da savaşı başlattı. Kısa süre sonra El Salvador’da
aynı süreç yaşandı. 1983’te Amerikan deniz piyadeleri Karayip denizindeki
Grenada’ya çıkartma yaptı. 1989’da ABD deniz piyadeleri bu kez Panama’ya
çıktı. İngilizler ise 1982’de Arjantin ile Falkland Adaları nedeni ile
savaştı.
1989-91
arasında Doğu Bloku çöktü. Bir dizi ayaklanma ile devlet kapitalisti diktatörlükler
yıkıldı. Doğu Bloku’nun çöküşü ile dünya böylece çok kutuplu bir hale
geldi. Bu çok kutuplu dünyanın liderliği için ilk savaş gene ABD tarafından
çıkarıldı.
1980’de
İran’a karşı kışkırtıldığı savaştan büyük kayıplarla çıkan Irak Kuveyt’i
işgal edince Amerika petrol çıkarlarını korumak için harekete geçti. Oluşturulan
büyük bir ittifak Irak’a saldırdı. bu hunhar savaşta bir milyon insan
öldü. Sadece bir olayda, Kuveyt’ten geri çekilen dağınık Irak ordusu birliklerine
karşı yapılan hava saldırısında, 100 bin kişi öldü.
Amerika’nın
Irak savaşı hunharlık bakımından İkinci Dünya savaşını veya Kore’yi de
geçmişti. Onu Sırbistan’ın bombalanması izledi.
ABD
ve NATO 1999’da güçleri “insanlık” adına Sırbistan’daki sivil hedeflere
saldırdı. Sırbistan’da taş üstünde taş bırakılmadı. Irak savaşında olduğu
gibi, bu kez de savaşın asıl nedeni dünya egemenliği idi.
Ve
şimdi de ABD emperyalizmi bütün dünyaya tehditler savurarak 21. yüzyılın
ilk savaşını başlattı. Dünyanın en yoksul ve güçsüz ülkesine saldırıyor.
Milyonlarca dolarlık bombalar açlıktan kırılan Afgan halkını bir daha
kırıyor. Hedef gene siviller.
20
yüzyılda bir dizi başka savaş da oldu. Bağımsızlık savaşları oldu. İsrail
ABD desteği ile Araplara karşı savaştı ve yayıldı. Ama 20. yüzyılın hemen
hemen bütün savaşları ABD’nin imzasını taşımakta. ABD ordusu ve donanması
dünyanın jandarması rolü ile önüne gelen her ülkeye saldırdı. Sermayenin
çıkarlarını her yerde korudu. Şimdi ise ABD resmen dünya polisi olarak
tanınmak istiyor. Dünyanın boyun eğilmiş tek efendisi olmak istiyor.
|