Islak Sesim... |
||
Arzunun yankısını yazıyorum,
Tenin çağrısını, özlemin anakarasını...
Buğday tarlarının, yoncaların yumuşak duyulmaz fısıltısını...
Ormanların gümbürtüsünü
Kentten kente, ülkeden ülkeye gidip gelen tren raylarındaki tekerlek seslerini....
Biliyorum; kapanmıyor ....
İki ülke arasındaki yıl, ay, gün ve saat farkları ama olsun...
Rastlantısal bir ayrılık bu ve ne zaman birbirimiz değsek o an sona eriyor.... |