TANRISAL TARAFSIZLIK ...
7 Ekim 2004
Ateş yakar. Su boğar. Gaz patlar. Elektrik çarpar. Yağmur
yağar. Dere yatağı taşar. Tren demiryolunda gider. Araba araba yolunda. İki kere iki
dört eder.
Tutuşturduğunuz orman, yanar. Yüzme bilmeden atladığınız su, boğar. Çakmak
çaktığınız birikmiş gaz, patlar. Çıplak elle dokunduğunuz elektrik akımı
çarpar. Mazgalları tıkarsanız, yağmur su baskınına yol açar. Dere yatağına
yaptığınız evleri, su basar. Bir daha basmaz der, oturursanız, yine basar, yine
basar, yine basar.
Çünkü dere, aman insanlar boğulmasın diye yatak değiştirmez. Her yağmurda geri
gelir. Eğimsiz yollar, her yağmurda göle dönüşür. Her yağmurda dönüşecektir.
Yolları kazıp bariyer koymazsanız, içine insanlar da düşer, hayvanlar, hatta
arabalar da.
Deprem bölgesine kurduğunuz çürük binalar yıkılır. Yeniden aynı yere ve aynı
çürüklükte yaparsanız, yine yıkılır.
Kırmızı ışıkta durmazsanız, arabanız da haşat olur, siz de. Bir gün olmaz, iki
gün olmaz, ama üçüncüsünde olur. Ters yönlerden aynı demiryolunda ilerleyen
trenler, zamanında durdurmazsanız; makastı, sinyaldi aldırmazsanız, çarpışırlar.
Demiryolunu yenilemeden trenleri hızlandırırsanız, devrilirler. Bir gün devrilmez,
iki gün devrilmez, ama bir gün mutlaka devrilirler.
Kendisi ziyan olmuş adam, 10 çocuk yaparsa, 9'u ziyan olur. Birine bakmaktan aciz
kadın, 10 çocuk doğurursa, yine 9'u ziyan olur. Her şey olurlar, ama 'adam' olamazlar.
Ölürlerse ölürler, kalırlarsa...
Kalırlarsa, orman yakarlar. Gaz kaçağını çakmakla ararlar. Yüzme bilmeden göle
atlarlar. Elektrik kablosunu çıplak elle tutarlar. Kazdıkları çukuru açık
bırakırlar. Dere yatağına ev yaparlar. Deprem bölgesine yıkılacak bina. Zaten
benzin deposunu doldururken sigara içen, mazgalları tıkayan, üstlerine alfalt döken,
yolları eğimsiz yapan, kaldırımları düzgün döşeyemeyen, kırmızı ışıkta
durmayan, yüz yıllık demiryollarından hızlandırılmış tren geçirenler de
onlardır.
Her şey olurlar; futbolcu olurlar, tüccar olurlar, kendilerine
benzeyen milletin vekilleri olurlar, bakan olurlar, hatta başbakan olurlar. Çok
saygılıdırlar, her bayramda gider analarının babalarının ellerini öperler, ama
adam gibi adam, rasyonel adam olamazlar. Çünkü üstlerindeki cilanın altında,
rasyonel olmayan ana babaları vardır. Çünkü aynı kafayla, aynı yanlışlıkları
yapacaklardır.
Çünkü Allah, kendisine tapana tapmayana aldırmaz, kendisine güveneni kayırmaz.
Makine duayla çalışmaz. Yağmur ne duayla yağar, ne de duayla durur. Doğa, rasyonel
olmayanı vurur yere. Çünkü doğa yasaları, insan yasaları gibi delinmez!
Ve ateş yakar, su boğar, gaz patlar, elektrik çarpar, dere yatağı tasar, trenler
demiryollarında giderler...
Mine KIRIKKANAT