Hikayenin Erik'e yollanan kismi: Insanin Degeri...

Ve hikayenin sonu: :)

Konusmasini insanlara bir ders vererek mutlu bir sekilde tamamladigini dusunen konusmaci, soru yanitlama kismina gecti. Birden oldukca gec kaldigi icin ancak en arka siralarda oturabilmis, siska, gozluklu, ustu basi da fazla duzgun olmayan bir genc elini kaldirdi. Konusmaci kendinden emin bir sekilde gence bakti ve ona soz verdi: "Buyrun, sorun sorunuzu..."

Genc yavasca ayaga kalkti ve gulumseyerek tesekkur etti ve konusmaya basladi:

"Bilmem dikkattiniz mi ama ben ne ilk sefer, ne de ikinci sefer sordugunuzda elimi kaldirmadim. Ilk sefer kaldirmamamin sebebi oldukca basit: 200 dolarlik banknot falan yok tedavulde."

Dinleyiciler arasinda gulusmeler oldu. Az once aldiklari dersin tatli rahatligini sindirmekte olanlar da simdi meraklanmislardi. Genc devam etti:

"Ikinci sefer elimi kaldirmamamin sebebi de herhalde oldukca acik. Onerdiginiz para sadece sahte olmakla kalmiyor, ustune bir de son derece pis."

Konusmaci yavasca siritti. Gence donup "Bir saniye," dedi, "onemli bir noktayi kaciriyorsunuz. Siz olayi tamamen maddi anlamiyla almissiniz. 200 dolarlik banknot degil de 100 dolarlik olsa ne olurdu ki?"

Dinleyicilerin arasinda konusmaciyi takdir eden bas sallamalar oldu; bazilari tekrar o mutlu rehavete kaymaya basladilar...

Fakat genc hic istifini bozmadan sozune devam etti: "Iste bu noktada oyle cok yaniliyorsunuz ki. Amaciniz basta degerli olan bir seyin hirpalansa da, kirlense de degerini korudugu gostermek idi. Oysaki bastan sahte degil degerli oldugumuzu kim bilebilir, soyleyebilir ki?..."