Adam mutlu bir sekilde aradigi cevabi almisti. Ici rahatlamis, gozyaslarin degerini anlamisti. Sonra birden bir ses ile irkildi: "Nerede Cisco senetlerinin dokumleri?" Cenesini destekleyen eli, onu destekleyen dirsegin kaymasiyla dengesini kaybetti. Klavyeye dogru dusmekte olan kafasini son anda durduran adamcagiz, patronunu hemen sag omzunun arkasinda gordu. Uyku mahmurlugunu hala yasayan yorgun gozleri fal tasi gibi acildi.

Ama artik cok gecti. Patronu onun uyukladigini zaten fark etmisti. Daha da kotusu uykuya dalma yollarinda tatli tatli ilerlerken ne yaptigi apacik ortaya cikmisti. Evet bilgisayarda kisisel emaillerini okuyordu. Patron hali hazirda sinirli bir adamdi; simdiyse burnundan dumanlar cikiyordu adeta...

Hayir bu sadece bir goz aldanmasi degildi. Burnundan gercekten dumanlar cikiyordu. Adam hala ruyada miyim diye dusundu bir an. Sonra soguk bir araba motoru edasiyla yavas yavas calismaya baslayan beyni olayi kavradi. Patronu sigara iciyor ve dumani burnundan veriyordu. Iste bu gercekten bir facia idi; cunku patronu sadece inanilmaz stresli iken sigara dumanini icine ceker, sonra burnundan verirdi...

Sonra patron birden gulumsedi. Hatta elindeki sigarayi adamin masasindaki hic kullanilmayan kultablasinda sondurdu. Bizimki "eyvah" dedi, "kesin kovulduk". Patron bir sure bizimkini suzdu, sonra konusmaya basladi:

"Uyudugunun, ustune ustluk arkadaslarinin paspal geyiklerini okurken uyudugunun farkindayim. Ama sana bir sans daha verecegim..."

Bizimki bu isin altinda bir bit yenigi aramaya calisirken, patron devam etti:

"Su okumakta oldugun mektup var ya; onu benim adresime de yolla hemen."

Adam saskindi, neden diye soran gozlerle patronuna bakti. Patronsa yuzundeki gulumsemeyi bir an icin bozmadan acikladi bu tuhaf isteginin sebebini:

"Okudugun mektup var ya. Iste o erkek aklinin en uc kagitci, en asagilik mektubu. Nasil mi? Cok basit: Bunu yazan bir erkekse eger, ki oyle olduguna kalibimi basarim, adam tamamen yalan soyluyor. Cunku yaziya gore erkekler kadinlari cennetlik oluncaya kadar anlayamazlar. Oysa ki yazida Allah tarafindan soylendigi iddia edilen sozlerin aynisini biraz evvel sen okudun, degil mi? Simdi anlamis mi oldun kadinlarin neden agladiklarini? Eger anladigini dusunuyorsan, demek ki anlamak bir tek mektupla olabiliyormus. Eh mektuba gore erkekler tum yasamlari boyunca anlayamadiklarina gore ortada acik bir celiski var. O yuzden bu tur mektuplar sadece kadinlari memnun etmek icin yazilir..."

Adamin uykusu artik tamamen acilmisti. Patronuna bakarak gulumsedi: "Hemen esime de yollayayim bari," dedi siritarak. Patron kahkahalar icinde kendi masasina donerken, bizimki yavasca tikladi "yolla" tusuna...

ONEMLI NOT: Tatli sozler, guzel hikayelerle kandiririz birbirimizi. Erkekleri duygusuz, kadinlari mantiksiz olmakla suclariz. "Kalbe yonelik akil" diye laflarla cikaririz ortaya veya "duygusal zeka". Oysaki gerek yok hic bunlara. Farkliyiz tabii, ama farkliliklarimizi konusmak varken acik acik; paylasmak varken duygularimizi ve dusuncelerimizi, nedendir boyle aldatmak kendimizi? Bu yazi hos tabii ama iste bu hosluk uyutuyor aslinda bizi. Cunku her ne kadar kadinlar ile ilgili guzel bir fikir yazisi gibi gorunse de, gizliden gizliye kuvvetlendiriyor icimizdeki yalanlari: "Erkekler kadinlari anlayamazlar zaten," diyor kadinlara, "biz cok ilerideyiz oysaki onlardan." Erkeklere ise bosa anlamaya calismayin" diyor, "devam edin tatli yalanlarla isinize bakmaya..."

Her ne kadar surc-u lisan ettiysem affola. Istedigim kivamda yazamadim bu sefer, kusura bakmayin...
E.