Komikolik 2.Sayfa
7-)Yaslı bir marangozun emeklilik çağı gelmişti. işveren müteahhidine, çalıştığı konut yapım isimden ayrılmak ve esi, büyüyen ailesi ile birlikte daha özgür bir yasam sürmek tasarısından söz etti. Çekle aldığı ücretini elbette özleyecekti. Emekli olmak ihtiyacındaydı, ne var ki. Müteahhit iyi isçisinin ayrılmasına üzüldü. Ve ondan, kendine bir iyilik olarak, son bir ev daha yapmasını rica etti. Marangoz kabul etti ve ise girişti, ne var ki gönlünün yaptığı iste olmadığını görmek pek kolaydı. Bastan savma bir isçilik yaptı ve kalitesiz malzeme kullandı. Kendini adamış olduğu mesleğine böyle son vermek ne talihsizlikti!.. isini bitirdiğinde, işveren, evi gözden geçirmek için geldi. Dış kapının anahtarını marangoza uzattı. "Bu ev senin" dedi, "sana benden hediye". Marangoz soka girdi. Ne kadar utanmıştı! Keşke yaptığı evin kendi evi olduğunu bilseydi! O zaman onu böyle yapar miydi! Bizim için de bu böyledir. Gün be gün kendi hayatimizi kurarız. Çoğu zamanda, yaptığımız ise elimizden gelenden daha azını koyarız. Sonra da, soka girerek, kendi kurduğumuz evde yasayacağımızı anlarız. Eğer tekrar yapabilsek, çok daha farklı yaparız. Ne var ki, geriye dönemeyiz. Marangoz sizsiniz. Her gün bir çivi çakar, bir tahta koyar ya da bir duvar dikersiniz. "Hayat bir kendin yap tasarımıdır" demiştir biri. Bugün yaptığınız davranış ve secimler, yarin yasayacağınız evi kurar. Öyle ise onu akıllıca kurun.
8-)YERLİ BELGESEL Çok kolay anlatımlı bir belgesel.Latince adlarıyla birlikte belli başlı hayvanları öğreneceğiz Mavi Balina(pivotyus hidroklorür): Yeryüzündeki en büyük memeliler balinalardır.Gerçi vücutlarına oranla memeleri çok küçük sayılır ama olsun.Ele geliyordur herhalde...Piyasadaki balinalar renklerine göre adlandırılır.Mavi renkli balinalara Mavi Balina,beyaz renkli balinalara ise Beyaz Balina denir.Eğer yeşil balina olsaydı,onlara da Yeşil Balina denirdi.Ama yok...Balinalar 32 metreye kadar değişik çap ve ebatlarda olabilirler.Ağırlıkları 40 tona ulaşanları vardır.Kilosu beşyüz kağıttan gitse,tek bir balinayla Mavişehir de şık bir bahçe katı alınabilir.Hele yanında yavrusunu da yakaladıysanız,altınıza bi de sıfır Doğan çekmeniz pekala mümkün olabilir. Yarasa(eröryus frenç kis): Uçabilen tek memeli yarasadır.Şimdi Allah ın gücüne gitmesin ama,suratı böyle olan bir şeyin memesi olsa n’oolur,olmasa noolur yaa?Yazık günah valla durduk yerde meme israfı...Bi de bunlar aynı zamanda kör.Onun için rahatlıkla geceleri çıkıp avlanabiliyorlar.Nasıl olsa bişey değişmiyo yani.Her halükarda sağa sola > çarpa çarpa uçuyolar.Artık ellerine ne geçerse mecburen onunla besleniyolar tabi...Gündüzleri ise yaşadıkları mağranın tavanına başaşağı asılırlar ve akşama kadar,diğer hayvanların niye başaşağı yürüdüklerini düşünürler.Böyle bişeyi gördüklerinden değil yani.Kimbilir kimden duydu essek herifler... Köpekbalığı(çomaryus termo): Denizlerde yaşayan en vahşi,en psikopat yaratık köpekbalığıdır.Karşısına çıkan herşeye saldırır.Hareket eden herkesle dalaşır.Gücünün yettiğini ısırır yetmediğine küfür edip kaçar.Kelimenin tam manasıyla itin tekidir...Köpekbalığının alt ve üst çenesinde bir sürü sivri diş bulunur.Bu dişler,kurbanlarını parçalamasında ona yardımcı olurlar.Canı parçalanmak isteyen kurbanlar da bu dişlerden faydalanabilirler.Köpekbalığı dişinden aynı zamanda çok güzel kolye olur.Gözünden de olur ama o çabuk bozuluyo....Her sene üçbin kişi köpekbalıklarının saldırısına uğramaktadır.Ancak balıkların her sene aynı sayıyı nasıl tutturdukları halen daha bilinmemektedir.Bence sayıyo olabilirler. Örümcek(tiskinçinyus tarantula): Elini kolunu sallıya sallıya evlerimize hatta yatak odalarımıza bile girip çıkabilen bu mahluk,aslında oldukça tehlikelidir.Tamam,belki köpekbalığı gibi sivri dişleri yoktur ama yanlışlıkla üzerine oturan birini kolaylıkla bi daha kalkamayacak hale getirebilir.Üstelik çok da kindardı eşşoğlusu.Temizlik yaparken yanlışlıkla ağını almayıverin.Artık sizi asla unutmayacaktır.Bir şekilde özel zevklerinizi,zaaflarınızı,iş adresinizi,işe gidip gelme saatlerini filan öğrenir ve intikam için uygun zamanı kollamaya başlar..Sabırlıdır da inek.Hiç unutmam ilkokula giderken evdeki örümcek ağını yakmıştım da lavuk taa yıllar sonra geldi beni karşıyaka da buldu.Korkudan nasıl altıma sıçtım anlatamam.Gerçi ısırmadı ama ben en az onaltı yerimden ısırılmış kadar oldum yani.Akşama kadar etrafımda dolanıp bana manevi işkencelerin en fecisini yaptı ve sonra çekti gitti manyak Kurbağa(reelyus kermit): Suyun bulunduğu hemen her yerde rastlıyabileceğiniz,nemli ve yumuşak >> > > >şeylere denir.Kurbağaların en büyük doğal düşmanı fransızlardır.Bir fansızla karşılaşan kurbağanın yüz metreyi on saniyenin altında zıplaması gerekir.Aksi takdirde hayatının geri kalanını tekerlekli sandalyede geçirebilir...Kurbağa larvalarının özel bi adı yoktur ama,sıklıklarında,elektronik eşyaların etrafına konulan içi hava dolu plastikler gibi hot bi ses çykarırlar. Vatos(elktro yatayus): Denizlerimizde çok sık rastlanan lezzetli bir balıktır.Ancak çiğ yendiği taktirde kalıcı peltekliğe yol açabilir.Neden mi?Çünki vatoslar elktrikle çalışırlar da ondan.Valla billa.Çok acayip di mi?Bu nedenle çıplak ayakla üstüne basmanızı pek tavsiye etmem.İlla basmak istiyosanız,söyleyin başkası bassın.Unutmayın,en iyi vatos,başkası tarafından basılarak öldürülmüt vatosdur. Sinek(aerotatak): >> > > >Ben hayatımda bu kadar asap bozucu,bu kadar yavşak bir >> > > >hayvan daha tanımadım arkadaş.Fazla mı cesaretlidir,yoksa fazla mı >> > > >embesildir nedir,öleceğini bile bile gelir,insanın orasına >> > > >burasına konar.Bi de mikrop yuvasıdır pis herif.Önce gider boka >> > >konar,sonra >> > > >gelip senin yediğin şeyi tırtıklar.Hadi insanın kendi boku olsa >> > > >gene bi derece.Ama salak bi böcek yüzünden elalemin bokunu yemek >>insana >> > > >koyuyo doğrusu.Sineklerin tek iyi yanı boyutlarıdır.Düşünsenize ya >> > zebra >> > > >kadar olsalardı?Iıiy!İsteseler vermek zorunda kalırdık kuran çarpsın. >> > > > >> > > > Kırkayak(converseus,converseus,converseus,adidas): >> > > > >> > > >Bu da bi enteresan bir hayvandır aslında.Hiçbir zaman >> > > >kırk tane ayağı olmadığı halde niçin kırayak dendiğini anlamış >> > > >diilim..Sanıyorum ortalama alıp bu ismi buldular.Birilerinin >>böceklerin >> > > >ayaklarını sayıyor olması,nedense insanın içine sapıkça bir huzur >> > > >veriyor...Timdi bu kırkayak küçük ve yerinde duramayan bir >> > > >böcektir.Büyük bir ihtimalle birtakım yapraklarla veya kendisinden >> > küçük >> > > >arkadaşlarla besleniyor olabilir.Zaten doğanın kanunu bu değil >> > > >mi?Büyük olan küçüğü yer...Kırkayakların da en büyük >> > düşmanı,kendisinden >> > > >büyük bütün böceklerdir.Tabi bi de tüm kutlar,goriller ve >> > > >kedigillerin bazyları var.Bir düşmanıyla karşılaşan kırkayağın hemen >> > > >sırtüstü dönerek manda gibi beklemeye başlamasının nedeni işte >> > >budur.Hergün >> > > >bin defa öleceğine bikere gerçekten ölerek bu işten kurtulmak >> > > >ister...İlginçtir,gerçekten de kurtulur. >> > > > >> > > > Yunus(acaryus filipır): >> > > > >> > > >İnsandan sonra en akıllı yaratık yunustur.Hatta aralarında o kadar >> > > >zekileri vardır ki,punduna getirdikleri saf bir insanı kolayca kafaya >> > > >bile alabilirler.Yunusların bir başka özelliği de sevimli >> > > >oluşlarıdır.Evet,yakışıklı oldukları söylenemez belki ama çok sevimli >> > > >oldukları gerçektir.O gün okyanusta ne kadar boktan şeyler yaşamış >> > > >olurlarsa olsunlar,bir insanı gördüklerinde gülümsemeyi ihmal >> > > >etmezler.Ama bunun iyi birşey olup olmadığından emin değilim >> > > >doğrusu.Biliyorsunuz,Vietkonglular da güler yüzlü ama ağacın altından >> > > >geçerken insanın üstüne atlayıp,boğazını kesiyolar.Ama yok >> > > >yaa,yunuslar çok daha barışçıl bir ulus.Bugüne kadar kimbilir kaç >> > > >denizciyi boğulmaktan kurtarmışlardır.Kimbilir kaç miçoya okuma yazma >> > > >öğretmişlerdir.Kimbilir kaç hastalığın tedavisini >>bulmuşlardır...Neden >> > > >olmasın.Sonuçta kendi aralarında konuşacak kadar akıllılar.Gerçi >> > > >hepsinin sesi birbirine benziyo ama olsun.Baya muhabbet ediyorlar ya >>o >> > > >da bir başarı...O tarz bir sesi insanın çıkarması biraz zor >> > > >görünüyor.Ama eğer suyun içinde yeterince güçlü osurulabilirse,bu >> > > >yaratıklarla pekala iletişim kurulabileceğine inanıyorum.Tabi önce >> > > >yunusça anlamı olan bir iki kelime öğrenmekte yarar var.Şimdi >> > > >yanlışlıkla ters bi laf ederiz,durduk yerde heriflerle ilitkilerimiz >> > > >zedelenir. >> > > > >> > > > Akrep(romeus piyade): >> > > > >> > > >Tam bir şiddet dütkünüdür akrep.Hasbel kader bi zehir bulmutlar >>ya,her >> > > >fırsatta illa kullanmaya çalışırlar işte.Üstelik son derece paronayak >> > > >bir kişiliğe sahiptirler.En dostane davranışları bile sağlık >> > > >durumlarına karşı yapılmış bir saldırı olarak değerlendirirler.Pek >>çok >> > > >doğa dostunun,akreple tanışmaya çalışırken ölüp gittiği >> > > >bilinmektedir.Akreplerin başka bir özelliği de zor >> > > >öldürülmeleridir.üstüne çıkıp saatlerce tepinseniz bile gene hayatta >> > > >kalmayı başarabilirler.Tabi o da sizin üstünüze çıkıp tepinse,size de >> > > >bişey olmaz di mi?..Yaa,doğadaki denge bu kadar >> > > >kusursuzdur işte.
9-)PASTA
Firina geldigimde, ortalikta ekmek görünmüyordu.Eski bir
dostum olan
firinci:
- Biraz bekleyeceksin hocam, dedi.Iki-üç dakikaya kadar
çikartiyorum.
Kenardaki tabureye oturup beklemeye koyulurken,içeriye yaslica
bir adamin
girdigini gördüm. Eskimis ceketinin sol yakasi altinda bir
madalya
parildiyor ve yürürken hafifçe topalliyordu. Selâm verdikten
sonra:
- Ekmeklerimi alayim, dedi. Benim ikizler acikmistir.
Firinci,adamin kendisine uzattigi torbayi alarak tezgâhin altina
egildi ve
bir gün öncesine ait oldugu anlasilan ekmeklerden dört bes
tane
koydu.Ekmeklerden bazilarinin alti yanmis, bazilari da her
nedense seklini
kaybetmisti.Firinciya dogru sokularak:
- Neden taze ekmek vermiyorsun? dedim. Biraz sonra çikacak
ya!..
Firinci:
- Bozuk ekmekleri kendisi istiyor,dedi.Çok fakir oldugundan, ona
yari
fiyatina veriyorum.
- Kim bu adam? diye sordum.
- Kore gâzilerinden,dedi.Ogluyla gelini bir trafik kazasinda
vefat
edince,ikiz torunlarini yanina almisti.Yillardir onlara
bakiyor,hem de çok
az bir maasla.
Firincinin anlattiklari karsisinda içimin yandigini hissediyor
ve ufak da
olsa bir seyler yapmak istiyordum.
- Aradaki farki ben vereyim, dedim. Hiç olmazsa bugün taze
ekmek yesinler.
Firinci, teklifimi kabul etti ve biraz sonra çikan sicak
ekmekleri büyük
bir umursamazlikla adamin torbasina doldururken:
- Çok sanslisin haci amca, dedi. Çocuklar için bugün sana
pasta gibi ekmek
verecegim.
Yasli adam, bir evlât sevgisiyle kucakladigi torbayi gögsüne
bastirirken:
- Allah senden razi olsun evlâdim,dedi.Bugün onlarin dogum
günleri oldugunu
nereden anladin?
Hayatin içinden Hatirlamak için bazi seyleri....
10-)Reha Muhtar
Haber: Bir yüzücü 350 Tonluk gemiyi ceker. R. M. : - Nasıl çekiyorsunuz gemiyi? -Inanc meselesi, içinizde bunu hissetmeniz gerekir. R.M. : - Neyi hissetmem gerekir? Gemiyi mi? ------------------------------------------------------------------------ Haber : Mahkumlar tünel kazarak kaçar... R .M. : Mahkumlar kaçmak için mi tünel kazdılar? ------------------------------------------------------------------------ Haber : Bir okul müdürü cinsel tacizle suçlanır... R. M. : Sen benim sözümü bile kestiğine göre kim bilir daha neler yapmışsındır. ------------------------------------------------------------------------ Haber : Harika Avcı kürtaj yaptırmıştır. R.M. : Peki, Bebek şimdi nerede? ------------------------------------------------------------------------ Alparslan Türkeş'in cenaze töreninin olduğu gün sevgili Reha Muhtar Show Haber'de şöyle konuşur: -Cenaze töreninde sayıları on binin üzerinde yedi bin güvenlik görevlisi vardı. ------------------------------------------------------------------------ Reha Muhtar karısını boğarak öldüren adamı programına çıkarıyor. İlk sözü: - Efenim, başınız sağ olsun. ------------------------------------------------------------------------ Haber: Cenk Koray'ın oglu DEMİR CAMA(!) kafa atar ve vefat eder... R.M. : - Peki Sayın Cenk Koray, oğlunuz daha önce de sık sık cama kapıya kafa atar mıydı? ------------------------------------------------------------------------ Reha Muhtar anlamakta bazen güçlük çeker: - Doğuştan kör olduğunuzu anladım da beyefendi, küçükken de gözleriniz görmüyor muydu onu soruyorum? ------------------------------------------------------------------------ Reha Muhtar, canli yayinda Serafettin Bey'le konusuyor. -Sayin Serafettin Bey kardesim, siz orada var miydiniz, yok muydunuz, efenim? -Yoktum. -Yoktum diyorsunuz. -Yoktum diyorum. -Bak Serafettin sana bir daha soruyorum. Var miydin, yok muydun? -Valla billa yoktum. -Yemin etmenize gerek yok efendim, size inaniyoruz. -Var miydin, yok muydun? -Vardim efendim.. -Peki Serafettin siz demin yoktum diyordun, simdi vardim diyorsunuz. Bu nasil is kardesim? -Yoktum dedim inanmadiniz, ne yapayim? -Ne yapacaginizi ben bilemem efendim. Orasini sen dusun. Var miydin, yok muydunuz? -Hatirlamiyorum. -Hatirlayiniz efendim. Bak bir filmimiz var sizinle ilgili. Onu birlikte izleyelim, sonra sana soracagim. Araya soz konusu film giriyor. Bir muhabir kapiyi kirip Serafettin'in evine giriyor ve kibarca, gizli kamera (!!) ile cekim yapmak icin izin istiyor. Serafettin Bey izin vermiyor tabii. Bunun uzerine kameraman dinlemiyor, cekimlerini yapip gidiyor. Yine Reha Muhtar geliyor goruntuye: -Filmimizi izlediniz, Serafettin Bey. Simdi ne diyorsunuz? -Galiba varmisim. -Galiba ile olmaz efendim, emin misiniz? -Eminim. -Oyleyse eminsiniz yani. -Evet efendim, eminim. -Serafettin Bey eminim diyorsunuz ama pek emin gorunmuyorsunuz.. ------------------------------------------------------------------------ -Sayin Hamdi Bey iyi aksamlar efendim. Sizin adiniz Hamdi midir, efendim? -Evet Hamdi'dir, Reha Bey.. -Hamdi diyorsun. -Hamdi diyorum cunku nufus kagidimda oyle yaziyor. -Ben nufus kagidinizi sormuyorum efendim. -Sana soruyorum: Sizin sahte olmayan isminiz nedir? -Hamdi. -Nasil yaziliyor? -He, a, me, de, i seklinde.. -Yani sahte olmayan isminiz Hamdi diyorsunuz. -Peki sahte olan isminiz hangisi? -Benim sahte olan bir ismim yok! -Ama demin sahte olmayan ismim Hamdi dediniz. -Demek ki bir de sahte isminiz var. Size Yesil diyorlar efendim. Siz Yesil misiniz? -Hayir Yesil degilim. -Oyleyse size niye Yesil diyorlar? -Bana Yesil demiyorlar. Hamdi diyorlar. -Yani inkar ediyorsunuz. Sukut ikrardan gelir Hamdi. -Ben sukut etmiyorum, konusuyorum ve Yesil degilim diyorum. -Yesil degilim dediniz ama mosmor oldunuz. Bakiyorum simdi de kizariyorsun. Ne sarardin Hamdi? -Sarardim cunku ben Tanri'nin ogluyum. Her renge girerim. -Ne oldu Hamdi Bey? Bir tuhaf konusuyorsunuz. -Galiba delirdim. Bana bir doktor lutfen! -Gecmis olsun, Hamdi Bey. Size acil sifalar diliyorum.Iyi aksamlar efendim.
[ Resimler | Videolar | Yazılar ]
Anasayfa | Yazılım | Donanım | Cep | Ben kimim?? | MP3 | Spor | Foto Galeri |Veda-i İFTAR
Soru(n)larınız | Hack | Linkler | Oyunlar | Komikolik | Sözler | Anket | E-Mail