ZOFSAT ile ilgili kişisel açıklama…

(Okumadan zofsat.com’a geçmek için tıklayınız.)

 

Bazı arkadaşlar, kişisel web sayfamda ZOFSAT’a link vermeme rağmen açılan sayfada adımın olmamasının nedenini soruyor. O nedenle böyle bir açıklamayı gerekli gördüm.

 

Zonguldak’ta fotoğraf konusunda ilk kurum Zonguldak Mühendislik Fakültesi Fotoğraf Kulübü (ZOMFAK) sayılabilir. Sonra 1989’da kurulan Zonguldak Fotoğraf Grubu (ZFG) ve bu günlerde Zonguldak Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Topluluğu (ZOFSAT) geliyor. (TUSAK içinde Fotoğraf birimi var mıydı bilmiyorum.) Önceki iki kurumunda yaptığım çalışmaları http://www.oocities.org/eyriboyun2003/ozgefo.htm adresinde açıklamış bulunuyorum.

 

Ayrıca ZOKEV bünyesinde 2000 yılında başlayan Temel Fotoğraf Seminerinde, başlangıcından itibaren 5 dönem eğitmen olarak bulundum. İbrahim Akyürek de bütün dönemlerde kurs eğitmenliği yapmıştı. Özgür Nizam üç, Hüseyin Toraman iki (yanılmıyorsam) ve Raif Karapekmez ile İlknur Birinci de  birer dönem eğitmenlik yapmışlardır.

 

ZOFSAT’ın oluşumuna karar veren arkadaşların bir kısmı (hatta çoğunluğu) kursiyerimiz ya da bizleri tanıyan kişilerdir. Buna rağmen Özgür Nizam, Hüseyin Toraman ve bana haber verilmeyişini doğrusu anlamak zor. Raif bey Kdz. Ereğli’de yaşadığı ve fazla tanıyan olmadığı için akla gelmemiş olabilir.

 

Bu hatırlanmayış, Hüseyin’in çok ağrına gitmiş ve sonraki çağrılara olumsuz yanıt verdi. İbrahim’le bir gün konuya ilişkin konuşmamızda, “davete ne gerek var, ne zaman haberin olduysa o zaman gelirsin” gibi şeyler söylemişti. Ayrıca kendisinin de sonradan haberi olduğunu (çağrıldığını) söylemişti.

 

Özgür’ün de sonradan davet edildiğini duydum ancak yanıtının ne olduğunu bilmiyorum.

 

Doğrusu Zonguldak’ta, “emeğin başkenti!”nde, fotoğrafa bu kadar emek verip de hatırlanmamak benim de canımı sıkmadı değil. Özellikle benim il dışında olduğum bir tarihte, eşimin katıldığı toplantıda İbrahim’in “sayıyı böyle donduralım” gibi sözler söylemesi de ayrıca canımı sıktı.

 

ZOFSAT ve benzeri oluşumlarda iş genellikle bir-iki kişinin başına kalır. Biraz da bu nedenle; yani ne kimseye yük olmak, ne de kimsenin yükünü çekmek istemediğimden zaten artık böyle işlere girmeyi düşünmediğimden, bir de başlangıçta yaşanan tatsızlıklardan dolayı ZOFSAT’a katılmayı düşünmedim. Bunu bir kırgınlık vesilesi de yapmadım. Üzüntüm aradan birkaç yıl geçince yeni bir oluşum başlangıcında da şimdiki arkadaşların unutulacağıdır. Çünkü bizim “hasta kültürümüz” başkasını üretmiyor. Her gelen takvimi kendisiyle başlatmak istiyor. Bunu özellikle çalıştığım kurumda gördüm.

 

ZOMFAK’ta çalıştığım altı yıl içinde (hemen hiç yardım almadan, tek başıma ya da bazı yıllar bir ya da en fazla iki öğrenci yardımıyla) her yıl pek çok etkinlik düzenlenmesini sağladım. 1992 yılında bıraktım(!) O günden sonra da hemen hemen hiçbir etkinlik yapılmadı. Ben bıraktıktan sonra, bazı yıllar birkaç hevesli öğrenci gelir; “Hocam okulda fotoğraf kulübü varmış, şimdiye kadar hiçbir şey yapılmamış, biz şimdi kulübü canlandıracağız” derler, bir daha da uğramazlardı. Bir iş yapıldığı da olmadı. Daha önce neler yapıldığını bilmeden ama yapılmadığını biliyormuş gibi konuşabiliyorlardı. Onlara bilgi aktaracak kurumsal bir yapı da yoktur. Tıpkı ZOFSAT’ın oluşumunda olduğu gibi. Yukarıda, ‘her gelenin takvimi kendisiyle başlatması’ derken söylemek istediğim buydu. Gelecekte, şimdi ZOFSAT’ı kuranların da başına gelecek olan budur. Tekrar söylüyorum, üzüntüm de buna…

 

ZOFSAT sayfalarına geçmek için tıklayınız.

 

Bir küçük eleştiri: ZOFSAT’ın web adresi org ile bitmeliydi yani zofsat.org olmalıydı. Sonunda tr olması şart değil ama org bence önemli bir ayrıntı. Örneğin bu tür ayrıntılar bile beni soğutmaya yetiyor. Com uzantısı ticari faaliyet gösteren kurumlar için alınır. Can bunu biliyor ama nedense com alınmış…  

 

www.eyriboyun.cjb.net

 

.

28 Aralık 2005

Mustafa Eyriboyun