Ben çocuklara bayılırım: www.dogadaima.com
Merhaba ben Tarçın,

Hikayem, 26 Ekim 1991 yılında Ordu'nun Perşembe ilçesinde başladı. Annem Sa
rıkız'ın 4 yavrusundan biriyim. Eğer Fatoş annem bizi orada bıaksaydı, Perşembe'nin bir köyünde özgür ama yarı aç, güvensiz, kısa bir yaşamımız olacaktı Hangisi daha iyi olurdu, bilemiyorum. Şimdi balkonu balık ağıyla kaplanmış evimizin sınırları içinde keyifli, konforlu ve sevgi dolu bir yaşam sürüyoruz ama dışarıdaki arkadaşlarımızın seslerini duydukça, pencereden izledikçe, "acaba özgür olmak daha mı güzel olurdu?" diye düşündüğümüz de çok oluyor
Diyabetik kedilerde beslenme ile ilgili linkler:

Konserve mamaların besin değerleri
Kuru mamaların besin değerleri
Diğer mamaların besin değerleri
Evde hazırlanan ve doğada bulunan yiyeceklerin değerleri
Bazı mamaların karbonhidrat değerleri
Bazı mamaların fosfor değerleri


Türkiye'de bulunan diyabetik kedi mamalar?:


Science Hill's - m/d (kuru mama)
Royal Canin - Diabetic (kuru mama)
Purina - DM (konserve ve kuru mama)


NOT:
Hills'in W/D 'si de önerilmekteyse de bu mama obez kediler içindir. Artık diyabette yüksek protein,  düşük karbonhidrat uygulamaları daha iyi sonuçlar vermektedir. Hills'in M/D'si de artık ülkemizde
MÜJDELER OLSUN!

SAYFAM İŞE YARAMAYA BAŞLADI ve İLK DİYABETTAŞIMDAN HABERDAR OLDUM. DİYABETİK KEDİ MIRMIR, ME?ER NE GEREKSİZ ACILAR ÇEKMİŞ..
BABASI İLE ANNEMİN YAPTIĞI GÖRÜŞME SONUCU, MIRMIR'A DA ACISIZ KAN TAHLİLİ EVDE YAPILABİLİYOR ARTIK.
SİTEMİ DUYURALIM, DİYABETİK KEDİ VE KÖPEKLER ACI ÇEKMESİN, SAĞLIKLI BİR YAŞAM SÜRSÜNLER.

B İ R   E Lİ N   N E Sİ   V A R??

DESTEKLEYEN HERKESE TEŞEKKÜRLER....
Ayrıca, aylardır anneme anlatmaya çalıştığım, ama Türkçe'min pek iyi olmaması yüzünden anlatamadığım bir derdimi de, bu eğitimden sonra anladı. Patilerimin altı karıncalandığı ve tırnaklarımın etrafındaki derilerde yaralar oluşması nedeniyle (bkz. Ayak sorunlarım), sırt üstü yatıyordum. Oysa herkes, benim keyifle böyle yattığımı sanııor ve ayak problemimi gözardı ediyordu. Neyse o da kontrol altında. Daha ne olsun? Darısı diğer şeker hastası dostlarımın ba
Bu uzun yazının amacı, Diabet'in sadece insanların hayatını değiştiren bir hastalık olmadığını; bizlerin de bu sıkıntıları yaşadığımızı duyurmak. Elimizdeki bilgiler, gerçekten de çok değerli. Gereksinim duyanlarla paylaşmak, bizim için keyif olacak.

Eğer veterinerler ve hayvan sahipleri bu konuda yeterince bilgilendirilirse, bizler de daha sağlıklı ve uzun bir yaşam sürebiliriz. O zaman Novo'ya da önemli bir görev düşüyor: veterinerleri de bilgilendirmek!
Lütfen, bizim için...!


Yazan: Tarçın adına annesi: H. Fatoş (GÜR) AKINOĞLU
Yaklaşık 9 ay sonra, yine ağırlaşmaya başladım. Insulin de fayda etmiyordu artık. Bunun üzerine annem Internet'ten, şeker hastası kedisi olan kişileri aramaya başladı, buldu da. Meğer örgütlenmişler ve Feline diabetes.com adlı sitede bilgi aktarımı yapıyorlarmış. Annem bir akşamüzeri saat 17:00'de ekran başına oturdu ve kalktığında gece yarısı 00:30'du.
Meğer neler neler sormuşlar ve tavsiye etmişler ona. En önemlisi de, yine kullanımı için özel bir web sayfası olan
evde kan şekeri ölçüm cihazlarını (glucometer) önermeleriymiş
Zavallı anneciğim, ertesi sabah, erkenden önerilen bir glucometer'i satın aldı, internet'ten
kedilerdeki kullanımını saatlerce çalıştı ve elleri titreyerek kulaklarımdaki ilk denemeleri yaptı.
Onun ne kadar heyecanlı ve tedirgin olduğunu bildiğimden, onu rahatlatmak için elimden geleni yaptım.
Sonunda başardı ama o da ne? Kan şekerim 39 (bkz. kulak kanı ile koldan alınan kan arasındaki farkın hesaplanması). Tekrar denedi, yine aynı. Hipoglisemiye (düşük kan şekeri) girmek üzereymişim. Hemen ballı su içirdi, FDMB'deki dostlara yazdı, onların önerisi üzerine insulini kesti. Özel diyabetik mama ile devam ettik ve bir süre sonra, herşey kontrol altındaydı. Başarmıştık.
FDMB'deki dostlarımız, zaman zaman hatırımı soruyorlar. Biz de onların. Hatta yurt dışından Türkiye'ye gelecek olan ve diyabetli kedisi olanlar, artık anneme yazıp, bilgi alıyorl
Sonra bir arkadaşının (canım Erdalcım, sen olmasan ben ne yapardım? Ben de sana bir arkadaşımı tavsiye edicem:))) tavsiyesi üzerine annem, Novo Nordisk'in Ankara Bürosunu aradı. İlginç gelmiş olmalı, hemen görüşmeye çağırdılar. Annem eve döndüğünde, havalara uçuyordu. Biz ona şaşkın şaşkın bakarken, o bana gönderilen Insulin kalemi (bkz. yandaki resim), Insulin, test sıvısı, vb. malzemeyi denemeye koyuldu. Akşama da ilk uygulamayı yaptı. Hayret! iğnenin battığını duymadım. Bu Didem Hanımı sevdim. Birkaç gün sonra, beni tanışmak için büroya çağırdılar ve tanıştık. Müdürün koltuğuna yayılmama neden bu kadar şaştılar, anlayamadım. En güzel koltuk onunkiydi.
Annem, aldığı tüm malzeme ve yeni bilgileri, en etkin şekilde kullanıyor artık. Tek sıkıntımız, evde kan tahlili yapamamaktı. Ne yazık ki, insanlar için üretilen mini tahlil setlerinin (glucometer), bizlerde işe yaramadığını söylediler (
hatta patilerimi delmeyi denediler bile ama başaramadılar)ve yine birkaç günde bir, damardan veterinere taşındık. Olsun!  Annem bendeki belirtileri öğrenmiştii artık. Ona göre diyetimi ve Insulin doSzajımı ayarlıyordu. Tek istediği, aylardır her sabah 05:30-06:00 arasındaki iğne ve yemek seansımı, 1 saat ileriye alabilmek. Yorulmuştu artık! Acıkmamı geciktirebilmek üzere, diyet bisküvilerini bana uygun hale getirmeye çalışıyordu. Ben de ona yardımcı olmak için, Insulin kalemini görünce hemen yere yatıp, karnımı açıyordum. Annem, iğnemi yapmadan önce beni mıncıklıyordu (resimdeki keyfimi görüyorsunuz değil mi?).
Öyle hoş bişey ki, anlatamam
Kedilerde diyabet'le ilgili linkler:

*
Veterinerinize mutlaka sormanız gereken sorular
       *
http:/felinediabetes.com
*
Diyabetik kedilerle ilgili sağlık bilgileri
*
Diyabetik kedilerle ilgili bilinmesi gereken en önemli konular
  *;
Kedilerde diyabet teşhisi
  * 
Kedilerde diyabette sık kullanılan terimler1
  * 
Kedilerde diyabette sık kullanılan terimler2
  * 
Kedilerde diyabet tedavisinde son gelişmeler
  * 
Evde kan şekeri ölçümü
  * 
deo)
  * 
Fotoğraflar ve açıklamalarla kulaktan kan alma eğitimi1
  * 
Fotoğraflar ve açıklamalarla kulaktan kan alma eğitimi2
  * 
Kulaktan kan alma slayt gösterisi
  * 
Bazı diyabetik kediler
  *  Ş
eker kedi Simon'un diyabet deneyimleri
  *
Gorbzilla'nın sayfası
  *
Kan şekeri verilerinin kaydı
  *
Kan şekeri ortalaması1
  *
Kan şekeri ortalaması2
  * 
Kan şekeri ortalaması3
     
Kan şekerinin idrarda takibi1
  * 
Kan şekerinin idrarda takibi 2 (resimlerle)
  * 
Kan şekeri seviyesine göre insulin doz ayarlaması
  *
Insulinin enjektöre çekilişi
  * 
Insulin enjeksiyon yöntemleri
       * 
Keton takibi
  *
Diyabetle birlikte gelişen komplikasyonlar
       *
Artrit
  * 
Neuropathy
       *
Methylcobalamine
  *  Retinopathy

  * 
Sistit
  * 
Böbrek yetmezliği
  *  
Somogyi etkisi
  *  
Hipoglisemi
*
Hipoglisemide çok dikkat edilmesi gereken konular
*
Beslenme ve egzersiz

*  D
iyabetik kedilerle ilgili diğer siteler
Diyabetik kedilerle ilgili diğer siteler
Diyabetik kedilerle ilgili diğer siteler
 
  *
http://www.sokakkedisi.net/diabet.asp
 
* http://www.all-about-cats.com/ (alternatif tedaviler)
2001 yılında annemin ısrarları sonuç verdi ve Non-Insulin Diabet (Tip-2), Obezite teşhisi konuldu. Tedavi olarak da, sebze ağırlıklı beslenmem önerildi. Ama bu benim için anlamsızdı. Çünkü zaten kuru mamaları bırakmıştık ve annemin evde hazırladığı %10 tavuk ciğeri, %90 akla gelebilecek her türlü sebzeden oluşan bir beslenmemiz vardı. Ama hala kaşıntılar, parmak aralarında ve tırnak etrafındaki yaralar devam ediyordu. Artık kaşındıkça, annemden beni yıkamasını istiyordum. O da özel kedi deri şampuanlarından, Neutregena T-Gel'e, her türlü malzeme ile beni yıkadı ve üşenmeden kuruttu. Neyse ki uyumlu bir kediyim. Ona elimden geldiğince yardımcı olmaya çalıştım. Annemin benimle hergün en az 45 dakika ilgilenmesi de hiç fena değildi
2002 Ağustos'unda şiddetli bir Sistit geçirdim. 1 ay kadar antibiyotik tedavisi gördüm. Lökosit'im düşmek bilmedi. Derken, birden idrarımda şekerin yüksek olduğunu fark ettiler. Kan tahlilleri falan derken, şekerimin 548 oldu?u saptandı (kedilerde 80-120). Veterinere göre, her an katarakt veya koma hali gerçekleşebilirmiş (miş, miş, miş). Zaten gözümde Herpes vardı,şeker yüzünden sık sık enfekte olmaya başlamıştı. Önlem olarak, koluma bir kateter taktılar ve 3-4 hafta onunla dolaştım (gerekirse, damardan müdahale edilebilmesi için). Ancak, Insulin başlamak için dozaj saptamakta güçlük çektiklerinden, bir türlü tedaviye başlanmadı.
Diyorum ya, uyumlu bir kedi olmasam, ortalık toz duma
Sonunda annem dayanamadı. Çünkü deliler gibi su içip, günde 13-14 kez tuvalete gitmeye, giderek ağırlaşmaya başlamıştım. Beni kapt?ığı gibi bir başka veterinere götürdü.
Bu
Levent Kemeröz, gözü kara bir adam. Hemen önce 3 doz Novo'nun Insulatard'ıyla başladı. Kan tahlillerinden sonra, biraz daha artırdı, Diabet mama verdi, 7 doza kadar çıktı. Şekerim 121'e düşmüştü ve artık kendimi iyi hissediyor, Minnoş'u bile kovalıyordum.
Eh, hakkımın yenmesini istemem! Kan tahlillerinde, benim gibi kolunu uzatan kedi de yoktur herhalde. Tek sıkıntım, enjektörün vücuduma battığındaki acılardı. Kolay değil, günde iki kez! Kendimi iyice kasıyordum ve derim sertleşiyordu. Anneme de acıyordum ama, canım yanıyordu n'apim.
NovoPen 3
Sizden Gelenler

EGE AKINCI 
emp503@yahoo.com
Harika bir site hazirlamissiniz. Ne mutlu size, ne kadar duyarli ve fedakar bir kediseversiniz. Altisi evde, toplam 18 kediye bakan bir kedisever olarak, cok etkilendim.


Merhaba Fotos Hanim;
Hazirlamis oldugunuz web sayfanizi buyuk bir ilgi ve takdirle okudum...Bu bilgileri paylastiginiz, tarcina bu kadar iyi bir anne oldugunuz ve azminizden dolayi sizi kutluyorum...Tarcinin su anda iyi olmasina cok cok sevindim ve kedilerin bu sekilde seker hastasi olabilecegini bilmiyordum:(
Tekrar tesekkur ediyorum ve dilerim sizin web sayfaniz kedigende bilgi linkleri arasinda en kisa zamanda yerini alir...Saglik ve sevgiyle kalin...
_________________
Melek çocuğum Safinaz;Kızlarım Aşkım ve Bambis;Ogullarım Virgül,Aliş,Bunny ve Kurabiye


merhaba...
izninizle sayfanızın linkini amatör siteme koyuyorum.
sitemin adresi:
http://handenin.kedisi.com



Sizin web sayfanizi ve oradaki tum bilgi linkerini zorla veterinerime okutuyorum.  Hatta butun veteriner arkadaslara da web sayfanizin adresini gonderiyorum izninizle... Tekrar tesekkurler:)
_________________
Melek çocuğum Safinaz;Kızlarım Aşkım ve Bambis;Ogullarım Virgül,Aliş,Bunny ve Kurabiye


Merhaba,
Tarçın'ın hastalı?ı pek çok diabetli kedi sahibine umut olacak bir çalışmaya vesile olmuş. Sizi bu konuda yaptığınız ara?tırmalar ve öğrendiklerinizi paylaşma yoluna gittiğiniz için tüm kalbimle kutlamak istedim. İzin verirseniz, sitemizdeki Diabet sayfasından da sizin sitenize link vermek istiyorum.

http://www.sokakkedisi.net/diabet.asp

Sevgiler.


Fatoş Hanım,

Bu harika paylaşımınız için gönül dolusu teşekkürler. Tabii ki de ilgili sayfamızda sayfanıza link veririz. Böylesi yaşanmış deneyimlerin paylaşılması çok faydalı. Dilerseniz yazıyı da aynen imzanızla siteye alıp linki de koruyarak verelim. Tabii izniniz olursa. Bu arada Tarçın da muhteşem bir kedi. Ona da buradan bir kez daha geçmiş olsun diyoruz ve pembe burnuna bizden bir öpücük konduruverin lütfen. Çok faydalı bir çaba göstermişsiniz gerçekten tebrik ederiz. Sağlıcakla kalın.
En içten sevgi ve saygılarımızla,
Attila Tormuş
bizbize@kedimveben.com

www.kedimveben.com

Kedilerle Dünya Daha Güzel!

bcehreli@superonline.com wrote:Merhaba
Teşekkür ederiz, arzu ederseniz link değişimi yapabiliriz.
Bizim sayfamızın adresi
http://belizcehreli.homestead.com/catterytr.html
Selamlar ve saygılar
Beliz Cehreli

Bana ulaşmanız için bir  tık yeter
f_akinoglu@yahoo.com
Merhaba!

Böyle duyarlı insanların varlığını hissetmek gerçekten çok hoş bir duygu. Tam çaresizlik yaşarken, karşımıza Tarçın ve Annesi çıktı. Bize inanılmaz bir güç oldu. Tarçın, Diyabettaşın MIRMIR sana çok teşekkür ediyor, çünkü kan alınırken canı acımıyor artık. Fatoş Hanım'a teşekkür ediyorum. Saygılar, Sevgiler.


Not: Kedilerine diyabet teşhisi konan kedi sahiplerine uyarım; özel veterinerlere gittikleri taktirde, çok dikkatli olup, kazanç kaynağı olmamaya özen göstermeleridir. Bu benim başıma geldi ve son kullanma tarihinin üzerinden iki buçuk yıl geçmiş insülinlere hem para ödedim, hem de etkili olmadığı için, Mırmır'dan boş yere kanlar alınıp tahliller yapıldı. Hatta, "Bu etkisiz olduğuna göre, böbrek üstü bezlerinden ameliyat olması gerekebilir" dendi. Ayrıca Mırmır bu insülinlerin bedelini, bol miktarda tüy dökerek ödedi... Evlerimizde kedi ve köpeklerimizle birlikte ya?amayı seçmemizin karşılığı, hayatlarını her fırsattan yararlanarak, sadece kar amaçlı rantlar elde etmeyi amaçlamış insanlara hizmet etmek olmamalı. Umuyorum, dayanışmaların önemi, her konuda olduğu gibi, bu konuda da anlaşılır. Bu yüzden bu siteye bir kez daha teşekkür ederiz...


Hayrettin ENGİN
hayengin@ttnet.net.tr
ŞEKER KEDİ TARÇIN
Derken o meşum gün geldi çattı. Fatoş annem, babamızı karşılamaya gitti. Yolda ona "bir haberi olduğunu" söylemiş: "evde kedi" olduğunu duyunca, babamın biraz canı sıkılmış. Eve yaklaşınca annem "bir haberinin daha olduğunu" söylemiş: "evde üç kedi" olduğunu duyunca, babamın yüzü iyice asılmış. Biz en şirin halimizle onu karşılayıp, tezahürat yapınca, babamız çılgına döndü. Hemen odamıza çekildik. Yaklaşık 2 ay, evde tatsız bir hava esti. Babamın bulup getirdiği ve bize talip olan insanlar, annemin sıkı bir mülakatına tabi oluyor ve doğal olarak mülakatı geçemiyorlardı.
Sorulardan baz?ıarı şöyleydi: "
Evlimisiniz?",
"Evlenince kedi ne olacak?",
"Çocuk olursa ne olacak?",
"Tatile giderken bırakacak yeriniz var mı?",
"Ekonomik durumunuz?",
"Psikolojik durumunuz?
Doğduktan 3 ay sonra, Fatoş annemle birlikte Ankara'ya geldik. Konuşurlarken duydu?uma göre, aslında bizi almaya söz veren kişilerden biri hariç, diğerleri vaz geçince, biz üç kardeş (Tarçın, Mahzun ve Mischa) Fatoş annemle kalmaya ba?lamışız. O günleri çok iyi hatırlıyorum. Bülent baba yurt dışındaydı ve biz evin içinde cirit atıyor, çılgınca eğleniyorduk. Aslında babamız evde kedi istemezmiş. Onun dönüş günü yaklaştıkça, annemiz kara kara düşünmeye başladı, bize yer aramayı hızlandırdı ama gönlü ayrılmaktan yana değildi. Biz de ondan ayrılmamak için her dediğini yapıyorduk: "Otur" deyince oturuyor; kum derdine düşmesin diye alaturka tuvalete oturup, tuvaletimizi yapıyor (bakınız: Minnoş nasıl da sırasını bekliyor) ve kirlenince haber veriyor; akan suda patilerimizi yıkayıp, sonra evde zafer turuna çıkıyorduk. Gerçi her sabah 8 kez tuvalete su dökmesi (2x4) gerekiyordu  ama, temizlik adına şikayet etmiyordu. Ayrıca yemek de seçmiyorduk. Hele taze fasulye, bamya, maydanoz, marul en sevdiğimiz yiyeceklerdendi
O dönemde annem işi gereği akşamları eve geç geliyordu. Biz babamızı oyalamak için ona şirinlikler :) ! yapmaya çalışınca ise, anlamadığımız bir nedenle babam dehşete kapılıyordu. 2. ayın sonunda babam "ya onlar, ya ben!" deyince, annem "onlar" dedi. Hiçbirimizin gidecek yeri olmadığı için, hepimiz kaldık ve birbirimizi anlamaya çalıştık. Sonrası kolay oldu. Artık babam bizsiz yaşayamayacağını ifade ederken :)) , 2 yıl sonra bahçe katındaki penceremize 3 aylık bir yavru kedi yanaştı. Annemin yemek tekliflerini geri çeviriyor, ille de eve girmek istiyordu. Ancak bu imkansızdı. O da gelirse, babam kesin gidecekti. Yaklaşık 3 ay annem onu bahçede besledi. Sonra 3 gün ortadan kayboldu, döndüğünde belden aşağısını sürüklüyordu. Bacağı kırılmıştı! Annemin yapacak bir şeyi kalmadığından, babama rağmen, hemen onu arka odaya aldı ve ameliyat ettirdi. O kirli gri şey, temizlenince pembe beyaz bir kız oluverdi. Annem ona da pembe kurdeleler takıp, mülakatlara başladı ama sonuç yine fiyasko! Kimse sınavları geçemedi ve adı Minnoş konarak, ailenin yeni ferdi oldu. Hala kalabalık bir aile olarak yaşayıp, gidiyoruz (annem, babam, iki ayaklı oğulları Hakan, 4 ayaklı 2 kızı ve 2 oğlu).

Hakan, canım kardeşim benim!
(bkz. yandaki resimlere, hastalığı sırasında onu hiç yalnız bırakmam)
Gelelim bana!

Doğduğumdan itibaren damak tadı iyi olan bir kediydim. Sarıkız annemin sütünü içer, doymadığımı belli edince de Fatoş annem beni damlalıktaki sütle besler, sonra da havaya kaldırıp: "kocaman ol" derdi, oldum (12 kiloyum) işte. Kabahat bende değil yani.

Annemin söylediğine göre, IQ'm diğerlerinden yüksekmiş. Annemin yaptığı zeka geliişirici oyuncaklarda, en başarılı benmişim. 1996 yılında başladığımız kuru mama, bazı sıkıntılarımı tetikledi. Annem o dönem tezine yoğunlaştığı için, zamanında fark edemedi. Her tarafım kaşınıyor, bütün gözeneklerimin üzerini siyah noktacıklar kaplıyordu. Bu kaşıntılar sonucu ben miyavladıkça, annem acıktım zannedip mama veriyordu. Mama sayısıyla birlikte, kaşıntılar ve döküntüler arttı. Annem 1997'de tezini bitirip, beni gündüz gözüyle bir güzel incelediğinde sorunu farkedip, veterinere koşturdu. Ondan sonraki yıllarda sürekli mantar tedavisi gördüm ve hiçbir şey değişmedi. Kilomdan başka! 10 kg olmuştum. Annem, patates diyetiyle 8 kg.a düşürdü ama hala yürümekte zorlanıyordum (bkz. aşağıdaki halim
Annem şekerimin yükseldiğini kan tahlilinden önce nasıl anlıyor?

Kan ve idrar tahlillerim evde nasıl yapılıyor?

Stres faktörü, kan şekerimi ne kadar etkiliyor?

Vs., vs., vs.....
Kısa süre sonra hazırlanacak......
ŞEKER KEDİ LİMON'UN HİKAYESİ, www.tekcatimiz.com'da
BU SAYFANIN İÇİNDEKİ BİLGİLER (mavi, altı çizili, italik), SAYFA ZİYARETÇİ YOĞUNLUĞU NEDENİYLE SIK SIK KULLANIM DIŞI KALDIĞINDAN
www.sekerkeditarcin.com ve www.diyabetikkedi.com
ADRESLERİNE TAŞINMIŞTIR.