Previous Page NEWS TERMS FC VERSION / TERMS USED IN JOURNALS AND NEWS BROADCASTS (CNN + TDN) Noun Phrases (English-Turkish) A permanent and a just/justful solution: Kalıcı ve adil çözüm A set of bilateral meetings : Bir dizi ikili görüţme Accelerating economic reforms : Ekonomik reformların hız kazanması Action of NATO : Nato Harekatı Adequate pay : Yeterli ödenek Advisor to treasury : Hazine müsteşarı Advocates of war : Savaţ müdafileri (destekçileri) Aggressive and expansionist intentions : Saldırgan ve yayılmacı emeller Aid/relief flights : Yardım uçuşu Ailing and unsteady economy : Sorunlu ve istikrarsız ekonomi Airlift operation : Hava köprüsü All-out assault/war : Topyekün saldırı/savaş Ankara's unease : Ankara'nın tedirginliği Announcement of cease-fire : Ateşkes ilanı Anti proliferation efforts : Silahsızlanma çabaları Anti-terror legislation : Anti-terör yasası April 5 austerity measures : 5 Nisan istikrar paketi Armed conflict : Silahlı mücadele Armed struggle for independence : Bağımsızlık için silahlı mücadele Auxiliary vessels : Destek gemileri Ban on heavy weapons : Agır silahların yasaklanması Belligerence : Savaţ hali Bilateral contacts : İkili görüsmeler Booming business : Patlayan is hacmi Bottleneck in external affairs : Dış ilişkilerde darboğaz Breakthrough into demilitarized zone : Askerden arındırılmış bölgeye sızma Breakaway state : Bağımsızlıgını ilan eden ülke Budgetary constraints : Bütçe kısıtlamaları Budgetary goals : Bütçe hesapları Buffer zone : Tampon bölge By-election : Ara seçim Call for cease fire : Ateskes çağrısı Casualty evacuation operation : Yaralı tahliye harekatı Center-right coalition : Orta sağ koalisyonu Centrist political parties : Merkeziyetçi siyasi partiler Chechen independence fighters : Çeçen bagımsızlık savaşçıları Ciller's top aide : Çiller'in baş danısmanları Civil non-military approach : Sivil yaklaşım Civil servants : Devlet memurları Closer military coordination : Yakın askeri işbirliği Collapse of Soviet Union : Sovyetler Birligi'nin çöküţü Collective effort : Müţterek çaba Complete cessation of hostilities : Düsmanlıkların tam olarak sona ermesi Comprehensive negotiations : Detaylı görüşmeler Confidence building measures : Güven artırıcı önlemler Confidence in the government : Hükümete güven Confidence inspiring : Güven telkin edici Confident approach : Güvenli yaklasım Conflict of interests : Çıkar(ların) çatısması Constitutional Court : Anayasa mahkemesi Constitutional restraints : Anayasal sınırlamalar Constrained budget : Kısıtlı bütçe Constructive dialogue : Yapıcı görüsme Contact group : Temas grubu Continental shelf : Kıta sahanlığı Controversial privitization bill : Tartısmalı özellestirme yasası Cost estimates : Maliyet tahmini Counter-insurgency operations : Karşı ayaklanma hareketleri Court proceedings : Adli iţlemler Crew protection : Mürettebatı koruma Crime ridden area : Suçun yoğun oldugu bölge Crippling economy : Aksayan ekonomi Cross-border / off-border operation : Sınır-ötesi harekat CSCE Council of Security and : Avrupa Güvenlik ve Cooperation in Europe Isbirligi Konferansı Cultural heritage : Kültürel miras Current account deficit : Câri hesap açıgı Current population growth trends : Son nufus artısı egilimleri Customs Union : Gümrük birligi Czarist-style Russian imperialism : Çar-stili Rus emperyalizmi Customs Union negotiation process : Gümrük birligi anlasma süreci Dead-toll : Ölüm oranı Death and disability compensation : Ölüm ve maluliyet yardımı Decision-making period : Karar verme süreci Decisive measures : Kesin tedbirler Declining budgets : Kötülesen bütçe Delaying tactics : Oyalama taktigi Delineation of territorial waters : Uluslararsı suların tespit edilmesi Demilitarized area : Askerden arındırılmıs bölge Democratic secular republic : Demokratik laik cumhuriyet Democratic values : Demokratik degerler Department of Family affairs : Aile Isleri Bakanlıgı Deputy Prime Minister : Basbakan yardımcısı Deterioration in income distribution : Gelir dagılımındaki düsüs Deterioration of human rights : Insan haklarının ihlali Die-hard Chechen defenders : Gözüpek/yılmaz Çeçen savaşçıları Dignified foreign policy : Saygın dıs politika Diplomatic efforts : Diplomatik çabalar Disarmament : Silahsızlanma Disputed enclave : Tartısmalı bölge Disputed territories : Tartısmalı bölgeler Dissemination of the propaganda : Propogandanın yayılması Dissolution of the coalition : Koalisyonun dagılması Draft resolution : Taslak çözüm Dramatic rise in crime : Suç oranında ciddi artıs Drug trafficking : Uyusturucu trafigi Durable resolution to problem : Soruna kalıcı çözüm Economic reconstruction : Ekonomik yapılanma Economic recovery program : Ekonomik istikrar paketi Economic stability measures : Ekonomik istikrar önlemleri Emergency Rule Governor : Olaganüstü Hal Bölge Valisi Entering the Customs Union : Gümrük Birligi'ne geçis Escalation of tensions : Gerginligin artması Escalation of war : Savaşın kızışması Establishment of a multi-party : Çok partili bir demokrasinin democracy tesisi Ethnic cleansing : Etnik arındırma Ethnic cleansing campaign : Etnik arındırma girisimi Ethnic strife : Etnik mücadele Existing political instability : Mevcut siyasi istikrarsızlık Extension of the military service term : Askerlik süresinin uzatılması Extension of the stay of Hammer Force : Çekiç Güç'ün kalma süresinin uzatılması Extensive discussion : Büyük tartısma Extrajudicial execution : Yargısız infaz Favorable statements : Cazip açıklamalar Fierce criticism from opposition parties: Muhalif partilerden sert elestiri Financial backing : Mali destek Financial legislation : Mali mevzuat Financially capable companies : Mali açıdan yeterli sirketler Fiscal consolidation : Devlet sübvansiyonu Fiscal imbalances : Mali dengesizlikler Fiscal recovery : Para tahsili Five nation contact group : Bes uluslu temas grubu Forthcoming presidency : Beklenen baskanlık 4 % growth rate : % 4'lük büyüme oranı Free-fire zone : Serbest atıs bölgesi Free market mechanism : Serbest piyasa mekanizması Free trade zone : Serbest ticaret bölgesi Front-line soldiers : Cephe hattı askerleri Full democratic government : Tam demokratik yönetim Full independence : Tam bagımsızlık Full membership in the EU : AT'ye tam üyelik Full respect for orders : Emirlere mutlak itaat Fundamental changes in security : Güvenlikte köklü degisiklikler Further developing relations : Iliskilerin daha da gelistirilmesi General amnesty : Genel af Green light for Turkey's application : Türkiye'nin basvurusuna yesil ısık Goodwill gesture : Iyiniyet gösterisi Governor of the State of Emergency : Olaganüstü Hal Bölge Valisi Region Government subsidy : Devlet ödenegi Guerrilla infested area : Gerilla kaynayan bölge Hardliners of crazy policies : Çılgın politika izleyenler Heavy rainshower : Şiddetli yağmur Heavy shelling : Yogun bombardıman Heavy weapon exclusion zone : Agır silahtan arındırılmıs bölge Heavily armed ground forces : Tam teçhizatlı kara birlikleri High level source : Yüksek seviyeli (güvenilir) kaynaklar Hostile to international community : Uluslararası toplum karsıtı Hot pursuit : Sıcak takip Human rights abuses : İnsan hakları suçları Humanitarian consequences : İnsani sonuçlar Humanitarian mission : İnsani görev Humanitarian relief : İnsani yardım IFOR (Implementation Force) : Yaptırım Gücü Illegal armed formations : Yasadısı silahlı gruplar Immediate and unconditional withdrawal : Hemen ve sartsız geri çekilme Immunity : Dokunuulmazlık Impasse in the election : Seçimlerde kördügüm In anticipation of high rates : Yüksek oran beklentisiyle In every stage of peace : Barısın her asamasında In stark contrast to Greece : Yunanistan'ın tam aksine Increased firepower : Artırılmıs silah gücü Increased mobility : Yüksek hareket (manevra) kabiliyeti Increasing pressure : Artan baskı Independent Ankara deputy : Bagımsız Ankara milletvekili Inflow of capital : Serrmaye akımı Influx of immigrants : Göçmen akımı Inland lake : Iç göl Interest rates : Faiz oranları Internal turmoil : Iç karışıklık International aid agencies : Uluslararası yardım kurulusları International and regional developments: Uluslararası ve bölgesel gelismeler Joint chief of staff : Genel Kurmay Başkanı Joint exercise : Ortak tatbikat Joint press conference : Ortak basın toplantısı Joint readiness : Ortak hazırlık Key advisor : Baş danışman Leading opposition group : Birinci muhalif parti Legacy of British Colonialism : İngiliz koloniciliğinin hakimiyeti Legislative reform : Yasal reform Lengthy discussion : Kapsamlı tartışma Lengthy talks : Kapsamlı tartışmalar Legal circles : Yasal çevreler Little likelihood of a Turkish- : Umutsuz Türk-Bulgar Bulgarian bounding iliţkisi Lobby campaign : Lobi faaliyeti Long-standing peace : Uzun süreli barış Long term military aid : Uzun vadeli askeri yardım Long-term military aid package : Uzun vadeli askeri yardım paketi Maintenance and up-keep : Bakım onarım Mass deportation : Toplu sınırdısı Mass destruction weapons : Kitle imha silahları Member-in-waiting of the European : AT'ın askıdaki üyesi Community Midterm elections : Ara seçim Military intervention : Askeri müdahele Military readiness : Askeri hazırlık Military-to-military cooperation : Askeri isbirligi Minister of interior : İçişleri Bakanı Minority government : Azınlık hükümeti Misleading propaganda : Yanlış yönlendirici propaganda Missile early warning station : Füze erken uyarı sistemi Moderate policies : Ilımlı politikalar Money lenders : Tefeciler Most pressing needs : Elzem ihtiyaçlar Multidimensional Turkish policy : Çok yönlü Türk politikası Multilayer satellite system : Çok amaçlı uydu sistemi Multilateral operations : Çok yönlü operasyonlar Multinational forces : Çokuluslu güçler Muslim fundamentalists : Köktendinci müslümanlar Muslim led Bosnian governments : Müslüman Bosna hükümetleri mutual defense treaty karsılıklı savunma anlasması Mutually acceptable solutions : Karsılıklı kabul edilebilir çözüm Mutual links : Karsılıklı baglantı National and regional stability : Milli ve bölgesel istikrar Nationalistic-populist anti-westernism : Milliyetçi-halkçı batı karsıtlıgı NATO expansion : NATO'nun genislemesi Natural geopolitical center of : Güvenlik düzenlemesinin security arrangement dogal jeopolitik merkezi Near-term strategy : Kısa vadeli strateji No shortage of attempts to recover : Ekonomiyi düzeltme çabaları economy yetersiz degil Non-military resolution of Kurdish : Kürt sorunu için sivil issue yaklaşım Non-proliferation treaty : Silahsızlanma anlasması Normalization of relations : Iliskilerin normallestirilmesi Occupied territories : İşgal altındaki topraklar (Filistin) Official sources : Resmî kaynaklar Pacifism : Barışseverlik Package of compensation : Telafi paketi Palestenian self-rule : Özerk Filistin Partisan warfare : Çete harbi Partnership agreement : Ortaklık anlasması Pay hike : Ödeme (maaş) artışı Peace and reconciliation : Barış ve uzlaşma Peace enforcement approach : Barışı kuvvetlendirme yaklaşımı Peace-keeping operations : Barış sağlama çabaları Peace-keeping troops : Barış gücü birlikleri Peaceful settlement : Barışçıl çözüm Pentagon's push to position more heavy : Pentagon'un bölgeye ağır armor in the region silah yerlestirme yolundaki tesviki Per capita income : Kişi başına düşen gelir Period of profound change and : Tam bir değişim ve uncertainty kararsızlık dönemi Permanent end to fighting in Bosnia : Bosna'daki savasa kalıcı çözüm Pity to UN : Birlesmis Milletler'i kınama Policy makers : Politika güdücüler Political awareness : Siyasî duyarlılık Political blackmail against Turkey : Türkiye'ye yapılan santaj Political climbdown : Politik çöküs Political criminal : Siyasî suçlu Political disputes : Politik tartısmalar Political gain : Poitik kazanç Political nightmare : Politik kâbus Political party representatives : Siyasî parti temsilcileri Political rights and duties : Siyasî haklar ve sorumluluklar Political set-back : Siyasî engel Political sovereignty : Politik hakimiyet Poll-weary Germany : Seçim yorgunu Almanya Post-war political scene : Savas sonrası politik sahne Price hikes for petrol : Petrol fiyatlarında artış Privitisation : Özelleţtirme Progress of stand-by agreement : Protokol anlaşmasında gelişme Promulgation of reforms : Reformların yürürlüge konması Purchasing power : Satın alma gücü Raise in pay : Ödemelerdeki artış Rapid deployment force : Çevik kuvvet Real increase in salary : Maaşlardaki reel artış Recognition of a Turkish Cypriot state : Kıbrıs Türk devletinin tanınması Recognition of cultural being : Kültürel kişiliğin tanınması Reduction of defense sources : Savunma kaynaklarının kısıtlanması Reliance on U.S. : ABD'ye baglılık Relief agencies : Yardım aracıları Relief shipments : Gemi yoluyla yardım gönderme Religious and ethnic discrimination : Dini ve etnik ayırımcılık Renewed bombardment of Sarajevo : Saraybosna'ya yeni bir bombardıman Scheduled maneuver : Planlı tatbikat Search and rescue helicopters : Arama-kurtarma helikopterleri Secure regions in southeast : Güneydogudaki güvenli bölgeler Secure/safe zone : Güvenli bölge Security zone : Güvenlik bölgesi SEE State Economic Enterprises : İktisadi Devlet Teşekkülleri (İDT) Self-determination : Kendi kaderini tayin hakkı Self-rule elections : Demokratik seçimler Sense of confidence : Güven hissi Sensible compromise : Mantıklı uzlasma Separatist forces : Ayrılıkçı kuvvetler Separatist leader : Ayrılıkçı lider Serb-held town : Sırp kontrolündeki kasaba Serbian positions : Sırp mevzileri Serbian sharpshooters / snipers : Sırp keskin nisancıları Shrinking forces : Fire veren güçler Sincere apology : Içten özür Single-minded opportunists : Tek amaçlı fırsatçılar Social discontent and strife : Sosyal doyumsuzluk ve mücadele Social well-being : Sosyal refah State Institute of Statistics : Devlet Istatistikleri Entitüsü State owned enterprises : Kamu Iktisadi Tesebbüsleri (KIT) State Planning Organization : Devlet Planlama Teskilatı State Security Courts : Devlet Güvenlik Mahkemeleri Strained Turco-Greek relations : Zoraki Türk-Yunan iliskileri Sufficient foreign currency stocks : Yeterli döviz stoku Suppression on human rights : Insan hakları için yapılan baskı Suppressive anti-democratic authorities: Baskıcı anti-demokratik otoriteler Supreme Military Council : Yüksek Askeri Sura Surface to air missiles : Yerden havaya füze Surplus in current accounts : Câri hesap fazlası Systematic distortion : Sistematik bozulma Taking necessary precautions : Gerekli tedbirlerin alınması Tampon area : Tampon bölge Tax evasion : Vergi kaçırmak Tax revenue : Vergi iadesi Tentative cease-fire : Geçici ateskes Territorial integrity : Toprak bütünlüğü Terrorists trying to leak into Turkey : Türkiye'ye sızmaya çalışan teröristler The better armed Serbs : Daha iyi silahlanmıs Sırplar The center-right cabinet : Orta-sağ kabine The chief prosecutor : Başsavcı The enforcement of embargo : Ambargonun teţviki The flow of arms to Turkey : Türkiye'ye silah akışı The High Education Board : Yüksek Ögrenim Kurumu The junior coalition partner : Küçük koalisyon ortagı The junior partner of the coalition : Koalisyonun küçük ortagı The outlawed PKK terrorist organization: Yasadısı PKK terör örgütü The right to elect and be elected : Seçme ve seçilme hakkı The then independent states : O zamanın bagımsız devletleri Thorny issue : Tehlikeli mesele Thousands of panicking civilians : Panik içindeki binlerce sivil Three-year bid to break away from : Kremlin kontrolünden kurtulmak Kremlin control için harcanan üç yıl(lık) mücadele Three year independence drive : Üç yıl süren bagımsızlık istegi Tough measures : Sıkı tedbirler Tripartite meeting : Üç tarafla yapılan toplantı Ultranationalist movements : Asırı milliyetçi hareketler Unadjusted birth rate : Düzensiz dogum oranı Uncaring world : Duyarsız dünya Unconventional warfare : Gayrinizami savaţ Under Serbian siege : Sırp kuşatması altında Under shellfire : Ateş altında Undersecretary : Müţavir Unilateral action : Tek taraflı hareket Unilateral/bilateral/multilateral talks: Tek/iki/çok taraflı görüşmeler Unilateral peace-keeping : Tek-taraflı barıs toplantısı Uninhabited industrial zone : Kullanılmayan endüstriyel bölge UNPROFOR, U.N. Protection Force : B.M. Koruma Gücü UN-sponsored peace : B.M. destekli barıs Unresolved murders : Faili meçhul cinayetler Use of chemical and biological agents : Kimyasal ve biyolojik savas maddelerinin kullanılması Vast irrigation and energy scheme : Genis çaplı sulama ve enerji projesi (GAP) Vigilance : Teyakkuz Village guards : Köy korucuları Violation of constitutional rights : Anayasal hakların ihlâli Violation of human rights : Insan haklarının ihlâli Violation of regulations : Düzenlemelerin ihlâli Violation of U.N. decisions : B.M. kararlarının ihlâli Vulnerable to enemy attacks : Düşman saldırılarına karşı zayıf War captives : Savaţ esirleri War convicts : Savaş suçluları War-torn Bosnia : Savaşın parçaladığı Bosna War-torn south-east : Savaşın harabettiği Güneydoğu Weakening economic conditions : Kötüleţen ekonomik ţartlar Weaponry of mass destruction : Kitle imha silahları Western-imposed no fly zone : Batının belirledigi uçusa kapalı bölge Widespread public opposition : Genis çaplı halk muhalefeti Widespread use of torture : Genis çaplı iskence uygulaması GO TO NEXT PART |