. 
 
 
               .

 

Şeref Solmazer                                                        27 Aralık  2004
 
 

 Fenerbahçe'de Türkiye'nin Lakers'ı gibiydi.
                         (FB : 66  - Ülker :68 )

Teşbihte hata olmaz derler  Fenerbahçe'de Türkiye'nin Lakers'ı gibiydi.
Cumartesi akşamı bence çok keyifli bir NBA maçı vardı NTV ekranlarında ... L.A Lakers ve
M.Heat arasında ...  Bir spor türünün showbussiness olmasının en uç noktası
olan NBA org. bunu gerek önü gerek içi gerek ardıyla sonuna kadar nasıl
kullanılacağını her yönüyle gösterdi bu maçta . Shaq  ve  Kobe  arasında ki
özellikle yaratılan rekabet ve gerginlik , maçın ve herşeyin önündeydi . (
Shaq maç sonunda medyaya bu anlamda iyi bir saplama yaptı zaten ) . Maçı
bırakıp  bu iki oyuncunun sayıları ve haraketleriydi gecenin onlara göre en
önemli olayı . Kobe şanına yakışır başladı ve bence şanına yakışırda
bitirdi . Shaq'da aynı şekilde . Ama herşeye rağmen sahada iki takım vardı
ve onlarda birşeyler yapacaklaradı. Maç önü yaratılan atmosfer Shaq oyundan
çıkınca maça damgasını vurdu ve stratejiler ve planlar hatta performanslar
çöktü Lakers'da ... Dikkate değer bir ders olduğunu düşünüyorum . ( Kobe ,
Shaq'a 6. faulu oladırdıktan sonra bir daha sayı atamadı - yaklaşık 7 dk-
. Oyundan düştü . Lakers Shaq'sız Miami karşısında nasıl oynayacağına karar
veremedi . D.Wade  sahneye çıktı ve maçı kopardı )

FB- Ülker maçıda bence ( kimilerine göre kabul görmeyebilir kişisel
düşüncemdir ) bu maça çok benzerdi .
Mrsic  muhteşem başladı , Ömer ona destek verdi . Ama hepsi bu . Ülker'in
kilit adamları Serkan, Strombergas , Glover gibi oyunculara müthiş bir
savunma yapıtı takım . Takım bu havasıyla ve Mrsic'in olağanüstü ilk yarı
performansıyla maçı domine etti . Ancak takım ona destek sağlayamadı
özellikle Salyers ve Booker gibi önmeli olduğu dşünülen oyuncular çok kötü
performaslar gösterdiler . Karşılarında tecrübeli dirençli ve oturmuş bir
takım vardı. Ülker hiç öne geçemedi taki son 1,5 dk'ya kadar . Ve o öne
geçtiklerinde zaten maçıda kazandılar .  Durdurulan veya duran ( hatta
yorulan ) Mrsic olduğunda FB sayı ve alternatif plan üretmede etkinlik
gösteremedi . Çok top kaybetti bomboş şutlar kaçtı . Sonlarda sahneye takım
olan Ülker çıktı . İyi savunma ve dikkatli  oyun anlayışları ve birazda
şanslarıyla maçı kazandılar , kutlamak gerek.
Bence son anlarda sayı farkını kapatan Ülker'e karşı FB panikledi ve sakin
oynayamadı - seyirci bile bu paniği yaşadı ve susutu- . Özellikle son
hücümda topu Erdal'ın kullanması bu anlamda iyi bir tercih ve strateji
değildi - ki çok çok dengesiz bir atış oldu -  , hatta bu planlanmamıştı
bile . Son topu ne olursa olsun Mrsic kullanmalıydı ve bunun için ( yanlış
hatırlamıyorsam bir mola hakkı daha vardı) mola kullanılmalıydı.( Kobe'nin
son üçlüğü denemesi gibi , aynı şekilde normal sürenin sonunda Wade',n
denemesi gibi , her ikiside kaçırdı ama olsun , her iki takımda aynı
stratejiyi tercihten  sakınmadı.) . Aydın Örs gibi kurt bir hocadan
beklenmeyecek bir dalgınlıktı belkide bu.

Bir not: 3. Periyotta Barış'ın oyuna alınmasında bir yanlış yoktu ,
periyodun bitimine 2,45 civarı zaman vardı ve Mrsic son periyot için
dinlendirilmeliydi .O ana kadar sürekli oyundaydı ve yorulmuştu. Ama Barış
kötü olunca periyot bitmeden 1 dk önce Mrsic yine sahaya döndü . Burada
tuhaf birşey yok.  Genel olarak Diğer 3 yabancının etkisiz oyunları skor
üretememekte daha önemli faktörlerdi bana göre . Slyers gibi bir sayı
makinesi Zakuaskas gibi bir dev karşısında yokoldu . Zakuaskas ve Fatih
sanırım 6-7 kez blokladılar bizi pota altında . Booker çok boş atış kaçırdı
, Harvey tüm iyi niyetine karşı bu ligde oynayamayacak kadar tecrübesiz ve
etkisiz bir oyuncu , ama Zakuaskas'a yaptığı blok bence muhteşemdi .
Özellikle son periyotta Ülker'in iyi savunması karşısında çok top kaybı
yapılması ve boş atışlar maçı kaybetmemezde en önemli etkendi . Bu
konsantrasyon kaybı son 1,5 dk'da  savunmada da etkimizi azalttı ve
Strombergas iki üçlüğü ile maçı Ülker'in kazanmasını sağladı.

Futbolsuz günlerde harkulade bir basketbol keyfiydi, tek tatsız tarafı o
salondan mağlup olarak ayrılmış olmaktı . Ama olsun varsın bu takım çok iyi
olmaya ve lige özellikle seyircisiyle de bir şov havası katmaya tek aday
takım . Dün 7-8 bin seyirci vardı orada . ( Kaç futbol takımı bu seyirciye
oynayabiliyor bu ülkede !) Başkanın ve sponsorun biraz daha takımın bu
yönüne dikkatli bakıp bir iki takviye yaparak bu performansı üst düzeye
taşımaları gerekiyor . Bu görmezden gelinemeyecek kadar açık bir olgu . Dün
o salonda olanlar bunu daha iyi anlamışlardır. Fenerbahçe'nin bu ülkenin
Lakers'ı gibi sansasyonel ve renkli bir takım olduğunu birkez daha
farketmişlerdir umarım . Efsane kodrolu yıllarda o salona seyrici
sığmıyordu , yine niye öyle olmasın . Heleki bu koç ve takviye edilmiş bir
kadro ile ...

Aydın Örs gibi bir hocanın elinde Rasim'in de Barış'ın da , Emre'ninde
Erdal , Ömer hatta Mrsic'in de kişisel performaslarını daha da
geliştireceklerine inanıyorum . Başta Harvey olmak üzeri Booker'in da
yerine daha kaliteli bir yada iki yabancı bizi daha üstlere rahatlıkla
taşır .

Dünkü mücadelerinden dolayı her iki takımıda kutlamak gerek .
 

 


 

        Mail:fenerbahcecumhuriyeti@fenerbahce.com
 

 
               ||Yazarlar Sayfası||