Şeref
Solmazer
04 Şubat 2005
FB ve Anelka 'nın yüzük
kardeşliği
İkinci yarı transferler ve Anelka - FB 'nin yüzük kardeşliği :
Ligin
ikinci yarısı itibari ile takımlar yine yoğun bir transfer dönemi
geçirdiler . Ankaraspor galiba lider oldu bu konuda , tahminim ikinci
yarı işleri zor olur . Konya da atak yaptı gibi göründü ama ikinci
maçlarında GS havalarını çabuk söndürdü, sanırım onlar için iyi bir
uyarıdır. Sebat
en etkili oyuncusu Erman'ı sattığına göre sanırım düşmeyi kabullendi
.
İstanbulspor devlet destekli ilginç takas ve transferlerle dikkat
çekti. Aşağıda kavga sağlam olur, Sebat dışında. Sakarya'yı tebrik
etmemek
elde değil, mücadelelerini alkışlıyorum şimdiden. Gelelim büyüklere
. BJK
için en büyük değişim hocada yaşandı . Del Bosque'nin Türkiye'de iş
yapamamasına bir futbolsever olarak gerçekten üzüldüm . Lucescu döneminin
ardından
Türkiye'ye Dünya çapında örnek bir TD'lük gösterisi sundu ama
sportif
başarısızlığı bu başlıbaşına yazı konusu olayı okadar gölgede bıraktıki
hiç tartışılmadı bile .( Lucescu hem GS hem BJK'de sergilediği
tavır
davranış ve mentalite ile gerek takımını özelliklede camiasını -
taraftarları- sürekli geren rakipleri iten bir tavırla suçu daima
başkalarında arayan bahaneleri bol , başarıları sahiplenen anlayışıyla
farkında olmadan bence çok önemli olmusuz bir tavır katmıştı türk
futboluna. Kimi olumlu mesajlarına da rağmen .) Del Bosque bambaşka
bir adamdı
. Bu farklılığı yümuşakbaşlı , olgun ve özellikle beyanatlarıyla ders
alınması ve üzerinde düşünülmesi gereken örnek bir T.D oldu.
Ama futbol sonuç
oyunu ve TD'lerde futbol da hastalara ameliyatta verilen kan
gibidirler . +
rh 'ı - rh'a veriseniz olmuyor maalesef . İlgili camianın bu konuyu
doğru
irdelemesinde fayda var .Türk futbolununda .GS bana kalırsa tüm
sarsıntılı ve çalkantılı döneme rağmen içinde bulunduğu olumsuzluklar
içinde son
günde de olsa başarılı bir transfer harekatı yaptı gibime geliyor .
Bilgili
ve araştırıcı yazar referanslarında yola çıkarsak Ribbery transferi
bence
önemli gibi görünüyor . H.Yakın ağabeyi gibi elini taşın altına
sokmaktan imtina eden bir adam değilse birsüre sonra etkin bir
oyun sergiler
kanaatindeyim . En önemli rakibimizin peşimizi kolay bırakacağını
sanmıyorum . Trabzon Ş.Güneş ile bir ivme kazancaktır . Şenol içinde
inzivadan ve yoğun eleştirilerden sonra bence gerçek TD olarak kendini
kanıtlama ve saygınlığını geri alma şansıdır bu . ( Dünya 3.lüğü
prestijini de...)
Gelelim en önemli konuya Anelka ve FB : Fenerbahçe yaratmış olduğu
maddi imkanlarla ve ivmeyle ülkedeki yokluktan kıvrım kıvrım olan ,
neredeyse
can çekişen takımlar içinde gıpta edilen bir konumda olduğunu yaptığı
olağanüstü bir transferle daha kanıtladı . Bu transferin FB kadar Türk
futbolu içinde en azından prestij olarak önemi çok büyüktür.Öncelikle
bunun altını çizmek lazım . Lige heyecan , tüm futbolseverlere bir
merak
aşılamıştır bu transfer ve ligin meraklıları için reytingleri
tahminlerin çok üzerinde arttırmıştır . Yandaşlar çekingen bir kaygı
ile - Anelka
uyumsuz ve sorunlu lanse ediliyor ya!- büyük ve sansayonel başarılar
beklerken , rakipler bu uyumsuzluğun yaratacağı başarısızlık ve
çöküntüleri bekliyorlar. Dolayısıyla herkesin merak katsayısı tavan
yapmış oluyordu
bu marka Fransızla. Anelka kanaatime göre futbolculuğu tartışılmayacak
kadar önemli bir oyuncudur . ( Ama bizim reyting canavarı maç sonrası
televole mantıklı tartışma programlarımızda fazlasıyla yerilecektir
eminim ki.
Ortega'da şimdilerde ilahların kurban etmek isteyeceği Hooijdonk'da
,
Jardel'de Fillipe'de olduğu ve hep olacağı gibi ) . Sorunlu gösterilen
yanı da sanırım uyumsuz kişiliğ ve ya kavgacı bir yapıya sahip olmasından
değil , okuduğum bazı kitaplarda rastladığım bilgi ve yorumlardan
hatırladığım kadarıyla , kendi mantığı , bakış açısı , dünya görüşü
ve kültürel
altyapısıyla alakalı bir durumdur . Bu vb adamlar , gördüklerini
ve
inandıklarını küçük hesaplar uğruna söylemekten çekinmeyen ,
düşüncelerini özgürce ifade edebilen ve inandıkları gibi haraket eden
dolayısıylada
asi olarak algılanabilecek - Buna asilik ve sorunlu olamanın
nekadar doğru
olduğu çok tartışılır tabii. - yapılarıyla hep problem olarak lanse
edilirler . Evet bu tavır sizcede bir sorunsa , Anelka ve benzerleri
daima sorunlu adamlar olacaklardır. Dolayısıyla burada beklenilen
olumsuzlukları ortadan kaldırmak bu gibi yıldızların nasıl ve kim olduklarını
çok iyi
bilerek transfer etmek ve onlara uygun ortamlar yaratmaktan geçer .
Bu
durumda da bu tehlikelerin ( eğer teklikeyse) yaşanmasını engelleyecek
olanlar başta yönetim ve Daum olmalıdır . Diğer oyunculara bu
transferin mantığı ve sebepleri mutlaka açık ve net anlatılmalı , takımın
havasını
bozacak hertürlü davranışa taviz verilmeyeceğinin altı çizilmelidir.
Tabii li Anelka'ya da ... Bu konuda da iyimserim çünkü FB 'nin bu konuda
önemli yollar katedip önemli tecrübeler kazandığına inanıyorum . Özellikle
Ortega'dan sonra ve umuyorum ki yanılmıyorumdur. Hooijdonk 'da gelmeden
önce sorunlu bir adamdı . Alex'de medyaya bakarsanız bir muammaydı
.
Şimdiyekadar önemli bir sorun çıkmaması umut verici . Tabii
sonuçlarında en azından ligde istenilen düzeyde devam etmeside bunda
çok etken . Ama
bunu getirende bu oyuncular sonuçta. Sonuç olarak FB Anelka ile güçlenmiş
ve önemli bir vizyon kazanmak için bir adım daha atmıştır . Bu Anelka
için
bile önemli bir şanstır . Umduğunun çok ötesinde bir taraftar
bulacağına ve bundan - Ki böyle şeyleri önemsemediği , bu durumlardan
çok
etkilenmediği , olaya çok profosyonelce baktığı Anelka AŞ şeklinde
tarif edilmesi gibi
bilgiler olsada - etkilenceğini ve takım için oynayacağına inanıyorum
.
Fenerbahçe'nin en azından hedefleriyle yakın zamanda Avrupa'da söz
sahibi olmayı hedeflemesinin ona mutlaka lanse edildiğini ve buraya
gelmeyi
kabul etmesinde etken olduğunada inanıyorum . Sonuçta uyumlu bir birliktelik
olacak kanaatindeyim . Çünkü FB'nin Anelka'ya Onunda FB'ye ihtiyacı
olan bir dönemde buluştuklarını düşünebiliriz.Yüzüğün kardeşliği...
( Not: Bu arada rakiplerden aklı başında adamların Anelka transferiyle
ilgili sağlam mesajlarınıda çok değerli buldum. Mesela Ş.Güneş ,
H.Şükür gibi . Ama E.Gürsoy gibileri bunu içinde saymak mümkün değil.
Bu bir
kıskançlık sendromu değil bir üst düzey rekabetin habercisi olarak
algılanmalıdır. Nasılki FB'nin de hedefinin Avrupa'da GS'ın yakaladığı
hedeflere en azından ulaşması gerekliliği gibi . Sapla samanı
karıştırmayalım , fanatik duygularımıza gem vurmayı öğrenelim . Yoksa
zorla öğrendiğinizde bunalıma düşüp saçmalama olasılığı çok yüksek
. Bu
depresyonu kimsenin yaşamamasını dilerim. )
Sonrasını izleyerek görelim . Önemli ve unutulmayacak bir şov
olmasını
umut ederken ... Tüm rakiplerede bu ekiple girişecekleri mücadelede
şimdiden kolaylıklar ve başarılar dilerim . İşleri çok zor olacak
çünkü ... Belki lig 3-5 haftada bitmeyecek ama hep önde olacağımıza
inacım
çok fazla ... Tek tehlike Türkiye'de dengelerin çok ince iplerle bağlı
olması , küçük bir sarsıntı çok yıkıcı sonuçlar doğurabiliyor , tıpkı
depremler
gibi ..
Birde bir fantazim var umarım Daum bir maçta en azında farklı bir skor
sonrası 3-2-5 sistemiyle Brezilya'nın 70'li yıllarındaki bir
şablonunu
sunar bizelere . İleri beşlide Anelka, Hooijdonk,Nobre,Alex
ve
Tuncay'ı hatta belkide Serhat'ı ( Zavallı Marco ) görmek isteken ...
İyi seyirler.
|