Fenerbahçe Cumhuriyeti |
 |
Ahmet KÖKSAL
15-01-2002
Antrenman ve Kondüsyon
Antrenman ve kondisyon konusu çok defa yanlış anlaşılıyor ve yanlış yorumlanıyor düşüncesindeyim..
Fenerbahçe’nin Antalya’daki ilk antenmanı yapılırken Alaattin Metin şu yorumu yapıyordu; “bak ne güzel koşuyorlar, bravo işte böyle olmalı. Kros çalışması yapılmadığı için takım ligde geriye düştü”. Bu yorum hiç bir şey değilse bile hafiflik sayılmalıdır. Oğuz Çetin’in yaptırdığı test ve çalışmalar büyük ilgi ve heyecan uyandırdı. Hatta ve hatta bu kısacık arada futbolcuların kondisyon depoladığı sanısına bile kapılındı.
Elitist bir sporcunun antrenman dönemi 1 yıllık bir çevrimde düşünülmelidir. Bu sporcunun yaptığı spor ne olursa olsun, sezon başında yaklaşık 4-6 haftalık bir genel kuvvet ve kondisyon antrenmanı yapması gerekir. Ardından antrenmanlar çeşitlenir, spora özel antrenmanlar başlar. Müsabaka dönemi başladıktan sonra ise temel amaç kondisyon açısından varılan düzeyi korumaya yönelik olur, taktik çalışmalar ağırlık kazanmaya başlar. Bir düşünün play off hariç yılda 82 maç yapan bir NBA oyuncusu sezon içinde ne kadar kondisyon antrenmanı yapabilir ki?
Antrenmanın bir özelliği de kişiye özel olmasıdır. Aynı antrenmanı yapan iki sporcunun biri iyiye giderken, diğeri kötüye gidebilir. Kötüye gitmenin tek nedeni az çalışmak değildir, yeteri kadar dinlenmeksizin çalışmak da (sürantrenman/overtraining) sporcuyu kötüye götürebilir.
Fenerbahçe’ye
geri dönersek,
Ø
Oğuz Çetin yaptığı testlerle bir çığır falan açmadı. Yalnızca yapması gerekeni
yaptı. Test sonuçlarının ışığında bir durum tespiti yapıldı ve futbolcuların
kişi bazında hangi tür çalışmaya ağırlık vermesi gerektiği belirlendi.
Uygulamayı göreceğiz.
Ø
Bu kadar kısa sürede ve özellikle bu dönemde kondisyon artışı falan beklenmemeli.
Zaten ben haftada bir maç yapan bir takım için kondisyon problemi olduğunu
düşünmüyorum.
Ø
Daha çok mücadele etmenin ön şartı kondisyon değil, mücadele etme niyet
ve kararlılığıdır. Fener’de kararlılık eksikti. Neler olacağını bekleyip
göreceğiz.