Serhat Aydoğmuş                                                           07 Ocak  2006

TD ENDEKSLİ ELEŞTİRİLER
Benim gözlediğim şu: Son yıllarda başarılı olan takımlar üzerinde 
teknik
direktör katkısı çok fazla.. Başkan ve yönetimin ağırlığının fazla 
olduğu
kulüpler ise giderek gerilemekte..

Kastettiğim bir kulübün organizasyon ve gelenek olarak teknik direktör
katkısına ne kadar müsaade ettiğidir..Örneğin Real Madrid' in hocaları
neden üst düzey hocalar arasında yer almaz hiçbir zaman.. Çünkü herkes
bilir ki Real Madrid bir TD takımı değildir.. Orda işler çok farklı 
yürür..
Ama Barca böyle değildir. Barca dendi mi akla hemen Cruyff 
gelir..Cruyff
hoca olarak damgasını vurmuştur çünkü.. Açıkçası ben Real Madrid' le 
efsane
olmuş bir TD hatırlamıyorum.. Bugün de kim çalıştırıyor bilmiyorum.. 
Ama
Hollanda ekolüne kendisini teslim etmiş Barca Cruyff' ın Van Gaal' in
Rijkaard' ın takımıdır..  Barca' nın organizasyonu ve geleneği 
böyledir..

Aynı şekilde Lyon' a  gelen TD' ün katkısı hemen görülür... Ya da 
Lpool' da
Benitez' in.. Maurinho' dan zaten bahsetmeye gerek yok..

Bir de hangi hocayı getirseler olmayan takımlar var.. İnter 
mesela..Dönem
dönem Real Madrid.. Benfica.. Bunların başında İnter geliyor.. İnter
gerçekten problemli bir takım.. Mancini ile hafiften istikrar 
yakaladılar
ama  hala ortada özlemi giderilmiş bir başarı yok..

Bana kalırsa biz de TD takımlarının başında GS gelir.. Hangi hoca 
gelirse
gelsin rahat bir çalışma ortamı bulur GS' de.. Feldkamp' ından Lucescu'
suna verim alınmasının nedeni  budur.. Geleneğinden gelen bir avantaj 
bu GS
için.. İnter tarzı takımların bizdeki karşılığı ise son yıllara kadar 
FB
idi.. FB şimdi bunu değiştirmeye çalışıyor.. Ama hale eski sıkıntılar
nüksedebiliyor.. FB hala bir TD takımı değil.. Böyle olmaya çalışıyor.. 
Bu
yolda da adımlar atıyor..

Daum' la çalışılan 3 seneyi hiç olmazsa bu açıdan olumlu değerlendirmek
gerekir.. Bir sonraki hocanın çalışma şartları çok daha kolay olacak
bence.. Daha çok verim alabileceğiz çalıştığımız hocadan..

Ama ilerdeki Anelka' yı hala Ümit Özat' la besleyen bir kadro yapısı 
ile
bazı şeyler olmuyor.. Bu da herhalde Daum' un suçu değil..

Daum hakkındaki  en temel eleştirim şu.. Futbol günümüzde bu kadar çok
kanattan oynanmıyor.. Almanlar çok ısrar ediyorlar bu konuda ama diğer
takımların oyunu kanattan bu sıklıkta kurduğunu görmüyorum.. Üstelik 
FB'
nin kanat oyuncuları hala orta yapıyor.. Günün futbolunda orta diye 
birşey
yok.. Pas var..

Oyunu bu kadar çok kanattan oynamak Türkiye' de işleri çözüyor.. Hem
kaleciler kötü hem de savunma oyuncuları... Ama Avrupa' da bu kadar
kanattan oynayınca hem  oyun kuramıyorsun, çünkü kanat oyuncuları 
bizden
daha hızlı ve akıllı, hem de göbekte boşluk verdiğinden kolay gol
yiyorsun..  Daum bu oyunda çok ısrar etti ama işlemiyor  Avrupa' da.. 
İşte
kötü oynuyor ama Türkiye' de  kazanıyorsunun hikayesi bu.. FB kötü
oynamıyor.. Kanattan çok sık oynadığı  ve buradaki oyuncular yetersiz
olduğu için tempo yapamıyor, orta hatasını fazla yapıyorlar ve rakibin
oyundan düşmesi Alex' in büyülü ayaklarına kalıyor...Yoksa ortada bir 
kurgu
mevcut ve kimin ne yaptığı çok anlaşılır...

Bu kadro yapısı orta alan futbolu içinse yeterli değil..  Bir defa 
Alex' e
daha ileri bir oyunda yer yok.. Herkes kızıyor ama bence Marco' ya da
kesinlikle yer yok.. Appiah bu oyunun ideal oyuncusu ve yanına Marco' 
dan
daha iyi bir  oyuncu ve Alex' in toplu topsuz koşanı ile FB orta saha
oyununa  dönebilir... Tabi Ümit sorununu da çözerek..

Peki ekonomik olarak bu gerekli mi? ya da rasyonel mi??  Başkan' ın 
Türkiye
Ligi' nin sırrını çözmüş ancak Avrupa' da başarılı olamayacağı net 
olarak
belli bir oyun sistemini, yani Daum' u, tercih etmesinin nedeni 
ekonomik
olabilir mi?*.. Şampiyon ol, Ş ligine kal.. 4-7 arası puan topla.. 5 
milyon
CHF' yi cebe at..  Sonrası yatırım istiyor.. Para harcamak lazım ve
garantisi de yok..