|
|||||
Türkiyede Futbol TÜRKİYE'DE FUTBOL Günümüzde kitlelerin ilgi odağını oluşturan futbol, Orta Asya Türkleri arasında yaygın olarak oynanan "tepük" oyunu ile ilk olarak Türk tarihinde yer edinmiştir. Türklere ait olan ilk top oyunlarından "tepük", çağımızda Batı ülkelerinin spor anlayışına uygun kurallara bağlanarak yeni biçimini "futbol" olarak kazanmıştır. Modern futbol oyununun
Türkler arasında yayılması ise tepük oyununun tersine, biraz zaman almıştır.
Bunun en önemli nedeni, Osmanlı İmparatorluğu'nun idari ve sosyal yapısıydı.
Bu yapı, son dönem Osmanlı İmparatorluğu'nda, gençlerin biraraya gelerek
dernek faaliyetlerinde bulunmalarını engelliyordu. Aynı dönem Avrupa'sında
futbol kulüpleri serbestçe faaliyetlerini sürdürürken, Osmanlı İmparatorluğu'nda
tüm dernek faaliyetleri padişahın baskısı altındaydı. Türk gençlerinin
yaşayamadığı bu zevk, vabancı uvruklular icin serhest Dolayısıyla Türkiye
tarihinde futbolu ilk oynayanlar ve ilk kulüpleri kuranlar yabancılar
ve gayri müslümlerdi.
İzmir'de, ticaretle uğraşan
İngiliz aileleri futbolun Türkiye'deki ilk uygulayıcılarıydı. Giraud, Whittall
ve Charnaud aileleri, boş zamanlarında oynadıkları futbolun ülkemizdeki
ilk oyuncuları oldular (1890). Ardından İstanbul'daki İngilizler de modern
futbola ilgi göstermeye başlamışlar, avukat Mr. Henry Pears'ın öncülüğü
ve Mr. James Lafontaine'nin çabaları ile 1895'te F.C. Wien adı altında
Türkiye'de ilk futbol takımı kurulmuştu. Bu arada Türk gençlerinin de
ilgisini çeken, ancak yasaklamalar nedeniyle adını bile söylemekten çekindikleri
futbol, bir hayâl olmaktan ileriye gidememişti. Tüm bu kısıtlamalara
rağmen Bahriye öğrencisi Fuat Hüsnü (Kayacan) ve Hariciye Nezareti'nde
görevli Reşat Bey'in (Danyal) girişimleri sonucu 1899 yılında Black Stocking
(Siyah Çoraplılar) Futbol Kulübü, 1901 yılında ise bütün oyuncuları Türk
olan Kadıköy Futbol Kulübü kuruldu. Takımın futbolcusu Fuat Hüsnü, Reşat,
Kemani Fahri, Nurettin, Hafız Mehmet, F Mustafa, Emcet, Tamburacı Osman
Pehlivan ve Şevki'den oluştu. Black Stocking Takımı ilk maçını Kadıköy
Rum Takımı ile yaptı ve 5-1 yenildi. Maç sona erdiğinde Black Stocking’in
oyuncularının aslında Türk olduğu anlayan saray hafiyeleri oyuncuları yakalatarak
sürgüne gönderdiler, Hüsnü ise kaçmayı başardı. Fuat Hüsnü, daha sonra
da.İngilizler’in Kadıköy F.C.'de Boby takma adı ile top oynadı.
Türkiye'de ilk resmi futbol
kulübü, 1902 yılında Mr. James Lafontaine ve Mr. Horace Armitage'in önderliğiyle
Kadıköy'deki İngiliz ve Rumlar tarafından kurulan Cadikeuy Football Club
(Kadıköy Futbol Kulübü)dür. Bunu, yine İngilizlerin kurdukları Moda Futbol
Kulübü, Rum azınlığın Elpis Futbol Kulübü ve adını İngiliz Büyükelçiliği'nin
yatından alan İmogene adlı kulüpler izledi.
Böylece 1904 yılına gelindiğinde,
İstanbul’da dört futbol takımı vardı. Aynı yıl İzmir'de de lig maçları
düzenlenmeye başladı. İstanbul’daki dört takım ise James Lafontaine'nin
başkanlığında bir lig kurdu. İstanbul Futbol Ligi adıyla kurulan bu lig,
pazar günleri oynanmak üzere kuruldu. Henry Pears da İngiltere'den değerli
bir gümüş kupa getirterek, bunu 10 yıl devam edecek lig sonunda en fazla
şampiyonluk kazanan takıma vermeyi vaad etti. Maçlar, Papazın Çayırı
denen ve bugün Fenerbahçe Stadı'nın bulunduğu yerde yapıldı ve Pazar Ligi
adı altında 1915 yılı ortalarına kadar devam etti.
Pazar Ligi Şampiyonları: 1904-1905:İmogene 1905-1906: Kadıköy F.C. 1906-1907: Kadıköy F.C. 1907-1908: Moda F.C. 1908-1909: Galatasaray 1909-1910: Galatasaray 1910-1911: Galatasaray 1911-1912: Fenerbahçe 1912-1913: Oynanmadı 1913-1914: Fenerbahçe 1914-1915: Fenerbahçe
İlk lig maçlarının seyircileri
daha çok İngilizler, Rumlar ve nadiren de olsa Türk gençleri oldu. Zamanla
Türkiye'de futbol, gerek kamuoyu ve gerekse II. Abdülhamit yönetimince
hoşgörüyle karşılanmaya başladı ve ortam yumuşadı. Bu da İstanbul ve İzmir'de
yeni Türk futbol kulüplerinin kurulmasına olanak sağladı.
1905 yılında Galatasaray
Sultanisi'nin öğrençilerinden Ali Sami (Yen), Asım Tevfik (Sonumut), Emin
Bülent (Serdaroğlu), Celâl (Şehit), Bekir (Sıtkı), Tahsin Nahit, Nikolof
(Kaptan) ve Abidin (Daver) Beyler bir takım oluşturdular. İlk maçta adları
bile bulunmayan bu takıma, oyuncularının hepsi Galatasaray Sultanisi öğrencileri
olduğundan izleyiciler tarafından "Galatasaray" adı verildi.
Galatasaray Kulübü'nün
ardından, Kadıköy'de Saint Joseph Koleji Türkçe öğretmeni Ender Bey, Kadıköylü
gençler Hintli Asaf, Nurizade Ziya, Galip, Nasuhi, Şevkati, Elkâtipzade
Mustafa ve kardeşi Haldun, Hakkı Saffet, Ayetullah, Hasan ve Hüseyin Beyler
ve diğer Kadıköylü bazı arkadaşları biraraya gelerek bir kulüp kurma
girişiminde bulundular. Böylece 1907 yılında Fenerbahçe Futbol Kulübü
ortaya çıkmış oldu. Bir yıl sonra II. Meşrutiyet'in ilanıyla da Vefa ve
Beykoz futbol kulüpleri kurularak, Türk futbolu varlığını sağlamlaştırmaya
başladı. Galatasaray, Fenerbahçe, Vefa ve Beykoz Kulüpleri'nin ardından,
1903 yılında kurulmuş olan Beşiktaş Jimnastik Kulübü, 1910'da futbolu da
faaliyetleri arasına alarak, futbol için yeni bir kulüp oluşturdu.
Pazar Ligi'nin faaliyeti
sırasında Anadoluspor, Darülfünun, Terbiye-i Bedeniye, Türk İdman Ocağı,
Mümaresatı Bedeniye, Şehremini ve Fenerbahçe kulüpleri biraraya gelerek
1912'de "Cuma Ligi"ni kurdular. Ancak Balkan Savaşı nedeniyle lig 1915'te
faaliyete geçebildi. Cuma Ligi'nin kurulması Pazar Ligi'ndeki kulüplerin
tepkisine neden oldu. I. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla Pazar Ligi'nin
dağılması üzerine Türk kulüpleri aralarında gruplara ayrılarak İstanbul
Futbol Birliği ve İstanbul Şampiyonluğu Ligi'ni kurdular. 1915 - 16 yıllarında
ise bu iki Iig birleştirilerek Cuma Birliği Ligi oluşturuldu. 1918'de ise
Beşiktaşlı Şeref Bey öncülüğünde Cuma Birliği Ligi'ne muhalefet olarak
Türk İdman Birliği Ligi kuruldu.
Cuma Birliği Ligi Şampiyonları
1916-1917: Altınordu LY. 1917-1918: Altınordu LY. 1918-1919: Oynanmadı 1919-1920: Yarıda kaldı 1920-1921:Fenerbahçe 1921-1922: Galatasaray 1922-1923:Fenerbahçe
İstanbul Türk İdman Birliği Ligi Şampiyonları: 1919-1920: Beşiktaş 1920-1921: Beşiktaş
İlk yıllarda oynanan futbolun
görüntüsü oldukça sertti. Kurallar tam bilinmediğinden, topu çok havalandırmak,
kalecinin üzerine topluca şarj yapmak, rakip oyuncuyu gösterişli bir çelme
ile yöre uzatmak başarı sayılırdı. Futbol kurallarının değerlendirilmesinde
hakemlik yapan kişilerin futbolu iyi bildikleri de söylenemezdi. Karşılaşmalar
genellikle yan hakemsiz oynanır veya eline mendil verilen biraz futbol
seyretmiş kişiler bu görevi üstlenirlerdi. Oyun alanları ve kullanılan
malzemeler de kurallara tam olarak uymuyordu.
Zaman ilerledikçe futbolu bilerek oynayan oyuncular yetişmeye başladı ve artık tekniğe dayalı oyun anlayışı önem kazandı. Türk futbolu bu dönemdeki ilk yabancı karşılaşmasını Romanya ile yapmış ve Romanya karması Türk karmasını 1-0 yenmişti. Daha soma Romanya ile Galatasaray'ın yaptığı maçta ise, Romanya 4-7 mağlup edilmişti. 1921 yılında, İstanbul karmasının çeşitli Orta Avrupa takımları ile yaptığı karşılaşmalarda Türk futbolunun Avrupa futbolunun gerisinde olduğu gözlendi ve bu karşılaşmalar Türk futbolu için bir sınama oldu. Cumhuriyet Döneminde Futbol:
Cumhuriyet döneminde Türk sporu ve Türk futbolu konusunda önemli gelişmeler olmuştur. 1922 yılında Türk sporunun bir dönüm noktası oluşturan "Türkiye İdman Cemiyetle İttifakı"nın kurulmasını takibe 1923'te "Türkiye Futbol Federasyonu” oluşturulmuş ve aynı yıl FIFA üyeliği’ne kabul edilmiştir. Böylece Türk futbolu tüm yurda yayılmış ve rasyonel bir şekilde yürütülmeye başlanmıştır. Türkiye İdman Cemiyetleri
İttifakı'nın resmen oluşumu ile 21 Eylül 1923'te iki devreli İstanbul Ligi
başlamış ve olimpiyatlar nedeniyle yarım kalan, yapılmayan 4 yıl ile beraber
İstanbul Bölgesi profesyonel lig maçlarının başladığı 1952 yılına kadar
sürrnüştür.
İst. Amatör Lig Şampiyonları: 1923-1924: Yanm kaldı -1924: Beşiktaş 1924-1925: Galatasaray 1925-1926: Galatasaray 1926-1927: Galatasaray 1927-1928: Yanm kaldı 1928-1929: Galatasaray 1929-1930: Fenerbahçe 1930-1931: Galataşaray 1931-1932: İstanbulspor 1932-1933:Fenerbahçe 1933:1934: Beşiktaş 1934-1935: Fenerbahçe 1935-1936: Fenerbahçe 1936-1937:Fenerbahçe 1937-1938: Güneş 1938-1939: Beşiktaş 1939-1940: Beşiktaş 1940-1941: Beşiktaş 1941-1942: Beşiktaş 1942-1943: Beşiktaş 1943-1944: Fenerbahçe 1944-1945: Beşiktaş 1945-1946: Beşiktaş 1946-1947:Fenerbahçe 1947-1948:Fenerbahçe 1948-1949: Galatasaray 1949-1950: Beşiktaş 1950-1951: Beşiktaş
Türk futbolunun, Uluslararası Futbol Federasyonu’na da kabul edilmesinin (1923) ardından, modern bir görünüm kazanması, uluslararası alanda tanınmanın bir başlangıcını oluşturmuştur. 1923 yılında oluşturulan Türk Milli Futbol Takımı aday kadrosu, ilk maçını 26 Ekim 1923'te İstanbul'da Romanya ile yapmış ve 2-2 berabere kalmıştır. Milli Futbol Takımı'mız 1924 Paris Olimpiyat Oyunları elemelerine de katılmış, 25 Mayıs'ta oynanan karşılaşmada Çekoslovakya’ya yenilerek elenmiştir. 1924 Olimpiyatları'ndan hemen sonra Futbol Federasyonu tarafından bölgelerin grup şampiyonlarının katılımıyla Türkiye Amatör Futbol Şampiyonası adı altında bir lig düzenlenmiştir. Futbol Milli Takımı'mızı
çalıştırmakla görevlendirilen ilk yabancı antrenör, İskoç Billy Hunter
olmuştur. Milli Takım için yabancı antrenör getirtilmesinden soma, yabancı
takımların ne derece sistemli çalıştıkları görülmüş ve kulüpler için
de yurt dışından antrenörler getirtilmeye başlanmıştır.
1928 Amsterdam Olimpiyatları
ardından 1931'de Balkan Oyunları'na katılan Milli Takım'ımız Bulgaristan'a
5-1 yenilirken, bölgede en iyi takım olan Yugoslavya'yı 1 Ekim 1931'de
20 yenerek büyük başarı göstermiştir.
Türk futbol tarihinde,
uluslararası karşılaşmalarda ilk kez görevlendirilen Türk hakemi Hamdi
Emin (Çap) olmuştur (1924). Ardından 1932'de Futbol Federasyonu,tarafından
yeni hakemler yetiştirmek amacıyla ilk hakem kursu, 1936 yılında da Türk
futbol tarihinde ilk kez futbol antrenörlük kursu açılmıştır. Hakem ve
antrenörlük konularının günün koşullarına göre çözümlenmesinden sonra
1938 yılında spor kuruluşları üzerine çalışmalar yapılmış ve Beden Terbiyesi
Genel Müdürlüğü’nün kurulmasıyla, futbol federasyonu başkanı BTGM tarafından
atanmaya başlanmıştır.
1937 yılında, futbolun
geliştiği İstanbul, İzmir ve Ankara illerinin bazı takımları arasında
küme adı altında oluşturulan Milli Lig, futbolumuz için bit hamle olmuştur.
1950 yılına kadar süren Milli Lig süresince futbolumuzda bir kaynaşma
görülmüştür ki, bu profesyonelliğin ilk belirtileridir. Çeşitli kulüplerde
sivrilen futbolcuların değişik isimlerle paralar elde etmesi, Türk futbol
tarihinde yaşanan gizli profesyonelliktir. Bu sırada Galatasaray'dan ayrılan
idareci ve slıorcuların kurduğu Güneş Kulübü de profesyonelliğin benimsenmesine
yol açmış, Türkiye'de spot yönetimi daima amatörlük ilkelerine bağlı olduğundan,
gittikçe artan bu gizli profesyonellik eğilimlerine karşı bir önlem olarak
BTGM tarafından 15 Ekim 1941'de bir Amatörlük Yönetmeliği çıkartılmıştır.
Buna göre amatör sporcuların, kulüplerinden ayda 30 lirayı aşan zorunlu
masraf ve harcırah almaları, 30 liradan fazla değere sahip ödül almaları
ve profesyonel oyuncularla karşılaşma yapmaları yasaklanmıştır. Ancak bu
yasaklamalara kulüpler pek uymamışlardır.
İkinci Dünya Savaşı'nın
araya girmesi üzerine, Türk Milli Futbol Takımı 1 Ağustos 1937'de Belgrat'ta
oynadığı ve 3-1 yenildiği Türkiye-Yugoslavya maçından sonra uzun bir
süre maç yapamamış, daha sonra 23 Nisan 1948'de Atina da Yunanistan ile
karşılaşmış ve 3-1 yenilmiştir. Milli Takım, aynı yıl Londra Olimpiyatları'na
da katılmış ve bu maçlarda oyunculardan biri olan Cihat Arman antrenör
olarak görevlendirilmiştir. Çin'e karşı alınan 4-0'lık galibiyetin ardından
Yugoslavya'ya 3-0 yenilen Milli Takım'ımız elenmiştir.
Türk Milli Futbol Takımı,
Dünya Kupası final grubuna katılma hakkını ilk kez 1949 yılında, Ankara
19 Mayıs Stadı'nda Suriye'yi 7-0 yenmesiyle elde etmiş, ancak gerekli
ödenek bulunamadığından Türk Milli Takımı, Brezilya'nın Rio de Janeiro
kentine gidemeyerek şampiyonadan elenmiştir. 17 Haziran 1951 tarihinde
de Türk Milli Takımı, Alman Milli Takımı'nı, Berlin Olimpiyat Stadı'nda
100 bin seyirci önünde 2-1 yenerek başarılarına bit yenisini daha eklemiş,
bu maçta genç kalecimiz Turgay Şeren çıkardığı şahane oyunla "Berlin Panteri"
ünvanını almıştır.
İkinci Dünya Savaşı'ndan
soma futbolun gördüğü büyük ilgi ve getirdiği muazzam kazanç, daha önceleri
beliren gizli profesyonelliğin daha da kuvvetlenmesine yol açmıştır. Lefter
Küçükandonyadis, Şükrü Gülesin, Bülent Esel ve Bülent Eken'in İtalya’ya
transferleri ile de profesyonelliğin bir ihtiyaç olduğu ortaya çıkmış,
1951 yılında İstanbul Ligi'ne dahil kulüpler Futbol Federasyonu’na müracaat
ederek profesyonelliğin kabulünü istemişlerdir. Ancak Türk spor teşkilatı
ve kulüplerin amatörlük yapılarını değiştirmek istememeleri üzerine çözüm
olarak şu formül getirilmiştir: Kulüplerimiz amatördürler, fakat bir kısım
futbolcularını sözleşmeye bağlayabilirler, ancak profesyonel takım kuran
kulüpler, amatör lige de takım çıkarmak mecburiyetindedirler." Amatörlüğü
koruyan bu hüküm ancak iki yıl süre ile yürürlükte kalabilmiş ve profesyonellik
hızla yayılmıştır.
Profesyonellik konusundaki
ilk yönetmelik, zamanın Futbol Federasyonu Başkanı Ulvi Yenal başkanlığındaki
Adrian Akın, Sadri Usuoğlu, Saim Seymener ve Rüştü Dağlaroğlu'ndan kurulu
grup tarafından hazırlanmıştır. Merkez Danışma Kurulu'nca kabul edilen
Futbol Profesyonellik Yönetmeliği, 24 Eylül 1951'de yürürlüğe girmiştir.
Bu yönetmeliğe göre; kulüplere amatörlük vasıfları ihlâl edilmeden, birer
profesyonel futbol şubesi kurabilme ve futbolcularla sözleşme yapa,bilme
hakkı tanınmıstır Türk futbol tarihinde yeni bir dönem başlatan bu olaylardan
soma 1952'de, İstanbul'un Beşiktaş, Beykoz, Emniyet, Fenerbahçe, Galatasaray,
İstanbulspor, Kasımpaşa ve Vefa Kulüpleri noter huzurunda bir profesyonellik
sözleşmesi imzalamış, futbolcularının da katılımıyla, İstanbul Bölgesi
Profesyonel Ligi başlamıştır.
İstanbul Bölgesi Profesyonel Lig Şampiyonları: 1952: Beşiktaş 1952-1953:Fenerbahçe 1953-1954: Beşiktaş 1954-1955: Galatasaray 1955-1956: Galatasaray 1956-1957: Fenerbahçe 1957-1958: Galatasaray 1958-1959: Fenerbahçe
Ardından 1955 yılında Ankara ve İzmir Kulüpleri de birer profesyonel lig oluşturmuşlardır. 1950'li yıllar, Türk Milli
Futbol Takımı için başarılarla dolu olarak geçmiş ve Milli Takım'da antrenör
kavramı yerleşmeye başlamıştır. Bu tarihlere kadar federasyon tarafından
belirlenen Milli Takım, antrenörsüz oynadığı 18 maçta 7 galibiyet, 3 beraberlik,
8 yenilgi almıştır.
25 Mayıs 1953'te Bern'de
İsviçre Mini Takımı'nı 2-1, 14 Mart 1954'te de İstalbul'da İspanya Milli
Takımı'nı 1-0 yenen, yine İspanya ile Roma'da 2-2 berabere kalan Türkiye
Milli Takımı, ad çekme ile İspanya’yı eleyerek 1954 İsviçre Dünya Kupası
finallerine katılmaya hak kazanmıştır. Ancak Milli Takım'ımız final grubunda
AImanya' ya yenilerek elenmiştir. 1955 yılında ise Roma Olimpiyat Stadı'nda
oynanan maçta İtalya'yı 2-1 yenen Türk Ordu Takımı Dünya Şampiyonu olmuştur.
Dönemin güçlü takımlarından Macar Milli Takımı'nı 19 Şubat 1956'da İstanbul’da
3-1'lik bir yenilgiye uğratması da Türk Milli Takımı'nın önemli bir başarısı
olmuştur. 1950'lerin sonlarında fulbolumuzda, profesyonelleşme hareketleri
yoğunlaşmış, Ankara, İstanbul ve İzmir'den profesyonel kadrolu 16 kulübün
katılımı ile Türkiye Profesyonel Ligi, Milli Lig adı altında ilk kez 1959'da
toplanmıştır.
Profesyonel Milli Lig:
İstanbul Birinci Profesyonel Ligi’nin ilk 8, Ankara ve İzmir Profesyonel liglerinin de ilk 4’er takımları alındı ve bu 16 takım, Kırmızı ve Beyaz grup adları altında, 21 Şubat 1959'da, deplasmanlı olarak, maçlara başladı. Kırmızı Grup: Adalet, Ankara, Demirspor, Galatasaray, Gençlerbirliği, Göztepe, Karagümrük, Karşıyaka ve Vefa. Beyaz Grup: Altay, Ankaragücü, Beşiktaş, Beykoz, Fenerbahçe, Hacettepe, İstanbulspor ve İzmirspor takımlanndan oluştu. Milli Lig'in bütün Türkiye geneline yaygınlaştırılarak bir Türkiye Ligi oluşturulması amacıyla, Anadolu ve Trakya'daki hemen tüm illerin kulüpleri, kendi illerinin adlarını taşıyan profesyonel kulüpler kurdular. Bu gelişmeler 1963-64 sezonunda Türkiye İkinci Ligi'nin, 1967-68 futbol sezonunda ise, Türkiye Üçüncü Ligi'nin kurulmasına neden oldu. Bu liglerdeki takım sayısının çok fazla olması nedeniyle, Türkiye İkinci Ligi önce iki soma üç gruba, Türkiye Üçüncü Ligi de dokuz gruba yükseltildi. Bu grup sayıları sezon koşullarına göre zaman zaman arttırıldı veya azaltıldı. Türk Milli Futbol Takımı
1960'lı yıllarda inişli çıkışlı bir grafik sergilemesine rağmen kulüp
takımları başarılı sonuçlar aldı. Avrupa Kupaları maçlarında, 1962-63
sezonunda Galatasaray'ın Romen Dinamo Bükreş ve Polonya'nın Bytom takımlarını
eleyerek üçüncü tura yükselmesi, 1968-69 sezonunda Göztepe'nin UEFA Kupası'nda
Fransa'nın Olimpique Marseille, Romanya'nın Piteşti, Yugoslavya'nın OFK
Belgrad Takımları'nı eleyerek yarı finale dek yükselmesi, 1968-69 sezonunda
İrlanda’nın Waterford ve Çekoslovakya'nın Spartak Trnava Takımları'nı yenerek
ikinci kez üçüncü tura çıkması, bu dönemin dikkat çeken başarıları oldu.
1970'li yıllarda Türk futbolu
genel bir duraklama dönemine girdi. Avrupa Kupa Galipleri Kupası'nda
Bursaspor'un üçüncü tura yükselmesi, 1976 ylında da Trabzonspor'un İngiltere
Şampiyonu Liverpool'u 1-0 yenmesi dikkate değer başarılardı. 1980'li yıllar
Türk Milli Takımı için durgundu. 1987-88 futbol sezonunda Türkiye futbol
liglerinin puanlama sistemi, İngiltere sistemi örnek alınarak değiştirildi.
Buna göre galibiyet alan takımlara 3, berabere kalanlara 1 ve yenilen
takımlara 0 puan verilmeye başladı. Aynı yıl 3461 sayılı kanun ile Futbol
Federasyonu özerk bir yapıya kavuşturuldu. 1989 yılında ise Türk futbolunda
bir Galatasaray mucizesi yaşandı. Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'ndaki
temsilcimiz olan sarı-kırmızılı takım; Rapid Wien, Neuchatel Xamax ve Monaco'yu
eleyerek yarı finale kadar yükseldi. Ancak yarı finalde S. Bükreş'e yenilerek
elendi.
1990 yılından itibaren
Türk futbolu hareketlenmeye ve Avrupa'da adını duyurmaya başladı. Galatasaray'ın
Avrupa kupalarında üst üste iki tur geçerek üçüncü tura yükselmesi, Trabzonspor'un
kupalardaki başarıları, A Genç Milli Takımı’mızın 1992 yılındaki Avrupa
Şampiyonluğu, 1993 Akdeniz Oyunları'nda Olimpik Milli Takımı’mızın şampiyonluğu
üst üste geldi. Bunlan 25 yıl aradan sonra Avrupa B Gençler Futbol Şampiyonası
gibi önemli bir organizasyonun Türkiye'de yapılması ve Galatasaray'ın Şampiyon
Kulüpler Kupası'nda Manchester United'i eleyerek "Şampiyonlar Ligi"ne
kalması izledi.
1994 yılında ise uzun yıllar
Adanaspor ve Fenerbahçe forması ile izlediğimiz Kayhan Kaynak'ın antrenmanda
fenalaşarak ölmesi, sporcu sağlığının önemini gözler önüne serdi. 20 Mart'ta
ilk Bayanlar Futbol Ligi'nin organize edilmesini Avrupa B Gençler Şampiyonası'nda
genç millilerimizin Avrupa Şampiyonu oluşu izledi. Bunları Türkiye Futbol
Federasyonu Başkanı Şenes Erzik'in UEFA İcra Kurulu'nda Asbaşkanlığa
getirilmesi, Samsunspor'un Fenerbahçe ve Sarıyer'den sonra Balkan Kupası'nı
alması takip etti.
1995 yılında da kulüp takımlarımızın
Avrupa Kupaları'ndaki başarıları devam etti. Galatasaray Şampiyonlar Ligi'nde
Barcelona'yı yenerken, Trabzonspor Aston Villa'yı eleyerek UEFA Kupası'nda
3. tura çıkmayı başardı. 1995-96 sezonunda kulüp takımlarımız Avrupa kupalarında
beklenen sonuçları alamadılar. Beşiktaş'ın Şampiyon Kulüpler ön elemesinde,
Trabzonspor'un Kupa Galipleri'nde 2. turda, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin
UEFA Kupası'nda 1. turda elenmeleri üzüntü yarattı. Bursaspor ise İnter
Toto Kupası'nda yarı finalde penaltılarla kupaya veda etti. A Milli. Takımımız
ise başarılı çıkışını sürdürerek Avrupa Şampiyonası eleme grubu karşılaşmalarında
önce İsveç'I, ardından da kendi sahasında İsviçre'yi yendi. Çıktığı Amerika
turnesinde ise oynadığı 6 maçta 4 galibiyet 2 beraberlik alarak başarılarının
rastlantı olmadığını gösterdi. Bayan Milli Futbol Takımımız oynadığı ilk
maçında Romanya’ya 8-0, ilk mini maçında ise Macaristan'a 6-0 yenildi.
15 Kasım'da İsveç'le deplasmanda 2-2 berabere kalmayı başaran A Millilerimiz
tarihinde ilk kez Avrupa Şampiyonası'na katılma (1996) hakkını elde etti.
Günümüzde Türkiye Birinci,
İkinci ve Üçüncü Lig Şampiyonalarının yanısıra, 1962-63 sezonundan başlayarak
Türkiye Kupası, 1965-66 futbol sezonundan itibaren Türkiye Ligi Şampiyonu
ile Türkiye Kupası Şampiyonu arasında Cumhurbaşkarılığı Kupası, 1944'ten
bu yana da Birinci Lig ikincisi ile Türkiye Kupası ikincisi arasında Başbakanlık
Kupası oynanmaktadır. Ayrıca TSYD Kupası 1963 yılından beri verilmektedir.
1890- Türkiye'de ilk futbol maçı, İzmir'de İngilizler arasında oynandı. 1892- 24 Ocak'ta Ege'de ilk maç İzmir ile Bornova takımları arasında yapıldı. 1895- İstanbul'da ilk futbol kulübü F.C. Wien İngilizler tarafından kuruldu. 1897- İstanbufda, İzmir-İstanbul, İngiliz ve Rum takımlarından oluşan karmalar aralarında ilk kez maç yaptılar. 1899- İlk Türk futbol kulübü, Black Stocking F.C. (Siyah-Çoraplılar) Reşat Danyal ve arkadaşları tarafından kuruldu. Yaptığı ilk maçtan sonra kulüp siyasi ortam dolayısıyla kapatıldı. 1900- İ1k Türk futbolcusu Fuat Hüsnü Kayacan, Boby takma adı ile İngiliz takımlarında oynadı. 1903- Türkiye'de ilk lig James Lafontaine'nin başkanlığında, Cadikeuy Football Club, Moda Football Club, Elpis,ve İmogene'in katılımlarıyla "Constantinople Football League (İstanbul Futbol Ligi)" adı altında kuruldu. İmogene ilk şampiyon olarak ligi bitirdi. - Beşiktaş Kulübü, Serencebey'deki Osman Paaşa Konağı'nda kuruldu ve tamamen.Türklerden oluşan ilk "Spor Kulübü" ünvanını aldı. 1904- James Lafontaine başkanlığında Kadıköy, Moda, Elpis ve İmogene Takımları arasında İstanbul Ligi oynanmaya başladı. Bu lig daha soma Galatasaray, Fenerbahçe, Progress gibi takımların katılımıyla 1915 yılına dek sürdü. 1905- Mekteb-i Sultani (Galatasaray Lisesi) öğrencilerinden Ali Sami Yen ve arkadaşları tarafından ilk "Turk Futbol Kulübü" kuruldu. Futbol maçı yöneten ilk Türk olan Ali Sami Yen, Moda-Kadıköy maçını idare etti. 1907- Türk sporunun güzide kulüplerinden olan Fenerbahçe Spor Kulübü kuruldu. 1908- İ1k defa Türk takımları Fenerbahçe ve Galatasaray karşılaştı; maç, Galatasaray'ın 2-0 galibiyetiyle tamamlandı. 1909- İ1k defa bir Türk takımı "Galatasaray", İngiliz ve Rumlar dan oluşan Pazar Ligi'nde şampiyon oldu. 1911- Yurt dışındaki ilk farklı galibiyetini Galatasaray 11-1'lik bir skorla Bükreş Karması'na karşı aldı. - Şeref Bey, Beşiktaş ilçesindeki semt takıımlarında oynayan oyuncular ile birlikte "Siyah-Beyaz Kulüp"te "Futbol Şubesi"ni oluşturdu. - Nisan ayında Galatasaray, yurdumuza ilk kkez yabancı bir takım olan Kloszvai’ı davet ederek 4-2 yendi. - Eylül ayında Galatasaray yurtdışına turneeye çıkarak, dışarıda ilk maç yapan kulüp ünvanını aldı. - Fenerbahçe tam kadrosuyla karşılaştığı 7 kişilik Galatasaray Takımı'na 7-0 yenildi. 1912- Anadoluspor, Darülfünun, Terbiye-i Bedeniye, Fenerbahçe, İstanbul Jimnastik, Sanayü Futbol, Şehremini Mümaresat-ı Bedeniye'nin katılımlarıyla "Cuma Ligi" kuruldu. 1913- Türkiye'de futbol federasyonu kurma yolundaki ilk adım Selim Sırrı Tarcan tarafından atıldı. Fakat I. Dünya Savaşı dolayısıyla yarıda kaldı. 1914- Fenerbahçe ilk defa yurt dışına çıktı ve Rusya'da oynadığı maçlarda başarılı sonuçlar elde etti. . 1915- İstanbul Futbol Birliği Ligi ve Cuma Ligi'nden sonra Fenerbahçe ve birkaç takım İstanbul Şampiyonluğu Ligi'ni kurdular. Daha sonra ise İstanbul Futbol Birliği ve İstanbul Şampiyonluğu ligleri birleştirilerek Cuma Birliği Ligi kuruldu. 1919- Şeref Bey (Beşiktaş'lı) öncülüğünde Cuma Birliği Ligi'ne karşı 10 takımlı Türk İdman Birliği Ligi kuruldu. 1920- Yönetmeliklere dayalı Spor Teşkilatı konusunda ilk çalışma Yusuf Ziya Öniş, Ali Sami Yen, Burhan Felek ve Nasuhi Baydar tarafından yapıldı. 1922- Fenerbahçe Cuma Ligi'nde gol yemeden şampiyon olan ilk takım ünvanını elde etti. - 22 Mayıs'ta ilk spor teşkilatı olan Türkiiye İdman Cemiyetleri İttifakı kuruldu. 1923 - "Türkiye Futbol Heyeti Müttehidesi" adıyla 13 Nisan'da resmen kurulan Futbol Federasyonu ilk başkanlığına Yusuf Ziya Öniş seçildi. - İ1k mini aday kadro 17 kişi olarak 18 Ocaak'ta Divanyolu'nda "Şark Mahfeli"nde biraraya geldi. İlk Milli Takım, Fenerbahçe, Galatasaray, Altınordu, Hilal ve Süleymaniye takımlarının futbolcularından oluştu. - Türkiye Futbol Federasyonu 21 Mayıs'ta FIIFA'ya kabul edildi. - Türk Milli Futbol Takımı tarihindeki ilk milli maçını Romanya ile oynayarak 2-2 berabere kaldı. İlk golü 40 metreden Zeki Rıza Sporel attı. Bu maçta sahaya kaptan olarak Hasan Kamil Sporel çıktı. - Cumhuriyetin ilânıyla birlikte, ilk resmii ligler, İstanbul Amatör Ligi adıyla başladı. 1924- Beşiktaş ilk resmi Istanbul Ligi'nde şampiyon oldu. - Futbol Federasyonu Milli Takım'ın başına İngiltere'den antrenör olarak İskoç Billy Hunter getirildi. Türk Milli Futbol Takımı yurtdışındaki ilk maçını, Paris Olimpiyatları dolayısıyla Çekoslovakya Milli Takımı ile oynadı ve 5-2 yenildi. İ1k golü 65. dakikada, 1921 yılında yurt dışına transfer olan Bekir Refet attı. - Galatasaray ve Beşiktaş ilk maçlarını 22 Ağustos'ta oynadılar ve maç Beşiktaş'ın 2-0 galibiyetiyle sonuçlandı. İlk Beşiktaş-Fenerbahçe maçını ise 28 Kasım'da Sarı-Lacivertliler 4-0 kazandılar. - İlk Türkiye Amatör Futbol Şampiyonası, Fuutbol Federasyonu tarafından organize edildi, Harbiye şampiyon oldu. - Türk futbol hakemi Hamdi Çap FIFA'nın iznniyle Moskova’da Sovyetler Birliği-Türkiye maçını idare etti. 1925- İstanbul lig maçlarında, Galatasaray, Vefa’yı 20-0 yenerek rekor kırdı. - 5 Aralık'ta "Türkiye Futbol Heyeti Müttehhidesi" ismi "Türkiye Futbol Federasyonu" olarak değişti. 1928- İzmir'in ilk stadı olan Alsancak Stadı 26 Eylül'de açıldı. 1932- İstanbul lig karşılaşmalarında Fenerbahçe ve Galatasaray'ın ligden çekilmesi üzerine, Beşiktaş şampiyonluğu kazandığı sırada iki büyük takımın olmadığı ligdeki şampiyonluğun önemsizliğini belirterek ligden çekildi. İstanbulspor ligi şampiyon olarak bitirdi. - Yurt dışındaki bir takımda (Racing Club dde Paris) oynayan ilk profesyonel futbolcu ünvanını Vahap Özaltay aldı. - Futbol Federasyonu Başkanı Hamdi Emin Çap, ilk hakem kursunu, İstanbul'da Nüzhet Babâ ya açtırdı. İ1k Türk resmi futbol hakemi Nuri Bosut olurken, ilk yabancı milli maçı (Suriye-Lübnan) Şazi Tezcan yönetti. 1936- Futbol Federasyonu tarafından, İngiltere'den davet edilen antrenör Boots ilk kez bir antrenörlük kursu açtı. - Türkiye'de liglerde ilk kez bir maçta 45 dakika boyunca kaleciye hiç top gelmedi (Fenerbahçe- İstanbulspor maçı). - TİCİ yerini Türk Spor Kurumu (TSK)'na bıraktı. - İ1k modern stad olan "19 Mayıs Stadı" Ankkara’da açıldı. 1937- İlk defa deplasmanlı olarak "Mini Küme" maçları başladı. 1938- Seçimle iş başına gelen TSK yerine, devlet tarafından idare edilen, 3530 sayılı kanun gereğince Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü kuruldu. Genel Müdürlüğe Kamil Taner getirildi. - Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü'nün öneriisi ile ilk Futbol Federasyonu Başkanlığı'na, Danyal Akbel getirildi. 1939- Türkiye'de ilk gece maçı 9 Eylül Cumartesi gecesi Taksim Stadı'nda Fenerbahçe ve Beyoğluspor arasında oynandz. Fenerbahçe Beyoğluspor'a 4-2 yendi. 1942- 1931'de yangın sonucu zarar gören Çırağan Sarayı bahçesi Beşiktaşlılar tarafından bir futbol sahası haline getirilerek, "Şeref Stadı" inşa edildi. 1943- İstanbul Ligi'nde Beşiktaş 5 yıl üst üste şampiyon olarak rekor kırdı. İnönü Stadı'nın temeli atıldı. 1944- İ1k Başbakanlık Kupası'nı Fenerbahçe'yi 4-1 yenen Beşiktaş aldı. - Fenerbahçe Stadı’nın kapalı tribünleri illk olarak 1 Haziran'da F.C Wien maçıyla açıldı. 1946- 8. yıl içinde 5'i üst üste olmak üzere 7 kez şampiyonluk elde eden Beşiktaş, Türk futbol tarihinin en muhteşem hücum hattını da kurarak, 240 lig karşılaşmasında 599 gol atarak 2. bir rekora ulaştı. 1947- "İnönü Stadı" İstanbul'da Türk futbolunun hizmetine güdi. 1949- Ordu Milli Takımı'mız ilk defa 5 Ekim'de sahaya çıkarak Hollanda’yı 2-1 yendi. - Fenerbahçe Stadı ve İstanbul Sergi Sarayı açıldı. - Ankara 19 Mayıs Stadı'nda Suriye'yi 7-0 yyenen Türk Milli Takımı, Dünya Kupası finaline katılma hakkinı ilk kez elde etti. Ancak gerekli ödenek sağlanamadığı için Brezilya’nın Rio De Janeiro kentine gidilemedi. - 18 yıllık bir aradan soma, Galatasaray 19949 İstanbul Ligi'nde şampiyonluk elde etti. 1950- Ümit Milli Takımı kuruldu ve 28 Ekim'de Mısıı'ı 3-1 yendi. Takımın ilk golünü Bülent attı. - Yeni kurulan B Milli Takımı'mız ilk maçınnı Fransa ile 10 Aralık'ta yaptı. - Beşiktaş Amerika’da turneye çıkan ilk Türrk futbol takımı oldu. 1951- 24 Eylül’de "Futbol Profesyonellik Yönetmeliği" yürürlüğe girerken, başta Üç Büyükler olmak üzere birçok kulüp tarafından profesyonel kadrolar oluşturuldu. - Türk Milli Futbol Takımı Berlin Olimpiyatt Stadı'nda, F. Almanya'nın 1954'te Dünya Kupası Şampiyonu olduğu kadroyu 100.000 seyirci önünde 2-1 yendi. 1952- 5 Ocak'ta İstanbul'da başlayan Profesyonel Ligi'ni Beşiktaş üstüste 3. kez şampiyon olarak tamamladı. 1951-1952 yılları içinde, yabancılarla üst üste oynadığı 14 maçta 1 yenilgiye karşı, 10 galibiyet ve 3 beraberlik almış olan Beşiktaş'a o zamanın Futbol Federasyonu Başkanı Ulvi Yenal tarafından "Milli Takımı Temsil Hakkı" verildi. 1953- Futbol Federasyonu Başkanı Orhan Şeref Apak döneminde Genç Milli Takım kuruldu. Bu takım katıldığı Avnıpa Genç Milli Takımlar Şampiyonası'nda üçüncülük kazandı. Genç Milli Takım'ımız ilk defa Dünya Juniorlar Şampiyonası'na katıldı ve Fransa’yı 1-0 yendi. Genç Milli Takım'ın ilk golünü Akgün Kaçmaz attı. - Futbolun beşiği İngiltere'de maç kazanan ilk Türk Takımı ünvanını, Hull City'i 2-1 yenen Fenerbahçe aldı. 1954- İ1k defa Türk Milli Takımı Franco adında bir çocuğun çektiği kura ile, İspanya'yı eleyerek İsviçre'de yapılan Dünya Kupası Final Grubu'na katıldı. 1955- Ankara ve İzmir’de de profesyonel lig başladı. 1956- Milli Takım'ımız 4 yıl Avrupa’da bir fırtına gibi esen ünlü Macaristan'ı, İnönü Stadı'nda 3-1 yendi. - İsfendiyar, Suat, Metin, Kadri ve K. Ali''den oluşan forvetiyle Galatasaray İstanbul Ligi'nde ağırlığını koyarken, 1955-58 yıllan arasında 3 kez şampiyon oldu. 1957- Daha önce Milli Küme adı altında yapılan ve profesyonellik dönemine girilince faaliyetlerine ara verilen Türkiye ligi maçları, 6 yıllık bir gecikmeden soma "Türkiye Federasyon Kupası" adıyla yeniden başladı. - 1956-57 sezonunda Federasyon Kupası'nı kaazanan Beşiktaş, Türk Futbol Federasyonu tarafından UEFA'ya zamanında bildirilmemesi üzerine, kura dışı kalarak Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'na katılamadı. 1958- Profesyonel oyuncuların 5-10 bin lira arasında değişen transfer ücreti aldığı bir dönemde Galatasaraylı Kadri Aytaç 57.500 TL alarak Karagümrük'e transfer oldu. 1959- İlk defa bir Türk hakemi Sulhi Garan 5 mini maç idare ederek FIFA kokartı aldı. Cezmi Başar ise FIFA kokartı ile maç yöneten ilk Türk hakemi oldu. - Profesyonel Milli Lig deplasmanlı olarak başladı. İ1k maç İzmirspor-Beykoz arasında oynandı. 2-1 İzmirspoiun kazandığı bu maçta ligdeki ilk gol Özcan Altuğ (İzmirspor) tarafından atıldı. 1962- İlk futbol ansiklopedisi, Haluk San, Samim Var ve Tevfik Ünsi tarafından yayınlandı. 1963- Avrupa Kupa Galipleri Kupası'na katılacak olan takımı belirlemek amacıyla organize edilen, Türkiye Kupası (1962-63) Şampiyonlukları 4 yıl üst üste Galatasaray tarafından kazanıldı. İki aşamalı oynanan 1962-63 liginde Galatasaray 42 maçta 105 gol atarak, Profesyonel Milli Liğ'in bir sezon içinde en fazla gol atan takımı ünvanını elde etti. 1964- Ali Sami Yen Stadı, Türkiye Bulgaristan maçıyla açıldı. - Fenerbahçe ile oynadığı maçı son ana kadaar galip sürdüren Beşiktaş, eski oyuncusu Şenol'un golüyle şampiyonluğu Fenerbahçe'ye kaptırdı. 1967- Kayseri'de oynanan Kayserispor-Sivasspor maçında olaylar çıktı ve 40 kişi hayatını yitirdi. - 2 Ağustos'ta İdmanocağı ve İdmangücü biraaraya gelerek Bordo-Mavili renklerle Trabzonspoı'u kurdular. 1968- Fenerbahçe-Manchester City'i 0-0 ve 2-1'lik sonuçlarla Avrupa Şampiyon'Kulüpler Kupası'ndan eledi. 1969- Göztepe (İzmir) Takımı Türkiye'yi Avrupa’da en iyi şekilde temsil ederek, 1969 karşılaşmalannda yarı finale kadar yükseldi ve kupalarda en başarılı ilk Türk takımı ünvanını kazandı. 1970- 30 maçta 6 gol yiyen Fenerbahçe (1969-70) Profesyonel Milli Liğde bir sezonda en az gol yiyen takım ünvanını elde etti. 1971- Ülkemizin ilk bayan futbol takımı "İstanbul Kız Futbol Takımı" adıyla kuruldu. 1974- Türkiye Ligi'nde 3 yıl üst üste (1971-73) şampiyon olan Galatasaray'a şampiyonluğu getiren antrenör Brian Birch'in zafer işareti olarak yumruğunu havaya kaldırması nedeniyle çalışma belgesi elinden alındı. - 240 maçın oynandığı 1973-74 ligi 405 gonee en az gol atılan sezon oldu. 1975- Beşiktaş Türkiye Kupası'nı ilk defa kazandı. 1976- Üç Büyükler dışında ilk defa bir Anadolu Kulübü olan Trabzonspor, Türkiye Ligi Şampiyonu oldu. 1977- Türkiye Kupası Şampiyonu olan Trabzonspor, cezası nedeniyle Türkiye'yi Avrupa Kupa Galipleri Kupası'nda temsil edemedi. 1981 Fenerbahçe ve Galatasaray ilk kez yabancı bir ülkede (Almanya’da) "Vatan Kupası" için karşı arşıya geldiler. Kupayı Galatasaray'ı yenen Fenerbahçe kazandı. Aralık ayında Unicef yararına düzenlenen Barcelona-Dünya Karması maçında ilk defa bir Türk futbolcusu Fenerbahçeli "İsa Ertürk" forma giydi. 1982- 15 yıldan sonra Beşiktaş Türkiye Ligi Şampiyonu oldu. 1985- Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda (1985-86) Fransa Şampiyonu Bordeaux'yu 3-2 yenen Fenerbahçe büyük bir sevinç yaşadı. 1986- Galatasaraylı Tanju Çolak, 33 golle Avrupa Gol Krallığı yarışında 3. oldu. 1987- Galatasaray 14 yıl sonra Türkiye Ligi Şampiyonu oldu. 1988- 3461 sayılı kanun ile Türkiye Futbol Federasyonu özark ve demokratik bir yapıya kavuşturuldu. 1989- Alman Adidas firması tarafından her sezon Avrupa liglerinde en fazla gol atan futbolcuya verilmek üzere organize edilen "Altın Ayakkabı" ödülünü, Galatasaraylı Tanju Çolak 39 golle kazandı. Aynı sezon attığı bu 39 golle Türkiye'de bir sezonda en çok gol atan futbolcu ünvanını elde etti. - Galatasaray, Avrupa Şampiyon Kulüpler Kuppası'nda ilk maçı 3-0 kaybetmesine rağmen İsviçre takımı N. Xamax'ı İstanbufdaki rövanş maçında 5-0'lık müthiş bir skorla eleyerek 3. tura yükseldi. - 1 Mart'ta Monaco'yu önce rakip sahada 1-00 yenen Galatasaray, 15 Mart'ta Almanya’nın Köln kentinde oyııanan ve dönemin Başbakanı Turgut Özal'ın da izlediği rövanş maçında 1-1 berabere kalarak yarı finale yükseldi. - 3289 ve 3703 sayılı Beden Terbiyesi Genell Müdürlüğü yasaları gereği, BTGM'nin adı, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü olarak değişti. - Fenerbahçe oynadığı 36 maçta 103 gol atarrak (1988-1989) Milli Lig'in gol rekorunu kırdı. - 29 Ocak günü Malatya deplasmanına giden SSamsunspor futbol takımı Havza yakınlarında kaza geçirdi. Üçü futbolcu, dört kişi öldü, dokuz futbolcu ağır yaralandı. 1990- Beşiktaş ile Adana Demirspor arasında oynanan maç 10-0 Beşiktaş'ın galibiyeti ile sonuçlandı. 1989-90 sezonunun bu maçı aynı zamanda Profesyonel Milli Lig'in en farklı skorunun elde edildiği maç oldu. 1991- Avrupa Gol Kralı Galatasaraylı Tanju Çolak F. Bahçe'ye transfer oldu. 1992- Futbol tarihimizde ilk defa, A Genç Milli Takımımız Avrupa Şampiyonluğıi nu elde etti. - Galatasaray UEFA Kupası 2. Turu'nda E. Frrankfurt'u eleyerek (0-0, 1-0) 3. tura yükseldi. Bu sonuçla Galatasaray Avrupa Kupalarında bir Alman takımını eleyen ilk Türk takımı ünvanını elde etti. - Fenerbahçe-Gaziantepspor arasında oynanann 1991-92 sezonunun maçı 8-4 Fenerbahçe lehine sonuçlandı. Bu Profesyonel Milli Lig'in en çok gol atılan maçının skoru oldu. 1993- Fenerbahçeli Tanju Çolak, Fenerbahçe-Karşıyaka maçında 6 gol atarak 1. Lig'de bir maçta en çok gol atan futbolcu ünvanını elde etti. - Fransa’da yapılan 13. Akdeniz Oyunları'ndda Olimpik Milli Takım'ımız şampiyon oldu. - Şampiyon Kulüpler Kupası 2. turunda Manchhester United ile Old Trafford Stadı'nda 3-3, İstanbul’da 0-0 berabere kalan Galatasaray Avrupa Şampiyonlar Ligi'ne yükseldi. 1994- 20 Mart 1994'de Bayanlar Futbol Ligi Ankara Büyükşehir Belediyespor ile İstanbul Acarlarspor arasında oynanan maç ile başladı. İlk şampiyon Dinarsu oldu. - Avrupa B Gençler Şampiyonası'nda genç milllilerimiz Avrupa Şampiyonu oldu. - Futbol Federasyonu, önce verilen soma da iptal edilen Denizlispor golü nedeniyle Gaziantep- Denizli maçında kural hatası yapıldığı gerekçesiyle maçın tekrarlanmasına karar verdi. 1995- Bayan Milli Futbol Takımımız oynadığı ilk maçında Romanya'ya 8-0, ilk resmi milli maçında ise acaristan'a 6-0 yenildi.
- 15 Kasım 1995'te İsveçle deplesmanda 2-2 berabere kalan A Milli Takımımız
tarihinde ilk kez Avrupa Şampiyonası Finallerine (1996) katılma
hakkını elde etti.
Türk Milli Futbol Takımı yılı Avrupa klasmanında 8. Olarak tamamladı.
Sergen Yalçın'ın, Beşiktaş'tan İstanbulspor'a 1.2 trilyonluk ücretle geçerek
Türk futbol tarihinin en pahalı transferine imza attı.
1998Ay - Yıldızlı ekibimiz, Bursa'da Hakan Şükür'ün golüyle Almanya'nın önünde 1-0 galip gelerek 47 yıl sonra Almanya'yı yendi. Kupa çeyrek final rövanşında Trabzon - Fenerbahçe maçı yarıda kaldı. Teknik Direktör Otto Bariç'e gelen taş nedeniyle sahadan çekilen Fenerbahçe hükmen mağlup sayılırken, bir yıl kupalardan men cezası aldı. 1999Dünyaca ünlü France Football dergisi, A Milli Takımımız'ı 1999 yılında Avrupa'nın en iyi altıncı ekibi olarak gösterdi. Geleneksel Yılın Sporcusu Anketi'ne katılan Milliyet okurları Galatasaray'lı Hakan Şükür'ü , dördüncü kez üst üste Yılın Futbolcusu seçti. 2000- Turkiye Milli
Futbol Takımı 1996 'dan sonra ikinci kez Avrupa kupası finallerine katıldı
|