Fenerbahçe Cumhuriyeti      ortalıkta yoksa, Türkiye yoktur, futbol yoktur, bolluk yoktur, insanlar yoktur, canlılar güç nefes alır ve bu ülke kısa süre sonra yaşayan yer olmaktan çıkıp, mezarlık olur. Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz.
  İslam Cupi
FenerbahçeCumhuriyeti
 

 
 
 
 
 
 
 
 
 

 


 
 

Konuk Yazar (*)

                              Polemik Değil Gerçek 
                       Atatürk ve Fenerbahçe

İnönü Stadyumu'nun yeni açığın sol tarafına,ışıklı bir Atatürk portresi konulmuş ve en büyük Beşiktaşlı denmiş..Açıkçası buna çok canım sıkıldı ve ne yazık ki bunun altında tarafsız gözükmek adına gereksiz ve tamamıyla tesadüfe dayalı bir çıkış yapan Egun Hiçyılmaz var.Dayanağı da şu;

- Atatürk genç bir subayken Akaretler'de ev kiralamış,ev kulübe 3 metre mesafedeymiş,kulüp yöneticileriyle arası o kadar iyiymiş ki,cepheye giderken annesini kulüp yetkililerine emanet edermiş ,bu açıdan ilk ziyaret ettiği kulüp Bjk imiş falan filan..buna Hıncal Uluç' da '' Zaten ambleminde tek türk bayrağı olan kulüp Bjk'' diye çanak tutunca, Beşiktaş Atatürk'ü sahiplenmiş durumda...

Bir defa ;E.Hiçyılmaz çok iyi bir  tarihçiyse; Atatürk'ün niçin orada ev tuttuğunu iyi irdelemeli..Atatürk; 1.dünya savaşında Vahdettin'in taktirini kazanmıştı ve sonrasında bir ara kendisinin askeri danışmanı idi.Evi saraya yakın olsun,oralarda neler döndüğünü çabuk öğrensin,duruma hakim olsun  diye tuttu,Beşiktaş'lı top cambazlarının topuk pasını seyretmek için değil..Annesini de tabi oraya emanet edecekti, Harbiye' ye çıkıp İngiliz karakoluna  mı götürecekti?. Dolayısıyla olaya semt Beşiktaşlılığı ile mantık kuran Ergun Hiçyılmaz gibi bakamayacağız.

Ben 28 yıl beşiktaş'ta oturdum,ama Beşiktaşlı  filan değilim..Dışarı gidince de annemi Beşiktaşlı  komşulara emanet ettim, ne yapayım Dereağzı' nda ki insanlar çok uzaktı...Bununla beraber konuyu nihayete erdirirsek..;

1)Atatürk'ün şeref defterine yazdığı yazı -şu an arkamda duran ve ve evimde olan-yeter,
2)İçinde G.Garay'lıların da olduğu bir dost sohbetinde ,G.Saray maçı için;maç 3-3 bittiğinde ,burada da berabereyiz,ben de Fenerbahçeliyim demesi yeter.
3)Bir kürek müsabakasında, bizi kim temsil etsin diyenlere, Fenerbahçe temsil etsin demesi yeter.
4)Yunan basınında bile Atatürk'ün takımı olarak Fenerbahçe geçilmesi  yeter.. (1)
5)Yangından sonra  yaptığı TL. 500 liralık (O zaman 3 müstakil ev parası) yardım yeter..
6)Beşiktaşlı Yalçın Doğan'ın "Fenerbahçe Cumhuriyeti" kitabındaki ifadeler yeter..

Objektif olursak da,elbette Şükrü Saraçoğlu kadar,yahu şu toplantı bitse de Zeki Rıza'nın gollerini deyredeyim diyecek kadar hasta değildi,sadece sempatizanıydı....

Beşiktaşlıların bu yaklaşımıyla, Atatürk Pera'da arkadaşlarıyla gazinoya  giderken, G.Saray' dan geçerdi..O zaman G.Saraylı diyelim bu iş bitsin.....

Beşiktaş yönetiminin bunu sahiplenmesi kadar,bizim yönetimin daha somut doneleri sahiplenmemesi bir o kadar üzücü..Ben olsam  General Harrington Kupası'nda atılan galibiyet golünün fotoğrafı (Kulüpte var) ve Atatürk'ün de portresi ve yazdığı yazıyı  ışıklandırıp mıh gibi çakarım stada.....

Ergun Hiçyılmaz'a tavsiyem; Tarihte lokasyonların değil, sebep-sonuç ilişkisinin önemli  olduğunu bir kez daha hatırlamasıdır..Beşiktaş saltanatın takımı olarak bilinir,daha sonra-bugün de dile getirilen- haksız biçimde esprili yaklaşılan saltanat  arabalarıyla idmana gidişten gelir bu...Fenerbahçe; İspanya'daki Bask takımları gibi direnişin takımıdır..Hem cephede,hem sahada emperyalist güçleri hüsrana uğratmasını bilmiştir.. Bu yüzden Atatürk  yazısında ''Her tarafta mazhar-ı takdir olmuş asar-ı  mesaisini işitmiştim,tebrik  etmeyi görev edinmiştim ..''der .F.Bahçe;  cepheye gitmek istemeyen oyuncusu; Ben de Altınordu' ya giderim  arkadaşları da ayartırım  diye tehdit edince,onu ve takımın yarısını kapıya koyan kulüptür....Biri Abdülhamit,biri İngilizler olmak  üzere 2 defa sadece özgürlük mücadelesi için kulüp kapatılma durumuyla karşı karşıya kalmış,ama mücadelesini vermeyi bilmiştir..Kuruluştan kurtuluşa belgeselini izleyenler ,Atatürk'ün felsefesiyle,kulübün o zamanki  felsefesinin birebir uyuştuğunu göreceklerdir.

Tarih bir semt seçimindeki tercih ve rastlantılardan daha önemlidir çoğu zaman,onu iyi öğrenmek,bir sorumluluğu almadan önce de iyice incelemek gerekir...
 

(1) ( 21-10-2002 Tarihinde Türk medyasdında çıkan yazı: 
Atina'da yayınlanan Ethnos gazetesi, ''Dünyanın en iyi takımı'' başlıklı haberinde,  ''En büyük'' taraftarı Mustafa Kemal Atatürk tarafından ''yalanlanamayacak derecede''özel bir sevgi duyulan Fenerbahçe'nin, ''kabul edilse de edilmese de Türkiye'nin en popüler takımı olduğunu'' yazdı.
 Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor'a da değinen gazete, ''İstanbul Boğazı'nda doğan Beşiktaş ile Galatasaray'a, Karadeniz kıyılarından esen Trabzonspor eklendi.Fenerbahçe ile birlikte kupaları, taraftarları, şöhreti ve şerefi paylaştılar'' dediği haberinde, ''İşte Panathinaikos'un mücadele vereceği Fenerbahçe, tarihe Ata'nın takımı olarak yazılan, taraftarının fanatikliği ile dolu hikayelere sahip olan takım'' yorumunu yaptı.)

(*) Yazarımız ismini bildirmemiştir.

        Mail:fenerbahcecumhuriyeti@fenerbahce.com
 

 

                                                         ||Yazarlar Sayfası||