. 
 
 
               .

 

Şeref Solmazer                                                   16 Mayıs    2006 

Mucize gerçekleşti ve Fenerbahçe son hafta Denizlispor'u yenemeyince 2005-06 sezonunu 2. bitirdi . Fenerbahçe'de ki gelişmeler bu yazın yerel gündemini oluşturacağı benziyor . İşte Fenerbahçe gündemi üzerine görüş düşünce ve yorumlarımız.

Rekabet ve futbolun güzelliği ( mi?)
FB sezonun başından buyana sürdirek favori olarak başladığı , sürekli lider olarak sürdürdüğü lig sezonunu hepimizin yaşadığı gibi ve beklenmedik biçimde ( hiçkimsenin ) dramatik bir şekilde ikinci olarak tamamladı . Bu duruma çok yönlü bakmak gerekir ama kısaca ve en saf biçimde , işte futbol ve işte futbolun rekabeti , sürprizlere açık oluşu ve rehavetin ya da en önemlisi motivasyonun doğru veya yanlış yapılmasının sonuçları diyelim . Gerçekten heyecalı bir sezon geride kaldı , rekabeti en büyük , belkide Türkiye'de ki tek rakiple yapmış olmak sahada ki , türübünlerdeki aktif katılımcılar dışında özellikle medya tv vb. yan destekçileri daha çok memnun etti ve nemalandırdı , bu sonuç sonrasını daha da arttırarak devam ettirecek . Çünkü nekadar anti tezler geliştirirseniz geliştirin FB bu ülkenin en büyük ve en ilgi çeken yegane markasıdır , başarısı kadar başarısızlığının da , rakibinin başarılı neticesinden çok daha fazla ilgi çekeceği ve prim yapacağı muhakkaktır . Rakiplerinin kendi başarılarından çok, şu anda bile FB 'nin başarısızlığı , neler yapacağı ve gelişmelerin neler olacağını izlediklerini kestirmek zor olmasa gerek . Bu yüzden FB'nin hernekadar 1= 17 formülü ve durumu da ayrı bir tartışma konusu olsa da tek başına diğerlerinin hepsine karşı rekabet etmeye çalışması ve mücadelesi bu gidişle daha çok konuşulacak. Tüm bunları eleştiri , yergi , övgü ve rekabetin içinde doğru ve objektif değerlendirerek , olumsuz unsurları olumluya , güçlü yönleri ki onlar birhayli fazla dahada güçlendirmeye başlamanın şimdi tam zamanıdır . 

Kriz Yönetimi 
Ortaya çıkan bu sportif açıdan aslında olabilme ihtimali herzaman varolan dramatik sonuç tabii ki FB'lilerin kolayca kabullenebileceği bir durum değildir , ancak olmuştur ve yaşanmıştır , hayat devam edecektir ve etmelidir de . Önemli olan ki bu bir kriz ise bunun nasıl ve en doğru şekilde aşılacağıdır . Burada da en önemli görev yönetime dolayısıyla yine Fenerbahçelilere düşecektir. Yönetimin olayı speküle etmek ( oyunun kurallarında bu da var tabii , hep FB tektaraflı eleştirilsede bu oyunu Temizlikçiler ekolüyle oynayanların ve ülke futbolunu yöneten ve etkin kimi odakların da aynısını yaptığını çok iyi bilindiğinin de altını çizelim ) dışında , varolan durumu değerlendirip özellikle beklenen, başta teknik direktör ve eğer varsa yönetim sorununu bir an önce netleştirmesi , vereceği - alacağı - olumlu kararlarla hem teknik hem oyunccu hem taraftara, hem de rakiplere kısa sürede net mesajını vermesi gerekmektedir . Sonuç olarak olaya nereden baktığınıza göre durum değişebilir , Fenerbahçe sonuç alamamış olsa bile berbat veya kötü bir sezon geçirmemiştir . Pazar günü güneşin batışına kadar ülkede ki renk cümbüşü ve heyecanını sarı-lacivert olduğu aşıkardır . Bu heyecan ve enerji doğru yönlere ve başarı ile kanalize edilmek zorundadır . Bu da - eğer yaşanan kriz ise ki bence kriz olarak değerlendirmememli ama - yönetimin bu olayı doğru yönetmesiyle aşılacaktır.

Muhalefet 
Bu durumda FB 'de ortaya çıkan muhalif tavrın da son derece temelsiz ve boş çıkışlardan öteye geçmediği ve medya ya da kişisel egoları tatmin etmenin dışında çıkışlar olmadığı da çok açıkça görülmektedir . Saran , Şen , Kalkavan gibi isimlerin çıkışları bana hafif ifadesiyle gülünç gelmektedir.

Rakiplerin durumu 
1 = 17 formülü noktasına gelmiş bir Türkiye liginde FB' nin işinin hiç kolay olmadığı ve bu şekilde devam ettiği müddetçede olmayacağı görülmüştür . Burada yönetime önemli bir görev düşmektedir , tavrın gözeden geçirilmesi gerekmektedir, uyanık ve akıllı olmak zorundadırlar. Ancak bu gerçeğin olduğunda görülmektedir . Rakiplerin sürekli FB'yi güya etik olmamakla eleştirken kendi yaptıklarının aynı kurallarca nasıl değerlendirilceğini düşündüklerini görememek de üzüntü vericidir . Örnekleri tek tek sıralamaya gerek yoktur . FB her alanda açık fark attığı rakiplerine karşı birebir mücadelede büyük üstünlükler sağladığı için bir birleşme ihtiyacını zaruri ve içgüdüsel olarak ortaya çıktığını düşünmek sanırım yanlış olmasa gerek . Rakiplerin bu şartlar altında Fenerbahçe ile özellikle transfer , kadro ve dolayısıyla satışlar konusunda yarışamayacakları açıkça görülmektedir . FB'nin bu durumu sağlıklı bir yönetim ( profosyonel bir yönetim anlayışı ) ve stratejisi ile değerlendirmesi gerekmektedir. 

Teknik direktör ve kadro 
Yaşanan durum neticesinde Türkiye şartlarında " İlahlara Kurban Töreni " yapılması sanırım içgüsel bir zorunluluk olarak beklenmektedir . Bu kurban da kayıtsız şartsız tek ve birdir . Yerine kimin geleceği , gelip neler yapabileceği , nasıl bir oyun oynatıp o oyun planına göre hangi tür oyuncular isteyeceği dolayısıyla mevcut kadrodaki belkide yıldız oyuncuların sorunlu duruma geleceği gibi soru işaretleri şu aşamada "İlahlar" için hiçbirşey ifade etmemektedir , kurbanın kanı mutlaka akıtılmalıdır ki birikmiş olan negatif enerji dışa çıkarılsın ve vicdanlar rahatlatılsın . Doğrusunu söylemek gerekirse kişisel düşüncem önümüzdeki sezonun en azından manevi açıdan camia üzerinde yarattığı özel durum sebebi ile son 3 sezondur hernekadar eleştirilse bile bu teknik kadro ve oyuncularla devam etmesi , yapılacak birkaç kaliteli takviye ile gelecek sezonda da aynı başarıyı kolayca tekrar edebilecekleri yönündedir . Ayrıca bu son dakika yaşanılan süprizin doğru bir algılama ile önümüzdeki yıla ekstra motive edici bir katkısı da sağlanabilir , böylelikle başarısızlık göreceli olarak başarı amacıyla kullanılmış olabilir . Daum bence kalmalıdır ve kadrosunu kendi istekleri doğrultusunda takviye etmelidir . Özellikle Lucescu gibi kişisel olarak eğer FB'li olursa takımımı o ayrılana dek protesto edeceğim bir adamın bugün adının geçtiğini de göz önünde bulundurursak ... 

Özel oyuncular ve durumu 
Anelka ve Alex gibi iki önemli oyuncunun Dünya Kupasında yer alamayacak olmasının da FB ve oyuncular açısında iyi olmamıştır , bu durumda bu oyuncular için özel ve profosyonel destek gerekebilecektir . Dünya kulübü olma yolunda adım attığını iddia edenlerin tüm bu gelişmeleri herhalde bizim nacizane düşüncelerimizin dışında çok daha profosyonelce değerlendireceklerini umuyorum ! Appiah'ın nekadar özel ve önemli oyuncu olduğunu bu sezon hepberaber taraflı tarafsız herkes gördü , bu sayının çoğaltılması bu özel oyuncuların da farklı değerlendirilmeleri gerekmektedir , yönetim ve taraftar organzasyonlarının bu noktalarda ortak bir tavır belirlemesi gerekmektedir . 

Transfer
Kritik eşik teknik direktörün durumudur bu noktada , Daum'un gitmesi halinde FB'de yoğun ve gereksiz bir transfer yaşanma ihtimali üzerinde durulabilir , hele ki hoca belirlemesi gecikirse transferi yöneticilerin yapması gibi son derece çağ dışı bir uygulama olursa bu FB'ye önemli maddi ve manevi zararlar getirebilir . Dolayısı ile TD durumu burada öne çıkabilir . Forma sattıracak adamlar yerine ( Carlos'lar değil Appiah'lar olmalı ) işe yarayacak ve yıldız olmaya aday ya da o düzeyde T.D ile uyumlu çalışacak takımın kimyasına uygun isimler seçilmelidir . Bunun için Futbol Yönetiminin profosyonel olması gerekmektedir.

Futbol Yönetimi
Dünya kulübü olmaya koşan FB'de bir ilke daha imza atılarak futbol yönetiminin profosyonel bir yapıya büründürülmesi gerekir diye düşünüyorum , bunun şu aşamada olacağına inanmasam da , Avrupa'dan bu işi yapan isimlerin transfer edilerek belkide yıldız oyuncudan daha önemli bir transfer olabileceğini düşünüyorum , gelen bu kişilerin yanına bünyeden çıkmış , dünya futbolunu yakından izleyen okuma-yazma-konuşma-ve cözüm yeteneği araştırılmış, ölçülmüş analiz edilmiş , yerli isimlerin assistanlık yaparak gelecekte o konum için hazırlanmaları gerektiğine inanıyorum . Bugün B.Münih' de Barcelona'da Real Madrid'de görünen , Burtegueno, Honess , Sacci , Valdano vb isimler buna örnek olarak sayılabilir sanırım . Örneğin Valdano'yu transfer edelim . Bu adamlar hem transfer de hem de takımın kötüye gittiği dönemlerde futbolun içinden gelmiş ve profosyonel yönetici olmanın verdiği etkinlikle taklıma önemli katkılar sağlayabilir düşüncesindeyim . Bizde olmaz ama düşünmekte fayda var . Kötü örneklerinin hazırlıksız olarak denenmesinin kesin kayıplara yol açtığınıda unutmadan . Mesela Rıdvan Dilmen örneğinde olduğu gibi .

Taraftar 
Taraftarın silkelenmesi ve kendine gelmesi lazım , provoke olmadan dimdik ayakta durmalıdır , takımın başarılı olduğunu ve alkışı hakettiğini unutmamalıdır . Yaşanan olağandışı durumu , gerek fotbol ölçülerinde gerek dışında doğru ölçümlemelidir .Rakiplerin sevinç olduğu söylenen gözyaşlarının aslında büyük bir FB stresinin ve baskısının dışa vurumu olduğunu ve bunun ancak FB var olduğu için ve onun yarattığı stress dolayısıyla olduğunu da algılayarak ... Taraftarların türübün gurupları dışında "fun clup" yapılanması ile daha farklı , etkin - üretken , eğitilmiş ve kalitesi yükseltilmiş bir yapıya büründürülmesi için kulübün de aktif olarak devreye girmesi gerekebilir. 

Yeni sezon 
Yeni sezon tüm bu faktörlerin sonucunda ortaya çıkacak tablo ile şekillenecektir . Önemli olan bu durumun FB için doğru ve başarılı adımlarla ve sakin bir şekilde geçilmesidir . Ben çok daha başarılı bir sezon geçireceğimize inanıyorum ( Lucescu gelmediği taktirde tabii ki ) 

Bizim için Fenerbahçe herzaman ve daima en büyüktür . 
Bizim haricimizdekiler içinde kendilerinden önce takip edilen, merak edilendir . 

                                        || Ana Sayfa ||