Ne desek ki?

                Diyecek birşey yok  , Brezilya maçındaki  hernekadar tüm istatistiklerde geri düşmiş olsakda , toplumsal bir infihale dönüşen maç sonrasında bu takım bizi umutlandrımıştı, hem de  hocasına ve yönetimine rağmen ama dün görüldükü hepsi bir atımlık barutmuş. Bizim sorunumuz kesinlikle  mentalite kaynaklı , geleneksel problemimiz olarak bundan bahsedebiliriz . Ş.G e rağmen ben futbolcuların bundan etkilenmeyeceklerini ve iyi bir oyun ortaya koyacaklarını umuyordum. Çok yanılmışım. ( Bir maçlık konsantrasyon ve başarı sonrası tam bir fiyasko.)

Demeçlerinde kendilerine karşı yazanlarla adalet önünde çarpışacaklarını söyledikleri demeçleri bile kamp ta futbol dışında ve rakipler dışında herşeyin konuşuluduğunu ortaya koyuyor  , futbolcunun  basında çıkan ve   yorumlardan D.Kupası gibi  bir org. etkilenmeleri  ve profosyonellikleri tartışılır.

Takımın bu hale düşmesinin  sebepleri  çok çok tartışılır hatta bu halde bile bir üst tura çıkma şansımız olmasına rağmen , sebeplerin başında Teknik arızanın olduğu açık . Takımın çalışmadığı ( hadi çalışmayı geçelim) hazırlanamadığı kesin ilk maçtaki frikik rezaleti bir göstergedir. Hong Kong kampının  corafi etkileri de şu günlerde tartışılıyor. Ama bana kalırsa  asıl sorunlardan birtanesi  hazır olmayan , sakat ya da tüm sezonu son derece formsuz geçirmiş oyuncuların ısrarla kadroya alınıp oynatılması ( isimlerinden umut beklenmesi) hazır ve formda alternatif isimlerin kadroya çağrılamama cesaretinin gösterilememesi olarak söylenebilinir. 

Artık  son maçlarda ne olur bilinmez ama bu günden itibaren herkesin düşünmesi ve ülkesini sporun en üst platformunda temsil edecek oyuncu ve kadroların belirlenmesinde  kriterler ve özellikler koyup ona göre seçimlerin yapılması   ve  kadro revizyonuna  gidilip  bu sporculara da heşey için teşekkür edilmelidir. ( birçoğuna )  Neticede bu noktaya taşıyanlar onlar olsada iflas etmiş görünmektedirler.

Temsil yeteneklerini  ülkelerinde onlara  gösterilen olağanüstü tahammüller ve  şımartılmalar sonucunda tüm dünyanın gözleri önünde de sergileme ayıplarıda ayrı bir konu.

Birde   istiklal marşını en azından kameranın yakın çekimini farkedip doğru sözlerini bilmiyorlarsa hiç söylemeyip rezil olmayacak zekaya !! sahip  sporculardan oluşan ulusal takım olmalı.

Benim arzu ederdimki maç kazanamasak bile , mücadeleci  estetik haraketler yapan bir futbol estetiğini dünyanın gözlerinin içine sokan bir  takım görmek. Ben arzu ederdim ki  Dünyanın bir ucundaki bir futbol sever 
İlhan'ın R.Carlos'u nasıl geçtiğinin çok farklı örneklerini sunan centilemen bir takım olarak anılmak vb.