Şeref
Solmazer
8 Kasım 2005
Futbol ve Yabancı Oyuncu Sınırlaması Üzerine ( Bir
)
Olaylara Yabancı Kalmak
Alıma takılan birkaç paragraf ;
- Neden 3-0'dan (PSV) sonra değilde 2-0' (Shalke)
dan sonra yabancı
kontenjanı , kılıf içinse yakışıksız bir çıkış bu .
- Ammaa, Fenerbahçe ve pek "sevilen başkanımızın "(!)sezon öncesinde
de bu konuyu didiklediğini unutmayalım , laf olsun diye karşı çıkanlara
,
herşeyin altında buzağa arayanlara ...
- Medya : " İyi ki varsın FB ve Aziz başkanı " , sayende yaşıyoruz.
- Yabancı sayısı ve tartışması futbolun klasik yandaşlık ve
taraftarlık açısından bittiğini birkez daha gözler önüne sermesi açısından
önemli. Tümü yabancılardan oluşan bir takımın beklenilen somut başarı uğraşları
dışında geçmişiyle, tarihiyle önemli olan takıma ve yandaşlarının
gönlüne nasıl bir tat bırakır ?
- Bir Fenerbahçe'li ( ya da GS'li BJK'li vb. ) olarak , Fenerbahçeliliğin
ne demek olduğunu kendimce özümsemiş biri olarak manevi ve duygusal
anlamda takımımın tamamının dilini kültürünü tarzını bilmediğim
adamlardan oluşmuş olmasına gönlüm razı gelmez, yani bunu istemem
. Ammaa ...
- Futbolun vizyonu misyonu artık maalesef yukarıda ki gibi
değil.
Artık futbolun önem dereceleri tamamen değişti , takımdaşlık yerine
görsellik, şov , endüstriyel değerler , pazarlama ,para ,reklam , izlenme
oranları , vb gibi olgular girdi . Bunlar kaçınılmaz gerçekler,
bu açıdan
bakılınca , hem diğer örnekleri hemde getirileri veya gidilen yolun
sonunda yabancı sayısı mutlaka artacaktır. Bu zincirin içinde
bir halka olarak kalabilmek için sağlam halka olmak gerekmektedir
. Dolayısıyla o çemberin halkası olmak isteyenlerle , asla o çemberi
ne kendilerine hedef seçmiş, nede parçası olamayacakların ona bakışları
bir olmayacaktır , olmasıda beklenemez.
- Birde olayın başka esprileri var tabii ; şimdi diyelim ki yabancılar
serbest , o halde tirübünler hangi dilde tezahurat yapacak ?
Bu da
ayrı bir konu , yabancı taraftarlıkta serbest olacak mı ? Yabancı
taraftarlara sınırlı sayıda mı bilet verilecek . Haydi Nobre'yi
Lorke'ledik ama bu işin sonu yok ki ! Taraftarın dil öğrenmesi için
kulüpler dil kursları açarlar artık ( İnşaatçılık , otoparkçılık, tekstilcilik
yanı sıra
dersanecilikte , spordışı gelirlerin yanına yeni bir kalem olarak eklenir
. Pek ilginç olur doğrusu , kurslarda müzik öğretmeni eşliğinde yabancı
dilde takım marşları ! )
- Çok önemli konuda şu ; bu bir rekabet ve güçlü olma durumudur .
Herkesin yabancılarla takımını doldurması gibi bir zorunluluk yok ,
istemiyorsan alma , 1-2-3 kişi ile oyna , probagandanı da buna göre yap
o halde. (Bknz : A.Bilbao örneği , bir zamanlar Trabzon) Ulusal
takımı senin takımından oyuncular oluştursun, bunun onurunu yaşa ( Bu bence
çok çok önemli bu yüzden asla FB'nin yabancılarla dolu bir takım olmasını
istemem , Ulusal takımların ana gövdesini oluşturmak herzaman onur verir
takım yandaşlarına "Ne Mutlu Çok Türk Oyuncu ile Başarıyı Yakalayana
" yeni slogan olsun.
- Oyuncu serbestisi olacaksa kesin olarak gelecek yabancılar için
sınırlandırma ve kriterler olmalı , mesela 23 yaş altı olmalı , üzerinde
gelenlerden milli olma zorunluluğu aranmalı . Sadece Avrupa maçları
için sınırsız yabancı olabilir , rezerv lig kurulup atıl kalan
yabancılar
burada oynatılabilir vs. vs . Karşı çıkmak yerine alternatif üretmeli
.
- Unutulmamalı ki Türk oyuncular hem çok pahalı , hemde parayı alan
, "
kendini birşey sanma " dürtüsü ile asla kendini geliştiremiyor , geldiği
noktadan ilerleme görmek mümkün olmuyor . Bu kazanç değil kayıp oluyor
.Yabancı rekabetin kaliteyi ve mentaliteyi arttırma ihtimali olabilir .
Tabii ki çok ciddi ve ilkeli kurallar konulması ve titizlikle
uygulanması
yoluyla ..
İster serbest kalsın ister kalmasın , ama yapılan işler tartışılan konular
, laf oslun torba dolsun olmasın !
|