|
|||||
|
![]()
Şeref Solmazer
Transfer Rüzgarları ve F.Akyel Olayı
Fenerbahçe gelecek yılın kadrosunu oluşturmak adına transfere başladığını açıkladı.Sayın Başkan Yıldırım basına transfer için gruplar kurulduğunu Güney Amerika'da futbolcu izlendiğini ,Oguz'un Adana maçını transfer için izlediği haberlerini alıyoruz .Bu arada bir başka bomba olayda Fatih Akyel transferiyle gündeme oturdu . İsimler haricinde değerlendirilecek olursa bunlar hepside olağan vede doğru eylemler olarak değerlendirilebilinir.Ancak Fatih Akyel olayını biraz ayrı tutmak gerekir. Şöye ki; Ülkemizdeki futbolcu profilini incelediğimizde özellikle altyapısal gelişmelerinde futbolcuların genel eğitim düzeylerinin ve kültürel altyapılarının yeterince sağlam olmadığını ülkenin içinde bulunduğu genel şartlar açısındanda bakınca görebilmekteyiz, bu eksiklikler ve özellikle futbolda, yetişen oyuncuların altyapıda sporun ana fikri, olimpizim ruhu ,spor felsefesi, fair play ve kulüp kültürü yeterince verilemediğinde ,genellikle maddi şartların zor olduğu sosyal ortamlardan gelen oyuncular büyük toplulukların peşinden koştuğu hep gündemde olan büyük kulüplere geldiklerinde yada o takımlarda kendilerine şans yarattıklarında baştada bahsettiğimiz o gelişmişlik sürecinde sorunlar yaşamışlarsa bu durumun altında ezilip ya kendilerine zarar veriyorlar yada bu durumu kabullenmeyip saldırgan bir tavır sergileyerek durumlarını örtbas edip durumu kurtarmaya çalışıyorlar.Bunun içinde en çok kullandıkları sloganları forma rengi , aşkı, sevdası , bu sevdanın tartışmasız güzelliğini bu sahte ve yanlış ifadelerle öyle rencide ediyorlarki peşlerinden sürüklenen kitlelerin idolleri olabilecek bu insanlar bu yanlış tavır ve davranışlarıyla sporseverlerin kamplaşmalarına bölünmelerine ve sonu şiddete dahi varabilecek saldırganlıklarına sebep olabiliyorlar , sonra birgün geliyor o bulundukları ortamları bozulmaya başlıyor,etraflarına baktıklarında o eski günlerden eser göremiyorlar burada da bir başka depresif durum yaşıyorlar . Sonra birzamanlar gereksizce yaptıkları davranışlarının muhatabı gruplara katılmaları gerektiğinde geçmişlerini basit ve sade ifadelerle inkar ediyor yada "çocukçaydı,ya aslında ben öyle demek istememiştim,ya da özür dilerim" şeklinde düzeltmeye çalışıyorlar. Ancak bu okadarda kolay olmuyor tabiki kırılmış rencide edilmiş ve terbiyesizce davranışlara muhatab kalmış o grubun yandaşlarının bunları hemen kabullenmesini beklemek de kimsenin hakkı olamıyor.Ve Fatih Akyel (isimi ve kim olduğu önemli değil) olayında bunlar yaşanmaktadır ,F.Akyel ulusal takımın oyuncusudur , G.S altyapısından yetişmiş muhtemelen G.S'lıdır . Ama oyunun kuralı ve şartlar şimdi onu birzamanlar türbünlerine küfür ettiği,taraftarlarına saldırdığı dövmeye çalıştığı klübün içerisine sokuyor, şimdi Fatih çok zor durumda ama, O şimdi profosyonel olduğunu hatırlayacak yada öyle konuşacak yada sevgili menejer ağbeyleri ona bu şekilde demeçler vermesi konusunda yönlendirecek herne olursa olsun bu kaba tabiriyle "Tükürdüğünü yalama " olayını yaşamanın ağır yüküyle karşı karşıya kalacak.
Bütün bu değerlendirmelerin ışıgı altında konuyu ele alacak olursak,sporcuların
nelerle karşı karşıya bulunduığunu ve şartların zorlukları bu durumlarda
onların profosyonel anlamda desteklere ihtiyaçları olduğu görülmektedir.
Bakınız şu andaki yaşanan çarpıcı gelişmelere , G.S uğruna Fenerbahçe türbünlerine küfür eden F.Akyel F.B'ye ,Beşiktaşlı olduğunu söyleyip ,Trabzonla görüştügünü beyan eden ,M. Sözkesen G.S'a ,Real Sociedad a gitmek istemeyen Nihat'ın neredeyse kovulurcasına gönderilme çabalarına ,ne görüyorsunuz? Profosyonel bir sporcu, yada yönetim tarzımı ? Ben hiçbirşey göremiyorum ,bu yaşananlarıda profosyonellikle bağdaştıranlarıda anlamıyorum, Profosyonel örnekler ,Figo,Zidane,R.Baggio, R.Costa,Oğuz,Aykut vb. gibi derseniz kabul görebilirde bunların nederece profosyonel oldukları tartışılır . Ben burada yalnızca kendimi bağlayan bir kararla diyorumki Fatih Akyel kesinlikle Fenerbahçe'ye transfer edilmemeliydi , yukarıda uzunca değindiğimiz eksiklikler,yaşanan çok kötü olaylar ve taraftarı bu derece rencide edilmiş bir kulübün bunları yapan oyuncuyu kendi bünyesine katması düşünülmemeliydi.Sebepleri her ne olursa olsun herne açıdan bakılırsa bakılsın bu olay bu davranış biçimlerine prim verilmesi aynı şeylerin devam etmesi, geriden gelen ve yetişmekte olan genç sporculara kötü örnek olması anlamı taşıyacaktır.Bir başka çok önemli unsurda ülkemizde kulüp bağlarının,renk sevdalarının ve tutkunun tarifi bambaşkadır bunlara yapılan anlamsız saygısız ve derin hakaretler yürekleri yaralar bunları onarmak zorken prim tanımak anlaşılamazdır. (Aykut Kocaman'ın kulüpten uzaklaştırılmasına sebep olan o anlaşılamayan ifadelerinde Trabzonlu yandaşları nekadar anladığını belirten ifadeleri,ne demek istediğimizi çok net açıklamaktadır.O golü atmasına rağmen sevinirken biryandada rakip türbünleri düsünebilen büyük bir profosyoneldi) Bu anlamda Fenerbahçe Yönetimi Profosyonel Futbol Takımına bir oyuncu (hatta başarılı ,milli ve genç bir oyuncuda olabilir ,farketmez.) katmasından başka şeylerde ifade eden bir transferi gerçekleştirdiğini düşünüyorum ve kabul edemiyorum.Bukonuda örnek açıklamaları Basketbol şubesi koç'u M. Özgül transfer politikasını belirlerken takım bütünlüğü ve uyumu için transfer yaparken Fenerbahçe'lilik unsuruna önem verdiklerini oyuncuların bu özellikli oyuncularda seçilmesine gayret ettiklerini belirterek güzel bir örnek vermektedir.
Yinede bu tür gelişmeler sözkonusu olacaksa ( ki bir menejer'in
|