Şeref
Solmazer
23 ŞUBAT 2006
Duruma Yorum
( Ankaraspor 2 - FB :1)
Ne Petrus'un topu elle kesmesi bahane , ne X oyuncunun çift sarı
karttan atılmaması , ne de geçen haftanın reyting rekortmenine sahada
yapılan darbelere bilinç altından gelen tepkiyle faul çalmamak bahane ,
bence K.Müftüoğlu kötü niyetli değildi , öyle olmadığına olmaması
gerektiğine inanıyorum... Oysaki işi futbol dışında konuşmak istediğimizde
herzaman bir bahane, bir kılıf, bir sebep buluruz yaşananlara ...
Yine her maçta her hafta olabilecek şeylere örnek pazar
akşamı özetlerini seyrettiğim sadece iki maçı verelim de ağlarken herkes
biraz objektif ağlasın (!) Birincisi Gaziantep'in biri net biri tartışmalı
iki penaltısı çalınmıyor , Samsunspor resmen - bakış açısına göre - hakem
hatalarının kurbanı oluyor - Celil'in atılması hata , rakibinin atılmaması
- Dolayısıyla hakemler her hafta hatalaar yapıyorlar, yapabilirlerde
...Şimdi tüm bunları bir komplo zihniyetiyle değerlendirmek isteyenlere
kolaylıklar diliyorum ...
Baştada GS sportif direktörüne sonrasında da basın ve sanal dünya
kalemşörlerine ... Bu arada maçtan sonra" futbol dışında" açıklama
yapmayan FB'li yönetici ve futbolcuları kutlarım , farkları iyi görmek
! ama doğru görmek gerekiyor sanırım . Yönetimin bu yıl çok
başarılı bir tarzı şuana kadar başarıyla sürdürüyor , kendi dışında yaratılmaya
çalışılan ya da yaratılan ve içine çekilmeye çalışılan hiçbir
girdaba girmedi . Sonderece sakin ve tutarlı bir yaklaşımda polemiğe girmiyor
, ne hakem , ne rakip ne federasyon vs. açıklamasını yapıp bekliyor
, gerektiğinde, gerekli basın açıklaması okadar . Tabii bunlar işler yolunda
giderken , doğrusu ya kötü gidince , işte bu hafta sonu sorunlu
şahsiyetler , Uslu ve Özaydınlı gibilerin sesi çıkmıyorsa , yönetim
anlayışının ve tutarlılığının ne olduğu ortaya çıkar .
Diğerleriyle kıyaslamakta çok kolay ,herhangi bir maçın ardından kaç
kişinin konuştuğuna konuşturulduğuna bakarak , hatta saha içinde ceza
alan adamın sesi çıkmazken , konudan "bi-haber" topçu müsvettelerinin
davranışları bile buna güzel örnek olarak değerlendirilebilir ... Yani
bilen bilmeyen her önüne gelen konuşuyor , hayırlı traşlar Türkiye
!
Nekadar FB'nin yenilgisini futbol dışı etkenlere bağlamak istemesem
de
yinede taraftar olarak bizler bile farkında olmadan nekadar doluyoruz
,
bu futbol dışı etkenlerin belleğimde bunca yer kaplaması doğrusu can
sıkıcı kendi adıma . Futbolu politikacı gibi yönetmek , politika
gibi
algılamak aynı şekilde siyaseti ve politikayıda futbol takımını takip
eder gibi takip etmek , sanırım ülkenin sıçrama tahtasından yukarıya
mı aşağıya mı düşeceğini gösterecek güzel bir örnek olabilir , bakalım
sıçrayabilecekmiyiz bir üste yoksa ayağımız mı kayacak ? Bence hızla
düşüyoruz ama ...
FB, Gaziantep kupa maçıyla beraber futbol olarak ilginç bir
durağanlığın içine girdi , ikinci yarı hazırlıkları en sorunsuz geçen
takım olmasına rağmen ikinci yarıda bu durağanlık içinde başladı
. Son derece ilginç puan kayıpları ve son olarakta Ankarasor mağlubiyeti
bu süreç içerisinde izlenen FB'nin alabileceği normal sonuçlarıdr bana
göre (Namağlup şampiyonluk iddiamın yok olması beni şahsen üzdü hepsi bu:)
. Öncelikle galibiyet serisi belki bir stress yarattı , sonrasında
namağlup kalabilmek , ardı arkası kesilmeyen antiFB kampanyaları , başkalrının
gözüne batmayan sorunların FB üzerinden mikroskopla incelenmesi . Tüm bunların
üstüne üstlük DAUM'un asla , değişmeyen oyun anlayışı , takıntı düzeyinde
aynı oyuncularda ısrar etme biçimi bunda etkenlerden birbaşkasıdır . Bir
başka çok önemli konuda futbolculardır . Tabi ki tüm bunların oyuncuları
takımı ve t.d'yi olumsuz yönde etkilememesi motive etmemesi en büyük
dileğimiz ama bunun için birkaç fırın ekmeğe daha ihtiyacımız olduğu çok
açık .Takımların tüm sezon aynı istikrarla oynaması bugün herkesin beklediği
en önemli durumdur , tüm üst düzey liglerin üst düzey takımlarıda çok zengin
kadrolarıyla futbolcu sakatlık ve formsuzlukları gibi özel etkenleri bunların
dışında tutmak için çalışsa bile bugün Avrupa'nın en üst seviyedeki iki
takımı Chelski ve Barca'nın da kendi liglerinde aldıkları sonuçlar bu futbol
gerçeğini çok açıkça bize göstermektedir . Yani bu iki takım bile sezon
başından beri gösterdikleri olağanüstü performaslarında bir duraklama gerileme
formsuzluk yaşayabilmektedirler .Dolayısıyla FB'de benzer bir durumun içindendir
ama burada önemli olan bunu süresi ve td. ve futbolcuların buna karşı gösterdikleri
reflekstir . Kısa sürede bundan sıyrılmak en önemli gösterge olacaktır
bizim için . Bu süreç içerisinde benim eleştirim , kimi futbolcuların profosyonellik
anlayışlarına ve TD Daum'un yedek kulübesinden faydalanmayı " Bilmeme -
İstememe - onlara güvenmeme " gibi yansıyan yaklaşımınadır . Yozgatlı Mehmet
bu takımda 12.adamsa , Semih için ağlayalım hepberaber ... Tüm bunların
dışında ligin ilk
5 sırası haricinde neredeyse 13 takımının küme düşme potasında olduğu
bir gerçeklik daha vardır göz ardı edilmemesi gereken , kelle koltuğun
altına sığmaz olmuştur . Bundan sonra çok daha kıran kırana , çekişmeli
ve dişe diş maçlar olacaktır . Bu nedenle FB puan kaybederken GS'ın da
kaybetmesisizce tesadüfmüdür ? Daha başka puan kayıplarıda olacaktır
bundan sonrada ,önemli olan şahsiyetli , hırslı ve inançlı futbol oynamak
rakibi istediği Zaman bogan baskıyı kuran FB'nin bunu maçın %70-80'ine
yaymasıdır . Yoksa FB bu hafta bile maçı rahatlıkla kazanacak birçok önemli
fırsatı bulmuş bunları kaçırmıştır usta ayklarınca, bu da futbolun birbaşka
gerçeğidir ...
|