. 
 
 
               .

 

Şeref Solmazer                                                   23 ŞUBAT   2006

Futbol var futbol(cuk) var

FB - T.İ.Yurdu ve Chelsea-Barca baçları sonrası yorum 

Tabi  bununla beraber Futbolcular var futbolcuklar var ...

Dün akşam önce FB gibi hedeflerini çok yukarılara koyan , bunun içinbaşkanı önderliğinde  kurumsal atılımlar yapan bir kulübün futbol takımını seyrettik neredeyse türkiye 3. ligi olarak isimlendirilecek ligde mücadele eden rakibine karşı , oynadığı futbol ve yıldızlarıyla herşeyi açık açık gördük. Son derece kötü , başarısız bir takım, oyuncular ve teknik 
kadro ... Sonrada  Chelski - Barca maçı vardı , günlerdir merakla beklenen ... Hadi haksızlık etmeyelim onlar kim biz kim diyelim mi?  - gerçi bu takımlar Avrupa maçlarında ppotansiyel rakiplerden ikisi ama - demeyelim mi ?  
Bir t.d seyrediyoruz ki daha oyuncusu atılmadan atılma ihtimaline bağlı  oyuncu değişkliğini planlayıp değişikliğe gidiyor, dakikaya saate baktığı yok  , hemen gardını alıyor , öyle bir guard ki  eksikliğe rağmen öne bile geçiyor
, futbolun dersini izliyoruz  yeşil denilemeyecek bir okadar kötü zemin üzerinde , Carvalho ve Terry diye iki muhteşem adamın defans nasıl yapılır dersini izliyoruz , Robben denilen bir adamı görüyoruz , dünyanın tartışmasız en büyüğü Ronaldino'nun nasıl durdurulduğunu - ama bir 
saniye bile gözden kaçırılmaması gerektiğini de-  5 hücümcu ile nasıl oynanırmışın dersini ( ronaldinho,Messi,Larson,Deco,Etoo ), bu süper yıldızların
ortasahadaki mücadelesini ... Ama bizde de pek bir moda olan son günlerin genç futbolcuları denilince bir adam sahne alıyor ki dün akşam  , bence genç futbolcu kavramı ve üzerindeki konuşmaları bitiren bir adam ,okadar
çok şey anlatıyor ki sahada  kelimelere dökmek imkansız, MESSİ , MESSİ ,MESSİ ... Aklınıza gençler , hep genç kalanlar , Emreler, Tuncaylar,İbrahimler falan gelir herhalde  değil mi ?  Gelirler ve giderler bu kafayla . Ama bu MESSİler  takımlarını DÜNYA ŞAMPİYONU yaparlar bu gidişle, fark çok açık ... Dün akşam ki maç müthiş bir dersti her yönüyle , tadı  damağımda kaldı demek bile tatlı geliyor , rövanşta aynı lezzette olacaktır, hatta daha tatlı belkide . Özellikle teknik direktörlerin hamleleri ve hamle karşılıkları , teknik direktör sendromumuzu  körükleyecek
kadar olağanüstüydü ...

Birde çok önemli bir nokta , son 10 dk. tüm stad ayakta  takımını alkışlıyor , oyuncusu  atılmış ve yenilmiş takım maçtan sonra rakibini ve seyircisini alkışlıyor , hocası rakip hocanın elini sıkıyor ( ki rahatsızın biridir biliyoruz ) neredeyse  tüm oyuncular hakemin elini sıkıyor , 
sadece düşündürmek için yazmak istedim .