. 
 
 
               .

 

 

H.Tolga Özel                                                 25 Ocak   2004
 

                                                                     YORUMLU

Pazar günü yaşananlar Türkiye futbolunun yapısal ve yapısal olmayan sorunlarının tüm açıklığı ile ortaya çıkmasına vesile olmuştur. Aynı sorunlar başka başka takımların maçlarında da ortaya çıkma potansiyeli
taşımakta, hatta çıkmaktadır. Bu sebeple aşağıda yazılanlar bu perspektiften değerlendirilmelidir.

-Rasyonel düşüncenin gelişmediği, objektivitenin, somut kanıtlara dayanmanın gerekli kriterler olmadığı bir düşünce dünyasında,  yaşananlar ancak kanıtlamayacak iddialara dayandırılır, sorumluluk ve suç ne 
olduğu, kimlerden oluştuğu bilinmeyen oluşumlara atılır. Bu şekilde sorumluluk almaktan ve gerçeklerden kaçınıldığı gibi, mağdur rolünün  olmanın ezikliğine sığınılarak toplum vicdanında yer etmek, hatta bundan çıkar
sağlamak amaçlanır. (Dış mihraklar, kutsal ittifaklar)
 
-Türkiye futbolunda yaşanan terörün en büyük suçlusu TFF  ve merkez hakem komitesidir. Futbolun geleceğine dair bir öngörüye, eylem planına sahip olmay ı bir kenara bırakın, ulusal futbol müsabakalarının futbolun tüm unsurlarının hakları gözetilerek, adil,  şeffaf ve herkese eşit uzaklıkta yer alarak düzenlenmesi gereğini yerine
getiremeyen bir federasyon ve hakem komitesi ne işe yarar.

-Cem Papila bir tetikçi veya katliam suçlusu değildir. Türk futbolunun  son zamanlarda gördüğü en iyi hakemdir. Eyyamcılığa kaçmadan, seyirci ve  oyuncu baskısına boyun eğmeden dürüst bir maç yönetmiştir. Ve eğer bir 
karşılama yapılması gerekiyorsa çıkardığı kartlar, yönetimi Ali Aydın'ın 4  kırmızı kart çıkardığı FB-GS maçındaki kararlarından çok daha az şekilde yoruma açıktır. Ben bir Fenerbahçeli ama her şeyden önce bir futbol sever 
olarak olarak aynı yönetimi ve kararlığı Saraçoğlun'da da Olimpiyat Stadında  da FB'ye ve GS'ye gösterecek hakemlerin çoğalmasını diliyorum. 

-Gerçek bir teknik adam eğer bir maçın ilk yarısında 3 futbolcusu da gereksiz sinirleri ve sertlikleri yüzünden oyundan atılıyorsa, sahada kalanlarda 2. yarı oyundan atılmak için ellerinden geleni yapıyorlarsa 
ve bunda da başarılı oluyorlarsa şapkasını önüne koyup düşünmek, bu disiplinsizliğin nedenlerini ve önlemlerini bulmak zorundadır.

-Akıllı bir yönetimde sahadaki sorumsuzluğun, gereksiz sinirin, disiplinsizliğin ve teknik adamın, menejerin  oyuncularını  sakinleştirmede göstermiş aciziyeti sorgulamak durumundadır. Doğru olduğu çok açık olan
hakem kararlarını hiçe sayarak etrafa tehditler, hakaretler savurmak ve hedef göstermekte yönetimin aciziyetini, Avrupalı olma iddiasının ne  kadar uzağında olduğunu gösterir.

-Emeğe ve yaptığı işe saygısı olan her futbolcu sahada 8 kişide olsa mücadele etmek, arkadaşlarını yalnız bırakmamak tercihini hiçe sayarak, kendilerini 7 kişi bırakmakta tereddüt etmeyen takım arkadaşlarının iş
ahlakını, takım bilincini ve sadakatini değerlendirmelidir. 

-Futbolu seven, oyundan zevk almaya çalışan herkes İstanbul  oligarşisinin adil bir yönetim karşısında ne kadar hırçınlaştığını, kendini  kaybettiğini görmek, bırakın adil yönetimi, oligarşi takımlarına karşı oynadıkları
maçların tümünde hakları gasp edilen Anadolu takımlarının nasıl bir çaresizlik yaşadığını, bu durumun nasıl bir futbol kısırlığına  dönüştüğünü tekrar hatırlamak zorundadır.

-İnsanları yüceltirken veya eleştirirken ölçülü olmak gerekliliği bir  kez daha kendini göstermiştir. Kariyeriyle, entellektüel birikimiyle, avrupalılığı, sakin yapısıyla kral yapılan Luce'nin çıplaklığını,  aslında ne kadar subjektif, etik değerleri gerektiğinde hiçe sayabilen, kendine güvensiz, şark kurnazı  birisi olduğunu gördük. Diktatörlük boyunca ideolojinin ve dikta yöneticilerinin elinde oyuncak olan, senaryosu  sezon başlarında belli olan bir kurgudan ibaret olan Romanya futbolundan  gelen Luce'nin belki de bilinçaltının yansımasıdır tüm bunlar. Luce'ye  felsefede Schophanuer dışında Kant adında bir filozofunda olduğunu hatırlatmakta
fayda var belki de.
 

 


 

        Mail:fenerbahcecumhuriyeti@fenerbahce.com
 

 
                        ||Yazarlar Sayfası||