Serhat Aydoğmuş                                                           25 Ocak  2004

ZENGİN VE YOKSUL

Fenerbahce ve İstanbulsporun derslik mücadelesinde gönüllerin kazananı İstanbulspor oldu.. Aykut Kocaman bütün güzelliğini o takıma aktarmış olsa gerek ki sistem hala takır takır işliyor..  dünkü maçın kazananı bu  anlamda Aykut Kocaman olmuştur..

Fenerin yazılacak nesi var ki diye düşünmekten alamıyorum kendimi.. Dünkü ezik oyunun tek nedeni vardı bana göre.. marco aurelio... o 15 dakika oynadı  takım da... ne zaman marco oyundan düştü bütün bir orta saha istanbulspor egemenliğine geçti..  daum tıpkı malatyada petkovu  seyrettiği gibi dün de marcoyu seyretti 75 dakika boyunca.. oysa takım orta alanda 
top tutamıyor, aldığı topları hemen kaybediyordu...galiba daum mesajını gönderiyordu yönetime.. bana hücuma dönük bir orta saha oyuncusu alın..  hem de hemen... daumun derdini anlatma şekli biraz maliyetli olsa da haksız olmasa gerek...

nobre ve pier ideal forvet ikilisi olsalar da orta saha yokluğu öyle zor anlar yaşattı ki bize pieri bir ara sürekli sağ kanatta görmeye başladık... ikinci yarı  brezilyaya gol atmış san marino gibi oynadık neredeyse...  ve bir türlü top tutamadık orta alanda... aurelioya haddini aşan bir görev
verilmişti.. ama napalım yok ki başka biri ? * 20 dakikalık bir 20 numaramız  vardı onu da antepe verdik yıldızlar gelecek diye...ama bize lazım olan gerçek bir 10 numara...

beşiktaş çıldırmış olmalı... bu konuda  fazla şey söylemek gereksiz... yalnız bugün radikal okuyanlar ismet berkanın yazısını görmüşlerdir.. zagonun hareketi olsa olsa sarı  kart diyor.. herhalde ona da pes demek lazım... ligin en iyi takımıyken, takımın  üzerinde  puan baskısı 
yokken, olsa da farketmez ama, ne bu şiddet bu celal... üstelik pancunun olmayan
faulüne faul deyip, olmayan ofsayta ofsayt diyerek....  beşiktaş hata yaptı.. ama yiğidi öldürüp hakkını verelim...  halen türkiyenin en iyi takımı beşiktaş...

bu arada erman toroğlunun beşiktaşın neden agresif olduğuna dair açıklamaları dünün en komik yorumuydu...psikolojinin sınırlarını  zorlayan deneysel yorumlarına hayran olmamak elde değil...

Ha bir de... ahmet çakar yine suç duyurusunda bulundu...