. 
 
 
               .

 

Şeref Solmazer                                                         16  Aralık  2003

          Ronaldo ve Zidane'ın arkadaşları var ya bizimkilerin ?

Dün akşam NTV' de Birleşmiş Milletler ve  FİFA'nın desteğiyle daha önce de benzerlerine çokça
rastlanan ama bu maçta başı çeken  oyuncuların  adından dolayı daha da popüler hale gelen ,
"Yoksulluğa Karşı Maç" organizasyonu vardı .  Birçok "Büyük Yıldız" ve geleceğin yıldız ( Özellikle 
Brezilya' lılar , Rubinho, Fabiano gibi.) adaylarının oynadığı  oyun , futbolun oynandığı profesyonel 
düzeyde  her ne kadar  artık  sportif anlamının ötesinde " show business" ' e dönüştüğü kabul edilse 
de,  gerçek ve özüne uygun bir organizasyon olarak ilgi gördü. En azında birileri ki  hepsi popüler ve 
isim sahibi bu kişiler, akıllarından her ne geçerse geçsin organizasyonu izleyenlere ve   hayranlarına 
bir mesaj ilettiler . Bence futbol adına güzel bir gece ve anlamlı bir hareketti yaptıkları , kendilerini 
kutlamak gerekir . Benzer hareketleri  F1 pilotu Shumi 'nin de yaptığına şahit olunur zaman zaman 
bilirsiniz . U2 ' nun solisti Bono bir müzisyen olarak benzer konulardaki duyarlılığını her fırsatta dile 
getirir.  Hepside bu yaptıklarıyla   kendi popüleritelerini artırmaya yönelik  davranmış  bile olsalar ,
izlendikleri hayran kitlelerine küçükte olsa bir mesaj verebiliyorlarsa bence bu bile  önemli bir adımdır. 

Bütün bunları hep uzaktan bakmaktan bıktım artık bir  vatandaş ve  sporsever olarak ( Bir Mehmet 
Özdilek olayı bile , ne kadar büyük etki yaratmıştı hatırlayınız. Zaman zaman  münferit olarak yapılan   
çocuk Esirgeme vb kurum  ziyaretlerini  bu düzeyde ele almadığımı belirtmek isterim, onlara da büyük
saygı  duyuyorken..) . Bunlara o kadar uzağız ki , düşünmeyi düşünmek bile bize çok uzak bir kavram , 
hayali bile hoş bir tebessüme sürüklüyor insanı ama , hayalimizin ne kadar uzak olduğunu , sahaya 
bakınca Zidane ve Ronaldo' nun  Türkiye'den hiç arkadaşı olmamasından da acı bir şekilde anlıyoruz 
ne yazık ki . Lafa gelince mangalda kül  bırakmayan tavrımız eylemde  bir ruh gibi görünmezdir  nedense. 

Beni bu yazıyı yazmaya iten düşüncelerimin sebebi bizde bu işleri yapacak bırakın bir babayiğidi ,  
baba yada yiğidin bile çıkmamasının  beni bir sporsever olarak   kaygılandırıyor olduğudur . Teröre , 
savaşa , yoksulluğa , sanırım Avrupa'dan ve starların yaşadığı dünyadan bizler çok daha yakınız . 
Futbolu sadece futbol olarak görmeyenlerin hep söylediği özel ve  değişik gücünü kullanmada bizim 
insanlarımız ( vatandaşlar değil elbet o  camianın içindeki başta sporcular  vd. ) neden bunu 
vatandaşlarına küçük bir moral  bile olsa katkı yapabilecek şekilde düşünmezler , düşündürülemezler , 
düşünmekten kaçarlar . Başka  değerlere sıra geldiğinde kimselere fırsat tanımayan bu gürüh  aslında 
cevabı belli soruda ülkenin genel  değerlendirme  şablonuna uygun  hareket etme eğiliminden bir türlü 
kurtulamamıştır. 

Bırakın savaşı, açlığı , bir zamanlar TSYD' de olsa yarı yarıya tribünler önünde oynayan Büyük (!!!)  lerin
bu turnuvadan bile öcü gibi kaçmaları ayrı bir  soru getiriyor akıllara.  Bu tarz dostluk turnuvası özelliğinde 
organizasyonlar arttırılsa , yandaşlar belki birbirlerini tribünlerde  eşit sayıda ve yan yana  gördükçe 
beklenenin aksine olumlu tepkiler bile verebilirler, futbolda yaşanan ve yaşatılan şiddete karşı . 

Yada bir 19 Mayıs , Bir 29 Ekim'de üç takımın 45'er dakikalık oyunlarla birbirleriyle üçlü bir turnuvada aynı 
gecede ( Örneklerini sezon arası hazırlıklarda gösteri nitelikli gecelerde İtalya'da oynanırken hatırlıyorum 
) Dolmabahçe' ye en yakın  tarihi stadyumda , yandaşlarının Avrupa' da  görülen örneklerde olduğu gibi iç içe 
oturduğu  tribünler önünde,  Atatürk yada Cumhuriyet gibi önemli kavramlara "Akıllı , zeki " sporcular gibi 
destek niteliğinde kupalı turnuva düzenleseler acaba bu vb. girişimler ülkenin  bıktığı usandığı ve bilinçli 
pompalanan futbol terörüne itilen yandaş  kitlelerinin zihninde bir uyanış yaratabilir mi ?   Umut ve moral 
sağlayabilir mi ? 

Kısaca bir sporsever olarak belki  bu devre arasınıda, belki daha önemli bir günde,  örneğin üç büyük 
kulübün bir gece İstanbul'un bir stadında Teröre karşı 45'er dakikalık üç devre üzerinden kendi aralarında 
bir turnuva düzenlemelerini , seyircilerin hep birlikte maçı seyretmelerini ve toplanan gelirin terör 
saldırılarında hayatını kaybeden yada madur olmuş kişilere yardım için kullanmalarını öneriyorum . Ben bir 
sporseverim bu kadar da öneri yapacak bir hakkım olmalı değil mi ? 

Bu ülkede Ronaldo' yu Zidane' ı tanıyan varmı ? Ya yapmaya çalıştıklarını gören ? Peki bizde Ronaldo'lar  
ve Zidane 'lar varmı ? 

Umarım varlardır ve duyuyorlardır. 

 


 

        Mail:fenerbahcecumhuriyeti@fenerbahce.com
 

 
                   ||Yazarlar Sayfası||