. 
 
 
               .

 

Şeref Solmazer                                                         22  Aralık  2003

                             İlk Yarının Ardından 

Yeni bir yıl daha geride bıraktığımız yıllarda da olduğu gibi yeni umutlarla bize merhaba demeye hazırlanıyor . Doğrusu bu yeni umutlara ve güzel dileklere çok gereksinimimiz olduğu tartışmasız doğru . Dünya ve dolayısıyla ülkemiz 2003 yılını belkide geleceğe dönük birçok miladın yılı olarak hatırlayacak .Uumarım yaşanan bunca olumsuzluk ve kötülük bu miladı iyiliklerin , doğrulukların kazandığı ve kazanacağı bir milat haline getirir. Pek umutlu olmasamada , değer yargılarına sahip  çıkan insanlığın asgari vasıflarını hatırlayan , doğrunun ve dürüstlüğün insanlık onurunun önemli  olduğunu hatırlayan bir anlayışın geleceğimize  hakim olmasını diliyorum.

Aslında bu cümle ve düşünceler sonunda futboldan Fenerbahçe'den ve geri kalan yeni sezondan bahsetmek biraz zor. Aynı dilekler sezon başlangıcında bizi herzaman olduğu gibi umutlandıran Fenerbahçe için de geçerli . Takımlarıyla , yöneticileriyle , taraftarlarıyla  ve en önemlisi rakipleriyle bir bütün olarak " Fenerbahçe Olgusu " içinde yeni ylın yeni bir başarı getirmesini temenni ediyorum , yüreğimin en derinlerinden . Bu vesile ile Fenerbahçe 'ye emeği geçmis , 1907'den buyana gelen tüm Fenerbahçelileride saygıyla anıyorum.

2003-2004 Yılı Fenerbahçe için geride kalan çok başarısız yılın üzerine sünger çekme yılı olarak başladı. Bu kez daha önce neredeyse hiç görülmemiş bir transfer atağıyla , yaş ortalaması çok genç oyuncuların kadroya takviye edilmesiyle başladı . Bir başka güzellik olarakta futbol hayatının en olgun dönemini geçiren dünya çapında bir yıldız olan Pier van Hooijdonk'un alınmasıyla bu gençlik aşısına birde panzehir vuruldu. 
Daum gibi futbol dışı hayatı sansasyon ve kötü anılarla dolu bir hoca da bu kadonun başına getirildi . Aslında FENERBAHÇE hep çelişkilerin ve sansasyonların takımı olmasına uygun kendi karakteristiğini yine sahneliyordu. Onsuz ve onun yaptıklarının tartışılmayacağı , konuşulmayacağı bir Türk Futbol Dünyası olunamayacağını onun dışında herkes de çok iyi biliyordu . Dürüstçe itiraf edilmeyen bu rakip  düşünceye Fenerbahçe herzaman saygı duydu ve onları kendini daha sezon başlamadan konuşmaya mecbur etti. 

Futbolda başarı artık günümüzde , emdüstirileşme , şov bussines olma ve yüksen ekonomik değerler nedeniyle , çağın gereklerine uygun olarak , planlı programlı ve sabırla çok çalışarak yakalanabilecek bir olgu olarak karşımıza çıkmakta . Fenerbahçe'de  bu anlayışa inanmasına rağmen eski ruhunudanda asla ödün vermeyerek bir karma oluşuturma izlenimleri verdi daha sezon başında. Daum ilkeli , çalışkan ,disiplinli , çağdaş  birTD olarak takımın başına bu karma başarıyı getirsin diye atandı. 

Doğrusu sezonun ilk yarısı biterken bu sağlanabildimi derseniz, bununda iki yanıtı var . Öncelikle Fenerbahçe'linin ilk ve en öncelikli beklentisi daima rakiplerinin en üstünde olmaktır ki bu anlamda hedefin başarıldığı söylenemez. İkincisi genç ve yeni oyunculardan kurulan her takımın olacağı gibi Fenerbahçe'nin de zamana ihtiyacı vardı . Bu süreç göreceli olmakla beraber uzun zamanda alabilirdi , bu noktada sabır ve destek önemli ögeler olarak ortaya çıkar . Bu anlamda Fenerbahçe'nin geçmişe nazaran iyi yolda olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu kavramında göreceli olduğu muhakkak.

Yine ilk yarıda Fenerbahçe skor ve oyun olarak bu handikaplarından dolayı istikrarlı bir grafik çizemedi .    Ligede aldığı iki yenilgiyide kümede kalma mücadelesi yapan takımlara karşı alırken , derby niteliğindeki maçlardan da şanssız bir biçimde berabere ayrıldı. Genç oyunculardan yeterli performans alınamadı . Daum hatalar yapsada , takımı sabırla yılın ve devrenin sonuna kadar taşındı . Kısaca henüz ilk yarı bir maç eksiğiyle bitmiş olsada Fenerbahçe'de  Kurbağalı Dere beklenildiği kadar berrak akmıyor. Ancak tüm bunların yanında Fenerbahçe'de uzun yıllardır görülmemiş olağanüstü güzellikte bir şey göründü ışık saçan bir yıldız olarak çimlerin üzerinde ;
O da Pier v. Hooijdonk'dan başkası değildi. Bu 34 Yaşındaki yıldız . Attığı firikikleri ile  futbol camiasında baraj kurulmayan firiki icaat ettirmek zorunda bıraktı . Bir müddet sonra firirkik alamayınca ortaya  golleri ile çıktı . Olmadı kilitlenen maçlarda eksik olan ortasaha oyun kuruculuğunu bu mevkiye gelerek attığı paslar ve oyunu açarak ve tek top oynayarakmodern futboldan örenkler vererek gösterdi. Yetmedi , gitti çizgiden top çıkardı. Yetmedi ülkenin en kritik dönemlerinde kendi medeniyetinin ülkemize kaygıyla baktığı durumlarda verdiği demeçlerle ülkeyi ve ülke insanını savundu . Örneklerin bitmeyeceği güzellikteki bu adam futbol hayatının son döneminde Fenerbahçe'ye bir lütüf olarak sunuldu. Geride kalan kabus gibi 2003 yılında Fenerbahçe için belkide en büyük güzellik bu oldu. İyiki varsın Pi- Air  , seni bu  yarının ve geçen yılın Fenerbahçe Değeri olarak seçiyorum gönlümden kopan en büyük alkışlarla.

Kişisel olarak benim içinde ve buyılın bir başka değeri Ekim ayının başında dünyaya gelen kızım  Doğa'nın güzelliğiydi . Bu iki güzellik benim için Fenerbahçe'nin ilk yarısından ve 2003 yılından beni geleceğe ve umuda sürükleyen en önemli iki nokta oldu.

Yazıya nasıl başladım nasıl bitirdim farkında değilim ama son cümlelerle yüreğimin taştığını hissediylorum . umarım ikinci devre ve yeni yılda Fenerbahçe'de sahalardan bu coşku ve sevgi seliyle taşar.

Hepinize Sevgi ve Selamlarımı Sunuyor ve Yeni Yılınızı Kutluyorum.

Not: Marcio Nobre 'yialdık , bence gereksiz ve taraftarı yumuşatmaya yönelik bir taransfer gibi, henüz 23 yaşında bir genç ancak kariyerini Japonya'da sürdürüp pek de başarılı olmayan bir oyuncunun tek avantajı son şampiyon Curuziero'dan geliyor olması . Alex'in alınmama ihtimaline karşı getirildiyse yasık . Forvet özellikli 5 oyuncu varken altıncıyı alıp hiç oyuncu olmayan bölgelerin bırakılmasını anlayabilmem mümkün değil . Bekleyelim görelim ancak fazla sayıda ara transfer oyuncusunun takım kimyası üserşnde olumlu bir hava yaratmasınında çok zor olacağını düşünüyorum .
 
 
 


 

        Mail:fenerbahcecumhuriyeti@fenerbahce.com
 

 
                   ||Yazarlar Sayfası||