. 
 
 
               .

 

Şeref Solmazer                                                        27 Ocak 2004

                           

 Kaybeden Lucescu Ne Yapar? 

Ligde son dört yıldır bir Lucescu gerçeği yaşanıyor , ama Türkiyede herşeyde olduğu gibi gerçek sanılan şeyler askında size empoze edilenler olduğun farkına varılamadan , basit şeyler gözden kaçarak birilerinin istediği gerçekler yada umut edilen gerçekler gerçek olarak gösterilip , diğer olumsuzluklar bir türlü dile getirilemiyor . Medya dolayısıyla yandaşlar ( yandaşlar talep etmese medya bu tavrını sürdüremez) kahramanlar yaratmak ve görmekten çok hoşlanıp onları atgözlüğüyle değerlendirmekten ve gerçeklerden kaçmaktan pekbir menunlar . Daha önceleride Fatih Terim örneğiyle başlayan bu kayıtsız şartsız bağlılık benzer özelliklerle Lucescu ilede devam etmekte . Bir Fenerbahçeli olarak bu satırları yazdığım için belki inandırıcı olamayacağım ama bunun hiç önemi yok , dayatılmaya çalışılan gerçeklere farklı gözle bakabilmemenin takım yandaşı olmakla alakası olmaması gerek , kişisel gelişimimizin de hiç bitmeyeceğini kabul ederek , yandaş veya değil ama aklımdan geçenler dürüstçe paylaşılacak . Konum Lucescu ve özellikle kaybeden Lucescu

Ben her  Lucescu   mağlubiyetinden sonra bu adamın tavrını merakla beklerim . Bugün Taner Bağlan Milliyette çok etkileyici ele almış konuyu ve güzel yazmış doğrusu  ( FB'lidir onuda söyleyeyim 
)Bu şahsa  bu ülkede haketmediği kadar çok prestij ve pozitif ünvan verildi , ama yaptığı saçma sapan  şeyler ve hep kendinden başkasını yeren hiç etik olmayan tavır ve davranışları bilindiği halde hep örtbas edildi . Bu yetmezmiş 
gibi birde  Sinan Engin davranış formatında bir menejer oturtulunca şablonun içine  , olayın bugünlere gelen altyapısı
tamamlanmış oldu . Bu iş heryerde böyledir , işler yolunda gittikçe  sorun çıkmaz ama bir aksi durumda veya ters olayda  gerçek tüm çıplaklığıyla  ortaya çıkınca kralın çıplak olduğunu söylemek ve görmek zor gelir . 

Bu  bir tesadüf  olamaz  bundan bir kaç sezon önce GS ' liler hemde FB maçında 4 kırmız kart gördüğünde de   hocanın kim olduğunu anımsadığımızda  bazı şeylerin tesadüf olmayacağını düşünebilirz. Sakin ve  entel görünümlü  ( ne
yazık ki bende zamanında böyle sanmıştım )   görüntünün ardında  hep  banacı bir zihniyetle  aslında bu tavrıyla belkide egemenliği altındaki futbolcu topluluğunu ve de  taraftarı geren ,  stresini  yükselten bir  adamın tavır ve davranışları
yatmaktadır . ( Adama sormazlar mı sanane  FB-RİZE maçından , aylar sonra konuşmak doğru , gerekşi ve zamanlama açısından etik mi ? Böyle yaparsan oyuncularını ve taraftarınıda bunun içine çeker  en basitinden karşılaşırsan hafta sonu yaşadığın manzarayla paniklersin  ve sonunun da daha kötüye gitmesine etken olursun .)

Maçı izledim  tüm kırmızı kartların ( Ahmet' in ki de dahil ,  haklı olduğunu düşünüyorum . Ahmet topu ve rakibi bal gibi görüyor öyle bir sallıyorki ayağını tutumuyor tutsa Cezar havada iki takla atar  , kötü ve ya iyi niyet  , görüntü bu , dolayısıyla taktir  hakkı diye birşey var ,  sakatlamaya yönelik haraket  bile olsa değmese bile hakem kırmızı verir olay budur .) doğru olduğunu düşünüyorum .  Ama buna rağmen hakemin iyi yönetim gösterdiğinide düşünmüyorum . Oysaki ilk sarı karttaki tavrını 
beğenmiştim . Zago ve Evren' le önce konuşup uyarmış ve sarı kartını çıkarmıştı ( tıpkı ingilteredeki olduğu gibi )  ama yinede bu işte en az suçlunun hakem olduğunu düşünüyorum .

Bir önemli noktada bu olay karşısında  o takımın yandaşı durumunda olup yorum yapmaktır bu nedenle kendi bakış açımdan    şunuda  ekleyeyim bende kendimi o takımın yandaşı yerine koyup yorum yapmaya çalıştım , içler acısı bir durumda birşeyler söylemek zor  , ama herşeye rağmen   objektiflik bizi kurtaracak ilaçtır. Bugün  gazatelerde  Cordoba , ve ibrahimin
kendilerini elştiriken Pancu'nun Lucescu  gibi ( demekki  Romen ekolü böyle  pirleri Hagi'yi de iyi futbolculuğu dışında ki tavır ve davranışlarıyla  çok iyi hatırlıyoruz )   halen hakeme yüklenirken  kendini izlememiş olması  durumu açıklıyor.. 

Kısaca her kaybedilen maçtan sonra bilinçaltındaki gerçek yüzün ve spora yakışmayan ve etik olmayan bu tavrın Lucescu'da hiç değişmediğini görüyorum . Bu durum karşısında yapmış olduğu istifa tehtidi ise terbiyesizliğine ve saygısızlığına en büyük örnektir. 

Taktiri okuyanlara bırakıyorum . Tüm görüşlere saygı duyuyorum . Tıpkı bunlarında benim şahsi görüşlerim olduğu ve saygı duyulmasını beklediğim gibi.
 
 
 

 


 

        Mail:fenerbahcecumhuriyeti@fenerbahce.com
 

 
                  ||Yazarlar Sayfası||