Şeref
Solmazer
07 mart 2004
Aziz Pierre
ve Şampiyonluk Güneşi
İnanması oldukça güç bir lig
yaşanıyor ( Genel görüş olarak ! Bizce değil ) . Fenerbahçe futbolsuz gibi
görünen mücadeleci ve inançlı oyunlarıyla galibiyet serilerini sürdürmeye
devam ederken , rakip resmen sürklase olmuş durumda. Bu durum
hakkında ahkam kesmek kolay olabilir ama kolaylık ötesinde şartlar ve pisikolojik
direncin önemli olduğunu düşünüyorum .
Fenerbahçe bu yıl herkes tarafından
net bir şekilde görüleceği gibi uzun yıllardır özlenen bir disiplin
ve mücadele ile oynuyor . Tabii oyun anlayışı ve göze ve akla hitap eden
bir oyun mu derseniz oynadığı , onu şimdilik geçiyoruz. Sezon
başı alınan genç oyuncuların uzun lig maratonunda takıma adaptasyonları
ve Pieer gibi büyük bir profosyonelin varlığı takıma
önemli katkılar yaptı.
Bu yıl bu dinamizmin yanıda centilmenlikte de örnek davranış sergileyen
oyuncuların anlayışınında bugün ki tabloda katkısı unutulmamalı.
Sonuç olarak Fenerbahçe bir mucizeye ( bence değil tabi ) imza atmak
üzere. Çok yakında puan farkının daha da açılması sürpriz olmayacaktır.
Şampiyonluk ışığı doğudan yükselmişti . Çok yakında bunu
herkes görecek .
Gençler maçına gelecek olursak
şu yorum dışında söyleyecek pek fazla birşey yok; Bir takım
şampiyon olacaksa yada oluyorsa , böyle maçları kazandığı kazanabildiği
için şampiyon olmaktadır. Buna ister şans deyin , ister kader yada
futbolcuların pisikolojik manada içgüdüsel skoru koruma çabası yada
herneyse, işte bu skor ve sonuç bir takımın şampiyon olacağının göstergesidir.
Bu değerlendirme bu maça özel değildir. Bu istisnai şampiyonluklar hariç
genelde heryerde benzer özellikli maçlarla gelir.( Bknz : Geçen günlerde
oynanan R.Madrid - Valencia maçı , o maç sonrası düş kırıklığına
uğrayan Valencia iki maç kaybetti , buda Real'i zirvede tek bıraktı ) .
Bu sonuçlar önde olan ve havasını yakalayan takıma bambaşka önemli
katkılar da yapar ; Bu anlamda liderin karşısına çıkan takım ve oyuncular
onu yenilmez , gol atılamaz , galibiyet alınamaz bir takım ve oyuncular
bütünü olarak da görmeye başlarlar ve bu pisikolojiyle sahaya çıkana
takım üstün bir oyun ortaya koysa bile zihnen baştan rakibe teslim olduğu
için mağlup olmaktan kurtulamaz . Bu gözden kaçan çok önemli bir tespittir
. Bu maçları irdelerken bunu göz önünde bulundurmanız gerekir .
Örneklendirmeyi geçen yılki FB ve BJK ile bu yılkı GS, ikinci devrede ki
BJK ve FB 'nin bu yılki pozisyonuyla değerlendirebilirsiniz. Geçen
yıl ligdeki her takım FB yi sıradan bir takım gibi görüyor ve onu
rahatlıkla yenebiliyordu ( Bu yıl ki GS'ın durumu benzer) Aynı dönemde
BJK yenilmez armada olarak nitelendirildiği için birçok maçını rakiplerin
bu pisikolojik yenilgisi ve kopleksinden almıştır . Bu yıl özellikle
bu günden sonra FB'nin alacağı gibi . Bu nedenle Daum ve futbolcular
anormal bir durum yaratmazsa ( kesin şampiyon olduk , inancı .) bu şartlarda
Fenerbahçe'nin şampiyon olacağına inanıyorum.
Oyunla ilgili ,
Pierre Van Hooijdonk gerçekten inanılmaz bir oyuncu , he ryönüyle
mükemmel bir lider . 35 yaşın olgunluğuyla yaptıkları sahda
ki gençlerin mücadele etmesinde en büyük etken. Bu hafta üç mevkii de
birden
oynadı , Kaleci Hoooijdonk,
Libero Hooijdonk, Forvet Hooijdonk dolayısıyla haftanın hatta
bu gidişle yılın ve gönüllerin futbolcusu olacağı hatta olduğu muhakkak.
Kalede sıkıntı olsa bile herhalde Hooijdonk o işinde üstesinden gelecektir,
oraları sık yoklayan biri olarak .
İkinci adam M. Yozgatlı ; gördüğüm
kadarıyla çizgide durup oyuna hiçbirkatkı sağlayamıyor , takımın eksik
oynamasının en büyük göze batan adamı heleki ardında birde F.A olunca
sağ kanat tanrı'nın korumasında gidiyor . Daum'un orta sahayı özellikle
top kovalamayan oyunculardan kurması ( Bir tek Marko'ya kalıyor Ümit'de
serbest adama havasında olunca)
bugüne dek olumsuz bir sonuç
doğurmadı ama her maçta taraftara dokuz doğurtacak kadar anlamsız oluyor
. Rebrov gibi bir kaliteyi reddetmeyen Daum onu oynatmak için çareyi Marco'da
bulunca 70 . dakikalardan sonra orta sahayı tanrıya emanet ediyor
( bu arada bu hafta Selçuk yada Kemal^den en azından birini
bu dakikalarda oyuna almamasını anlayamadım . Ama bunu hep yapıyor
ve buda hep tutuyor ,) bu dakikalardan sonra rakiplerin kondisyonlarının
azalmasınında bu değişimi yapmada etken olduğunu söyleyebilirmiyiz , bunuda
bilmiyorum .
Herneyse Fenerbahçe Aziz Pierre'in
yönetiminde genç savaşçılarıyla sahada oynadığı , saha dışında oynamadığı
rakiplerini hem mücadele hemde pisikolojikman yıkarak şampiyonluğa doğru
koşuyor . Tüm bu olanları mucizevi diye algılayanların yanılgıları onları
bambaşka eleştirel yönlere çekiyor buda çok komik ve anlamsız gündemlerin
oluşmasına sebebiyet
veriyor . Bu düşünceye sahip
olanlarıda espri anlayışlarından dolayı kutlamak istiyor , gelecekte de
kendilerine başarılar diliyorum .
Fenerbahçe bu yıl yarışa yeni
bir hoca ve 12 değişik taransferle başladı . Gelinen bu noktada ister
şampiyon olsun ister olmasın elde edlen şey , büyük bir başarıdır. Bunu
da unutmamak gerekir.
Bu arada yönetim muhalefetin
tüm musluklarını kapatarak yeniden iktidar koltuğuna kuruldu, bu pek hoş
bir durum olarak görünmüyor ama , şimdilik işler yolunda gittiği
için , muhalefet de adam gibi adam olmadığı için herşey yolunda , anlayışını
çok değerli ve kaydedeğer bulmadığım yönetime yinede yeni dönemde
başarılar dilerim.
|