. 
 
 
               .

 

Şeref Solmazer                                                        22 mart 2004
 
 

  Şampiyonluk Meşalesini Taşıyan son koşucuyuz 

Çok zor bir maç olacağını tahmin ettim demek yerine hissediyordum desem daha doğru olur herhalde. Aslında rakip 
Bursa'nın gücü gerçekten yerini hakedecek düzeyde . Ancak asıl  işi zorlaştırıan etkenler rakipten ziyade Fenerbahçe'nin 
kendinden kaynaklanıyordu . Tüm sezonda olduğu gibi . 3 oyuncunun eksikliğide her nekadar kapatılmış olsada önemli
bir olumsuzluk olaraka yansıdı sanırım. Özellikle Luciano' nun yokluğu bence önemliydi.

Takım artık ortasahasında bırakın oyun kurucuyu , ortasaha özellikleri taşımayan ( bir tek Marco var - Selçuk yok,Kemal 
sakat ) oyuncularla ortasahasız oynamaya bizi  alıştırdı. Tüm sıkıntıların tek nedeni bence teknik anlamda bu . Birde üstüne 
üstlük Daum'un hep yaptığı hamleleride bunu dahada azaltıcı yönde olmasına rağmen kazanması bazen insana mucize bile 
olduğunu düşündürüyor . Tabii mucizeler 10 maç olmaz , bu nedenle Türk ligindeki kalite düşüklüğünün bunda etken
olduğu muhakkak . Bu  yapıda oynayan Fener'i yenememek olgusu bunu anlatmaya yeter . Karşısında 4  forvet ( ki 
hepside yaptıklarıyla kalitelerini ve etkilerini kanıtlayan )  görünce rakipler Fener'e 75'den sonra teslim oluyorlar. Bunda 
kondisyonla  beraber , pisikolojik etkenlerde (  bu dakikadan sonra takımın attığı goller ) önemli bir unsur olarak değerlendirilebilir. Fener bu yapısı ,cesur tavrıyla , yılmayan , mücadele eden kadrosu , inanan  seyircisiyle ve rakiplerinin 
çöküşüyle hiç tartışmasız şu anki durumunu hakediyor . Hatta hak etmenin ötesinde  büyük bir taktiri de hak ediyor. Bu 
konuda da rakiplerin Fener'in yaptıklarına kulp bulmak yerine , taktir edip şapkalarını önlerine koyup düşünmeleri özeleştiri 
yapmaları gerekiyor 
.

Fenerbahçe bu havası ve fikstür avantajıyla  şampiyonluğu artık kaybetmemesi gerekiyor . Ancak genç ve yeni oyuncuların 
heyecanı ve türbünlerin sabırsız ve ilkesiz tutumları dün akşamda görüldüğü gibi olmadık anda sorun yaratabilir , herşeyi
oldu gibi görmek en büyük hata. Daum'un asla  böyle düşünmeyeceğine inancım beni rahatlatan etken , yoksa Türk 
insanının  yapısı göz önünde bulundurulursa , genç Türk oyuncuların , seyircinin ve  özellikle medyanın bu konuda ciddi tuzaklarla dolu olduğunu söylemek mümkün .

Bu takım bu yıl lig için oluşturuldu ve sonuçlar şu anda ortada , bu  yüzden oyuncuları tek tek çok ciddi ve yıpratıcı eleştiri yapmayı doğru bulmuyorum. Ancak önümüzdeki sezonunda şimdiden düşünülmesi gerektiği  ve ciddi açıkların göze battığınında görülmesi gerekiyor . Bu anlamda şimdiden çalışmaların yapılması lazım , hatta imzaların atılmış olması bile 
gerkiyor . Yoksa yine Brezilya dizileri ve Fabiano, Alex kandırmacalarına düşersek iş işten geçmiş olabilir.  Kaleci ( yedek yada birinci olabilir ) , öncelikle " solbek"  iki yada üç " ortasaha "  ve  Nobre'nin yanına bir partner "Forvet" in alınması gerektiğini ( naçizane ) düşünüyorum . Sağ  bek bile bulmakta fayda var hatta.

Geniş bir kadro ve üstdüzey bir mücadele için bu adamların çoğaltılması gerek . Hanefi , Ümit Ö ve  Hooijdonk'un  sürekli ilk 
11 oynamalarının mümkün olmayacağını düşünüyorum.  Hooijdonk  herzaman takımda olmalı  ama bu nasıl olacak bakalım 
Daum bu konuda nasıl bir hamle yapacak göreceğiz .  ( Önümüzdeki yıl 5 yabancı sınırlaması olacağına göre )

Fenerbahçe Şampiyonluk Meşalesini  taşıayan son atlet gibi  koşusuna  devam ediyor , stadın ışıkları ve seyircinin çoşkulu 
sesi şimdiden kulakları sağır edercesine güçlü ...
 
 
 

 


 

        Mail:fenerbahcecumhuriyeti@fenerbahce.com
 

 
               ||Yazarlar Sayfası||