9 Işık Nedir?

            Türk Milleti, kendi milli Tarihini, örf adet ve ananelerini,kendi milli hasletlerini dikkate alan, modern ilmi ve tekniği metod seçen % 100 yerli ve milli bir idare sistemi kurmalıdır. Çünkü her milletin idare sistemi kendi şartlarına, kendi tercihlerine ve milli özelliklerine göredir. Herhangi bir milletin sistemini olduğu gibi almak gerçeklere uymaz. Bugün de böyle, kapitalist ve komünist sistemler aynen tatbike çalışılıyor. Bunların hepsi taklitten ibarettir. Her milletin durumunun başka olduğunu nazar-ı dikkate alarak biz diyoruz ki; yeni milli bir doktrin, bir sistem lazım. Bu doktrin 9 Işık’ tır. 
            Gaye Türk milletini insanca usüllerle, en kısa yoldan, kendi gücü ile ayakta durabilecek, kuvvetli, müreffeh, mutlu, hak    ve   şereflerine sahip bir millet haline getirmek ve modern uygarlığın en ön safına geçirmektir. Bir insanın kendisine saygısı yoksa, kendisini aşağı görürse, kabiliyetsiz hissederse, o insanin büyük iş yapması, içinde bulunduğu çevreye yararlı olması mümkün olamaz. “Zafer hiç bir zaman mahvolduklarını zannedenler tarafından kazanılmaz!” Milletlerin hayatı da böyledir. Milletler kendi varlıklarının değerini hissederler, kendi kudretlerine inanç duyarlar, kendi izzet-i nefislerini herşeyin üstünde tutabilirler ve kendi varlıklarına saygı duyarlarsa, uygarlık aleminde büyük varlık gösterirler.

                                                                                        Neden 9 Işık?

            Her şeyini Türklüğün tarihinden almiş olan modern ilmi, tekniği önder kabul etmiş olan bir görüştür. Bunun kuvvetini almış olduğu temel kaynak Müslümanlık ve Türk'lüktür. Türk insanına karşı sonsuz sevgi, insan haysiyetine karşı sonsuz saygıdır. Neden temel kaynak Müslümanlık ve Türklük'tür? Çünkü bu millet Müslüman ve Türk milletidir. Türk olarak binlerce yıllık şanı ve şerefi vardır. 
Bin yıldır İslâmiyet'i benimsemiştir. Geri kalmışlığın, milliyet ve din ile alakası yoktur. Bu temeller üzerine inşa edilmiş yeni bir sistem; tamamen millî bir doktrindir, 9 Işık. 

Haydi yür´ü! Medeniyet, şeref, şan
Genç anlında millî rü'ya görenin
Eski, yeni hür ve mes'ud Türkistan
Bütün Asya ve istikbâl hep senin!... 
                                                                                         

                                                   9 Işık Esasları (Özet Olarak)

MİLLİYETÇİLİK
Her şey Türk milleti için, Türk milleti ile beraber ve Türk milletine göre sözleriyle özetlenebilecek, Türk milletine bağlılık, sevgi ve Türkiye Cumhuriyeti devletine sadakat ve hizmettir. 

ÜLKÜCÜLÜK
Türk milletini en ileri, en medeni, en kuvvetli bir varlık haline getirme ülküsüdür. 

AHLAKÇILIK
Türk milletinin ruhuna, örf ve adetlerine uygun yüksek varlığını korumayı ve geliştirmeyi ön gören esaslara dayanır. 

İLİMCİLİK
Olayları ve varlığı ön yargılardan ve art düşüncelerden sıyırarak ilim mentalitesi ile incelemek ve girişilecek her çeşit faaliyette ilmi önder yapmak prensibidir. 

TOPLUMCULUK
Her çesit faaliyetin toplumun yararına olacak şekilde yürütülmesi görüşüdür. İçtimaî ve iktisadî olmak üzere iki ayrı bölümü kapsamaktadır. İktisadî görüş olarak mülkiyeti esas kabul eder, fakat mülkiyetin millet zararına kötüye kullanılmasına karşı olan bir görüşü benimser. Karma ekonomiyi ve ana stratejik iktisadî faaliyetlerin devlet kontrolünde bulunmasını öngörür. Sosyal görüş olarak sosyal adalet düzeni, fırsat eşitliği, sosyal güvenlik ve sosyal yardımlaşma teşkilatı kurulmasını kabul eder. 

KÖYCÜLÜK
Köyleri tarım kentleri halinde birleştirerek kalkındırmayı öngörür. Köylünün tefecilerin elinden kurtarılması ve ihtiyacı olan kredi ve diğer yardımların sağlanması için kooperatifleşmeyi hedef alır. Bilhassa orman bölgesinde yaşayan köylüleri öncelikle ve hızla refaha kavuşturmak amacını güder. 

HÜRRİYETÇİLİK VE ŞAHİYETÇİLİK
Birleşmiş Milletler Anayasasında yazılı bütün hürriyetlerin sağlanmasını gaye edinmiştir. İnsanların şahsiyet olarak geliştirilmesini toplumun kalkınması için yararlı bir yol olarak kabul eder. 

GELİŞMECİLİK VE HALKÇILIK
insanlar ve medeniyetler daima daha iyiyi, daha güzeli, daha mükemmeli istemek ve aramakla gelişir. Elde edilen ile yetinmemek ve daima daha fazlasını ve daha ilerisini istemek ve bunu elde etmek için gayret göstermek şuurudur. Ancak bu gayret ve çabalarda Türk milletinin tarihinden, milli benliğinden ve kökünden kopmadan yükselmek ve ilerlemek gayedir. Yapılacak her işte halka doğru, halkla beraber olmayı ilerlemenin, yükselmenin vazgeçilmez bir prensibi olarak kabul ederiz. 

ENDÜSTRİ VE TEKNİKÇİLİK
Türk milletinin kalkınması için acele sanayileşmesi lazımdır. Sanayide ve teknikte ileri seviyelere ulaşması lazımdır, bunun için gerekli tedbirler alınmalıdır. 

9 Işık görüşümüzün esasları gayet özet olarak bunlardır. Milli doktrinimiz 9 Işık hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler Sayın Alparslan Türkeş'in "9 Işık" adlı eserini okuyabilirler.
                                                                    

                                                                                  9 Işık Hakkında

                9 Işık, nasıl kapitalizmi, marksist sosyalizmi reddediyorsa, nasyonal-sosyalizmi ve faşizmi de reddeder.Nasyonal-sosyalizm ve faşizm, kapitalizmin dejenere bir sapması olup, insan hak ve hürriyetlerine inanmayan gerici diktatörlüklerdir. 9 Işık ise, insan sevgi ve saygısına dayanır, ferdi ve iktisadi hürriyetleri bir bütün olarak gerçekleştirmek isteyen demokratik bir görüştür. İlahlaştırılmış faşist devletçiliğe, putlaştırılmış nazist ırkçılığa inanmıyoruz. Fosilleşmiş şöhretlerin yaptığı gibi siyasi kariyerinin belirli bir döneminde faşist, belirli bir döneminde kapitalist, diğer bir döneminde sosyalist olmak, bizim politika ahlâkımızda yoktur. Biz, Türk´e aşık, Türk vatanına aşık 9 Işıkçılarız. Amacımız bu kutsal vatan üzerinde Büyük Türk milletinin ebediyyen bağımsız yaşamasını sağlayacak milli görüşü çizmek, bunu savunmaktır.
                9 Işık ilkelerinin başında yer alan milliyetçilik, diğer ilkelerin arasında bulunan toplumculuk ilkesinin kavramından daha geniş bir kavramdır. Milliyetçilik kavramı içinde toplumculuk da vardır. Fakat, iktisadi ve sosyal kalkınma görüşlerimizi belirtmek için düşüncelerimizi ayrı bir toplumculuk ilkesi altında ifade etmek yararlı görülmüştür. Toplumculuk derken, milletin varlığını, toplum menfaatinin ,fertlerin üzerinde olduğuna işaret etmek isteriz. Bu arada su noktayı tekrar önemle belirtelim ki Nasyonal – sosyalizm, kapitalizmle, laboratuvar (Antropolojik) ırkçılığa ve antidemokratik bir siyasi espriye sahipken, 9 Işıkçılık, Türk toplumculuğuna, sosyal-psikolojik (manevi) bir soyculuğa ve gerçek demokrasiye inanmaktadır. Türk milletinin gönül ve tasvibinden, tercih ve oyundan geçmeyen iktidar yollarına inanmıyoruz. İktidar olduktan sonra da, demokratik yolların gerçek bir şekilde işlemesine inanıyor, bunu savunuyoruz. Türk milliyetçiliğinden devamlı şekilde korkanlar, Türk´ü hiç bir zaman benimsemeyen enternasyonalistler, milli olan her görüşe daima karşı çıkmışlardır. Bunu asla, bir an için dahi unutmamalıyız.
            Bugün Anadolu yaylasında sadece Türk milletinin değil, tüm insanlığın kaderi yoğrulmaktadır. Bu bakımdan Türkiye´deki milliyetçiliği, köklü moral gelişmeleri, içte ve dışta desteklemek gerekir.On altı büyük imparatorluk kurmuş bulunan ve insanlığa örnek bir ahlâk sunan üstün manevi değerlere ve dünyada emsali az, zengin bir ülkeye sahip bulunan Türk milleti, iktisaden geri kalmış basamakta olamaz. Bugünkü sonuçta hiç bir iktidar bu hatayı bulup ortaya koymuş değildir. Daima keramet anayasada görülmüş, devrimlerin ruhu, şekillere mahkum olmuş, muhtevaya inilmemiştir. Demokrasi anlayışı havada kalmıştır. Demokrasi insan varlığına sevgi ve insan iradesine saygının bir ifadesidir. Taklit ve kopyacılık ise milli şahsiyetimizin zedelenmesine sebep olmuş, Türk aydını dış dünyadan kendi toplumumuza ilim, teknik getirmek yerine Batının batıl ve kokmuş itikat ve itiyatlarını getirmiştir.
Ülkeyi, devlet varlığını ve millet hayatını büyük belalardan kurtaran Kuvay-i Milliye ruhu cepheden tarlaya, tarladan laboratuara ve dengeli iktisadi kalkınma alanlarına intikal ettirilmiş olduğundan ötürü milletçe büyük fırsat kaçırılmış ve büyük bir zaman kaybedilmiştir.
            Türkiye´nin bugün başta insan varlığı ve insan gücü olmak üzere bütün imkânları ilim, ahlâk ve adalet şuuru içinde seferber edilmelidir. Bu hareket var olmak, yok olmak endişesi ve korkusuna dayanmamalı, büyük devlet olmak azim ve kararı iradesinden doğmalıdır. Türk milleti elbet bu hedefe ulaşacak, insanlığı hayıra çagırmak, kötülükden meneylemek ve iyiliği emretmek gibi tarihi ve manevi görevini yerine bir kere daha getirecektir. Tarih buna ait ispatlarla doludur.
Türk milletinin yükselişi için bu büyük hamleleri yapmak zorundayız. Millete hizmet yolunda ne kadar büyük güçlükler ve tehlikelerle karşı karşıya olduğumuzu bilmekteyiz; fakat güçlükler bizim azmimizi ve mücadele gücümüzü bir kat daha arttırmaktadır. Muvaffak olacağımıza emin bulunuyoruz.
                                                                                                                                                            Alparslan Türkeş