DAILY EXPRESSIONS - GÜNLÜK PRATİK İNGİLİZCE İFADELER
English | Türkçe |
MEETING - INTRODUCING | KARŞILAŞMA - TANIŞMA |
How Are you? | Nasılsın? |
How's it going | Nasıl Gidiyor? |
How is everything? | Ne var ne yok? |
How've you been? | Ne alemdesin? |
What's up? | Ne oluyor? |
What's new? | Ne haber? |
What have you been up to? | Neler yapıyorsun? |
How you been? | Vaziyetler Nasıl? |
How's tricks? | Vaziyetler Nasıl? |
Good Morning | Günaydın |
Morning | Günaydın |
How are you this bright morning? | Bu sabah nasılsın? |
Good Afternoon | Tünaydın |
Good evening | iyi Akşamlar |
Evening | iyi Akşamlar |
I haven't seen you in years | Yıllardır seni görmüyorum |
Long time no see | Uzun zamandır görüşemiyoruz |
I Haven't seen you in an age | Çoktandır seni görmüyorum |
I Haven't Seen you in a month of Sundays | Uzun zamandır seni göremiyorum |
What a surprise to meet you here | Seni burada görmek ne süpriz |
Fancy Meeting you here | Seni burda göreceğime dünyada inanmazdım |
Imagine meeting you here | Seni burda görmek hayalimden geçmezdi |
What are you doing in this neck of the woods? | Senin bu semtte ne işin var? |
What have you been up to? | Ne haltlar karıştırıyorsun |
Shouldn't you be in School? | Okulda olman gerekmez mi? |
Shouldn't you be in work? | işte olman gerekmez mi? |
You been keeping cool? | iyi misin? |
We Seem to keep running into each other | Galiba çok sık karşılaşıyoruz |
Haven't we met before? | Daha önce tanışmamış mıydık? |
We have to stop meeting like this | Bu şekilde buluşmaktan vazgeçmeliyiz |
Didn't we meet at that party last week? | Geçen hafta partide tanışmamış mıydık? |
I'm sorry;I've forgetten you name | Özür dilerim.İsminizi unuttum |
I've been meaning to call you | Seni aramayı düşünüyordum |
Fine | iyiyim |
I'm Cool | canavar gibiyim |
Keeping cool | bomba gibiyim |
Fine and dandy | turp gibiyim |
Great | çok iyiyim |
Couldn't be better | bundan daha iyi olamam |
Happy as a clam | Çok mutluyum |
Okay | Fena değil |
I have nothing to complain about | Allaha Şükür bir yaramazlık yok |
Keeping busy | Meşgulüm |
Keeping myself busy | Uğraşıyoruz işte |
Keeping out of trouble | Bir sıkıntım yok |
Been up to no good | Bir yaramazlık yok |
Been keeping my nose clean | Derdim tasam yok |
Getting by | Geçinip gidiyoruz |
Fair to middling | Orta şeker |
So-So= | Şöyle böyle |
Plugging along | Uğraşıyoruz |
Could be worse | buna da şükür |
Just)Muddling through | Sürünüyoruz |
Same as always | Hep Aynı |
Same as usual | Her zamanki gibi |
Not Good | iyi değilim |
Not too good | Pek iyi değilim |
None too good | hiç iyi değilim |
Kind of crummmy | Keyifsiz gibiyim |
I've been under the weather | rahatsızım |
I'm busy | Meşgulüm |
I'm swamped | işim başımdan aşkın |
I don't have time to think | kafamı kaşıyacak vaktim yok |
I don't have time to breathe | Nefes alacak vaktim yok |
Do you have time for coffee? | Kahve İçmek için vaktin var mı? |
How about a cup of coffe? | Bir Fincan kahveye Ne dersin? |
Let's go get coffe.Do you have any time? | Gidip Kahve içelim.Vaktin var mı? |
Let's go for a beer | Hadi bira içelim |
Let's go for a drink | Hadi bir şeyler içelim. |
This is my friend Yalçın | Bu Arkadaşım Yalçın |
Yalçın, have you met Jack | Yalçın, Jack ile tanıştın mı? |
Yalcin do you know Jack? | Yalçın, Jack'i tanıyor musun? |
Do you two know each other? | Siz ikiniz birbirinizi tanıyor musunuz? |
Have you met? | Tanıştınız mı? |
Have you two been introduced? | Sizi tanıştırdılar mı? |
You two have a lot in common | İkinizin çok ortak yanları var |
Nice to meet you | Tanıştığımıza Sevindim |
How nice to meet you | Sizinle tanışmak ne kadar sevindirici |
What a pleasure to meet you | Sizinle tanışmak büyük zevk |
I'm happy to meet you | Tanıştığımıza Memnun oldum |
Charmed | Memnun oldum |
I've heard so much about you | Sizin hakkınızda çok şey duydum |
So we finally meet face-to-face | Demek en sonunda yüz yüze tanıştık |
TRAVEL | SEYAHAT |
Do I have to change planes? | Aktarma yapmam gerekecek mi? |
Is it direct? | Direk uçuş mu? |
How many items of carry-on luggage are permitted? | Yanıma ne kadar el bagajı alabilirim? |
How much luggage can I carry on? | Ne kadar bagaj alabilirim? |
Is there a layover? | İki sefer arasında bekleme var mı? |
How long is the layover? | Bekleme süresi ne kadar? |
There is a one-hour layover in Ankara | Ankara'da aktarma bir saat sürecek |
When does the next flight leave? | Bir sonraki uçuş ne zaman? |
What's the departure time? | Hareket saati ne zaman? |
When does the plane get here? | Uçak buraya ne zaman varır? |
What's the arrvial time? | Varış ne zaman? |
When will I make my connection? | Ne zaman aktarma yapacağım? |
I have to cancel my flight | Uçuşumu iptal etmek zorundayım |
I lost my luggage | Bagajımı kaybettim |
My luggage is missing | Bagajım kayıp |
The flight has been delayed | Uçuş iptal edildi |
The flight has been moved to gate M2 | Uçuş M2 kapısına yönlendirildi |
The flight is overbooked | Uçakta koltuk sayısından fazla yolcu var |
May I see your boarding pass? | Biniş kartınızı görebilir miyim? |
PASSPORT CONTROL - CUSTOM OFFICE | PASAPORT KONTROL - GÜMRÜK OFİSİ |
Are you bringing anything into the country with you? | yanınızda ülkeye bir şey sokuyor musunuz? |
How much currency are you bringing into the country? | ülkeye ne kadar para getiriyorsunuz? |
Do you have anything to declare? | Gümrüğe tabi bir şeyiniz var mı? |
May I see your passport? | Pasaportunuzu görebilir miyim? |
Do you have your visa? | Vizeniz var mı? |
Please place your suitcases on the table | Lütfen çantalarınızı masanın üstüne koyun |
We should examine your purse | Cüzdanınızı incelememiz gerekiyor |
What's the nature of your trip? | Seyahatinizin içeriği nedir? |
What's the purpose of your visit? | Ziyaretinizi n amacı nedir? |
How long do you plan on staying? | Ne kadar kalmayı planlıyorsunuz? |
ON THE BUS - TRAIN | OTOBÜSTE - TRENDE |
Is it direct? | Direk mi? |
Is there a layover? | Mola var mı? |
Is there a dining car? | Yemekli vagon var mı? |
Is the train on time? | Tren zamanında hareket edecek mi? |
What's the arrival time? | Varış ne zaman? |
Are there seats available? | Boş yer var mı? |
Stand clear of the doors | Kapılardan uzak durun! |
Please move away from the doors | Lütfen kapıların yanından uzaklaşın |
Please have your tickets ready for the conductor | Lütfen kondüktör gelmeden biletlerinizi hazırlayın |
Is this seat occupied? | Bu koltuk boş mu acaba? |
Can you crack the window, please? | Camı aralayabilir misiniz lütfen? |
How many stops are there before we reach the end of the line? | Son durağa kaç durak kaldı? |
When is the next stop? | Bir sonraki durak ne zaman? |
ON THE TAXI | TAKSİDE |
Where to? | Nereye? |
Where to, buddy? | Nereye abi? |
Where to, lady? | Nereye bayan? |
I am not on duty | Şu an çalışmıyorum? |
Mind if I smoke? | Sigara içmemin bir sakıncası var mı? |
It's rush hour. I can't go to the airport now. | Şu an trafik çok kötü. Havaalanına gidemem |
To the airport and please be quick! | Havaalanına gidiyoruz, lütfen çok acele edin! |
The train station and make it quick! | Tren istasyonuna çek ve acele et! |
Slow down! | Yavaşla! |
There is no need to hurry | Acele etmemize gerek yok |
Please drive safely | Lütfen aracı emniyetli bir şekilde sür |
Is smoking allowed? | Sigara içiliyor mu? |
I'm allergic to smoke | Sigaraya karşı alerjim var |
Do you have change for twenty bucks? | Yirmi dolar bozuğun var mı? |
Keep the change! | Üstü kalsın |
I want a receipt | Fiş istiyorum |
Watch out! | Dikkat et! |
Look out! | Dikkatli ol! |
We've missed the exit | Çıkışı kaçırdık |
We're lost | Kaybolduk |
OUT OF ORDER | BOZUK ALETLER |
It's out of order(service, kilter,whack) | bozuk |
It's dead | bozuk |
It died on me | Beni görünce bozuldu |
It's in the shop | Tamirde |
It up and died | bozuldu |
HEALTH - EMERGENCY | SAĞLIK - ACİL |
Is there a doctor here? | Burada doktor var mı? |
Can you help stop the bleeding? | Kanamayı durdurmaya yardım eder misiniz? |
Does anyone know CPR? | CPR'yi( Yeniden canlandırmayı)bilen var mı? |
Do you know to apply a tourniquet? | Turnike uygulamayı biliyor musunuz? |
Call 112 | 112'yi arayın |
Call the police | Polisi arayın |
Call An ambulance | Ambulansı arayın |
Get the paramedics | Sıhhiyeci çağırın |
Get Some help | Yardım isteyin |
Get a doctor quick | Çabuk doktor çağırın |
HOTEL | OTELDE |
I need a room please? | Bir oda rica edecektim? |
I need a room with a single bed. | Tek yataklı bir oda istiyorum. |
I need a room with a double bed. | Çift kişilik bir oda istiyorum. |
Do you have any singles? | Tek kişilik odanız var mı? |
Do you have any vacancies? | Boş yeriniz var mı? |
A double, please? | Çift kişilik bir oda lütfen? |
A room with a bath, please. | Banyolu bir oda lütfen |
Can I reserve a room? | Bir oda ayırabilir miyim? |
Can I book a room? | Bir oda ayırabilir miyim? |
I have a reservation. | Rezervasyon yaptırmıştım. |
Double occupancy, please. | İki kişilik bir oda lütfen. |
I need a room with two single beds. | İki ayrı yataklı bir oda istiyorum. |
I need a room with a double bed. | İki kişilik yataklı bir oda istiyorum. |
We will need a crib for the baby. | Bebek için bir karyola istiyoruz. |
Would you like a room with a view of the swimming pool? | Yüzme havuzu manzaralı bir oda ister miydiniz? |
Would you prefer a non-smoking room? | Sigara içilmeyen bir oda ister miydiniz? |
I'd like a room at the front. | Ön tarafa bakan bir oda istiyorum. |
I'd like a room at the rear. | Arka tarafta bir oda istiyorum. |
I'd like a room with a view of the sea. | Deniz manzaralı bir oda istiyorum. |
I'd like a room for the week. | Haftalık bir oda istiyorum. |
I'd like a wake-up call, please. | Uyandırma servisi istiyorum. |
Where is the ice-machine? | Buz makinesi nerede? |
Do you have a pool? | Havuzunuz var mı? |
What are the rates? | Ücretler nasıl? |
Is there a restaurant? | Lokanta var mı? |
Are pets allowed? | Evcil hayvanlar kabul ediliyor mu? |
When's the check-out? | Odayı ne zaman boşaltırsınız? |
TELLING OPINIONS | GÖRÜŞ BİLDİRME |
You should defend me | Beni savunmalısın |
Don't take sides | Taraf tutma! |
Hows your studies? | Derslerin nasıl? |
Can you be open with me | Benimle açık ol |
I wana be open with you | Seninle açık konuşmak istiyorum |
Don't need to say much | Fazla söze ne gerek! |
I'm bored of this conversation | Bu konudan sıkıldım |
I'm boared of this place | Bu mekandan sıkıldım |
Thats the last place to go to | O gidilecek en son yer |
I'm here to doss | Gezmeye geldim buraya |